confessions

unafraidx

Bira  · 16 Haziran 2017 Cuma

  1. toplam giri 111
  2. takipçi 17
  3. puan 2018

yeni neslin inanç ideoloji karmaşası yaşaması

gece
Kardeşim, kuzenlerim, çevremde bulunan diğer çocukları gözlemleyerek kabul ettiğim ilginç durum. İlginç diyorum çünkü yeni nesil rol modellerinden, filmlerden, sanatçılardan, şarkıcılardan ve en ufak şeylerden çok çabuk etkilenerek, marjinal bir karar alabiliyor. Sürekli dini espriler yapan, dini takmayan biri aniden dindar birine dönüşebiliyor. Mahallede gençlerden etkilenerek ülkücüyüm dedikten iki gün sonra izlediği filmin etkisine girip komünist olabiliyor. Değişmeleri güzel ama çok cabuk etkilenmeleri kötü.
1

yeni zelanda'da gerçekleşen cami saldırısı

franz
La olum bu ülkenin insanı ne yeyip içiyor AMK? Bilen bana da versin?

Bugün kimseyle muhattap olmak istemedim, sonunda en azından şu mağara adamlığı tipinden çıkayım dedim. Gittim berbere.

Yan tarafımdaki müşteri sohbeti koyılaştırdı iyice, "hacamat şöyle yararlı, böyle iyi, şöyle sünnet, biz arkadaşlarla evde kendimiz öğrendik evde birbirimize yapıyoruz." tamam iyidir hoştur da, birbirinize yapmak ne la? Konuşup duruyor.

Bir ara tv'de bu katliam olayının sözü geçti. Aynı adam şunu dedi;

-ya ölenlerde be şanslı, keşke ben de aralarında olsaydım, çok isterdim. Şehit oldular ne güzel.

AMK yerinde elime geçirdiğim ilk ustura ile ortadan ikiye ayırasım geldi herifi. Ankara'daki patlamalardan akıllanmamış, hacamat kupalarıyla kafa bulmuş manyak belli ki.

sanat toplum içindir

jakoben
soru kendi içinde ikilem. sanat toplum için mi yoksa sanatçı için mi? böyle bir çıkmazı olan soruyu akıl eden zat,akılcı bunu cevaplamaya kalkışan kuşaklar aptaldır bence.sanat hem toplum için hem sanatçı için olabilir.icra edilen sanatın içindeki duygu değişkenliği bunu tam olarak sıfatlandırmayı engeller.mesela harfler ve kibritler her ne kadar kişisel bir davası, meselesi ilan etse dahi yazdıklarını okuyup harikulade bir biçimde empati yapabilecek bir okuyucuyu gerek amıylasşasda..arzular.bu arzu kaçınılmazdır.sanat herkesi azdırır...arzunun göbek adı sanattır kısaca.
14

her günün istisnasız aynı olması

jakoben
psikolojik yanından girecek olursak; toplum acayip kurcalanıyor ve belirli kalıpların içerisinde yaşam standardına geri itiliyor. cumhuriyetin sağladığı bir çok bireysel özgürlük saçma sapan gerici söylemlerle törpülenmeye çalışılıyor. halk da bireysel olarak reddetse de iletişim araçlarının girdiği hane sayısı ve onay aldığı kesim belli olduğundan boktan bir korku içerisinde. psikolojik yanı bu diğer yanına gelirsek. diğer bir yanı yok. psikolojik baskı mağlup edildiği an hayat yine çiçekler açacaktır. la yine devrime çıktık aq

olay ufku

sophos
(ing. event horizon)
kara deliği evrenden ayıran, ışık ve maddenin kaçamadığı siyah yere verilen ad.
tekillikten önceki ve kara deliğin çekim etkisinin başladığı yerdir, buradan geri dönülemez, ışık bile kaçamaz.

troll hesapların banlanması

nemlendirici kullanan ebu leheb
Uzun vadeli düşünenler için mantıklı bir hareket.

Sözlük içi trafik olsun diye boş beleş adamların zırvalamasına izin verirseniz gelecek/gelmeyi düşünen kaliteli yazarları kaçırırsınız.

Önünüzde kötüsözlük gibi bir örnek var. 10 kişi at oynatıyordu, chicco kilidi bir vurdu, kakalak gibi ortada kaldılar.

Tüm interaktif sözlüklerde -ekşi de dahil- bir kalitesizleşme var, evet. Ancak ekşi yine de yerini koruyor. Bunun sayısız gerekçesi var. Bunlardan biri de saçmalamanın ucunu kaçırdığın anda uçurulma tehlikesi. Acımıyorlar.

Bugün bir kadın süslüsözlük'e neden rahatça gidiyor. Çünkü boş beleş tiplerle uğraşmayacağını biliyor.

Niçin kimse youreads'e laf etmiyor? Çünkü aptalca tek bir entry -denemesi bedava- girersen uçarsın.

Dünyasözlük'te “ulan” kelimesini bile kullanamazsın.

Ayısözlük'e baktım geçen. Beğenmediğiniz adamlar nasıl ciddi ciddi yazmış. Bravo be lgbt!

Amaç popülerliği sağlamak mı yoksa kült bir mertebeye erişmek mi? Her sözlük bu doğrultuda yapısını modere ederse kazanır.

Prensipli olmak iyidir. Prensiplerinden taviz verip interaktif sözlükler sıralamasında zirveden aşağı çakılanları gayet iyi biliyoruz!

Neyse şimdi susalım, troll konuşacak. Konuş troll.

çevik kuvvet

the spook
2-3 tane mankenin, çevik kuvvet üniforması ile poz vermesiyle patladı gitti meslek. Tabii insanlar, nasıl dikkat çekeceğini, nasıl takipçi kasacağını iyi biliyor. Doldurdular bütün medyayı çevik kuvvet adı geçen sayfalar ile. Bir de manken bulup poz verdirdiler, Kadınlarımızın ve erkeklerimizin hayranlığı 10 katına çıktı. Ülkenin, polise ve askere sevgisinin artması için, dizi ve film çıkarmaya gerek yok kardeşim. Bulacaksın sarışın, mavi gözlü kızları. Bulacaksın üçgen vücutlu, renkli gözlü erkekleri. Verdireceksin üniforma ile bir kaç poz. Ergenliğin sonunu yaşayan kitlenin dikkatini çektin mi tamamdır bu iş. Bundan 2 sene önce çevik kuvvet ne demek onu bile bilemezdiniz ulan.

novak cokoviç

sophos
(sırpça: Novak Đoković, Новак Ђоковић)
1987 doğumlu efsane sırp tenisçi. şu anda atp (Association of Tennis Professionals) sıralamasında dünyada 14.dür.
2008, 2011, 2012, 2013, 2015, 2016 Avustralya Açık, 2011, 2015 Amerika Açık, ve 2011, 2014, 2015 Wimbledon 2016 Fransa Açık tenis turnuvalarında şampiyonluğa ulaşmıştır. Grand Slam kazanan ilk Sırp tenisçidir. 2008 Indian Wells şampiyonu. 2007 yılında roger Federer'i yenebilen birkaç tenisçiden biridir.

laik sözlük zirvesinde tanışmak istenilen yazarlar

zeybek
tüm beklentileri derdest edecek isimlerdir. emin olunuz ki kimse öyle sanılan gibi olmayacak hatta, bu muydu lan, falan diyeceksiniz. sözlükte şahsen organik bağ kurduğum davet ettiğim yazarlar var, fakat diğer yönetici arkadaşlarım yahut diğer yazarlarla çok spesifik bir durumumuz yok. genelde sözlükle alakadar konularda görüşüyoruz. yazarlar da dahil.

tabii böyle başlıklar biraz sözlüğü hareketlendirir ama içerik üretimi bakımından bi boka yaramaz. bunun gibi diğer bir boş başlık için;
(bkz:laik sözlük old)
(bkz:laik sözlük yazarları kendini tarif ediyor)

de facto

sophos
“gerçekte”, “uygulamada”, “fiilen”, “fiili” ya da “pratikte” anlamında kullanılan Latince deyiş.
“Kanuna göre” veya “hukuki olarak” anlamına gelen de jure ile karşıt olarak sıkça kullanılır.
Yasal bir durumu tartışırken de jure konu hakkında kanunların ne söylediğini, de facto ise gerçek hayatta uygulamanın nasıl olduğunu belirtir.
(bkz:de facto devlet)

oligarşi

sophos
İktidarın küçük bir grubun elinde toplandığı yönetim biçimi.

Bu gruplar belirli meslek grupları olabilecekleri gibi toplumda sosyal bakımdan sınıflaşmanın görüldüğü düzenlerde belirli bir sınıf ya da belirli aileler de olabilmektedir.
Bu yönetimde eşitsizlik vardır.

vicks

ickial
lisenin ilk yılları dersten kaytarmak icin gözaltıma sürüp zorla kendimi aglatıp gözlerimi kızarttıgım ve dersten cıkmama sebep olan ferahlatıcı etkili merhem. baya ise yarıyodu swh

kral

harflervekibrit
Bitirdiğim (bkz:john berger) kitabı. Adamı merak ettiğimden kitabı aldım, ismi beni biraz aldattı. Bu kitapta kral, hükümdar anlamında değil de bir sokak köpeğinin adı. Hikaye onun ağzından anlatılıyor. Yanından geçip gittiğimiz kılıksız sokak insanlarının kahraman yapıldığı fabl tadında hoş bir hikâyeydi. Beğendiğim yerlerden iki tanesini şöyle bırakıyorum efendim:



bitmeyen kavga

atticus finch
okuduğunuzda etkilenmemenin mümkün olmadığı bir john steinbeck şaheseri. 15 yaşımdayken okumuştum. okuduğum ilk steinbeck romanıydı. sonrasında yazarın tüm kitaplarını okumama neden olmuştur. roman kısaca, hayatın sillesini yiyip partiye katılan jim adlı genç bir işçinin, mac adlı tecrübeli bir devrimciyle bir parti görevine, mevsimlik işçilerin grevini örgütlemeye çıkmasıdır.

romandan özellikle aktarmak istediğim bir kısım var.

partililerin greve destek vermek için gelen joy adlı arkadaşları, işçilerin gözü önünde vijilanteler tarafından öldürülür. joy için bir cenaze töreni düzenlemeye karar verirler. joy'un tabutu alana getirilir ve gelişen olaylar şöyledir:

“gel mac. sen anlat onlara bu adamcağızı”
mac irkildi, bir çırpıda kerevetin üstüne sıçradı. omuzları bir boksörünki gibi kıpır kıpırdı.
“elbette anlatırım” diye coşkuyla bağırdı. “ölen arkadaşımızın adı joy'du. o bir komünistti! anladınız mı? bir devrimciydi. sizin gibi insanların aç açık kalmamasını, başlarını sokacakları bir yuvaları, ıslanmadan yatıp kalkacakları bir yerleri olmasını isteyen bir adamdı. o kendisi için bir şey istemedi. o bir komünistti.”
mac bağırdı.
“bu arkadaşın ne olduğunu anladınız mı? hükümete göre pis bir eşkıya, tehlikeli bir adamdı. bilmem yüzünü görmüş müydünüz, bütün kemikleri kırılmıştı. komünisttir diyip ellerine geçirdikleri yerde dövmüşlerdi polisler. elleri kırıktı. çenesi de kırıktı. bir seferinde grev kırıcı işçilerin iş yerine girmemesi için savaşırken çenesi kırılmıştı. onu hapishaneye attılar. sonra doktor gelip baktı. 'ben alçak bir kızılı tedavi etmem' dedi. böylece joy kırık bir çeneyle saatlerce orada bırakıldı. evet tehlikeliydi o, çünkü sizin gibi insanların, işçilerin karınları doysun istemişti.”

hulk

ispartakus
Size buz gibi bir hikaye anlatıyım.



nükleer savaşın ardından dünyada evrilmiş hamam böceklerinin dışında yaşayan tek canlı bruce banner ve hulk 'tır.Banner tahammül edemediği yalnızlığına onca intihar girişimiyle son vermek istese de hulk onu her seferinde kurtarıyordur.Hamam böcekleri tüm derisini yemeye başlayıp onu parçalasa da iyileşebilen hulk hala kendini dünyadaki en güçlü varlık olduğunu kanıtlamak istiyordur.Bu yüzden banner'ın ölmesine izin vermese de bir gece banner rüyasında betty ile kendisini cennet gibi bir yerde gördükten sonra kalp krizi geçirmeye başlar.Zihninde onu kurtarmaya gelen hulk'a yalvarır;"Bırak gidiyim, arkadaşlarımızın gittiği yere gidiyim." der.Fakat hulk için arkadaşlar sadece ihaneti çağrıştırır.Sabah olduğunda hulk dünyada yapayalnızdır oturmaktadır;"Banner gitti, ondan kurtuldum." der.Banner'ın ölmesine izin verdiği için normal formunda dönemeyen hulk yapayalnızdır.

"Hulk güçlü olandır............Hulk tek olan.........Hulk üşüyor."

Hulk'ın nasıl öldüğünün hikayesidir.

iran'da ezanın dışarı okunmaması

caravaggio
2012 yılında hasan sabbah araştırmaları için gittiğim başkent Tahran'da fark ettiğim durumdur.

nedeni ise diğer dinlerin mensuplarını rahatsız etmeme kaygısıdır. Ezan sesini ancak caminin dibine geldiğiniz de, içeriden gelen sesten duyabiliyorsunuz.

Ayrıca iran gerçekten hiç beklediğimiz gibi bir ülke değil.

bullet for my valentine

ickial
senelerdir bıkmadan dinledigim bazı sarkılarının kendi tarzlarını yeterince yansıtmadıgını düsündügüm metal grup. sık dinledigim sarkısı all these thing i hate sarkısıdır.
playlistimin vazgecilmez parcalarından
scream aim fire
venom

onerebilirim.

türkiye'nin en güçlü zamanı

anne boleyn
1923-1938 zamanlarıdır.
yıllarca süren bir savaştan çıkıp yokluk içinde tam bağımsız bir ülke kurmuşsun, bir de üstüne muhteşem devrimler yapmışsın, en garibi de ülkenin şu anki olduğu durumdan üretim, ekonomi, huzur anlamında kat ve kat daha refah durumdasın. eğer bir dilek hakkım olsaydı, isteğim o dönemde yaşamak olurdu.

her şeyin sex olup olmaması

miractanyuvarlananninja
Sözlüğün sigmund freud'larının beklendiği başlık.
Şaka bir yana buradaki "her şey" kavramının kapsamına göre yanıt şekillenebilir. Her şey cinsellik olmasa da her şeyin başlangıcı cinsellik denebilir. Fakat bu da öznel bir yargıdır.
Tabii bunu psikoseksüel gelişimle ilgili fazla bilgi birikimi olan birileri anlatsa daha iyi olacaktır, ben henüz uyanamadım.

akilah azra kohen

anne boleyn
akilah azra kohen, Fi, Çi, Pi kitaplarıyla ünlenmiş bir yazar ve psikologtur. Birçoğunuzun bildiği Fi dizisi de onun kitabından uyarlanmıştır. İstanbul Üniversitesi radyo televizyon ve sinema bölümünden mezundur. Ayrıyeten, ottowa üniversitesi üçüncü dünya ülkelerine yardım ekonomisi bölümünden de mezun olmuştur. İyi bir yazar olan Azra Kohen okuyucularını bir yandan düşündürürken bir yandan da bilgilendirmeyi amaçlamıştır. Aeden kitabı da yeni çıkmıştır. Şu an okuyorum ve hem güzel zaman geçiriyorum okurken hem de bir şeyler öğreniyorum. Çok kaliteli bir yazar. Aeden kitabını bitirdiğimde editleyip kitabın yorumunu da yapacağım.

mustafa kemal atatürk zamaninda acilan fabrikalar

herr muller

1-ankara fişek fabrikası (1924)
2-gölcük tersanesi (1924)
3- şakir zümre fabrikası (1925)
4-eskişehir hava tamirhanesi (1925)
5-alpullu şeker fabrikası (1926)
7-uşak şeker fabrikası(1926)
8-kırıkkale mühimmat fabrikası (1926)
9-bünyan dokuma fabrikası (1927)
10-eskişehir kiremit fabrikası (1927)
11-kırıkkale elektrik santrali ve çelik fabrikası (1928)
12- ankara çimento fabrikası (1928)
13-ankara havagazı fabrikası (1929)
14-istanbul otomobil montaj fabrikası (1929)
15-kayaş kapsül fabrikası (1930)
16-nuri killigil tabanca, havan ve mühimmat fabrikası (1930)
17-kırıkkale elektrik santrali ve çelik fabrikası (1931- genişletildi)
18-eskişehir şeker fabrikası (1934)
19-turhal şeker fabrikaları (1934)
20-konya ereğli bez fabrikası(1934)
21-bakırköy bez fabrikası (1934)
22-bursa süt fabrikası (1934)
23-izmit paşabahçe şişe ve cam fabrikası (1934 temel atma)
24-zonguldak antrasit fabrikası (1934 temel atma)
25-zonguldak kömür yıkama fabrikası (1934)
26-keçiborlu kükürt fabrikası (1934)
27-ısparta gülyağı fabrikası (1934)
28-ankara, konya, eskişehir ve sivas buğday siloları (1934)
29-paşabahçe şişe ve cam fabrikası (1935 - tamamlandı)
30-kayseri bez fabrikası (1934 temel atma)
31-nazilli basma fabrikası (1935- temel atma)
32-bursa merinos fabrikası (1935 temel atma)
33-gemlik suni ipek fabrikası (1935 temel atma)
34-keçiborlu kükürt fabrikası (1935)
35- ankara çubuk barajı (1936)
36-zonguldak taş kömür fabrikası (1935)
37-barut, tüfek ve top fabrikası (1936)
38-nuri demirağ uçak fabrikası (1936- ilk türk uçağı nud-36 üretildi)
39-malatya sigara fabrikası (1936)
40-bitlis sigara fabrikası (1936)
41-malatya bez fabrikası (1937 temel atma- bu fabrika hariç bütün bez ve dokuma fabrikaları atatürk'ün sağlığında açılmıştır.)
42-izmit kağıt ve karton fabrikası (1934- temel atma)
43-karabük demir çelik fabrikası (1937- temel atma)
44-divriği demir ocakları (1938)
45-izmir klor fabrikası (1938- temel atma)
46-sivas çimento fabrikası (1938-temel atma)

NOT: bu fabrikalar sayesinde 1929-1938 yılları arasında ağır sanayi üretimi %152 artarken toplam sanayi üretimi %80 artmıştır. kömürde %100, kromda %600, diğer madenlerde %200 artış olurken demir üretimi 0'dan 180.000 tona çıkmış, şeker üretimi 200 misli artmıştır. 1926'da başlayan şeker üretimi 1927-1930 arasında 5162 tondan 95.192 tona çıkmıştır. tekstil sanayi ülkenin tekstil ihtiyacının %80'ini karşılar duruma gelmiştir. tekstil ürünleri ithalatı 1927'de 51.000.000 türk lirası iken bu rakam 1939'da 11.900.000 türk lirasına düşmüştür. 1924-1929 arasında pamuk ürünleri üretimi 70 tondan 3773 tona, yün 400 tondan 763 tona, ipek 2 tondan 31 tona çıkmıştır.


sözlükte attığı eksiyi tokat zanneden puan düşkünü ergenler

prometheus
Bu kişiler aynı zamanda puan sistemi değişince puanları düştüğü için sözlükten soğuduğunu beyan etmiş kişilerdir.

"aman benim puanıma bir şey olmasın" mantığı ile arkadaşlarına kendilerini seri favlatan tip puan da puan diye diye kendi başını yemiştir. Burayı reel hayattan daha cazip bulan kişi, elbette üzülecektir bu durumdan.

Yine aynı kişi sevgilisine twitter ve instagram gibi platformlar üzerinden hayatı dar eder.

laik sözlük'ün özgürlükçü çomarlardan oluşuyor olması

kemalisthanım
Siz de bu sözlüğe gelir iken ''aaa kesin burada benim gibi düşünen insanlar, atatürk'ü sevip sayan insanlar ya da belki de kemalistler vardır'' kafasıyla geldiniz değil mi? Sonuçta Türkiye'de laiklik demek Atatürk demektir. Atatürk'ün altı ilkesinden de biridir laiklik. Ama sonra kocaman bir hayal kırıklığına uğramanız benim gibi muhtemeldir. Zira bu sözlüğün ne yazık ki Atatürk ile yakından uzaktan alakası yok. O yüzden atatürkçülerle karşılaşmanız da imkansız. Az bir takılıp, gözlem yapıp, Atatürk'e sallayan adamların yönetim tarafından el üstünde tutulmasını gözlemlediklerinde terk ederler burayı ki birçok kişi etti de. Akplilerden kaçarsın, rahat nefes alayım diye buraya gelirsin en büyük düşmanı olup da akp'ye benzeyen yönetime denk gelirsin.
(bkz:diktatörlük) (bkz:millete faşist deyip en büyük faşistlikleri yapmak) (bkz:tatlı su komünistleri)
saygılar. büyük bir ihtimalle bu tatlı dille eleştiri entrym de yetkililer tarafından imha edilecektir.
1

eşcinselliğin anormal olmadığını düşünmek

akhenaton
Konuya ideolojik saplantılarla bakanların anlamak istemeyeceği durumdur. Genetik bir bozukluğu cinsiyet sanan popülist dallamalar neden olduğunu bilmeden tıpkı şeyhlerinin söylediği her şeyi koşulsuz doğru kabul eden islamcılar gibi özgürlükçü fikir babalarının söylediklerini zincirleme bir şekilde papağan gibi tekrar etmişler. Üstelik hiçbir dine inanmayan bana islamcı diyerek yine ezberciliklerini Göstermişler. Tabi onlara göre bütün ateistler evrim teorisinden marxın haklılığını çıkaracak kadar ideolojik saplantılara batmış evrim ağacının veya karikateistin tanımladığı gibi olmalı o yüzden bu normal bir durum. Sizlere 21.yy çağdaşlığının lgbt savunuculuğu olduğu lanse edildiği için , belki içten içe siz de onlardan tiksinseniz bile onları savunmaya çalışan samimiyetsiz insanlarsınız. Çoğunuz ağzınızdan aksi çıksa bile eşcinsel çocuğunuzun olmasını istemezsiniz çünkü bunun doğal bir durum olmadığını her ne kadar inkar etmeye çalışsanız da siz de biliyorsunuz Tıpkı down sendromlu bir çocuğunuzun olmasını istemeyeceğiniz gibi. Bir insan cinsel yönelimleri sebebiyle dışlanamaz diyenlerin çocuk istismarcılarına nefret kusması da ikiyüzlülüklerini tesciller nitelikte. ikisi de içten gelen önüne geçilemez yönelimler olduğu halde neden çocuk istismarcılarına bu nefretiniz ? Hatta çoğunuz onların yeryüzünden kazınmasını dahi istiyorsunuz. Bu adamların elinde değil hormonları onları bunu yapmaya itiyor . Aynı hormonlar eşcinselleri anlamsız ilişkilere sürüklerken normal ama istismarcılara yaptırırken anormal. işte sizin özgürlükçülüğünüz bu .

Son olarak anlamayanlar için eşcinselliğin genetik bir bozukluk olduğu bilimsel bir gerçek , benim onlardan iğrenmem ise özneldir. İdeolojik saplantıları gereği yapmak zorunda olduğu özgürlük mastürbasyonlarını sergileme fırsatı bulan kişilerin vazgeçilmez başlığı olur bu da artık
1