confessions

lea

Yazar  · 29 Ağustos 2017 Salı

  1. toplam giri 1
  2. takipçi 22
  3. puan 1123

öğretmenlik

altayhan
Öğretmenlerin başçavuşun eşeğine döndürüldüğü bir sistemde öğretmenlik değil, çocuk bakıcılığı demek doğru olur. Ailelerin zapt edemediği Şımarık çocuklarını otuzar kırkar sınıflara doldur, ömür törpüsü.

Ha öğrenci açısından okul denen evren zaten çekilmez bir yer. Artık bir otoritesi kalmamış, kuşa dönen öğretmen için de maaştan başka bir şey değil.

Hem öğrenci hem öğretmen olmuş biri olarak söylüyorum, bırakın idealist bakış açısını, çekilmez bu çile. Tabi elinizden başka iş gelmiyorsa 3500 lira da muazzam para. Ya sabırdan nasibinize ne düşerse.

maraş katliamı

the spook
19 Aralık ile 26 Aralık 1978'de Kahramanmaraş'ta meydana gelen, ''Müslüman Türkiye'' ve ''Kanımız aksa da zafer islamın'' sloganları ile ülkü ocaklarının Alevilere yönelik katliamı. Resmi rakamlara göre yedi gün süren olaylar sırasında 120 insan öldürüldü.
2

internet türkçüleri

atticus finch
savaş (kendi tanımlarıyla "isyancı etniklere karşı temizlik") övgüsü yapmaya bayılan, çoğunluğu hayatında silah tutmamış ergen güruhu. sene oldu 2018, neredeyse 40 sene geçti kuh ve tc arasındaki silahlı mücadele dönemi başlayalı. ve artık chp tabanının bile önemli bir bölümü, normalde kardeşçe yaşaması gereken halkların sermaye sınıfının desteğiyle birbirini katlettiği bu kirli savaşın alkışlanacak, desteklenecek bir yanı olmadığının farkında. proletarya enternasyonalizmini benimseyip devrimci tutum alacak bilinçte değiller belki, ama en azından televizyonu her açtıklarında üçerli beşerli ölen askerlerin haberlerini görmekten bıkmışlar. üstelik televizyonda doğudan tarafsız haber yapabilen kanal olmadığı için onlar sadece savaşın türk tarafını biliyorlar, 25'ine basmadan ölen türk gençlerinin olduğu tarafı yani. biz sosyalist kaynakları takip ettiğimiz için kürt illerinde panzerler tarafından ezilen çocukları, cesedi bir hafta yerlerde sürüklenen taybet anaları da tanıyoruz. dolayısıyla onlar bu savaştan 1 bıkmışlarsa biz 10 bıkmış durumdayız. benim bile 2000'lerin başlarında askerliği sırasında doğuda köy yakmış tanıdığım var, adamın hala aklı biraz noksan, psikolojisi bozuk.

bahsettiğimiz yamtar tayfanın zaten pek okumak gibi bir huyu yok. bunlardan tek isteğim gidip en azından eski komandoların itiraflarını falan dinlemeleri. yarın bir gün sıran geldiğinde, havan ateşinde senin siperi kerteriz alıp yerle yeksan ettiklerinde "keşke kürt sorunu çözülsün diye uğraşanlara hain demeseydim" diye düşünüp batıdaki şehrinde sığındığın dört duvarı sıcak, güvenli evini hatırlarsın. savaş cehennemdir ulan.

frantz fanon

frantz fanon
haa tamam ''etnik'' olmayan bir türkçülük yapılıyorsa tamam o zaman:

*yüksek memurlara sömürge yetkisi de verilebilir
*insanlar sürülüp köyler ayrılıp türkler içinde zorla asimile edilebilir
*''etnik'' türk olmayan halkların ille de türkleştirilmesi, dilini, kültürünü mutlaka unutması istenebilir, ya kafakağıdın ya kültürün diye tehdit edilebilir ve buna hukuk denilebilir, karşı çıkma gücü bulabilen topluluklar öldürülebilir
*türk kültürü dışında kültüre sahip olup kendi kültürünü reddetmeyen vatandaşlara bizzat adalet bakanının ağzından ''kölelik ve hizmetçilikten'' başka hak verilmesin, direnmeye gücü olanlar öldürülsün
*aparteid-ırkçılığı kaka olsun ama asimiasyoncu-ırkçılık cici olsun

buna da çağdaşlık desinler, gericilik demesinler. ne güzel antifeodalizm ne güzel adalet. o kadar antifeodalizm ki devlet yanlısı ağa günümüze kadar geldi, devletsiz ağa tasfiye edildi. gene aynı f.çakmak'ın ağzından ''bunlar okursa uluslaşır, okumamışıyla başedemiyoruz'' demeye getirildi.
(şeyh said ve seyit rıza'ya sahip çıkmıyorum o konuda çarpıtma olmasın.) burada başka sorum yok.

kemalist iktidarın nazi iktidarıya yakınlık-uzaklık konusuna gelince taa ittihatçılardan beri alman yanlısı siyaset hatırlatılabilir, ikinci dünya savaşı öncesi tc'nin dış ticaretin neredeyse %50'sinin hitler almanyasıyla yaptığı dikkate alınabilir, bir de tabi türkçülük ideası, ekonomi ideolojiyi etkilemiyor değildir tabi. her şeyi geçtim adam, şu şu bölge'den saldırabiliriz diyor, turana zaten ilgim var diyor daha ne desin...
burada da bir sorum yok.

biraz nesnellik ,biraz evrensellik, pabucumun ilahçıları.
5

frantz fanon

frantz fanon
yazdıkları hakkında bir tane bile düzgün itiraz okuyamamış yazar.

ben göte göt derim hele ki karşı tarafın uslübu bozuksa uslüp falan yalan olur benim icin. onu bunu bıraksınlar da tekrar soruyorum:

1)mahmut esat bozkurt denen alçak "adalet" bakanı köle millet efendi millet ayrımı yapan bi p*ç değil mi? atatürk döneminde el üstünde tutulmadı mı?

2) dersimde kolonicilik özenticiliği bizzat fevzi çakmak silahıyla uygulanmadı mı? aynı gerici fevzi çakmak; nazilerle görüşüp sovyetlere şöyle şöyle saldıralım diye 1942de plan kurdu mu kurmadı mı?

yalansa yalan de. yok öyle üç ķöfteye beş ekmek, ihbarweb devlet baba... burası ekşisözlük değil burda obsesyon konuşmaz bilim konuşur. chenin cantasından nutuk çıkaran karşı-mısıroğlulara karnımız tok.

sen sorularıma cevap ver sonra yine linç etmeye, yaftalamaya devam et kkb. yine burjuva kurumlarına ihbara koş.. güya akp'yle demokrasicilik oynamışım yaw he he hadi varsın öyle olsun diyelim -ki değil!-, senin faşistliğin aklanacak mı. geçin bunları.

herkes haddini bilecek.

frantz fanon

deist imam
Bu yazarı eleştirebilirsiniz. Bu haktır. Benim de eleştirdiğim yönleri var. Hatta çok net hatırlarım ki bu yazarla sosyalizm üzerine bu sözlükte hararetli bir tartışmamız da var. İkimizin de birbirinin tezine karşı antitez geliştirerek yaptığı bir tartışma. Yani o "bak burada a doğrudur" diyosa ben "hayır b doğrudur" diyodum. Böyle tartışmaya can kurban. Ama o kendi doğrusunu söylediğinde sen ona "furkan bölükbaşı" ya da "akit" benzetmesi yaparsan bu senin ne kadar haksız olduğunu gösterir.

Bu yazarın savunduğum da karşı olduğum da bir çok düşüncesi var. Mesela leninin dediği ulusların kendi kaderini tayın hakkı felsefesi konusunda oldukça farklı düşünüyoruz. Nolmuş yani. Farklı düşünebiliriz. Herkes aynı şekilde mi düşünmek zorunda. Atatürkü eleştiriyomuş. Eleştirir kardeşim ne var bunda. Herhangi bir açıdan farklı düşünüyodur ve eleştirebilir. Eleştirme hakkı var mı, var. Bu hakkı kullanmasını kimse engelleyemez. Gördüğüm kadarıyla da hakarete kaçan eleştirileri yok. Mesela atatürk ülkeyi kötü yönetti diyebilir. Bu hakaret değil eleştiridir. Senin buna karşı yaptığın şey atatürkün ülkeyi iyi yönettiğini ispatlamaktır ama sen gelip bunu yapmayıp "hakarete neticesi yemiyo, laik sözlüğün furkan bölükbaşısı" dersen çoktan kaybettin haydi geçmiş olsun.

Biraz uzun oldu ama devam ediyorum çünkü sözlükte gereksiz bir saldırıya maruz kaldığına inanıyorum. Frantz fanona yönelik eleştirilerden birisi de pkk konusu. Ya bakın adamı pkk güzellemesi yaptığı bir yer var mı. Kürt halkının bağımsızlığını istemek mi pkklılık oluyo. Bu mu pkklılık. Bu değil işte pkklılık. Bu sosyalizmin bir penceresidir. Sosyalizmde her halkın bağımsız olma hakkı vardır ama başka bir bakış açısında da halkların birleşip bir yumruk haline gelerek sosyalist yaşamı kurması vardır. Sosyalist olmayanlar bunları bilmez. Frantz fanon da sosyalist ben de sosyalistim. İkimizin sosyalizme bakış açıları farklı sadece ama bu farklılıktan dolayı bir kere bile bu adama gelip yalan yanlış şeyler söylemedim.

Atticus da yukarıda belirtmiş. Kimse bu yazara karşı bir antitez üretmiyo. Eğer haklı olduğunu düşünüyorsanız bir antitez üretin de görelim haklılığınızı. Ha eğer üretemiyosanız da saçma sapan benzetmelerle adamı dincilerle bir tutmayın çünkü çok gülünç oluyosunuz.

Not:sözüm meclisten dışarı. Zaten entrynin tamamını okuyan da bu entrynin neye yönelik yazıldığını anlar diye düşünüyorum.

frantz fanon

atticus finch
gördüğüm kadarıyla kimse bu yazarın yukarıdaki girilerindeki tezlerini çürütmüyor, veya koyduğu argümanlara bir karşı argüman koyma cesaretinde bulunmuyor. ve bunun sebebinini münazara bilgisi eksikliğinden kaynaklandığını düşünmüyorum.

bir anti-tez koymak yerine "kürtçü, etnik bölücü, vatansız terörist" gibi demagojik laflarla hakaret etmeyi seçiyorsunuz, çünkü onun söylediği şeyleri çürütemiyorsunuz. mesele tamamen fanon'a karşılık verememenizle, yani gerçekleri reddedememenizle ilgili.

ne diyor mesela fanon fevzi çakmak hakkında, "dersim'de sömürgeci rejim öneren, ikinci dünya savaşı sırasında nazilerle görüşüp sscb'ye saldırma planları yapan, işbirlikçi bir gericidir." ve bunların kaynaklarını da veriyor.

içinizden biri bile çıkıp diyemiyor ki "hayır, bu söylediğin yalandır. fevzi çakmak dersim bölgesinin köleleştirilmesini istememiştir ve nazilerle işbirliği yapmamıştır!" bunu diyemiyorsunuz, çünkü siz de biliyorsunuz bunların doğru olduğunu, gerçek olduğunu. yalnızca gerçeğin yüzünüze vurulmasından hoşlanmıyorsunuz. bu yüzden karşılık veremiyor ve devlet ağzıyla "terörist, hain bölücü" falan filan diye hakaret etmeyi seçiyorsunuz.

frantz fanon

frantz fanon
kemalist kişilik bozukluğu başlığında anlatılan semtptomlardan muzdarip takıntılı dallamaları (tüm kemalistler kkb değil tabi ama çok var aranızda bu modellerden) rahatsız eden hesap.

yer yer rahatsız etmeye de devam edecektir.

ama şimdilik kemal ve kemalizm konusunda son olarak tüm i'lerin üstüne noktalarımı koyup bir süre daha burada takılmayacağım:

1) öncelike, atatürk-kemalizm konusu ve fikir özgürlüğü üzerine: (bkz:#78079) ve (bkz:#68075)
2) diktatörlük tartışması çerçevesinde genel olarak atatürk'ün kemalizmi: (bkz:#101233)
3) kemalist milliyetçiğin gerici teorisi ve pratiğiyle yüzleşmek: (bkz:#63955) ve (bkz:#80990) ve (bkz:#100107) ve (bkz:#107320) ve (bkz:#107305) (burada ''atatürk'e hakaret'' varmış kkb'ye herşey hakaret tabi..)

kendini fasuye gibi nimetten sayan tüm kkblilerin, şovenlerin ırkçıların ''değerlerine'' sıçayım
adios!

1

frantz fanon

frantz fanon
Frantz fanon (martinik, 1925 – washington, 1961) psikyatr, fln saflarında yer almış bir cezayir bağımsızlığı militanı ve yazardır. Militan bir düşünür olan fanon, sömürgeciliğin sömürge halkı üzerindeki psikolojik sonuçlarını analiz etmeye çalışmıştır. İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransız ordusuna katılmış olan fanon, savaş sonrasında fransa'da tıp öğrenimi görürken felsefe ve psikoloji dersleri de alır. 1953 yılında blida joinville'deki bir psikiyatri kliniğinin başhekimi olur ve ''sosyoterapi'', ''kurumsal psikoterapi'', alanlarındaki modern yöntemleri cezayirli müslüman hastalara uygular. Ardından hastalarıyla birlikte cezayir kültürünün geleneksel mit ve ritüellerini araştırmaya girişir. Cezayir psikyatri ortamındaki ''anti-psikyatrik'' ve ''sömürgesizleştirici'' çabaları nedeniyle düşman kazanır. Kurtuluş savaşı başladığı andan itibaren cezayir direnişine katılır, direnişin politik yöneticileriyle doğrudan ilişkiye girer. 1956 yılında başhekimlik görevinden istifa eder ve 1957'de cezayir'den sınırdışı edilir. Tunus'ta yeniden fln'ye katılır ve merkezi yayın organlarında çalışır. En bilinen kitaplarında sömürgesizleştirme sürecinin sosyolojik, felsefi ve psikyatrik açılardan analiz etmekte olan fanon üçüncü dünya'nın çok sayıda entelektüelinin düşünce ustası olmuştur. En ünlü eseri olan yeryüzünün lanetlileri sömürgecilik karşıtı mücadelenin ve üçüncü dünya'nın özgürlüğünün manifestosu olarak bilinmektedir. Afrika'daki ulusal kurtuluş hareketlerinin ve abd'deki kara panterler örgütünün esin kaynağı olmuştur. Fanon günümüzde de çok sayıda yazar ve düşünürün ilgisinin odağındadır. Özellikle postkolonyalist düşüncede fanon yeniden okunmaktadır. Edward said eserlerinde fanon'un yazılarına sıklıkla başvurmuştur. Stuart hall, homi bhabba ve judith butler gibi yazarların da referansları arasındadır fanon. 6 aralık 1961'de washington dc'de lösemiden ölür.

kürtçe

atticus finch
dört ana lehçesi sırasıyla bakur, başur, rojava ve rojhilat olan dil.

bunlardan bakur türkiye kürdistanında, yani doğu anadoluda konuşuluyor. başur güneyde, yani ırak kürdistanında. rojava kuzey suriye'de, rojhilat ise batı iran'da. ve bu dört ana lehçenin kendi içinde küçük bölünmeleri daha var. örneğin doğu anadoluda dersimî ile botanî arasında aksan farklılıkları olması gibi.

farklı dört ülkenin ve dört ulusun topraklarında kalan kürtlerin kültürleri gibi dilleri de doğal olarak bu ulusal kaynaşmadan etkileniyor. gerçi buna tam manasıyla bir "kaynaşma" denemez, bir yandan evet bu ulusların birbirleriyle kurduğu etkileşim sonucu oluşan bir dil kaynaşması var, bir yandan da bu dört devletin milliyetçi asimilasyonları sonucu kürtlerin lügatına giren kelimeler var. bazı insanların merak ettiği bir konu olarak, kürtçenin dört lehçeye bölünmesinin sebebi de budur bu arada. neyse, sonuç olarak bakur kürtçesinde türkçe'den, başur ve rojava'da arapçadan ve rojhilat'ta farsçadan izler görülür.

ekim devrimi

atticus finch
100. yıl dönümünü şu anki türkiye şartlarında düzgün, kitlesel bir kutlama veya anma etkinliği yapamadan geçirdiğimiz devrim. 101'de yaparız artık.

fotoğraf yıldızlar şöleni bu arada.


edit: anlam bozukluğu

iyi parti

frantz fanon
cocukları kandırır gibi "ak" benzeri "iyi" olumlaması, ampul yerine güneşi ve larcivert arka planıyla akp'nin larciverti olma emelinde bir partidir.

en az %7 en fazla %35 alır. tüm faşistleri dahi tam anlamıyla birleştiremediği için, kurucu kadrolar vasat olduğu için t*ayyiple bozuşan büyük sermayedarlar ve bürokratlar varsa onların desteğini almaları lazım, yine yurtdışından da tayyibi artık pek istemeyen abd ve ab kurumlarından destek almaları lazım. yoksa en fazla %10 falan alır. türk ve yabancı sermayenin tutumu belirleyici olacak, çok lobi kasarlarsa alır %35i. yoksa düzgün reklam yapamazlar en fazla mhp küskünkerini, şakirt abi küskünlerini, sağ kemalistleri toplar. şakirt abi küskünleri-onların aileleri-ve çetenin (yani fettulahci cikar networkunun) ve coğu ülkücülerin desteği ceptedir ama. ama ne fark eder dedik ya akp'nin larcivertidir.
1

bir daha gel samsun'dan

atticus finch
kendi kendimizi kurtaramayacak kadar aciziz zaten biz. faşist diktayı yenmek için illa mustafa kemalin dirilip gemiyle samsuna yanaşması lazım, örgütlenip sol muhalefeti güçlendirmek ve siyasete aktif katılım sağlamak yetmiyor. hoş, gerçi çoğunluk bunu da yapmadığından bu haldeyiz de...

ayrıca polise taş atana "vatan haini, terörist" sıfatı yapıştıran ulusalcılar atatürkün veya o nitelikteki bir liderin samsuna çıkıp silahlı kurtuluş ordusu kurmasını ve istibdadı yıkmasını iple çekiyormuş gibi "bir daha gel samsuna" duyarı kasmasınlar bir zahmet. ciddiye alamıyorum. bugün birisi "anadoludaki halklar kardeştir. devlet bu halkları ezmekte, ülkenin bağımsızlığını ve laikliğini tehdit etmektir" diyip devleti yıkacak bir silahlı kuvvet oluşturmaya kalkışsa bölücü dersiniz.

nurullah ankut

atticus finch
sanırım eski devrimci mücadele yazarı. partisi hkp ile h. kıvılcımlı geleneğinin 2-3 mirasçısından biri. şöyle bir hesaplayınca en az 35 senelik aktivist yaşamı, 12 eylül sonrası kaçaklığı ve uğradığı işkenceler ile saygı duyulacak devrimcidir. emekli öğretmendir bu arada.

edit - devrimci mücadele'yi çıkartanlardanmış.

the smiths

jesus
İlk başlarda diğer alternatif rock seslerinden değişik bulup daha sonra çok sevdiğim hem ağlatan hem de mutluluktan bağıra bağıra eşlik ettiren şarkılara sahip ingiliz alternatif rock grubu.




atatürkçülerin kürtlerle barışamaması

frantz fanon
ne mutlu türküm diyene zihniyeti atatürkçülüğün temeli olduğundan dolayı, doğal bir durumdur. atatürkçüler, kürtlerin farklı bir millet olduğunu, kürtlerin kendi vatanlarında kendi hakları olduğunu kabul edemez o zaman kemalistlikten cıkar. en fazla gelebileceği nokta şimdiki chpdir. neticesinde türk milliyetciliģidir. e kürtler (ve diğer halklar da) başka bir milletin milliyetçiliğini benimseyemezler, irakta turkmenlere, herkese ne mutlu arabım diyene dedirtmek gibi birsey bu. milliyetciliklerin entrnasyonalizmi olmaz, hele ki komşu veya ic ice olan milliyetlerin.

sig sauer

frantz fanon
SIG Sauer, dünyanın en eski ve önde gelen silah üreticilerinden biridir.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ile yaşanan vize krizinin ardından emniyet teşkilatının artık ABD'de üretilen SIG Sauer model tabancaları kullanmayacağını söyledi.

SIG Sauer tarafından üretilen silahların Türkiye'de hangi güvenlik birimi tarafından nasıl kullanıldığına dair resmi bir kayıt bulunmuyor.

Ancak basında özellikle 2000'den sonra çıkan haber ve makalelerden, özellikle Polis Özel Hareket Dairesi'nin envanterinde bu şirketin ürettiği silahların önemli bir yer kapladığı anlaşılıyor.

Bu envanterde yer alan Sig516, Polis Özel Harekat'ın elindeki en önemli taarruz tüfeği olarak gösteriliyor. Şirketin web sitesine göre, bu silahın fiyatı 1800 ile 2000 dolar arasında değişiyor.




Ayrıca polisin kullandığı tabancalar arasında da yarı otomatik SIG Sauer P226 yer alıyor. SIG Sauer'in web sitesinde "bir klasik" olarak tanımladığı P226 tabancıların fiyatı da 1000 ile 1600 dolar arasında.


Bu silah dayanıklı olması ve tutukluk yapmamasından dolayı yalnızca Türk emniyeti değil, dünyadaki birçok kolluk kuvveti tarafından tercih ediliyor. Kanada, Almanya, Fransa, Güney Kore, İsrail, İspanya, İngiltere, Hindistan ve Venezuela bu ülkelerden yalnızca birkaçı.


Emniyetin yanı sıra orduda da SIG Sauer yapımı silahlar olduğu belirtiliyor. Özellikle dayanıklılığın yüksek olmasından dolayı SAT Komandoları'nın envanterinde olduğu bildiriliyor.

Türkiye'de sivil amaçlı bireysel kullanıma dair SIG Sauer silahların satışını ise Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) yapıyor.

MKE'nin web sitesinde şu an itibariyle tek bir model SIG Sauer tabancı bulunuyor ve bunun da satış fiyatının 3500 dolar olduğu belirtiliyor.


ABD Dışişleri Bakanlığı ise bir ay önce, Erdoğan'ın Mayıs ayındaki Washington ziyaretinde korumalarının protesto gösterisi düzenleyenlere sert müdahalesinin yarattığı tepkiler üzerine 1,2 milyon dolarlık SIG Sauer yarı otomatik silah satışına onay vermeme kararı almıştı.

Amerikan Dışişleri Bakanlığı, Mayıs ayında Kongre'ye gayrı resmi olarak Türkiye'ye 1,2 milyon dolar karşılığında 1600 adet SIG Sauer marka yarı otomatik silah satışına onay vermeyi planladığını açıkladı.


ABD'de silah satış anlaşmalarının tamamının Dışişleri Bakanlığı'nın onayından geçmesi gerekiyor ve Bakanlık, satışlarla ilgili tutumunu da önceden Kongre'ye bildiriyor.

Ancak bu bildirimin yapılmasından bir gün sonra, Washington'ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın korumalarının bir grup protestocuya sert şekilde müdahale etmesiyle arbede yaşandı. Bu sert müdahalenin görüntüleri, ABD medyasında geniş yer buldu ve korumalar hakkında suç duyurusunda bulunuldu.


Bunun üzerine bazı Kongre üyeleri ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'a mektup yazarak, silah anlaşmasının onaylanmamasını istedi.

Bu isimlerden biri olan Temsilciler Meclisi Dış İlişkileri Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Ed Royce, Tillerson'a yazdığı mektupta, bu anlaşmanın yapılmaması gerektiğini ve Türk korumaların "profesyonellikten uzak ve gaddarca" davrandığını söyledi.


Demokrat Senatörler Chris Van Hollen ve Patrick Leahy de yaptıkları ortak açıklamada, bu kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, "Türk ulusal polisinin hükümeti barışçıl yöntemlerle eleştiren vatandaşlarına yönelik keyfi tutuklama yapan ve rahatsızlık veren birimlerine de silah satışını durdurmamız gerek" dedi.


ABD basını, Dışişleri Bakanlığı'nın Kongre'ye yaptığı bildirimde iptal talebinin üretici firma SIG Sauer'den geldiğini söylediğini bildirdi. Ancak, bu iddia şirket ve bakanlık tarafından doğrulanmadı.

alınteri degil copypaste: https://www.google.com.tr/amp/s/m.haberler.com/amp/sig-sauer-abd-nin-turkiye-ye-satmadigi-erdogan-in-10125226-haberi/


çydd burs mülakatı

frantz fanon
bazı kürtler burada nabza göre şerbet verirdi (bu zannedersem bi kısım sosyalist icinde böyledir), ne olur ne olmaz diye öyle yapma gereği duyardı, sonra gelsin yandaş medyada "kemalistler peğağaya burs veriyürr" manşetleri... (islamcıların burs verdikleri de cemaatler, hizbullah kafasındadır)
adam laik kürt, muhtemelen kime sempati besleyecek ki. alperen ocaklarına mı.

counter-strike global offensive

the spook
hayatım boyunca aldığım 8 yıllık ingilizce eğitimi yerine 2 yıl bu oyunu oyasam, yabancı dil konusunda hem konuşmam hem de yazmam daha iyi duruma gelirdi süphesiz.
Marketine anahtar almak için paralar döktüğüm, karşılığında skinler sayesinde 4 lira kazandığım oyundur.

1909 adana katliamı

azadi
1909 Adana Katliamı Karaisalı ve Karataş köyleri
Karaisalı Adana'ya bağlı ilçedir ,Toros Dağları'nın başladığı noktadadır. 1909 Adana Katliamı öncesine kadar burada 75 Ermeni ailesi yaşıyordu , katliamlar esnasında çoğu öldürülür. 70 yaşındaki Türk kaymakam hayatta kalan 175 kişiyi, 3000 kana susamış katilden korumayı başarır .
Diğer bir köy olan Karataş'ta yaşayan tüm Ermeni nüfusu katledildi .
1914 yılında İstanbul Patrikhanesi'nin Osmanlı İmparatorluğu genelinde yaptığı nüfus sayımında her iki yerleşim biriminde Ermeni nüfusu bulunmuyordu.

Kaynak :THE YOUNG TURKS AND THE TRUTH ABOUT THE HOLOCAUST AT ADANA: ASIA MINOR, APRIL, 1909

türkiye komünist partisi

giyotin
Sosyalizm Cumhuriyet'e Çok Yakışacak!

1917'nin 7 Kasımı'nda, Rusya'da, emekçileri iktidara taşıyan sosyalist devrim gerçekleşti. Bundan altı yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Bu iki devrim farklı doğrultulara sahip olsa da birbirlerine el uzattılar, dayanışma içinde oldular.

Sovyet Devrimi'nin yüzüncü, Türkiye Cumhuriyeti'nin 94. yılında bu iki tarihsel olayı ve her iki ülkede daha sonra yaşananları şarkılarımızla, şiirlerimizle, danslarımızla, oyunlarımızla, sözümüzle öyküleştirdik.

Usta sanatçılar bu öyküye ortak emeklerini, Türkiye Komünist Partisi de karanlığı yenme iradesini koydu. Ve bir kez daha gördük ki, Sosyalizm Cumhuriyet'e çok yakışacak.

🏟️ #İzmir Fuar Atatürk Açık Hava Tiyatrosu
📅 28 Ekim
🕖 19.00

Sözlükte ırkçılık yapanlar

jesus
Sözlükte ırkçılığı korukleyip korukleyip sonra birileri tarafından aynı şekilde karşılık alınca sevincten aglayarak bu başlığa yazanları da mevcuttur bunların.
Amaçları budur çünkü. Mutlu olurlar etnik kavgadan ayrışmadan. Halkı bölmek en büyük gayeleridir. Zaten en basta hareketleri bunun için oluşturulmuştur; dünyada yükselen sol eğilime karşı halkı etnik olarak bolmek. Bu eylemleriyle hangi sınıfa hizmet ettikleri oldukça açıktır.
2

türk müziği

azadi
Yok öyle bi şey (kırgızları tenzih ederim)
Türk müziği (musiki) diye lanse ettikleri bu tarzın çıkış noktası araplar / Arapça, günümüzde dahi sevilerek dinlenen en iyi örneklerinin de altında Ermeni imzası vardır.
6

ermenilerin gerizekalı olması

azadi
Dünya üzerinde nüfusuna oranla en fazla bilim insanı, en fazla icadın kaşifi millettir. Bu yönde almanları dahi ikiye katlayarak sollamış, günümüze değin yetişmiş en eski alfabelerden biridir. Hristiyanlığı resmi din kabul etmiş ilk devlettir. En Eski İncil dahil birçok tarihi ve ilmi değeri yüksek kitap ermenicedir.
Hemen her Ermeni zanaatkardır, sözünün eridir. Mevcut türk cumhuriyetinin öncesindeki osmanlı dahil tüm dünya ermenileri böyle tanır.
Aşağıdaki başlıkta da okuyacağınız üzere hem tıp, hem gündelik hayat, hem uzay Bilimleri (VS) alanlarında kullanılan birçok buluşun mucididirler. Dünyaya barbarlıkları, gasp ettikleri topraklarda yaşayan halkları katledip, bir de utanmadan kendi vatanıymış gibi lanse etmeleri ile nam salmış ermeni/Arap artığı Türkiye Cumhuriyetinin türklerinin açtıkları bu başlığın açılma sebebi acınası bi çaresizliktir(oxford un Anadolu daki halkların gen haritaları, ırksal bağlantıları üzerine Yaptıgı son araştırmada da görüldüğü üzere kemalist tayfa türk'ten çok Ermeni ve Arap dölüdür). Bu giride bahsi geçen ne varsa araştırıp, şıppadanak doğrulayabilirsiniz. Ermenilerin dünyaya, hatta şu vızıldayan sineklere/milletlerine kattıkları bile ne denli zeki, üretken olduklarının kanıtıdır. Dağılın şimdi
(bkz:ermeni bilim adamları - insanları)
2

türkiye'de kadına şiddetin trend olduğu günler

azadi
İçinde bulunduğumuz günlerdir.
İki gün önce kadının birini polis sokak ortasında dövüyordu. Dün bir başkasının tezgahını dagıtan zabıtalar bir de sarp ediyorlardı.
Az önce gördüm bi tanesi de bugün ya da dün marketteki kasiyer kıza adını söylemedi diye yumruk atıyor kızın gözü mosmor. Ne oluyor, algı çalışması mıdır nedir...
1

Türkün türkten başka dostu yoktur

frantz fanon
Bu fotoğrafa iyi bakın!
Orada gördüğünüz iki insan, Derviş Ali Kavazoğlu ve Kostas Michaulis'tir...

Derviş Ali Kavazoğlu, Kıbrıs Sosyalist Partisi AKEL'in merkez komitesinin Türk üyesi bir sendikacıdır.
Kostas Michaulis ise onun sendikacı arkadaşıdır.
Bu iki insan, 11 Nisan 1965 tarihinde, Lefkoşe'deki bir toplantıdan Larnaka'ya giderlerken Denktaş'ın kurucuları arasında yer aldığı Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) tarafından otomatik silahlarla kısa mesafeden vurularak öldürüldüler. İkisi de sosyalistti, ikisi de adanın emperyalist çıkarlar doğrultusunda bölünmesine karşı çıkıyor ve iki halkın kardeşliğini savunuyorlardı. Ve fotoğrafta görüldüğü gibi, el ele öldüler.
(bkz:anlayamazsınız)

türklerin gerizekalı olmasının kanıtları

azadi
1-kendine müslüman der, ama laik oldugunu da iddia eder. Laiklik islamla zerre kadar bağdaşmaz, ama o gerizekalıdır, düşünemez, araştıramaz.
2-ona buna abd uşağı der, kendinin boynunda 'Im belong to usa' tasmasıyla gezdiğini göremez.
3-halkın akla hayale gelmeyecek vergilerle resmen düzüldüğünü görmez, yine de işe gider gelir, vergilerini bi tamam öder.
4-okumaz, araştırmaz, özenir, özendiğini de beceremez. Sonradan görme olabilecek kadar görmemiş olsa da, bir sonradan görmenin de tüm niteliklerini bi tamam taşır.
5-kendine ait bir kültürü yoktur. Yok olmasına kendi müsade etmiştir. Ne bir müziği, ne bir dansı, ne bir icadı, ne bir geleneği kalmamıştır bugüne yetişen (Türkiye için diyelim). Ermeni nin, Kürt ün geleneklerini, adetlerini, sanatını çalıp, kendininmiş gibi gösterir. Aslı çıkınca da yüzü kızarmaz çünkü beyni yozdur.
Aklıma geldikçe ekleme yaparım işim var şimdi
5

kemalisthatun

jesus
Artık iyice kudurmuş olan yazar. Azıcık aklıyla sözlükte açık açık ırkçılık yapmakta ve bunun karşısında da hiçbir yaptırım almamaktadır.
Şu maksimum 20 kişinin online olduğu sözlükte bu yazarın açık açık "ırkçıyım nolcak" diye kudurması bence oldukça farkedilebilir he admin arkadaşlar?
Bakınız sözlük kuralı 4:
tanım başlıklarında polemik yaratmak, saldırgan bir üslup kullanmak; tıpkı ırkçı, homofobik, cinsiyetçi başlıklarda olduğu gibi yasaktır. bunlara karşı ilk uyarıda yalnızca başlık silinecektir, hatanın tekrarında yazar çomar rütbesi ne düşürülecektir.
Ya profilinde bile svastika var ulan yuh be. Hepiniz oradaydınız ulan! Sonra ağlayın neden düşüşteyiz diye neden var olan yazarlar da kayboldu diye.
75

feminizm

olimposvarisi
Kadın erkek eşitliğini destekleyen terim ülkemizde erkek düşmanlığı olarak yanlış algılanıyor ve ben bunu doğru buluyorum

Edit:1 bu entry'i virginia woolf'un, bu kasaba beni öldürüyor, dediği richmond'dan girmenin keyfi muazzam.
10