"inanclara saygiliyim ama sizi istemiyorum" dedi gelen imama. bir sigara ve ailesine mektup yazmak icin kagit kalem istedi. kelepcesiz asilmak istedi, kabul etmediler. sakince yurudu ve sandalyeye cikti. 17 yasindaydi ayaginin altindaki sandalyeyi tekmelediginde. o sandalye henuz devrilmedi. bir cinayetin agirligini yuklendi ve altinda kalacak cellatlari bekliyor yere carpmak icin.
erdal eren, 12 eylül darbesi öncesinde bir askeri inzibat erini öldürdüğü suçlamasıyla hüküm giyen ve darbeden sonra asılarak idam edilen yurtsever devrimci gençlik derneği üyesi ve ankara yapı meslek lisesi öğrencisi.
https://www.youtube.com/watch?v=u79A7bIR4jw
erdal eren
teoman'in akrabasidir. teoman erdal erene ithafen "daha 17" ve "iki cocuk" sarkilarini yazmistir.
Sözleri:
Daha 17
Boş ver beni
Mühim değilim
Bu O'nun hikayesi
Çok beyazdı, kir tutardı
Ömrü kelebek kadardı
Mektupları şişedeyken
Bir de bakmış deniz yokmuş
Tek başına dans ederken
Mutsuzluktan sarhoşmuş
Daha 17'ymiş.
Oyundan kalkmak isterken
Kağıtlar dağıtılmış
Bu hava boşluğunda
Artık her şey satılıkmış
Trafikte akmayan
Hep onun şeridiyken
Söylediği son şarkı
"Elveda Zalim Dünya"ymış
Daha 17'ymiş.
Iki cocuk
El sallamıştı annesine
Bayram izni dönüşünde
Hissetmiş miydi oğlunu
Kurşun kalbi deldiğinde
Kan revan içinde
Yan yana aynı köprüde
Annelerinin rüyalarında öldükleri yaşlarıyla
Ateşi harlı delikanlılar
Ne şehit ne kahramanlar
Düşmansız bir savaşta
Düştüler kalkmayacaklar
Emin değildi kendi bile
Dokunmuş muydu tetiğine
Kesin olan tek şeyse
En yakın mahkumdu ipe
'Kalpte kurşun ilmek boynunda
İki çocuk ölüm karşısında
Hep çocuk kalacaklar büyümeden birer tabutta ama Yaşıyorlar,
Gülüyorlar annelerinin rüyalarında.
Sözleri:
Daha 17
Boş ver beni
Mühim değilim
Bu O'nun hikayesi
Çok beyazdı, kir tutardı
Ömrü kelebek kadardı
Mektupları şişedeyken
Bir de bakmış deniz yokmuş
Tek başına dans ederken
Mutsuzluktan sarhoşmuş
Daha 17'ymiş.
Oyundan kalkmak isterken
Kağıtlar dağıtılmış
Bu hava boşluğunda
Artık her şey satılıkmış
Trafikte akmayan
Hep onun şeridiyken
Söylediği son şarkı
"Elveda Zalim Dünya"ymış
Daha 17'ymiş.
Iki cocuk
El sallamıştı annesine
Bayram izni dönüşünde
Hissetmiş miydi oğlunu
Kurşun kalbi deldiğinde
Kan revan içinde
Yan yana aynı köprüde
Annelerinin rüyalarında öldükleri yaşlarıyla
Ateşi harlı delikanlılar
Ne şehit ne kahramanlar
Düşmansız bir savaşta
Düştüler kalkmayacaklar
Emin değildi kendi bile
Dokunmuş muydu tetiğine
Kesin olan tek şeyse
En yakın mahkumdu ipe
'Kalpte kurşun ilmek boynunda
İki çocuk ölüm karşısında
Hep çocuk kalacaklar büyümeden birer tabutta ama Yaşıyorlar,
Gülüyorlar annelerinin rüyalarında.
Faşist cuntanın deviremedigi, unutturamadigi fidanimizdir. Birilerine gözdağı vermek için kıydılar Erdal'a. Unutturamadilar...
Genç komunistler Birliği üyesi, yaşadığı dönemde bulunduğu bölgede liseli gençlerin önderi... Partisine bağlılığı sonraki süreçte revizyonistlere örnek olamamış kişidir Erdal. Hakkında çok şey söylenir ama hep aynı yere çıkar Erdal erenle ilgili söyleyecekler. Cesur bir partizandır. Son sözleri de bu yöndedir...
"kahrolsun faşist diktatorluk"
"yaşasın partimiz tdkp'miz"
Genç komunistler Birliği üyesi, yaşadığı dönemde bulunduğu bölgede liseli gençlerin önderi... Partisine bağlılığı sonraki süreçte revizyonistlere örnek olamamış kişidir Erdal. Hakkında çok şey söylenir ama hep aynı yere çıkar Erdal erenle ilgili söyleyecekler. Cesur bir partizandır. Son sözleri de bu yöndedir...
"kahrolsun faşist diktatorluk"
"yaşasın partimiz tdkp'miz"
12 eylülün faşist cuntacıları tarafından 17 yaşında yaşı büyütülerek idam edilen genç devrimci. Bugün en çok onun anılması gerekir.
O Genç Bir Yiğitti O
O Genç Komünistti O
Küçücük Gözleri, İncecik Elleri
Kocaman Yüreğiyle...
Erdalım
Darağaçlarında Denizleri Yaşatan
Körpecik Fidanım Benim
Andın Andımız
Sevdan Sevdamız
Dağların Uğultusu
Suların Şırıltısı
Halkının Halkının Onuruydu O
İşçinin Köylünün Yüreğiydi O
Deniz'im Yusuf'um İnan'ım
Tohum Saçtınız Çorak Topraklara
Ulaşmak İstediğiniz Hedefe Varmak İçin
Şindi O Toprak Elif Elif İşlendi
Ve Çelik Su Vere Vere Sertleşti
Yıkacağız Darağacı
Seni Kurduranları
Kavgamız Kavgamız Kavgamızla
İşçimiz Köylümüz Halkımızla
Bir yıl daha geçti
(bkz:mücadelemizde yaşıyor)
O Genç Komünistti O
Küçücük Gözleri, İncecik Elleri
Kocaman Yüreğiyle...
Erdalım
Darağaçlarında Denizleri Yaşatan
Körpecik Fidanım Benim
Andın Andımız
Sevdan Sevdamız
Dağların Uğultusu
Suların Şırıltısı
Halkının Halkının Onuruydu O
İşçinin Köylünün Yüreğiydi O
Deniz'im Yusuf'um İnan'ım
Tohum Saçtınız Çorak Topraklara
Ulaşmak İstediğiniz Hedefe Varmak İçin
Şindi O Toprak Elif Elif İşlendi
Ve Çelik Su Vere Vere Sertleşti
Yıkacağız Darağacı
Seni Kurduranları
Kavgamız Kavgamız Kavgamızla
İşçimiz Köylümüz Halkımızla
Bir yıl daha geçti
(bkz:mücadelemizde yaşıyor)
Yaşı 17ydi, yaşını büyütüp astılar erdal'ı
12 eylülün en genç şehidi. 3 gün önce ölüm yıl dönümüydü.
insan ne için yaşar sorusuna bütün var oluş ve yaşayışıyla, onuru ve haysiyeti için yaşar cevabı veren güzel insanların çağı biraz gerilerde kaldı.
erdal eren, 17 yaşına kadar ülkesinin bütün insanları için onurlu bir devrim mücadelesi verdi. o yaşında da, ülkesinin bütün namuslu ve onurlu insanları uğruna can verdi.
bu dizeleri can baba, denizler için yazmıştır fakat benim şimdi erdal için de bağıra bağıra okuyasım geldi;
''acıyorsam sana anam avradım olsun,
ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun...''
erdal eren, 17 yaşına kadar ülkesinin bütün insanları için onurlu bir devrim mücadelesi verdi. o yaşında da, ülkesinin bütün namuslu ve onurlu insanları uğruna can verdi.
bu dizeleri can baba, denizler için yazmıştır fakat benim şimdi erdal için de bağıra bağıra okuyasım geldi;
''acıyorsam sana anam avradım olsun,
ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun...''