bugün itibariyle yayınlanmış olan saygı albümü. albümden demet ceceli gibilerini çıkar bebek gibi albüm olmuş. yuutub yorumlarından eskeriyetle kemikleri sızlıyor yazan andavallar olabilir lakin kendi tarzlarında icra ettikleri türküleri ben sevdim.
aylin aslımın kaş'ta işlettiği barın ismi. istanbul'dan kaçıp, kaşta nefes alıyor. sadece konserler için ayrılıyor oradan. uzun zamandır bir sözcük bile yazmamış şarkı olarak.
türkiye'de 1926 yılında kullanıma giren gregoryen takvime verilen isim. (hz.) isa'nın doğumunu (milad) sıfır başlangıç olarak aldığı için bu adla anılır.
Var mı dinleyen? Kendimi yalnız hissediyorum.
Sonunda ikisi de babayı alacaktır.
bu adama sallayan solcu arkadaşların eline memleketi versek, k*çımızdaki donun rengine karışacak kadar katı bir totaliter rejim oluştururlar.
Olayı bu kadar dramatize etmenin bir anlamı yok. Kalpsiz ve ya duygusuz olarak nitelendirilebilirim belkide ama her ne olursa olsun kendisine bahşedilen ömrü pes ederek sonlandırma hakkını kendinde görmemeli insan. Yaşam başlı başına çok derin felsefik bir durumdur. her ne kadar güzel konuşuyor , düşünüyor ve yaşamaya çalışıyorsanız bunların tam tersi şeyler de söz konusu olacaktır. Her şeyi güllük gülistanlık bekleyip gerçekleşmeyince " böle hayatın mq " triplerine girilmesini akabinde intihara sürüklenen hayatları amacından sapmış ve boşa geçmiş zaman olarak nitelendirdiğimi üzülerek belirtmek isterim.
edit : parça ne alaka diyeceksiniz hemen söyliyeyim. ölüm inhitar vs. dedik ya bir cenazem söz konusu olacaksa çalınacak marş bundan öte olamaz. peace !
edit : parça ne alaka diyeceksiniz hemen söyliyeyim. ölüm inhitar vs. dedik ya bir cenazem söz konusu olacaksa çalınacak marş bundan öte olamaz. peace !
Tanju okan kariyerinin zirvesinde bir kadına aşık olur. Kadının adı zerrindir. Zerrin türkiyenin ileri gelen ailelerinden birinin kızıdır. Zerrin de sevmektedir tanjuyu fakat zerrinin ailesi bu ilişkiyi onaylamamaktadır. Ailenin karşı koymasıyla ikili görüşemez hale gelmişti. Tanju kendini içkiye vermişti. İkilinin gizli görüşmeye çalışmasını fark eden aile zerrin'i amerikaya göndermeye karar verir. Tanju bunu öğrenir öğrenmez zerrin'in evinin önünde nöbet tutmaya başlar. Ancak evin arka kapısı vardır ve zerrin oradan çıkar gider. Bir daha onu hiç göremez. Bu olaydan sonra tanju kendini kaybeder ve kendini içkiye daha çok verir. O dönem eşinden yeni ayrılan mehmet teoman da tanjuya katılır ve ikili içmeye giderler. Bir gün eve döndüklerinde mehmet teoman plakları karıştırır ve reggiani'nin plağını pikaba yerleştirir. Tanju'nun o dönemki halinden ilham alan ve reggiani'nin bunu tamamladığını söyleyen mehmet teoman "kadınım" şarkısını yazmaya başlar. Sabaha karşı yazmayı bitiren teoman tanju'yu kaldırır ve şarkıyı okumasını ister. Tanju şarkıyı okuduktan sonra hiç değiştirmeden kayda alır. Böylelikle bir aşk daha yer edinir hafızalarda.
İstanbul'da sabah ayazı tıka basa dolu bir otobüste şans eseri oturacak bir yer bulmuşken aklıma geldi. Arkeoloji okumak istiyordum. Gelenekçi bir ailenin küçük olmayan bir çocuğu olarak sofrada oturuyorduk lise son;
Baba: b
Prometheus: pro
Pro: baba ben arkeoloji okumak istiyorum
B: ne, anlamadım?
Pro: arkeoloji baba. Lütfen ya.
B: sittir gir inşaatta çalış pezevenk, en azından kazı yaparken kepçe ile kazarsınız.
Sonuç olarak üç üniversitede üç farklı bölüm bırakıldı. Asgari ücretle çalıştığım işe giderken sabah sabah gerdi beni bu anı.
Baba: b
Prometheus: pro
Pro: baba ben arkeoloji okumak istiyorum
B: ne, anlamadım?
Pro: arkeoloji baba. Lütfen ya.
B: sittir gir inşaatta çalış pezevenk, en azından kazı yaparken kepçe ile kazarsınız.
Sonuç olarak üç üniversitede üç farklı bölüm bırakıldı. Asgari ücretle çalıştığım işe giderken sabah sabah gerdi beni bu anı.
Türkiye'de elçilik açmak için başvurmuş kurum.
Devlet ile halk arasındaki iliskiyi kayıt altına alarak dünyaya örnek olarak göstermek istiyorlarmış.
Vergi sistemimizden güzel konu çıkar ama.
Devlet ile halk arasındaki iliskiyi kayıt altına alarak dünyaya örnek olarak göstermek istiyorlarmış.
Vergi sistemimizden güzel konu çıkar ama.
Semerkant, 712'de Müslüman Araplar tarafından fethedilip, Abbasiler zamanında bir mucize olur . Çok gizli olan kâğıt imalâtı 751 yılında Talas savaşından iki Çin tutuklusundan öğrenilir ve İslâm dünyasında ilk kâğıt değirmeni Semarkant'ta yapılır. Bu icat diğer İslâm ülkelerine, daha sonra da Avrupa'ya yayılır. Semerkant, Samanoğulları döneminde iktisadi açıdan hızla gelişmiştir.
Daha sonra Cengiz Han fethederek, şehri tamamen harap etti. Timur'un Semerkant'ı başkent ilan etmesiyle şehir önemli ölçüde gelişti ve önemli bir kültür merkezi haline geldi.
Semerkant, 1868'de Ruslara geçerek Türkistan'a bağlandı. 1924'ten 1930'a kadar Özbekistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin başkenti oldu.
Bugün, UNESCO Dünya Miras Alanları Listesi'nde kendisine yer bulan Özbekistan'ın bir şehridir.
Daha sonra Cengiz Han fethederek, şehri tamamen harap etti. Timur'un Semerkant'ı başkent ilan etmesiyle şehir önemli ölçüde gelişti ve önemli bir kültür merkezi haline geldi.
Semerkant, 1868'de Ruslara geçerek Türkistan'a bağlandı. 1924'ten 1930'a kadar Özbekistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin başkenti oldu.
Bugün, UNESCO Dünya Miras Alanları Listesi'nde kendisine yer bulan Özbekistan'ın bir şehridir.
Laik olup olmayacağın, bulunduğun toprakların eskiden kime ait olduğu ile anlaşılıyorsa, Hindistan GökTanrı inancına mensup olmalı.
muazzam bir atıştırmalık. bu akşam bizzat kendi ellerimle kadın anama hazırladım. isteyenler için nasıl yapıldığı anlatabilirim.
bildiğiniz pirinç dolduruyorsunuz, çünkü dolmanın prensibi pirinç doldurmak. burada lezzeti ortaya döken midyenin etidir. et ne kadar kabuğa iyi yayılıp serpildiyse pirinçle temas alanı o kadar fazla olur ve lezzeti aktarır. yapımı meşakkatlidir. bu akşam bir buçuk saati aşkın sürede midyeleri temizleyip yaptım, yemesi on dakika sürdü.
midye dolma seven kızlar eklesin efendim.
bildiğiniz pirinç dolduruyorsunuz, çünkü dolmanın prensibi pirinç doldurmak. burada lezzeti ortaya döken midyenin etidir. et ne kadar kabuğa iyi yayılıp serpildiyse pirinçle temas alanı o kadar fazla olur ve lezzeti aktarır. yapımı meşakkatlidir. bu akşam bir buçuk saati aşkın sürede midyeleri temizleyip yaptım, yemesi on dakika sürdü.
midye dolma seven kızlar eklesin efendim.
Bazen bir benzerini yaptığım olay. Saçma sapan bi yazarın saçma sapan bi entrysini görüyorum mesela. İlk önce ona basıyorum eksiyi. Sonra elimde değil meraktan profil sayfasını açıp bakıyorum ki 10 entrysinden 6'sı 7'si saçma sapan. Başlıyorum gene patır patır eksilemeye. Ama saçma bulmadığımı eksilemiyorum mesela. Ama bu yazarların puan diye ağlamasına da gerek yok sanırım bu puan sisteminde profil görüntülenmesi eksi oydan daha fazla puan ediyor diye biliyorum. Benim olayım saçma sapan entrylerin saçma sapan olduğunu belirtmek.
(bkz:bizde göte göt denir)
(bkz:önce güldüm sonra bastım eksiyi)
(bkz:durun vurmayın)
(bkz:bizde göte göt denir)
(bkz:önce güldüm sonra bastım eksiyi)
(bkz:durun vurmayın)
kimileri için beyhude bir başarı. yahu orada agnostik yazsa ne olur müslüman yazsa ne olur boş kalsa ne olur. önemli olan senin ne hissettiğindir. bu tarz eylemler sadece insanları ayrıştırmaya falan itiyor benim bildiğim.
bir arkadaşım sildirdikten sonra feysbukta paylaştı, sonunda kurtuldum, diye. ee sonra, ulan zaten inanmıyorsun. bu tarz şeyler iyice şov olmaya başladı, saçma sapan.
atalarımız ne güzel demiş, ibadetin de kabahatin de gizlisi makbuldür diye. ne yaşarsan içinde yaşa kardeşim.
bir arkadaşım sildirdikten sonra feysbukta paylaştı, sonunda kurtuldum, diye. ee sonra, ulan zaten inanmıyorsun. bu tarz şeyler iyice şov olmaya başladı, saçma sapan.
atalarımız ne güzel demiş, ibadetin de kabahatin de gizlisi makbuldür diye. ne yaşarsan içinde yaşa kardeşim.
(bkz:işte bunlar hep seks)
Bakıyorum 2-3 kişi cidden uğraşıp sözlükte yazı yazıyor, başlığına yazan yok. Yorum bile yok. Moralleri bozulmasın diye troll olsada yorum atıyorum(bøylede adam gibi adamımdır, cnm kendim.).
Hayır, ben mi anormalim ?
Sikiş soku$ olunca herkes haydar dümen.
Bakıyorum 2-3 kişi cidden uğraşıp sözlükte yazı yazıyor, başlığına yazan yok. Yorum bile yok. Moralleri bozulmasın diye troll olsada yorum atıyorum(bøylede adam gibi adamımdır, cnm kendim.).
Hayır, ben mi anormalim ?
Sikiş soku$ olunca herkes haydar dümen.
Odin uyuyan puşt
yarın akşam izmir tarihi havagazı fabrikasında konser verecek sanatçı. konser saat 21:00'de izmir çim konserleri kapsamında yapılacak. ben de orada bulunacağım. modern zamanların kadife sesli kadın ve antropolog.
26 yıllık ülke değil türkiye tecrübendir o dedirten başlık. Ayrıca monarşinin oligarşiye dönüşmesi köleliğin bittigi anlamına gelmez. Bu artık neredeyse kahvedeki ahmet dayının bile bildiği bir gerçek haline gelmiştir ki kölelik bitmedi sadece sekil değiştirdi.
Mustafa kemal atatürk gerçek özgürlüğü gören mukemmel bir lider değildi. Ancak zamanına ve coğrafyasına göre daha ileri görüşlüydü zaten tarih de bu şekilde incelenir.
Tarihin bir zamanlar bu şekilde öğretilmemesi de yine anlaşılabilir tarihi sebeplerden ötürü tabii ki bunu da kabul ediyorum. Bugün tayyibin de ucundan köşesinden çakma kaçak yapmaya çalıştığı şey de bu. Bak bugün 2. Sınıfa giden kardeşim elinde 15 temmuz dergisiyle geldi mesela. Bu su an itibariyle belki ciddi bir sorun değil. Belki siyasal islam uzun bi sure daha eğitim konusunda kaybetmeye mahkum. Ancak sonsuza kadar değil. Kemalistlerin de bunu anlaması gerekiyor. Devir atam atam diye ağlama devri değil. Devir ayaklanma, isyan devri. Solcular iki fasist yumrukladiginda ama biz bunu onaylamıyoruz deme devri değil. Gerçek özgürlüğün karşısında olan herkesle savaşma devri. Başlığı açan arkadaşın da dediği gibi özgürlük kanla kazanılır. ne yazık ki toz pembe bir dünyada yasamadığımızı kabul etme devri artık.
Mustafa kemal atatürk gerçek özgürlüğü gören mukemmel bir lider değildi. Ancak zamanına ve coğrafyasına göre daha ileri görüşlüydü zaten tarih de bu şekilde incelenir.
Tarihin bir zamanlar bu şekilde öğretilmemesi de yine anlaşılabilir tarihi sebeplerden ötürü tabii ki bunu da kabul ediyorum. Bugün tayyibin de ucundan köşesinden çakma kaçak yapmaya çalıştığı şey de bu. Bak bugün 2. Sınıfa giden kardeşim elinde 15 temmuz dergisiyle geldi mesela. Bu su an itibariyle belki ciddi bir sorun değil. Belki siyasal islam uzun bi sure daha eğitim konusunda kaybetmeye mahkum. Ancak sonsuza kadar değil. Kemalistlerin de bunu anlaması gerekiyor. Devir atam atam diye ağlama devri değil. Devir ayaklanma, isyan devri. Solcular iki fasist yumrukladiginda ama biz bunu onaylamıyoruz deme devri değil. Gerçek özgürlüğün karşısında olan herkesle savaşma devri. Başlığı açan arkadaşın da dediği gibi özgürlük kanla kazanılır. ne yazık ki toz pembe bir dünyada yasamadığımızı kabul etme devri artık.
türk olmanın daha doğrusu türkiyeli olmanın tek şerefli, insana kendini bir bok hissettirmeyen yanı mustafa kemal atatürktür.o adamı bu enkazın belleğinden söküp atsanız türklüğün doksan sene evvele kadar altı yüz yıllık bir kölelik dönemini görürsünüz.o doksan sene içerisinde de özgürlüğün ne olduğunu tek kavrayabilen o adam ve yakın çevresi idi.biz okullarımızda onu örnek alarak evlerimizde altı yüz yıllık köleliğin pasını üstünden atamayan ailelerimizle uyuyarak arada kalmış aptal nesilden başka bir şey değiliz.özgürlüğün kan ile yazıldığı gerçeğini kavrayamamamız ve kurtarıcı arama sebebimiz hiç özgürlüğü öğrenememiş olmamızla bağlantılıdır. atatürk yoksa türklüğün kürtlüğün hatta bu kıta coğrafyasının insanının şerefini s*keyim beş para etmez beş para tşktşk
"ringing in my head when you broke my chest"
bugün ölüm yıl dönümü olan koca bir yürek. dertsiz gönüllere giren. bundan yıllar evvel izmir bayraklı'da eski bir rum evinde otururken gece kadın anamla televizyonda zeki müren'in de ödül aldığı programı izliyorduk. altın mikrofon ona sunulduğunda bir anda fenalaştı. ne olduğunu anlayamadım tabii dada aklımla. sonradan öğrendim zeki müren vefat etmiş. lan zeki müren nasıl vefat etmiş. zeki müren ölür mü hiç. elbet bir gün buluşacağız onla. kim bilir nerelere göçmüş.
ruhu şad olsun. sanat güneşi asla batmaz.
ruhu şad olsun. sanat güneşi asla batmaz.
sahip olan kişilerin sebebini asla öğrenemedikleri fobi.
neymiş bi bakayım diye sitenin birine bi giriyosun caaartt diye resim bundan rahatsız oluyorsanız tripofobiksiniz.
ananın ...
ulan ben ondan rahatsız olmasam burda ne işim var.
zor şartlarda öğrenebildiğim kadarıyla küflü yiyeceklerden falan uzak durmamız için evrimsel olarak gelişmiş az faydalı bir fobiymiş.(küflü yemekleri de çok severdim halbuki swh)
neymiş bi bakayım diye sitenin birine bi giriyosun caaartt diye resim bundan rahatsız oluyorsanız tripofobiksiniz.
ananın ...
ulan ben ondan rahatsız olmasam burda ne işim var.
zor şartlarda öğrenebildiğim kadarıyla küflü yiyeceklerden falan uzak durmamız için evrimsel olarak gelişmiş az faydalı bir fobiymiş.(küflü yemekleri de çok severdim halbuki swh)
(bkz:özgürlükizm)
zevkle takip ettiğim yazardır.
biraz da burama kültür,burama da kültür.
ohh miss swh
biraz da burama kültür,burama da kültür.
ohh miss swh
girilerini okuduğum bir diğer yazar. güzel başlıklar açmış. bir rte gifi edasıyla, kültürlerin lan kafalarına kafalarına at emine, tarzında yazıyor. mürekkebi daim olsun.
Evet sayın yazarlar, bir bilgilendirici entry ile karşınızdayım. Görüyorum ki sözlükte henüz lise çağında olanlar veya bu sene bu bölüme girenler var. Onlar için bir bilgilendirme entrysi yazayım dedim kendi bölümümle ilgili.
Öncelikle şunu belirteyim ki makine mühendisliği çalışma alanı en geniş bölümdür. Hatta bir çok mühendislik türü de makine mühendisliğinin içinden çıkmıştır. Örneğin mekatronik ve endüstri gibi.
En iyi makine mühendisliği eğitimi veren okullar ve türkiye piyasasında imajı iyi olan okulları buraya yazayım. Odtü, itü, yıldız, marmara, koç, sabancı, boğaziçi, bilgi, ege, dokuz eylül, yeditepe. Bu okullar eğitim kalitesi olarak diğerlerinden bariz bir şekilde üstün okullar. Bunlara girerseniz iş bulmanız daha kolay olur çünkü diploma gerçekten kritik bir detay.
Başlayacak olanlara tavsiyeler vereyim biraz. Öncelikle okulunuz ingilizceyse bölüm daha da zorlaşabilir. Makine mühendisliği zaten zor bir bölüm ingilizce olunca daha da zor oluyo. Ama soruları yapamama sebebiniz ingilizce olması değil konuyu bilmemeniz. Zaten ilk bir kaç aydan sonra alışıyosunuz ve otomatik olarak ders çalışırken ingilizce olarak düşünmeye başlıyosunuz.
İlk yıl ortalamayı yüksek tutun ve alttan ders bırakmayın. Zaten en rahat seneniz ilk yıl olacak. Ve en kolay dersleriniz yine ilk yıl olacak(dersler yine de zor). Sonrakı yıllarda dinamik, diferansiyel denklemler, akışkanlar mekaniği, sistem dinamiği, ısı transferi, mukavemet, termodinamik, mekanizma gibi zor dersler gelicek. Bunlarla uğraşırken bir de calculus ile uğraşmayın yani.
Muhtemelen en az 2 belki de 3 stajınız olacak. Bu stajları ayarlamak gerçekten katlanılacak iş değil. Bir yerlerde tanıdığınız yoksa stajı zor ayarlıyosunuz. Ben akraba vasıtasıyla ayarladım ama böyle imkanı olmayanlar için tavsiyem şudur. Mümkün olduğunca fazla şirkete başvursunlar. Birini seçip ona başvurmak gibi bir hataya düşerseniz stajsız kalırsınız. Ve bu da dönem uzamasına yol açar.
Bunların dışında okuldaki öğrenci klüplerine kaydolun. Kendi bölümünüzün klübüne mutlaka kayıt yaptırın. Klüp etkinlikleri size büyük imkanlar sağlayabilir. Yine diğer klüplere de katılarak çevrenizi geliştirip kendinize fayda sağlayabilirsiniz.
Akademik kariyer istiyosanız mutlaka yds, ales, ielts lazım ve mezun olduğunuzda not ortalamanız minimum 2.8-3.0 aralığında olsun. Teknik ingilizceyi de iyi derecede geliştirin ki ileride zorluk çekmeyin.
İş imkanları fazladır ama büyük şirketlere girmek zordur. Şanslıysanız eğer, mülakatta sizin okulunuzdan diploma almış birisi bulunur(bir çok mülakata gireceksiniz, yukarıda saydığım okullardan birinden mezun olduysanız mutlaka en az bir mülakkatta sizin okulunuzdan mezun birisini bulursunuz.). Türkiyede malesef insanlar objektif olmaya çalışsa bile olamıyo. Sizinle aynı okuldan mezun olan birisinin sizi aklında tutacağına ve olumlu şeyler yazacağına emin olun.
Benden bu kadar. Eğer mühendislik okumakla ilgili merak ettikleriniz varsa mesaj atmanız yeterli olur.
Öncelikle şunu belirteyim ki makine mühendisliği çalışma alanı en geniş bölümdür. Hatta bir çok mühendislik türü de makine mühendisliğinin içinden çıkmıştır. Örneğin mekatronik ve endüstri gibi.
En iyi makine mühendisliği eğitimi veren okullar ve türkiye piyasasında imajı iyi olan okulları buraya yazayım. Odtü, itü, yıldız, marmara, koç, sabancı, boğaziçi, bilgi, ege, dokuz eylül, yeditepe. Bu okullar eğitim kalitesi olarak diğerlerinden bariz bir şekilde üstün okullar. Bunlara girerseniz iş bulmanız daha kolay olur çünkü diploma gerçekten kritik bir detay.
Başlayacak olanlara tavsiyeler vereyim biraz. Öncelikle okulunuz ingilizceyse bölüm daha da zorlaşabilir. Makine mühendisliği zaten zor bir bölüm ingilizce olunca daha da zor oluyo. Ama soruları yapamama sebebiniz ingilizce olması değil konuyu bilmemeniz. Zaten ilk bir kaç aydan sonra alışıyosunuz ve otomatik olarak ders çalışırken ingilizce olarak düşünmeye başlıyosunuz.
İlk yıl ortalamayı yüksek tutun ve alttan ders bırakmayın. Zaten en rahat seneniz ilk yıl olacak. Ve en kolay dersleriniz yine ilk yıl olacak(dersler yine de zor). Sonrakı yıllarda dinamik, diferansiyel denklemler, akışkanlar mekaniği, sistem dinamiği, ısı transferi, mukavemet, termodinamik, mekanizma gibi zor dersler gelicek. Bunlarla uğraşırken bir de calculus ile uğraşmayın yani.
Muhtemelen en az 2 belki de 3 stajınız olacak. Bu stajları ayarlamak gerçekten katlanılacak iş değil. Bir yerlerde tanıdığınız yoksa stajı zor ayarlıyosunuz. Ben akraba vasıtasıyla ayarladım ama böyle imkanı olmayanlar için tavsiyem şudur. Mümkün olduğunca fazla şirkete başvursunlar. Birini seçip ona başvurmak gibi bir hataya düşerseniz stajsız kalırsınız. Ve bu da dönem uzamasına yol açar.
Bunların dışında okuldaki öğrenci klüplerine kaydolun. Kendi bölümünüzün klübüne mutlaka kayıt yaptırın. Klüp etkinlikleri size büyük imkanlar sağlayabilir. Yine diğer klüplere de katılarak çevrenizi geliştirip kendinize fayda sağlayabilirsiniz.
Akademik kariyer istiyosanız mutlaka yds, ales, ielts lazım ve mezun olduğunuzda not ortalamanız minimum 2.8-3.0 aralığında olsun. Teknik ingilizceyi de iyi derecede geliştirin ki ileride zorluk çekmeyin.
İş imkanları fazladır ama büyük şirketlere girmek zordur. Şanslıysanız eğer, mülakatta sizin okulunuzdan diploma almış birisi bulunur(bir çok mülakata gireceksiniz, yukarıda saydığım okullardan birinden mezun olduysanız mutlaka en az bir mülakkatta sizin okulunuzdan mezun birisini bulursunuz.). Türkiyede malesef insanlar objektif olmaya çalışsa bile olamıyo. Sizinle aynı okuldan mezun olan birisinin sizi aklında tutacağına ve olumlu şeyler yazacağına emin olun.
Benden bu kadar. Eğer mühendislik okumakla ilgili merak ettikleriniz varsa mesaj atmanız yeterli olur.
Cinsiyetçi bir ülkede, onurlu bir kadın: Nevin Yıldırım!
Kendi bilgini aktarırken veya söylemek istediğimi söylerken kaç kişinin okuduğunun benim için bir önemi yok. Bilgi aktarmak istediysem o konuyu bir kişi bile okusa bu benim için güzeldir. Ayrıca online sayısı o çok büyük olan sözlüklerde başlangıçta bizim gibiydi.
ne voldemort'tan korkar ne sihir bakanlığı'ndan
bir yıldır internet ağında bulunan interaktif sözlük. bu bir yılın gözlemlediğim kadarıyla yerden yere vurulan, manasız kavgalara meydan veren sözlük. gelişmeye en ihtiyacı olduğu anda karşılıklı gereksiz ithamlarla geriye ket vurulan sözlük. kısaca yazarların belirli başlıklara kendince ve genel geçer olarak verdikleri tanımlarla bakış açılarını ve bilgilerini, yorumlarını aktardıkları sanal parşömen.
bir yazarımız buradaki kitleyi yüzdelik dilimlerle vermiş. sağ olsun. ama yanlış şu ki insanları belli kalıplara sokmaya gerek yok. en azından burada birbirimizi rahat bırakalım. senin kürt, türk, milliyetçi, solcu, fenerbahçeli, galatasaraylı ya da herhangi bir gruba bağlı olman kimsenin sikinde olmamalı. kendin için yaz, bildiklerini aktar canım arkadaşım. faydalanalım.
bu sözlük, başka sözlüklerle kıyaslanacaksa şayet, içerik açısından kıyaslansın. online yazar sayısından dolayı değil. niceliğe önem verdiğin kadar niteliğe de önem ver mesela. 20 yıldır konuştuğun dilin yazım kurallarını öğren, 20 tane aktif yazar var diyene kadar da senin yazım yanlışlarını düzeltmeyle uğraşacak vakitte ben de giri katkısı yapayım. mesela bunun gibi bir şey yazacağıma bilgi yazayım.
deneyimlerini başlık olarak aç. yediğin tatlıyı yaz, öğrenciysen ders başlıklarını buraya açıp içlerini doldur ki hem ders çalışmış ol hem o bilgiden biz faydalanalım. mesleğinle alakdar şeyler yaz. sevdiğin kitabı yaz, yaz. hatta revaçta olan, şunla sevişmek bunla sevişmek, dediğin başlıklar gibi en sevdiğin seks pozisyonunu dahi yaz. ama adabıyla.
trollük de yapılacak illa ki sözlükte, bunlar olağan şeyler. kavga da edilecek, tartışılacak, ama bunların hep bir düzeyi olamalı. yönetime de kızacaksın, kan kusturacaksın fakat haklı olarak. kimse kimseyi sevmek zorunda değil, saygı duymak zorunda da değil. bunlar dayatılan s*kimsonik şeyler ancak tahammül edeceksin. beşeri hayatın zorundalığı bu. yoksa siktir git insanlardan izole ol.
burası ileride değerlendiğinde ki bunu yapacak olan da sensin, bu sığlıkla yazdıklarını okuyup , vay be bizden evvel neler yazmış mı, diyecekler yoksa, bu ne be çocuk gibi atışmışlar mı, diyecekler. bunun farkına var ona göre yaz. tabii herkes iyi yazar olacak diye de bir zorunluluk yok ama en azından özen gösterebilirsin.
herkesi anlıyorum. herkes onaylanmak, takip edilmek, beğenilmek ister. fakat bunu yaparken saygı kazanmak kadar mükemmeli olamaz. sen, yazar arkadaşım. şu an sözlükteki aktif yazarlardan hayıflanıyorsan belki de sorun sensin ve senin yazdıkların. bunu iyice bir düşün. güzel bir oluşum burası, taze. kendini gösterebilirsin. diğer sözlüklerde milyonlarca girdi arasında kaybolacağına burada, aaa şu yazar müthiş, tepkisi alabilirsin.
esen kalın.
bir yazarımız buradaki kitleyi yüzdelik dilimlerle vermiş. sağ olsun. ama yanlış şu ki insanları belli kalıplara sokmaya gerek yok. en azından burada birbirimizi rahat bırakalım. senin kürt, türk, milliyetçi, solcu, fenerbahçeli, galatasaraylı ya da herhangi bir gruba bağlı olman kimsenin sikinde olmamalı. kendin için yaz, bildiklerini aktar canım arkadaşım. faydalanalım.
bu sözlük, başka sözlüklerle kıyaslanacaksa şayet, içerik açısından kıyaslansın. online yazar sayısından dolayı değil. niceliğe önem verdiğin kadar niteliğe de önem ver mesela. 20 yıldır konuştuğun dilin yazım kurallarını öğren, 20 tane aktif yazar var diyene kadar da senin yazım yanlışlarını düzeltmeyle uğraşacak vakitte ben de giri katkısı yapayım. mesela bunun gibi bir şey yazacağıma bilgi yazayım.
deneyimlerini başlık olarak aç. yediğin tatlıyı yaz, öğrenciysen ders başlıklarını buraya açıp içlerini doldur ki hem ders çalışmış ol hem o bilgiden biz faydalanalım. mesleğinle alakdar şeyler yaz. sevdiğin kitabı yaz, yaz. hatta revaçta olan, şunla sevişmek bunla sevişmek, dediğin başlıklar gibi en sevdiğin seks pozisyonunu dahi yaz. ama adabıyla.
trollük de yapılacak illa ki sözlükte, bunlar olağan şeyler. kavga da edilecek, tartışılacak, ama bunların hep bir düzeyi olamalı. yönetime de kızacaksın, kan kusturacaksın fakat haklı olarak. kimse kimseyi sevmek zorunda değil, saygı duymak zorunda da değil. bunlar dayatılan s*kimsonik şeyler ancak tahammül edeceksin. beşeri hayatın zorundalığı bu. yoksa siktir git insanlardan izole ol.
burası ileride değerlendiğinde ki bunu yapacak olan da sensin, bu sığlıkla yazdıklarını okuyup , vay be bizden evvel neler yazmış mı, diyecekler yoksa, bu ne be çocuk gibi atışmışlar mı, diyecekler. bunun farkına var ona göre yaz. tabii herkes iyi yazar olacak diye de bir zorunluluk yok ama en azından özen gösterebilirsin.
herkesi anlıyorum. herkes onaylanmak, takip edilmek, beğenilmek ister. fakat bunu yaparken saygı kazanmak kadar mükemmeli olamaz. sen, yazar arkadaşım. şu an sözlükteki aktif yazarlardan hayıflanıyorsan belki de sorun sensin ve senin yazdıkların. bunu iyice bir düşün. güzel bir oluşum burası, taze. kendini gösterebilirsin. diğer sözlüklerde milyonlarca girdi arasında kaybolacağına burada, aaa şu yazar müthiş, tepkisi alabilirsin.
esen kalın.
zeka için gerekli cortex(beyin kabuğu) geniş bir alan gerektirir ve beynimizin yüzey alanı (eğer düz bir şekilde kullanılırsa) bu alan için yetersizdir.
kıvrımlar sayesinde cortex alanı genişler.
edit:konu kilit
kıvrımlar sayesinde cortex alanı genişler.
edit:konu kilit
sana vermek için çıldırmaları lazım çünkü.
Çöküş değil de buna duraklama dönemi diyelim. Ama biz yönetim olarak son yaşanan saçma olaylardan sıyrılıp tekrardan ayaklanıp sözlüğü çok iyi yerlere getirme kararı aldık. Bu zaman içerisinde bizi yalnız bırakmayan tüm yazarlarımıza kucak dolusu sevgiler diyoruz swh.
37388274 online sayisi olan sozluklerin cektigi cehalet acisi gozler onundeyken rakam istatisligine guvenerek konusmak komik
Böyle bi durumun yaşanmaması için yeni ekibimiz uzunca bir konuşma yaptı. Amacımız sözlüğü ayakta tutup daha güzel yazarları aramıza katmak ve sözlük içindeki itici durumları ortadan kaldırmak adınadır. İlerleyen zamanlar da sözlük için de aktif olan yazarlar durumun farkına varacağına eminim ve dile getiriceğine de eminim. Çabamız burda ki yazarlara güzel bir ortam hazırlayıp keyifle devam ettikleri bir atmosferi yaratmaktır. Herkese hayırlı akşamlar dilerim.
"kürt kızı efsane sevişir", "türk kızı efsane sevişir" size ne arkadaş kim nasıl sevişirse sevişsin. bir taciz, tecavüz olayı gerçekleştiğinde vicdan mastrübasyonu yapan zihniyet gelip burada kadın bedenini metalaştırıyor. sevişmenin ve erkek olmanın büyük bir gurur gibi yansıtıldığı toplumlarda sizin gibi ergenleri görmek gayet normal aslında.
Sözlüğümüzdeki yazarların istisnalar haricinde karşılıklı anlayış ve tartışma adabına ihtiyacının olduğu kanaatindeyim. Biraz daha empati kurabilmeli ve yaptıklarımızın insanlara karşı ne gibi zararlar doğurabileceğini düşünerek hareket etmemizde yarar var.
instela yani itü 2005 yılında açılmasına rağmen hala böyle başlıklar sürekli açılmakta. tüm sapıklar burda.
Uludağ sözlük bildiğiniz gibi
inci sözlük zaten 5, 10 yaşında ki masturbasyon yapmaktan başka amacı olmayan ergenlerin mekanı oldu
Uludağ sözlük bildiğiniz gibi
inci sözlük zaten 5, 10 yaşında ki masturbasyon yapmaktan başka amacı olmayan ergenlerin mekanı oldu
Alman ahlak felsefecisidir. Almanların iş ahlakının bu kadar hassas olmasının sebebi büyük bir filozoftur. Kant'a göre, yaptığımız bir olumsuz davranış, başkasına da o davranışı yapma hakkı verir. Sınavda kopya çekmek ahlaki değildir. Sen sınavda kopya çektin. Ertesi gün karşı tarafın kural hatasından kaynaklı bir trafik kazasında bir yakınını kaybettin. Kazaya sebep olan kişi, "ehliyeti kopyayla almıştım" derse bundan şikayet etmeye hakkın olmaz, diyor Kant. Bir şeyi yaparken böyle düşün, diyor. Vay arkadaş!
Laiksözlük için iyi bir şeyler yapmaya çalışmak... Demişlerdi boşa kürek sallıyorsun, sözlük bilgisizlerin tek elinde diye. Sağlık olsun.
Mesajla rahatsız ettiğim, sözlük için bir şeyler yapmaya davet ettiğim herkesten tek tek özür dilerim
Mesajla rahatsız ettiğim, sözlük için bir şeyler yapmaya davet ettiğim herkesten tek tek özür dilerim
sözlüğün tüm masraflarını karşılayabilir, her ay yüz euro reklam bütçesi ayırabilirim. hiçbir yetki de istemiyorum. bir adet aklı başında, işinde gücünde, yaşını almış admin kalsın yeterli. iki ay içinde sözlüğü para basar hale, kaliteli, gerçekten yazar insanlarla doldurmaz isem çeker giderim. bir yıl boyunca da maddi katkımı kesmem.
daha iyi bir teklif varsa hemen devreye sokalım. laik ismi bu sözlükte kalacaksa hakkını vermeli, yoksa sözlüğü kapatın
daha iyi bir teklif varsa hemen devreye sokalım. laik ismi bu sözlükte kalacaksa hakkını vermeli, yoksa sözlüğü kapatın
İnsanların fikirlerine saygısı olmayan fikir faşistleridir.
Nice değerli yazarımız bunlar yüzünden sözlüğü bıraktı.
Edit:görüldüğü üzere bu entrye bile tahammül edememişlerdir
Nice değerli yazarımız bunlar yüzünden sözlüğü bıraktı.
Edit:görüldüğü üzere bu entrye bile tahammül edememişlerdir
En büyük pişmanlığım laik sözlüğü açtıktan sonra bir yönetime ihtiyaç duymuş olmam. Şuan tekrar sözlüğün ilk açıldığı güne dönsem tek başıma ilgilenirdim sözlüğe şuana kadar en büyük zarar yönetime aldığımız insanlar ve bok çukurundan daha iğrenç egoları tarafından verirdi. En az 50 tane insan girip çıkmıştır bir kaç kişi hariç ego tatmininden başka hiç bir amacı olmayan ota boka küsüp atar yapan veletlerden çok sıkıldığımı dile getirmek istiyorum. Laik sözlük asla kar amacı güderek kurulmadı şuan da bile sözlüğün sunucu, destek vs giderleri reklam gelirlerinden 2 kat daha fazla ve aylardır cebimden ödüyorum kimse bana ''yav admin parasına bakar'' demesin. her geçen gün daha da yozlaşan ülkede biraz olsun bu tiplerden uzak durmak isteyen insanları bir araya getirebilme hayaliyle kuruldu. başardık sayılırda 6 (altı) bin insan bir şekilde daha adam akıllı tek reklamımız yokken buraya üye oldu ama ne yazık ki s*kimsonik yazarımsılar ve yönetime giren egoist or*spu çocukları yüzünden çoğu kişi sözlüğe girmeyi bıraktı ve açıkcası bütün hevesim kırıldı sözlük için artık bir şey yapasım kalmadı. Ne reklam ne başka bir şey sunucuyu kapatıp sözlüğü silmemek için tek bahanem aylardır her ne olursa olsun emek verip tonlarca yazı yazan yazarlardır. sırf onlar için bile olsa laik sözlük öldüğüm güne kadar açık kalacaktır.
İskandinav paganizmi, tanrıların babası Odin ve oğulları etrafında şekillenir. Klasik iyi-kötü çatışmasıdır. Odin'in iki oğlu vardır; birisi şimşeklerin tanrısı Thor'dur, diğeri ise Thor kadar güçlü, yakışlı ve erdemli olamayan Loki'dir.
Ayrıca İskandinav paganizminin en iyi temsilcileri Norveç, İsveç, Danimarka, Finlandiya'daki metal müzik gruplarıdır, bunlar gerek görünüşleri gerekse şarkı sözleriyle yoğun bir pagan inancı içindedirler. Bu gruplara örnek; Amon Amarth, Burzum, Einherjer,Thyrfing ve daha birçok iskandinav gruptur.
(bkz:Burzum)
Ayrıca İskandinav paganizminin en iyi temsilcileri Norveç, İsveç, Danimarka, Finlandiya'daki metal müzik gruplarıdır, bunlar gerek görünüşleri gerekse şarkı sözleriyle yoğun bir pagan inancı içindedirler. Bu gruplara örnek; Amon Amarth, Burzum, Einherjer,Thyrfing ve daha birçok iskandinav gruptur.
(bkz:Burzum)