confessions

ladybug

Bira  · 1 Mayıs 2017 Pazartesi

  1. toplam giri 87
  2. takipçi 12
  3. puan 1438

mihail kalaşnikov

sophos
1947 yılında AK-47'yi geliştirdi (ismi “Avtomat Kalashnikova model 1947” diye biliniyor) . Kalashnikov (Kalaşnikof) olarak da bilinir. İlk deneme sürümü “AK-46” olan Kalaşnikof'un, daha sonra “AK-74” gibi daha üst sürümleri de kullanıldı.
“Bir silah icat edeceğime bir tarım makinesi icat etmek isterdim” diyen Mihail Kalaşnikov, “Fakat ben bu silahı ülkemi Nazi işgalcilerinden korumak için icat ettim. Bu silahın özgürlük ile eşanlamlı olmasından gurur duyuyorum.” demeyi de ihmal etmiyor. Stalin nişanı ve “Sosyalizm Kahramanı” ödülü almıştır.
Ortodoks Kilisesi Patriği Kiril'e hitaben yazdığı mektupta Kalaşnikof, 'hayatı boyunca vicdan azabı' çektiği soruya yanıt aramış. Kalaşnikov, Patrik Kiril'e 'düşman bile olsalar, icat ettiğim silahla insanların ölümünde sorumluluğum olduğunu düşünmek ruhumda kaygılar ve kuşkular yarattı' diye dert yanmış.

hulk

ispartakus
Size buz gibi bir hikaye anlatıyım.



nükleer savaşın ardından dünyada evrilmiş hamam böceklerinin dışında yaşayan tek canlı bruce banner ve hulk 'tır.Banner tahammül edemediği yalnızlığına onca intihar girişimiyle son vermek istese de hulk onu her seferinde kurtarıyordur.Hamam böcekleri tüm derisini yemeye başlayıp onu parçalasa da iyileşebilen hulk hala kendini dünyadaki en güçlü varlık olduğunu kanıtlamak istiyordur.Bu yüzden banner'ın ölmesine izin vermese de bir gece banner rüyasında betty ile kendisini cennet gibi bir yerde gördükten sonra kalp krizi geçirmeye başlar.Zihninde onu kurtarmaya gelen hulk'a yalvarır;"Bırak gidiyim, arkadaşlarımızın gittiği yere gidiyim." der.Fakat hulk için arkadaşlar sadece ihaneti çağrıştırır.Sabah olduğunda hulk dünyada yapayalnızdır oturmaktadır;"Banner gitti, ondan kurtuldum." der.Banner'ın ölmesine izin verdiği için normal formunda dönemeyen hulk yapayalnızdır.

"Hulk güçlü olandır............Hulk tek olan.........Hulk üşüyor."

Hulk'ın nasıl öldüğünün hikayesidir.

ailenizin sevgilinizi kabul etmeme durumu

jesus
So what? Su milletin ailesiyle kurduğu saçma bağı anlamıyorum ya. Anasının babasının dizinin dibinden ayrılamayan, sözünden çıkamayan 30 yaşlarında bile olanlar var.
Benim için dert olmayan durum zira tek bir aile üyesini de bir düğün yapar isem zaten çağırmayacağım. Düğünümde tek bir yobaz görmeye tahammül edemem. Laiklik ulan!

cep hikayeleri

thegraymane
Çevremizde sürekli yaşanan ama bizim fark edemediğimiz hayatın çoğu ayrıntısını sindirilebilir bir şekilde insanlara sunan bir ile üç dakika arasında video uzunluklarına sahip tatlı bir youtube kanalı. Günümüzde belki adını bile duymadığımız işleri yapan insanlarla yada adlarını bilipte sokakta yanından geçerken yüzüne bile bakılmayan o tatlı insanların hayatını anlatıyor.

https://www.youtube.com/channel/UCaMkVc_bfovLxz40vrmEtWQ

türkiye'de siyahilerin çok iyi kalpli insanlar olması

di gora bave tenim
çoğu türkiye'ye futbolcu olma hayalleri ile buralara getirilmiş kandırılmış kişiler. maddi sıkıntı nedeni ile çalmadan,çırpmadan yardım almadan,tatsızlık çıkarmadan ekmek parası kazanıyor. halkımız ne zaman göresem bağrına basıyor açıkcası tatlı muhabbetler yapıyor ama geçen ergen çocuklar uzaktan "lan niga" diye bağırdığına şahit oldum. hiç sıkıntı çıkardıklarını göremedim kendi çabaları ile para kazanıyorlar dilenmiyorlar bazıları gibi

laik sözlük

zeybek
bir yıldır internet ağında bulunan interaktif sözlük. bu bir yılın gözlemlediğim kadarıyla yerden yere vurulan, manasız kavgalara meydan veren sözlük. gelişmeye en ihtiyacı olduğu anda karşılıklı gereksiz ithamlarla geriye ket vurulan sözlük. kısaca yazarların belirli başlıklara kendince ve genel geçer olarak verdikleri tanımlarla bakış açılarını ve bilgilerini, yorumlarını aktardıkları sanal parşömen.

bir yazarımız buradaki kitleyi yüzdelik dilimlerle vermiş. sağ olsun. ama yanlış şu ki insanları belli kalıplara sokmaya gerek yok. en azından burada birbirimizi rahat bırakalım. senin kürt, türk, milliyetçi, solcu, fenerbahçeli, galatasaraylı ya da herhangi bir gruba bağlı olman kimsenin sikinde olmamalı. kendin için yaz, bildiklerini aktar canım arkadaşım. faydalanalım.

bu sözlük, başka sözlüklerle kıyaslanacaksa şayet, içerik açısından kıyaslansın. online yazar sayısından dolayı değil. niceliğe önem verdiğin kadar niteliğe de önem ver mesela. 20 yıldır konuştuğun dilin yazım kurallarını öğren, 20 tane aktif yazar var diyene kadar da senin yazım yanlışlarını düzeltmeyle uğraşacak vakitte ben de giri katkısı yapayım. mesela bunun gibi bir şey yazacağıma bilgi yazayım.

deneyimlerini başlık olarak aç. yediğin tatlıyı yaz, öğrenciysen ders başlıklarını buraya açıp içlerini doldur ki hem ders çalışmış ol hem o bilgiden biz faydalanalım. mesleğinle alakdar şeyler yaz. sevdiğin kitabı yaz, yaz. hatta revaçta olan, şunla sevişmek bunla sevişmek, dediğin başlıklar gibi en sevdiğin seks pozisyonunu dahi yaz. ama adabıyla.

trollük de yapılacak illa ki sözlükte, bunlar olağan şeyler. kavga da edilecek, tartışılacak, ama bunların hep bir düzeyi olamalı. yönetime de kızacaksın, kan kusturacaksın fakat haklı olarak. kimse kimseyi sevmek zorunda değil, saygı duymak zorunda da değil. bunlar dayatılan s*kimsonik şeyler ancak tahammül edeceksin. beşeri hayatın zorundalığı bu. yoksa siktir git insanlardan izole ol.

burası ileride değerlendiğinde ki bunu yapacak olan da sensin, bu sığlıkla yazdıklarını okuyup , vay be bizden evvel neler yazmış mı, diyecekler yoksa, bu ne be çocuk gibi atışmışlar mı, diyecekler. bunun farkına var ona göre yaz. tabii herkes iyi yazar olacak diye de bir zorunluluk yok ama en azından özen gösterebilirsin.

herkesi anlıyorum. herkes onaylanmak, takip edilmek, beğenilmek ister. fakat bunu yaparken saygı kazanmak kadar mükemmeli olamaz. sen, yazar arkadaşım. şu an sözlükteki aktif yazarlardan hayıflanıyorsan belki de sorun sensin ve senin yazdıkların. bunu iyice bir düşün. güzel bir oluşum burası, taze. kendini gösterebilirsin. diğer sözlüklerde milyonlarca girdi arasında kaybolacağına burada, aaa şu yazar müthiş, tepkisi alabilirsin.

esen kalın.

atatürk'ün manevi kızıyla yattığı iddiası

ateist turk
daha da kötüleri olacak zamanla. anıtkabire çocuk parkı koymaya çalıştılar mesela hatırlarsanız. test ediyorar toplumu. yavaş yavaş alıştırıyorlar. uzunun söylediği lafları hatırlayın. hiç bir zaman ''mustafa kemal atatürk'' veya '' atatürk'' demedi. hep gazi paşa, mustafa kemal paşa vs. diye hitab etti. sinan meydan'ın bunun için çok güzel bir söylemi var. atatürk dese bütün devrimleri kabul etmiş olacak ama demiyor. asker tasfiye edildi. polis zaten fettullahçıydı. geriye siviller kaldı. tepki vermezsek toplum olarak daha kötüleri başımıza gelecek.

doğru insanı beklemek

fertilityhollis
asla sonu olmayan bir bekleyiştir. şayet yıllarca bu hayallere kapılmış sonra da her defasında güzelce dersimi almışımdır. asla kafanızdaki o insanı bulamayacaksınız sevgili insanlar çünkü öyle bir insan yok. insanlar tamamen kusurlarla dolu ve kimse kafanızda şekillendirdiğiniz gibi değil maalesef.
fakat yine de biliyorum ki, yeni birisi hayatıma girdiğinde direkt bu hayallere kapılacağım. uslanmamanın tanımı bu olsa gerek..

türkiye aldatma oranları

gece
Sonunda Bir Dünya Rekorumuz Olacak,

2016' da ki aldatma oranları, erkek %44, kadın %56. Özellikle evinde akıllı uslu oturuyor ya da evinden işine, işinden evine sandığımız %56`lık dilimde ki kadınlar aldatma partnerini, sosyal medyada ve sosyal medya oyunlarında buluyor.

Bu oranlar 2011 yılından bu yana büyük bir patlama yaşamış ve dünya standartlarının çok üstüne çıkmış. Dünya birinciliğine doğru koşuyoruz.

Bu demek ki, evli ya da partneri olan her iki kadından biri en az bir kere partnerini aldatıyor. Yapılan istatistikte mutlu beraberliği olan %14 kadın yine de beraberliği esnasında, başka birinden hoşlandığını söyler iken bu oran mutsuz beraberliği olan kadınlarda %100 olarak kendini gösteriyor.

Kadın neden aldatır? Özgürlüğü bacak arasında sanan erkekten farkımız nedir? Suç sadece kadına mı aittir? Çocuklar bu olaydan nasıl etkileniyor ya da aldatma partnerinizin ayrılmak istediğinizde size “eşine söylerim, benden ayrılamazsın.” baskısına nasıl göğüs gerebiliyorsunuz? Aklımda deli sorular ile sizlere geldiğime bakmayın, biliyorum hiç kimse bunları cevaplamayacak, üstüne bile alınmayacak. Zaten ben “neden”inden çok size, olacak sonuçları anlatacağım.

Eşinizden değer görmüyor, güzel sözler duymuyorsunuz zamanla her şey rutine biniyor ve heyecan arıyorsunuz. Ayrılamıyorsunuz çünkü ya O bırakmıyor sizi ya da ayrılırsanız çocuklar ile ayrı eve çıkmak, geçinmek zor. Bir tarafta hoşlandığınız adam ile beraber olmak, belki de aynı gün, öteki tarafta ise sevmediğiniz adamın koynuna girme zorunluluğunuz.

İğrenç bir ruh hali olmalı aynaya baktığınız zaman, gerçeği kimse bilmezse de bilen gözleriniz sizi rahatsız ediyor olmalı. Çıkar için ya da zorunlu olduğu için bir kadının, biriyle birlikte olması sadece etini pazarlayan kadınlara mahsus değilmiş. Türkiye`de bu şekilde yaşayan kadın oranı çok yüksekmiş. Bu işten geçimini sağlayan kadınlar mı daha onurlu yoksa yasak ilişki yaşayıp, o kadınlara aşağılık gibi bakan eşini aldatan kadınlar mı daha onurlu bir duruşa sahiptir? diye düşünmeden edemiyor insan. Bilim, tek eşliliğin doğamızda olup olmadığı konusunu tartışa dursun, tek eşliliğe geçen toplumların, cinsel yoldan bulaşan hastalıkların çok eşlilikte büyük bir tehlike olduğuna hemfikir.

Gelelim gelenekleri ve toplum baskısının fazla olduğu toplumda eşini aldatan kadını bekleme riski olan sonuçlara;

Biriyle tanıştınız, çok nazik, çok çağdaş ve yumuşacık bir kalbi var. Romantik bir erkek. Sizi özel hissettiriyor. Ayaklarınızı yerden kesiyor ve çok mutlusunuz. Nasıl olsa çocuklar ve eşiniz de bilmiyor. Oh cenneti bu dünyada yaşamak gibi bir şey bu. Gözünüz devamlı telefonda. “aşkım şimdi kocam geldi, ben sana ara sıra yazarım” ile başlayan sözlere aslında Onun ne kadar anlayış gösterdiğini sanıyorsunuz ama kazın ayağını ayrılmaya kalktığınızda göreceksiniz.

Belki bilmeyenleriniz vardır diye hatırlatayım. “İnternet Sapıklarını İfşa Ediyoruz” isimli bir sayfa kurduğumda amacım; Facebook`ta çok modern görünen ve evli olup ta duygusal boşluğu olan kadınlar ile yazışan, birlikte olan erkeklerin, kadın ayrılmak istediği zaman eşine, çevrene söylerim. Benden ayrılamazsın” diyenlerden, tehdidine boyun eğen kadınları grup sekse zorlayanlara kadar bütün sapık vatandaşlarımıza karşı mücadele verdik, veriyoruz da. Kimileri ile mahkemelik de oldum. Nedeni, mağduru korumak için. Sıkışınca namusu da hatayı da sadece kadında arayan bu zihniyeti, toplumdan silebilmek için.

Mücadele şeklimiz şu şekilde: Önce bu olayın kahramanı erkeği arkadaş olarak ekliyorum. Profilinde tehlike içinde olabilecek, potansiyel kurban adaylarını tespit edip hepsine arkadaşlık gönderiyorum. 100 arkadaşlık isteğinden 80 tanesi kabul ediyor. 20 tanesi de ben erkek olmadığım için sanırım güvenemiyorlar ya da işlerine gelmiyor. Sonrada adam hakkında emniyette sabıkası olup olmadığına bakıyorum. Bütün delilleri toplayıp, adamı ifşa ediyorum. İfşadan sonra adamı savunup, namusu sadece kadında arayanların oranı korkunç. %80 gibi yüksek bir oran.

Peki toplumda eşini aldatma oranı %54 iken bu oran nasıl oluyorda %80 oluyor? Birgün gelip de o o*rospu diye gösterdiği parmağın zaten partneriniz tarafından ilişkinin başından beri size gösterildiğinden habersiz kendinizi bulunmaz hint kumaşı sanıyorsunuz.

Sapık vatandaşlar ile konu hakkında yazıştığımda kendilerini savunmanın, “İyi kadın olsa eşini aldatmazdı, ben onu ne yapayım. Yarında beni aldatır. Kıskandı bana sahiplendi, sinir krizleri geçiriyor başkası ile ilişkim var diye öç almak istiyor. Hem o benden yaşlı, kendini bir şey sanmasın. Ben 35 yaşında bekar bir adamım. İstediğim ile yatar kalkarım. Kanmazsaydı bana ne. Ya da, valla sevap işliyorum ben, evli olup da mutsuz olan kadınları mutlu ediyorum. Şartlarım var ama istediğim zaman yanıma gelecek şımarıklığından tutun da, herkesten önce kaçamak partneri “vurun kahpeye eşini aldattı” çığırtkanlığına kadar her şeyi gördüm. Hiçbiri beni şaşırtmadı çünkü söz konusu erkek ise her türlü naneyi bekleyeceksin imajı hep kafamda bir yerlerde vardı.

Asıl beni şaşırtanı size söylemek istiyorum. Sapık vatandaşın kaçamak partnerlerine durumu yazıp uyardığımızda kadınların verdiği tepkiler oldu. “Ben Mardin aşiretindenim, sakın kocam duymasın beni öldürür diyenden, ben köklü bir aileden geliyorum, eşimden ayrıyım ama eski eşim sakın duymasın ya da küçük bir çevrede yaşıyorum duyulursa intihar ederim diyene kadar her türlü savunma ile karşılaştığım gibi, siz mücadele edin, sakın benim adım hiç bir yerde geçmesin, çocuklarım evli, nişanlı, eşim duyarsa rezil olurum diyenlerde gördüm. Hep bir beni öne sürme ve arkama saklanma çabası.

Neden? Sizin enayiniz ben miyim? Siz köklü aileden geliyorsunuz da ben mağaradan mı geliyorum? Sizi bu olaylar başınıza gelmeden 3-5 ay öncesinden uyardığımda, beni ciddiye almadınız ve tehlikeyi göz ardı ettiniz de tehlike kapınızı çalınca, birden neden aşiretinizi, eşinizi, çocuklarınızı ve küçük çevrenizi hatırladınız? Elde kanıt ile gittiğim çağdaş kadınlar, erkeğin söz ile savunmasına inanıp, kanıtı bir kenara atarak bir de bana iftiralar atmaya kalktı. Neden kanıta bu güvensizlik olurda, erkek görünce hipnoz olursunuz?

İki güzel söz duyup, iki güzel dakikalar yaşamak için aldığınız riskler şöyle: Olay ortaya çıktığında namus kavramı ilk sizde aranacak. Adınız kötüye çıkacak. Siz korktuğunuz için ve kaçamakçı damızlığınız bunu bildiği için aleyhinizde şantaj olarak kullanabilecek.Sizin gizli porno ya da resimlerinizi çekip onları da şantajda kullanabilecek. Kapacağınız hastalıklarda çabası. Sizi başka erkeklere de pazarlayabilir. Kendisini acındırarak bu işten pekala geçimini sağlayan tipler olma ihtimali de çok yüksek. Bu ve akıllara bile gelmeyecek cinliklerin sizi bulma ihtimalini düşünerek hala macera yaşamak istiyorsanız bu sizin sorumluluğunuzdur.

Sevgili kadınlar, artık bana bu konuda yazmanızı istemiyorum. Samimiyetinize inanmıyor, sizlere güvenmiyorum. Hem külot giyeyim hem g*tüme değmesin felsefesi ile yaşıyorsanız sonucuna kendiniz katlanacaksınız. Sevgilisinden öç almak isteyenden tutun da adamın evli olduğunu bile bile beraber olan kadınların sadece kendilerini mağdur gibi göstermeye çalışmasından, kendilerini öne atmayıp beni maşa olarak kullanmak istemelerine kadar her türlü cinlik ile karşılaşmam sonucunda sizlere söyleyeceğim iki şey var. Birincisi “ Yalan zeka işidir, dürüstlük ise cesaret. Eğer zekanız yetmiyorsa yalan söylemeye, cesaretli olun ve dürüst olmayı deneyin. (Victor Hugo)” ikincisi ise, özgürlükte tıpkı ilaç gibiymiş. Hiç ilaç almamış kişiye birden yüksek dozaj verince bünyeyi bozduğu gibi fazla özgürlük de alışık olmayan kadınların karakterini bozuyormuş. Siz siz olun evlatlarınıza özgürlüğü dozaj dozaj verin ki ileride bu türlü bir yan etki ile karşılaşmasınlar. Hayatta mutluluk sadece yatakta değil, bir yetimin saçının okşanmasında, kişisel gelişimde, başarı da, kendinize gurur ile bakmak da ve korkmadan, ürkmeden yaşamaktadır.

Neyse ki çok ağır gelenek göreneklerimiz var, neyse ki bizler gevurlar gibi değiliz aile birliğine önem veriyoruz. Bizler müslümanız da yine de tövbe edip son anda cennete gitme şansımız var ya da amaaan boşver, dinler yalan zaten atla zıpla nasıl olsa öleceğiz, ben özgür kadınım istediğimi yaparım, kimse bana karışamaz taaammmiii, demeye devam edin. Herkes kendi hareketinden sorumludur. Sizden tek istediğim, beni bu işlerinize bulaştırmayın. Ne yaparsanız yapın, o sizin özeliniz beni hiç ilgilendirmiyor.Artık bende hayatımı yaşayacağım en rahat ve en güzel çağlarımdayım.

Bu yazımı hiç okumamış kabul edin kendinizi ve siz bana bakmayın, bildiğinizi yapın.

ortadoğululuk nedir bilir misiniz

filozovski
bu yazı gerçekten nokta atışı yapmış. gören,düşünen ve anlayan herkes bilir artık.

"-ölümü yüceltip güzel yaşamayı aşağılamak ortadoğululuktur.
-dini yüceltip bilime kayıtsız kalmak ortadoğululuktur.
-lideri yüceltip, iyi sistem kurmayı aşağılamak ortadoğululuktur.
-imanı yüceltip aklı aşağılamak ortadoğululuktur.
-duyguları yüceltip mantığı küçümsemek ortadoğululuktur.
-müteahhitti yüceltip, mühendisi aşağılamak ortadoğululuktur.
-üniversiteleriyle değil, camileriyle gurur duymak ortadoğululuktur.
-"alnı secde görüyor" diye, zorba ve hırsız politikacılara oy vermek
ortadoğululuktur.
-imamları yüceltip, filozofları aşağılamak ortadoğululuktur.
-ev kadınlığını yüceltip, kariyer yapan kadını aşağılamak ortadoğululuktur.
-kendi çocuklarını amerika'da okutup, halk çocuklarını imam hatiplere
zorlamak ortadoğululuktur.
-sözü yüksek olanı değil, sesi yüksek olanı iyi lider sanmak
ortadoğululuktur.
-kurumsal çözümler üretmek yerine, karizmatik lidere tapmak
ortadoğululuktur.
-hatasından öğrenmek yerine, onunla duygusal bağ kurup hayatını bataklığa
çevirmek ortadoğululuktur.
-standart sahibi olmak yerine, düştükçe "beterin beteri var" diye kendini
avutmak ortadoğululuktur.
-başına gelene katkısını görmek yerine, hep dış güçleri suçlamak
ortadoğululuktur.
-şeytan taşlamaktan ibadet etmeye zaman bulamamak ortadoğululuktur.
-kendi hayatında hiçbir başarısı yokken, sürekli atalarıyla övünmek
ortadoğululuktur.
-sıkılmış bir yumruğun, açık bir elden daha güçlü olduğuna inanmak
ortadoğululuktur."
1