türkiye aldatma oranları

gece
Sonunda Bir Dünya Rekorumuz Olacak,

2016' da ki aldatma oranları, erkek %44, kadın %56. Özellikle evinde akıllı uslu oturuyor ya da evinden işine, işinden evine sandığımız %56`lık dilimde ki kadınlar aldatma partnerini, sosyal medyada ve sosyal medya oyunlarında buluyor.

Bu oranlar 2011 yılından bu yana büyük bir patlama yaşamış ve dünya standartlarının çok üstüne çıkmış. Dünya birinciliğine doğru koşuyoruz.

Bu demek ki, evli ya da partneri olan her iki kadından biri en az bir kere partnerini aldatıyor. Yapılan istatistikte mutlu beraberliği olan %14 kadın yine de beraberliği esnasında, başka birinden hoşlandığını söyler iken bu oran mutsuz beraberliği olan kadınlarda %100 olarak kendini gösteriyor.

Kadın neden aldatır? Özgürlüğü bacak arasında sanan erkekten farkımız nedir? Suç sadece kadına mı aittir? Çocuklar bu olaydan nasıl etkileniyor ya da aldatma partnerinizin ayrılmak istediğinizde size “eşine söylerim, benden ayrılamazsın.” baskısına nasıl göğüs gerebiliyorsunuz? Aklımda deli sorular ile sizlere geldiğime bakmayın, biliyorum hiç kimse bunları cevaplamayacak, üstüne bile alınmayacak. Zaten ben “neden”inden çok size, olacak sonuçları anlatacağım.

Eşinizden değer görmüyor, güzel sözler duymuyorsunuz zamanla her şey rutine biniyor ve heyecan arıyorsunuz. Ayrılamıyorsunuz çünkü ya O bırakmıyor sizi ya da ayrılırsanız çocuklar ile ayrı eve çıkmak, geçinmek zor. Bir tarafta hoşlandığınız adam ile beraber olmak, belki de aynı gün, öteki tarafta ise sevmediğiniz adamın koynuna girme zorunluluğunuz.

İğrenç bir ruh hali olmalı aynaya baktığınız zaman, gerçeği kimse bilmezse de bilen gözleriniz sizi rahatsız ediyor olmalı. Çıkar için ya da zorunlu olduğu için bir kadının, biriyle birlikte olması sadece etini pazarlayan kadınlara mahsus değilmiş. Türkiye`de bu şekilde yaşayan kadın oranı çok yüksekmiş. Bu işten geçimini sağlayan kadınlar mı daha onurlu yoksa yasak ilişki yaşayıp, o kadınlara aşağılık gibi bakan eşini aldatan kadınlar mı daha onurlu bir duruşa sahiptir? diye düşünmeden edemiyor insan. Bilim, tek eşliliğin doğamızda olup olmadığı konusunu tartışa dursun, tek eşliliğe geçen toplumların, cinsel yoldan bulaşan hastalıkların çok eşlilikte büyük bir tehlike olduğuna hemfikir.

Gelelim gelenekleri ve toplum baskısının fazla olduğu toplumda eşini aldatan kadını bekleme riski olan sonuçlara;

Biriyle tanıştınız, çok nazik, çok çağdaş ve yumuşacık bir kalbi var. Romantik bir erkek. Sizi özel hissettiriyor. Ayaklarınızı yerden kesiyor ve çok mutlusunuz. Nasıl olsa çocuklar ve eşiniz de bilmiyor. Oh cenneti bu dünyada yaşamak gibi bir şey bu. Gözünüz devamlı telefonda. “aşkım şimdi kocam geldi, ben sana ara sıra yazarım” ile başlayan sözlere aslında Onun ne kadar anlayış gösterdiğini sanıyorsunuz ama kazın ayağını ayrılmaya kalktığınızda göreceksiniz.

Belki bilmeyenleriniz vardır diye hatırlatayım. “İnternet Sapıklarını İfşa Ediyoruz” isimli bir sayfa kurduğumda amacım; Facebook`ta çok modern görünen ve evli olup ta duygusal boşluğu olan kadınlar ile yazışan, birlikte olan erkeklerin, kadın ayrılmak istediği zaman eşine, çevrene söylerim. Benden ayrılamazsın” diyenlerden, tehdidine boyun eğen kadınları grup sekse zorlayanlara kadar bütün sapık vatandaşlarımıza karşı mücadele verdik, veriyoruz da. Kimileri ile mahkemelik de oldum. Nedeni, mağduru korumak için. Sıkışınca namusu da hatayı da sadece kadında arayan bu zihniyeti, toplumdan silebilmek için.

Mücadele şeklimiz şu şekilde: Önce bu olayın kahramanı erkeği arkadaş olarak ekliyorum. Profilinde tehlike içinde olabilecek, potansiyel kurban adaylarını tespit edip hepsine arkadaşlık gönderiyorum. 100 arkadaşlık isteğinden 80 tanesi kabul ediyor. 20 tanesi de ben erkek olmadığım için sanırım güvenemiyorlar ya da işlerine gelmiyor. Sonrada adam hakkında emniyette sabıkası olup olmadığına bakıyorum. Bütün delilleri toplayıp, adamı ifşa ediyorum. İfşadan sonra adamı savunup, namusu sadece kadında arayanların oranı korkunç. %80 gibi yüksek bir oran.

Peki toplumda eşini aldatma oranı %54 iken bu oran nasıl oluyorda %80 oluyor? Birgün gelip de o o*rospu diye gösterdiği parmağın zaten partneriniz tarafından ilişkinin başından beri size gösterildiğinden habersiz kendinizi bulunmaz hint kumaşı sanıyorsunuz.

Sapık vatandaşlar ile konu hakkında yazıştığımda kendilerini savunmanın, “İyi kadın olsa eşini aldatmazdı, ben onu ne yapayım. Yarında beni aldatır. Kıskandı bana sahiplendi, sinir krizleri geçiriyor başkası ile ilişkim var diye öç almak istiyor. Hem o benden yaşlı, kendini bir şey sanmasın. Ben 35 yaşında bekar bir adamım. İstediğim ile yatar kalkarım. Kanmazsaydı bana ne. Ya da, valla sevap işliyorum ben, evli olup da mutsuz olan kadınları mutlu ediyorum. Şartlarım var ama istediğim zaman yanıma gelecek şımarıklığından tutun da, herkesten önce kaçamak partneri “vurun kahpeye eşini aldattı” çığırtkanlığına kadar her şeyi gördüm. Hiçbiri beni şaşırtmadı çünkü söz konusu erkek ise her türlü naneyi bekleyeceksin imajı hep kafamda bir yerlerde vardı.

Asıl beni şaşırtanı size söylemek istiyorum. Sapık vatandaşın kaçamak partnerlerine durumu yazıp uyardığımızda kadınların verdiği tepkiler oldu. “Ben Mardin aşiretindenim, sakın kocam duymasın beni öldürür diyenden, ben köklü bir aileden geliyorum, eşimden ayrıyım ama eski eşim sakın duymasın ya da küçük bir çevrede yaşıyorum duyulursa intihar ederim diyene kadar her türlü savunma ile karşılaştığım gibi, siz mücadele edin, sakın benim adım hiç bir yerde geçmesin, çocuklarım evli, nişanlı, eşim duyarsa rezil olurum diyenlerde gördüm. Hep bir beni öne sürme ve arkama saklanma çabası.

Neden? Sizin enayiniz ben miyim? Siz köklü aileden geliyorsunuz da ben mağaradan mı geliyorum? Sizi bu olaylar başınıza gelmeden 3-5 ay öncesinden uyardığımda, beni ciddiye almadınız ve tehlikeyi göz ardı ettiniz de tehlike kapınızı çalınca, birden neden aşiretinizi, eşinizi, çocuklarınızı ve küçük çevrenizi hatırladınız? Elde kanıt ile gittiğim çağdaş kadınlar, erkeğin söz ile savunmasına inanıp, kanıtı bir kenara atarak bir de bana iftiralar atmaya kalktı. Neden kanıta bu güvensizlik olurda, erkek görünce hipnoz olursunuz?

İki güzel söz duyup, iki güzel dakikalar yaşamak için aldığınız riskler şöyle: Olay ortaya çıktığında namus kavramı ilk sizde aranacak. Adınız kötüye çıkacak. Siz korktuğunuz için ve kaçamakçı damızlığınız bunu bildiği için aleyhinizde şantaj olarak kullanabilecek.Sizin gizli porno ya da resimlerinizi çekip onları da şantajda kullanabilecek. Kapacağınız hastalıklarda çabası. Sizi başka erkeklere de pazarlayabilir. Kendisini acındırarak bu işten pekala geçimini sağlayan tipler olma ihtimali de çok yüksek. Bu ve akıllara bile gelmeyecek cinliklerin sizi bulma ihtimalini düşünerek hala macera yaşamak istiyorsanız bu sizin sorumluluğunuzdur.

Sevgili kadınlar, artık bana bu konuda yazmanızı istemiyorum. Samimiyetinize inanmıyor, sizlere güvenmiyorum. Hem külot giyeyim hem g*tüme değmesin felsefesi ile yaşıyorsanız sonucuna kendiniz katlanacaksınız. Sevgilisinden öç almak isteyenden tutun da adamın evli olduğunu bile bile beraber olan kadınların sadece kendilerini mağdur gibi göstermeye çalışmasından, kendilerini öne atmayıp beni maşa olarak kullanmak istemelerine kadar her türlü cinlik ile karşılaşmam sonucunda sizlere söyleyeceğim iki şey var. Birincisi “ Yalan zeka işidir, dürüstlük ise cesaret. Eğer zekanız yetmiyorsa yalan söylemeye, cesaretli olun ve dürüst olmayı deneyin. (Victor Hugo)” ikincisi ise, özgürlükte tıpkı ilaç gibiymiş. Hiç ilaç almamış kişiye birden yüksek dozaj verince bünyeyi bozduğu gibi fazla özgürlük de alışık olmayan kadınların karakterini bozuyormuş. Siz siz olun evlatlarınıza özgürlüğü dozaj dozaj verin ki ileride bu türlü bir yan etki ile karşılaşmasınlar. Hayatta mutluluk sadece yatakta değil, bir yetimin saçının okşanmasında, kişisel gelişimde, başarı da, kendinize gurur ile bakmak da ve korkmadan, ürkmeden yaşamaktadır.

Neyse ki çok ağır gelenek göreneklerimiz var, neyse ki bizler gevurlar gibi değiliz aile birliğine önem veriyoruz. Bizler müslümanız da yine de tövbe edip son anda cennete gitme şansımız var ya da amaaan boşver, dinler yalan zaten atla zıpla nasıl olsa öleceğiz, ben özgür kadınım istediğimi yaparım, kimse bana karışamaz taaammmiii, demeye devam edin. Herkes kendi hareketinden sorumludur. Sizden tek istediğim, beni bu işlerinize bulaştırmayın. Ne yaparsanız yapın, o sizin özeliniz beni hiç ilgilendirmiyor.Artık bende hayatımı yaşayacağım en rahat ve en güzel çağlarımdayım.

Bu yazımı hiç okumamış kabul edin kendinizi ve siz bana bakmayın, bildiğinizi yapın.
turca
Abi kadın erkek farketmez,buna yelteneni gözünün yaşına bakmadan siktirleyeceksin.
Ama askiiim sadece arkadasim.
Gecenin 4'unde konuştuğuna gore yakın bir arkadaş herhalde.