ladygaga

kırmızı saçlı kadın kitabını daha yeni okuyup bitirdiğim yazar. kalemine hayran kaldım. aşırı akıcı ve güzel bir kurgu ile hem sizi bilgilendirip hem de okutturuyor.
direkt "beyaz kale" adlı kitabını sipariş verdim. kısa kitaplarından başlayıp kalın olan kitaplarına geçiş yapmayı düşünüyorum. ayrıyeten nobel ödüllü ilk ve tek yazarımız olmasına rağmen kıymetinin türkiye'de bilinmediği aşikar.
"kar" isimli eserinde ise siyasi görüşünü gözler önüne sermiştir. dindarlar tarafından da sevilmediği görülmektedir.
zira ülkemizde "meyve veren ağaç taşlanır" söylevi bir hayli gerçekleştiği için ben dahil ön yargılı yaklaşılan bir yazar. ben ön yargılarımı yıktım, sizler de yıkın!

Başlık+entry+format=gangbang. Combo yapmışsın tebrik ederim.

insanlığın en büyük düşmanı bir fikir değil, bence insanlardır.

Hayatımın sonuna kadar kutlayabileceğim bir gün

töbe töbe, sırıtık surat.
onunla bununla karşılaştırılıyor, çiziliyor ediliyor yazılıyor, ama kadın bana göre efsane yahu.hani yaptığı her şey sansasyonel popüler harika kusursuz gibi şeyler diyemem. ama yaptıklarında da iyi be abi. artpop cheek to cheek için ıyk diyen bi sürü kişi oldu da ikisi de iyiydi bea. kadın sahnede oradan oraya koşuyor piyano çalıyor falan. en son metalica ile söyledi ve bence iyiydi.oyuncu da oldu, yönetmen de. bacımızdır, laf yok ona.
tek kötü gördüğüm o taylor kinneyden ayrılmıştı, adamın adını unuttum kendisi hatırımda. öyle işte.
** allah dedik diye neden eksilediniz ki.

hayali bile mutlu ediyor

Isıtarak tüketiniz yazan fakat ısıtmadan tüketince ısıtarak tüketilmesinden daha güzel olan katmer.

canlı bomba

Başbakanlık..

Urfa da sarıklı sakallı bir yobazın orakla gerçekleştirdiği ve "Dinimizde putperestliğe yer yok" diye bağırdığı olay.polisin adamı nazikçe uyarması konuşmasına izin vermesi de ayrıca rahatsız edici eğer bir kişi 15temmuz heykeli değil afisini yırtsa onu oraya gömerler sülalesini hapse tıkarlar bu olaydan önce de bir guvenlikcinin parkta bir kadına giyiminden dolayı laf attığını hatırlatmak isterim yavaş yavaş şeriat geliyor arkadaşlar.bu adamlar gibi milyonlar var ve giyimleri konuşmaları hareketleri ışid den farklı değil

tilbe

buna farklı isimlerde verilebilir, ukala gibi. ben sık yaşıyorum bunu, 15 dakika muhabbet edebildiğim insanlar oluyor çevremde. sadece belirli başlı başlıklar adı altında konuşabiliyoruz. farklı görüşlere kapalı bir hayat yaşayan insanları küçük görüyorum. çünkü bazı şeyleri gözleri kapalı kabullenebilmeleri bana zayıflık gibi geliyor. örneğin din üzerine konuşmayı sevmeyen kişiler, sanki o an ilahi bir güç seni çarpacakmış gibi korku var içlerinde. din olgusu bile felsefedir. sadece düşünerek bir din yaratabilirsin kendi kendine. zaten insan olmanın en büyük özelliklerinden birisi düşünmek, sorgulamak. bunları yapmayan bir kişiye karşı saygı duymadığımdan dolayı küçük görüyorum. böyle yapmaya devam edeceğim, size tavsiyemdir takmayın böyle insanların söylediklerini.

herkese anne tarafindan "kavala göçmeni izmirliyim" diyorum ama baba tarafından doğu karadeniz kanı var.. gümüşhane - şiran

La fontaine masalları kitabını yırtmasından daha kötü olmayan durum

Tam adı Kim Jong Un Reistir

Kitap,film,şarkı,şarkıcı,müzik grubu,albüm,dizi,tiyatro,opera,spor dalı'nı yazın.
Edit:
Kitap:Genç Bir Şair'e mektuplar-R.Maria Rilke
Film:Reis bdnsnsn Küçük Prens
Şarkı: (Bu aralar)Putin, Putout-klemen slakonja
Genelde:Don Henley-Dirty Laundry
Şarkıcı:Lady Gaga(shooked)
Grup:Die Antwoord
Albüm:Lady Gaga-Born This way(yezImgay)
Dizi:Bu aralar family guy genelde HIMYM
Tiyatro:Son Tango
Opera:Carmen
Spor Dalı:Yüzme

Kitap: çocuk kitaplarıdır. Yaşım büyüyor kafam hala büyümüyor (boyum da swh) hala can çocuk yayınlarını zengin ediyorum ama napayım kapakları aşırı mükemmel renkli (bkz:kapağına göre kitap seçen insan) en sevdiğim kitap hans magnus enzenberger'den sayı şeytanı.

Film: metalhead, this must be the pleace

Şarkı: system of a down - tentative

Şarkıcı/grup: porcupine tree

Dizi: avrupa yakası

Spor dalı: martial arts

Kitap : yüzüklerin efendisi serisi
Film : makas eller (1990)
Şarkı : glory box - portishead
Şarkıcı : lana del rey
Müzik grubu : red hot chili peppers
Albüm : epica - consign to oblivion
Dizi : doctor who,himym
Tiyatro : Faust,Johann Wolfgang von Goethe (kitap fuarında tiyatro metni halindeki harika çizimli baskısını bulunca havalara uçmuştum...)
Opera : opera çok sevmiyorum üzgünüm senfonik metalde yeterince var zaten yetiyo swh
Spor dalı : basketbol

Kitap:Lotr serisi
Müzik grubu:Foo Fighters
Müzik türü: Alternatif/Punk rock melodic death metal
Şarkı:Foo Fighters - Next Year
Dizi:Friends,Sons of anarchy
Motor:Harley Davidson iron 883 ve dyna rob
Spor dalı:Amerikan futbolu
Ders:Fizik
Fizik alanı:Astrofizik

kitap:aşk-elif şafak
film:lotr serisi
şarkı:here comes the rain again
şarkıcı:adam gontier
grup:avenged sevenfold
albüm:pentagram-anatolia
dizi:himym
tiyatro:bir delinin hatıra defteri
opera:madam butterfly
spor dalı:basketbol

Kitap : got serisi
Film: lotr ve Hobbit serisi
Şarkı: oliver morgenroth-40 dark waves
Genelde: armin Van buuren- emma hewit- colours
Şarkıcı: adele
Dizi:vikings, got
Spor dalı: futbol

en sevdiğim şarkısı speechless olan sanatçı. farklıdır değildir bilemem, her sanatçının kendine göre bir farkı vardır zaten. lady gaga evet marjinal birisi ancak subjektif bir biçimde övdüğünüz kadar da değil.

Kişinin saygı duymadığı değer kutsal değer değildir. Başkalarının kutsal değeridir. bireysel özgürlüklere müdahale edilmediği sürece saygı duymak Bir zorunluluk da değildir. Zira "zorunluluk" kavramı da bir çeşit saygısızlık olarak değerlendirilebilir, değil mi? Saygı kavramına bu kadar değinen bireyler farklı açılardan da düşünmelidir.
Örneğin şu şekilde de düşünebilirsiniz. Biri gelip "yıldırımdan kimse korkamaz, zeus'u simgeliyor. Benim kutsal değerim saygı duyacaksınız" dese mantıksız bulan, hoşlanmayan kişiler "saygı" deyip susacak mı? Hayır. Aynı izlenimi veriyorsunuz. buradaki yıldırım kavramını ve yıldırımın kutsallaşmasını eleştirebilir hatta dalga da geçebilirsiniz bu sizin özgürlüğünüzdür, fakat bireysel düşünce özgürlüğüne de zarar vermeden yıldırımı kutsal gören kişiye saygı duymalısınız, bana göre saygı budur.

güzel bir pr çalışması olan ve müzikal eğitimini beğendiğim şov sanatçısı. güçlü bir sesi var sahne eğitimi çok profesyonel. ben kendisinin günümüz koşullarına ayak uydurmak için şov sanatçılığını tercih ettiğini düşünüyorum. zira tony bennet ile yaptığı albümünde kat kat daha iyiydi.

lady gaga'yı seviyorum ama bir little monster değilim mother monster'ı takip eden, güldüm.
ama dediğin gibi lady gaga birçok popüler kişiden oldukça farklı.başarılıdır değildir yorum yapamam sonuçta zevk meselesi. ancak kadın öyle yada böyle herkese adını duyurdu.çok yönlü birisi. ve bana göre de en iyi şov insanlarından biri.
beni de alsın kanatlarının altına.

Ben dediğiniz tarzda dalga geçici bir şey yazmadım ama o saygı duy dediğin dinde bizim öldürülmemiz gerektiği yazıyor !

Bu benim. Saygı dediğin şey çok ilginç. Kutsal değerlere saygı daha ilginç.

Birilerinin kutsal saydığı bir sey bir başka insana çok saçma gelebilir. Bunu dün alevilerin, eşcinsellerin, ezidi halkın kafasını kesen isidli canilerde gördük. Adamların kutsalı var ve kutsal değerlerine dönük hareket ediyorlardı. Şimdi sen diyeceksin ki "gerçek islam bu degil" peki öyle olsun, zira konumuz salt islam değil.

Hayır efendim! Gökyüzünden inen bir kitabın bütün insanlığın sorunlarına çare olacağı bana saçma geliyor ya da bir kadının bir erkeğin kaburgasindan oluştuğu. Bir heykele adak adayip ona tapinmak da öyle. Ya da inek ve yilanlara tapmak da... Bu kadar akıl dışı şeye neden saygı duymak zorundayım? Kimse saygı duymak zorunda değil. Eğer saygı duyulması gereken bir şey varsa yukarıda saydığım şeylere inanan insandır, o da saygıyı hak ediyorsa. Tabi bu inandığı "kutsal" değerleri elestirmeyecegimiz anlamına da gelmiyor. Eğer kutsal olduğunu düşünen, ona inanmakta ısrar eden kişiler varsa tartışmaya hazırım. Beni istediği gibi kendi dini değerlerine kazanmaya çalışmakta özgürdür. Ama benimle tartışırken ben onun dini değerlerini inkar edince "inanmıyorsan saygı duy oc" şeklinde karşılık alırsam kalbini kırarım.

Edit:imla

Ben aptalca bulduğum bir fikire saygı gösternem. Ama bu senin o aptalca bulduğum fikire inanmana saygı göstermeyeceğim anlamına gelmez. Çünkü senin o aptalca fikire inanma hakkın var. Sen o fikri aptalca bulmadığın için inanıyosun ama bana göre o fikir aptalca. Ve sırf sen inanıyosun diye ben o aptalca fikire saygı gösterecek değilim ve sen de benim o fikire aptalca deme hakkıma saygı göstermek zorundasın. Eğer senin fikrinle dalga geçilince verecek cevabın "inanmıyosan saygı duy" lafından öteye gidemiyosa o fikrin savunulacak bir tarafı olmadığı içindir. Benim saygı göstermem gereken tek şey senin istediğin fikire inanma hakkındır.

Yarın reis emir verse kapıma dayanacak kendisinden farklı herkesi düşman gören cennet uğruna cehennemi yaşatmaya pek hevesli masallara inanan komşularıma mı saygı göstereyim

İnanmadığı bir şey kişi için kutsal değer olamaz o yüzden ben hiç bir kusur göremiyorum bu hususta.

Sanılsa ne olacak? Tony bennett ile yaptıkları Jazz performanslarını dinleyerek tanıdım kendisini... eski şarkılarını dinleyince aslında tanıyormuşum dedim ve american horror story 5. sezonunda oyunculuğunu görünce ufaktan hayran olduğumu söyleyebilirim. Velhasıl pop böyle olacaksa iyiyymiş dedim.

Başlığı açan arkadaş ufak bir mantık hatasında bulunmuş, super bowl şovuna kimse lady gaga dinlemek için gitmiyordu. patriots acaba nasıl bir şikeyle maç kazanacak deyip izleyenler furyası oradaydı. Keza yüzyılın en iyi comeback oyununu yaptılar. (şike mike ama ne diyeyim adamlar oynuyor) Ve asıl can alıcı noktaya gelirsek, hem de konu super bowldan açılmışken; SB L, Lady gaga'nın sesiyle tarihin neredeyse "en kötü" national anthem performansını gördü, sanırım bu bile onun en iyi live performer olmadığını ispatlar. Marşın ortaları resmen detonelerle doluydu, açıkçası bu işin sonunda bir de "crazy stunt" bekliyordum da iyi ki kendine hakim oldu biraz.

edit:imla

Klemen Slakonja -Putin Putout

Orospu çocuğu yerine o**anlıcı yazmak

çomar yerine ak parti seçmeni yazmak

Bi çeşit mide asidi düzenleyicisi ismi olmasına rağmen homofobik, tehditkâr enrylerini okudukça mide asidimi yükselten yazarın ismidir... az önce girdiği entry ile "başlıklarım editlendi sözlük benim için bitmiştir" diyen kişidir.

insan vücudu, bin yıllardır geçirdiği evrim sonucunda bugünkü formunu almıştır. An itibariyle evrimimiz, türümüzün yok oluşuna kadar devam edecektir. yalnızca vücudumuz değil, tüm evren her an evrimleşmektedir. çünkü evrim, zaman içerisinde gerçekleşen değişimdir.

vücudumuzda, köreldiği en göze batan organ, hiç şüphesiz ki vücut kıllarımızdır. henüz tam olarak körelmesi tamamlanmamış olup, insanoğlu dik yürümeye başlayıp, ateşi bulmasından beridir körelmeye başladığı düşünülmektedir. dik yürüyüp, ateşi bulan atalarımız, alet kullanmayı öğrendikten sonra öldürdükleri hayvanların postlarını giyip, ısınma, kuru kalma, kokusunu gizleme gibi avantajlar sağlamıştır ve bu problemleri artık ortadan kaldırmaya başlamıştır. daha sonra mağaralarda yaşamaya başlayan ilk insanlar, genel olarak ısınma ve barınma gibi ihtiyaçlarını karşıladıkları için kıllara olan ihtiyaç giderek azalmıştır. ancak kıllar yalnız ısınmak ve kamufle olmak için değil başka özelliklere de sahip bir organdır. vücudumuzun ısı dengesini dengede tutarlar ve ısıya ihtiyaç olan, korunması gereken ve hassas bölgelerde daha çok çıkarlar. ısıyı dengeli bir şekilde vücudumuza yayarlar. güneş ışınlarını göreceli olarak engellerler. göz, kirpik, burun, kulak gibi bölegelerimizdeki kıllar toz ve bakteriler gibi tehditleri büyük oranda azaltırlar. eski çağlarda çevresindeki tehlikelere ve yırtıcılara karşı sürekli tetikte olmak zorunda olan atalarımızı, çevresel etkileri sinir uçlarına iletir ve bir uyaran işlevi görür böylelikle dikkatli olmalarını kolaylaştırırdı. ancak günümüze geldiğimizde ise, ısınma ihtiyacımızı ve güneşten korunmamızı kıyafetlerimizle sağlamaktayız. kamufle olmaya ve tehlikelere karşı uyarılma ihtiyacımız yok. zaten olabilecek tehlikeleri bu zaman içerisinde tükettik. bu uzun süre boyunca kıllarımız giderek azaldı ve evrimsel süreç ele alındığında az bir süre daha bizlere eşlik edeceği görülebilir.

organların körelme sebepleri bahsettiğim değişken koşullar nedeniyle kullanılmaması, az kullanılmasıdır.zamanla bu organlara harcanan enerji giderek azalır ve ihtiyaç kalmaz.yok olmaları çok uzun bir süreç gerektirir.bazı insanların da bazı organlar olmadan dünyaya geldikleri olur ve buna agenez adı verilir. genellikle körelmiş veya körelmekte olan organlar eksik olur. işlevini yerine getirmeyen körelmiş organlar kimi zaman, vücuda adapte olarak farklı bir amaç için çalışabilir.

körelmiş organların birden bire yok olmasını beklemek tamamen boşa beklemektir. bunlar yok olan değil körelen organlardır. bu yüzden uzunca bir süre daha bizimle varlıklarını sürdürmeleri gerekmektedir. şu an işimize yaramayan bir körelmiş organ, şartların değişmesiyle tamemen yok olmadan tekrar ihtiyaç dahilinde olabilir ve işlevsel hale gelebilir.

otçul olan ilk insanlar, bitkileri uzun süre çiğnemek zorunda kalmaları sebebiyle 20 yaş dişleri gayet işlevseldi. geniş çene yapısına sahip atalarımızın, besinleri iyice çiğnemeleri, parçalamaları ve ezmeleri gerekiyordu. otçulluktan hepçilliğe geçiş yaptıktan sonra ateşin de bulunmasıyla beraber, daha az çiğnemeye ve daha kolay sindirmeye başladılar. değişen kafatası yapımızda küçülen çenemize artık sığmayan 20 yaş dişlerimiz körelmeye başladılar ve o zamandan beri hala körelmektedirler. günümüzde işlevsizdirler ve genellikle hiç çıkmazlar. çıktıklarında ise ağrılara sebep olarak ağız yapımızı bozarlar

kuyruğa destek oluşturan, kök sağlayan ve vücut dengesine yardımcı olan kuyruk sokumu kemiği, günümüzde körelmiş, ancak tam işlevini kaybetmemiştir. baz kaslarımıza, sırtımıza, belimize ve vücudumuzun oturuken ki pozisyonuna destek sağlar.

primat atalarımızın vahşi doğada seslerin yönüne göre kulaklarını hareket ettirmelerini sağlayan nokta darwin'in noktası'dır. seslere odaklanmaya yaradığı düşünülen bu organ, çoğu memelide mevcuttur. ancak insanlarda tamamen işlevini kaybetmiştir. kulağın kıkırdak kısmının dışında bulunan bir çıkıntı şeklindedir.

eski zamanlarda çok fazla bitkiyle beslenen vücutlarımızın, selülozu işleyip sindirebilmek için apandisi kullandığı düşünülmektedir. pek çok varsayım vardır. tamamen fonksiyonsuzdur ve çalışmadığı için çok sık deforme olur. ciddi sonuçlar doğurabilir. enfeksiyon kaptığı taktirde ölüme kadar götürebilir.

şu an ellerimizle maddeleri tutup kontrol edebiliyorsak, büyük büyük dedelerimiz de ayaklarıyla maddeleri kavrayıp, tutabiliyorlardı. ağaçlar üzerinde hayatlarımızı idame ettirdiğimiz dönem boyunca dengede kalabilmek ve düşmemek adına sık sık kullandığımız ayaklaımızın alt topuğumuzun üstünde bulunan plantaris kası, modern insanda körelmiş ve işlevsizdir. günümüzde doğan modern insanların %10'luk bir kısmı bu kasa sahip olmadan doğmaktadır.

jacobson organı sayesinde cinsel istekte bulunduğumuz zamanlar salgılanan feromon hormonunu algılayabiliyor ve beslenme gibi ihtiyaçlarımız için iz sürmemizi sağlayabiliyorduk. hayvanlarda da bulunan bu organ, günümüzde bizim için işlevini yitirmiştir.

modern insanda, üçüncü göz kapağı ve yukarıda bahsettiğim örnekler gibi 50'ye yakın körelmiş organı vardır. bu organlardan bazıları işlevlerini çok az yerine getirirken kimisi başka bir işleve evrimleşmeye başlamış, kimisi yavaş yavaş yok olmuş, kimisi ise zaman içerisinde yok olacaktır.



Edit:imla

Yasak meyvenin bedelini farkli sekillerde odedi...

Muslumandim ama yobaz degildim.
Simdi ateistim.Sag ol IHK♡♡♡

Lavinia

öyle anlaşılmaz öyle değişik kişiler oluyor ki bazen içimden "bunlar eğitilmezdir!" diye bağırasım geliyor...xx kromozomlu hemcinslerime tavsiyelerim :
1) kilitli hesap kullanmak (bu zaten zorunluluk oldu gibi)
2) gelen böyle garip kişileri kabul etmemek
3) bir daha atarsa engellemek

Yok yani. Çünkü iç anadoluda bildiğin çomarland hayatı yaşıyorum. Bu gidişle sözlükteki kadın yazarlardan beğendiğim birilerine asılabilirim, çünkü hayatımdaki tek laik kadınlar onlar. *sad face*

Eğer böyle bir fotoğraf ya da bilgi görür iseniz, o bilgi kesinlikle d0rudur.

Günümüzde dinler tamamiyle egemen sınıfın elinde olup işçi sınıfının isyanlarını "şükür, kader" gibi söylemlerle bastırmaktadır.
Bir işçi, parmağı kopsa eli kopmadı diye şükür ediyor; eli kopsa kolu kopmadı diye şükür ediyor; kolu kopsa ölmediği için şükür ediyor; ölürse de arkasından "fıtratında var" deniliyor.
Yani anlayacağınız, şükür teslimiyetçilerindir ve biliyoruz ki teslimiyet ihanete direniş zafere götürür!

●Sevdigim animasyon dizileri:
-Family guy
-Simpsons
-South Park
●Bilim kurgu:
-Doctor who?
-Gorunen adam(bu dizi cok yeni 4 bolumu var,bilim kurgu Turk yapimi lutfen destek olun utube kanalina abone olun like falan atin ki daha kaliteli icerikler gorebilelim.Cok guzel bir konusu var ve bolumler de kisa 20 dk 4 dksi intro outro falan 16 dklik dizi yani.)
•anime sevmiyorum ama tek:
-Death Note(cok izlemedim konusunu begendim belki devam ederim)(bide manga oluyo galiba)
●Korku:
-Supernatural(efsane zaten)
-American horror story(Hotel efsane Gaga gibi korkunc bi karaktere tam uydu ama Roanoke icin aynisini soyleyemem 6.sezon biraz kotuydu ama 5♡♡♡)
-Lucifer
●Komedi
-TBBT
-HIMYM
Sizde yazin ve gorunen adama abone olun artik tvde daha guzel icerikler gorelim yapimcilar bizim recep ivedik gibi igrenc seylerden hoslandigimizi dusunuyolar lutfen izleyin de fikirleri degissin belki tvde daha kaliteli seyler goruruz.Ve leyla ile mecnun seviyosaniz bu da onun yapimcisi tarafindan yapilmis bi goz atin plx

jotun yeşim adımlar nedir la diye merak edip araştırmıştım. Oldukça yararlı bir uygulamaymış herkesin girip kullanması gerekir.

karayip korsanları 5 izle diye aratıldığında google aramalarda çıkan başlık.

komünizmin moskovadan ibaret oldugunu sanan cahil kitlenin dile getirdiği komik ve saçma söz.

vikipediyi bile kaçak kullanıyoruz..

Facebook hesabımı kapatmayı düşünüyordum.