Mimari Açıdan (bkz:application programming interface) 'in Bir Adım Sonrasına Taşınmış Mimariye Sahip Uygulamadır. Sıtandart apiler Monolithic Katmanlı Uygulamalardır Yani Birçok Servis veya Methodun Tek Noktada veya Sunucuda Barındırılarak Çalıştırıldığı Mimari Şeklidir. Microserviste İse Tam Aksi Bir Durum Karşımıza Çıkar Oda Servis Hatta Her Metod İçin Farklı Barındırma Noktası Oluşturularak Daha Hızlı ve Hataların Minimalize Edilerek Çalışma Biçimidir. Örneğin Bir Uygulama Monolithic Bir Apinin 3 Farklı Metodunu Kullanarak İşlem Yapıyor Varsayalım Uygulamada veya Barındığı Sunucuda Herhangi Bir Aksaklık Yaşandığında 3 Metodun Tamamı Çalışmaz Durumda Demektir Bu Durumda Sunucu ve Metodların Tamamı Gözden Geçirilir Fakat Microserviste Metodlar Farklı Sunucularda İse Herhangi Bir Sunucunun Düşmesi veya Metodun Düşmesi Durumunda Diğer Metodlar ve Sunucular Hayatlarına Devam Eder Bu Durumda Tek Bir Sunucu veya Metod İncelemesiyle İşler Kolaylaşır. Her Teknolojik Gelişmede Olduğu Gibi Bu Gelişmeninde Dezavantajı Varmı ? Elbete Var Daha Sıkı Güvenlik Önlemi Gerektirir,Daha Çok Sistem Kaynağı Tüketir, Daha Çok Bant Genişliği Talep Eder ki Bununda İşlem Hacmi Büyük Yapılarda Aylık Maliyeti Milyon Dolarlar İle Ölçülür.
Henüz altın çağını yaşamadığı halde insanların bitmiş gibi davrandığı virüs.
İlk olarak 1977 yılında piyasaya sürülen efsane oyun konsolu atari, 22 sene önce çıkardığı son konsol olan jaguar'dan sonra yeni bir konsolu geliştirdiklerini ve piyasaya süreceklerini açıkladılar. Adı da malum olacağınız üzere atari box. Ahşap ve metal kaplamalı olacağı göz önünde bulunduruluyormuş.
Her ne kadar içim kıpır kıpır olsa da, play station ve x box'un senelerdir konsol sektörünü domine etmesini göz önünde bulundurunca, ne kadar başarılı olur, muamma. Hele bir çıksın, görüp, öğreniriz.
http://www.blogteb.com/atari-geri-donuyor-efsanevi-sirket-yeni-bir-konsol-hazirliginda/
Her ne kadar içim kıpır kıpır olsa da, play station ve x box'un senelerdir konsol sektörünü domine etmesini göz önünde bulundurunca, ne kadar başarılı olur, muamma. Hele bir çıksın, görüp, öğreniriz.
http://www.blogteb.com/atari-geri-donuyor-efsanevi-sirket-yeni-bir-konsol-hazirliginda/
Sarılmak kadar değeri olduğunu düşünüdüğüm eylem...
ahmet kaya'nın, yanılmıyorsam 1993 yılında falan yurtdışı konserinde söyledigi şarkı. şarķının geneline baktığımızda (şarkının başında da ahmet kaya bi konuşma yapıyor) onurlu bir barış için (her şeye rağmen barış değil ama!) özlemini dile getirdiğini görüyoruz. devletin 17,000 faili mechul cinayet işlediği, köylerin yakılığı, milyonların göç ettirildiği bir süreç için fazlasıyla pasifist ve ılımlı bir şarkı olmuş.
zaten hayatı boyunca herhangi bir örgüte bağlı olmamayı tercih eden ahmet kaya sadece pkk değil mlkp için de şarkılar söylemiş hatta bi ara perinçekin dergisinde de takılmış çelişkili bir abimizdi. ama onu ahmet kaya yapan da buydu.
youtube çıktı tabular çatladı; bkz. şu da çok enteresan yılmaz güney'in kürt sorunu yorumu
zaten hayatı boyunca herhangi bir örgüte bağlı olmamayı tercih eden ahmet kaya sadece pkk değil mlkp için de şarkılar söylemiş hatta bi ara perinçekin dergisinde de takılmış çelişkili bir abimizdi. ama onu ahmet kaya yapan da buydu.
youtube çıktı tabular çatladı; bkz. şu da çok enteresan yılmaz güney'in kürt sorunu yorumu
navatanımız, özgür ve bağımsız
Ki asırdan asıra yaşamıştır
Çocukları çağırır onu
Özgür, bağımsız Ermenistan
İşte kardeş sana bir bayrak
Onu ellerimle yaptım
Geceler boyu uyumadım
Gözyaşlarımla yıkadım
Üç renge bak
Bizim kutsal renklerimiz
Düşmana karşı ışıldasın
Ermenistan'ı şanlı yapsın
Ölüm heryerde aynı
Herkes sadece bir kez ölür
Fakat şanslı odur ki
Kendini milleti için feda eder
Մեր Հայրենիք, ազատ, անկախ
Որ ապրէլ է դարէ դար
Իւր որդիքը արդ կանչում է
Ազատ, անկախ Հայաստան:
Ահա՝ եղբայր, քեզ մի դրօշ,
Որ իմ ձեռքով գործեցի
Գիշերները ես քուն չեղայ,
Արտասուքով լուացի:
Նայիր նրան երեք գոյնով,
Նուիրական մէր նշան,
Թող փողփողի թշնամու դէմ,
Թող միշտ պանծայ Հայաստան:
Ամենայն տեղ մահը մի է
Մարդ մի անգամ պիտ՚ մեռնի,
Բայց երանի՚ որ իւր ազգի
Ազատութեան կը զոհուի
Mer Hayrenik, azad angah,
Vor abrel eh tareh tar
İr vor tika art gançum eh
Azad, angah Hayastan.
Aha yeğper kez mi troş,
Zor im tzerkov kordzetzi
Keeşirnera yes kun çega,
Ardasunkov luvatzi.
Nayir neran yerek kuynov,
Nıviragan mer nuşhan,
Toğ poğpogi tuşnamu tem,
Toğ meeşt bandza Hayastan.
Amenayn deg maha mi eh
Mart mee ankam bid merni,
Paytz yerani vor ir azki
Azadutyan ga tzohvi.
Ki asırdan asıra yaşamıştır
Çocukları çağırır onu
Özgür, bağımsız Ermenistan
İşte kardeş sana bir bayrak
Onu ellerimle yaptım
Geceler boyu uyumadım
Gözyaşlarımla yıkadım
Üç renge bak
Bizim kutsal renklerimiz
Düşmana karşı ışıldasın
Ermenistan'ı şanlı yapsın
Ölüm heryerde aynı
Herkes sadece bir kez ölür
Fakat şanslı odur ki
Kendini milleti için feda eder
Մեր Հայրենիք, ազատ, անկախ
Որ ապրէլ է դարէ դար
Իւր որդիքը արդ կանչում է
Ազատ, անկախ Հայաստան:
Ահա՝ եղբայր, քեզ մի դրօշ,
Որ իմ ձեռքով գործեցի
Գիշերները ես քուն չեղայ,
Արտասուքով լուացի:
Նայիր նրան երեք գոյնով,
Նուիրական մէր նշան,
Թող փողփողի թշնամու դէմ,
Թող միշտ պանծայ Հայաստան:
Ամենայն տեղ մահը մի է
Մարդ մի անգամ պիտ՚ մեռնի,
Բայց երանի՚ որ իւր ազգի
Ազատութեան կը զոհուի
Mer Hayrenik, azad angah,
Vor abrel eh tareh tar
İr vor tika art gançum eh
Azad, angah Hayastan.
Aha yeğper kez mi troş,
Zor im tzerkov kordzetzi
Keeşirnera yes kun çega,
Ardasunkov luvatzi.
Nayir neran yerek kuynov,
Nıviragan mer nuşhan,
Toğ poğpogi tuşnamu tem,
Toğ meeşt bandza Hayastan.
Amenayn deg maha mi eh
Mart mee ankam bid merni,
Paytz yerani vor ir azki
Azadutyan ga tzohvi.
yaptığım yanlış seçimler yüzünden meydana gelen hedefler var.
mesela makine müh. bitmesine normalde 2 yıl var ama benim sürem 4 yıl.
autodesk inventor öğrenmek. bir ara öğrenicem daha süre belirlemedim.
otomobil almak süre 3 ay.
bunlar istemediğim ama yapmak zorunda olduğum şeyler.
istediğim ve kendim için yapmam gereken hedef.
okulu ve sahip olduğum işi terk edip kendime bir iş kurmak.
mesela makine müh. bitmesine normalde 2 yıl var ama benim sürem 4 yıl.
autodesk inventor öğrenmek. bir ara öğrenicem daha süre belirlemedim.
otomobil almak süre 3 ay.
bunlar istemediğim ama yapmak zorunda olduğum şeyler.
istediğim ve kendim için yapmam gereken hedef.
okulu ve sahip olduğum işi terk edip kendime bir iş kurmak.
Sözüm belirli bir insana değil. Genel anlamda dikkat çekmeye çalışan zavallılara. Çok da s*kimizdeydi. Bırakıyorsan bırak amın evladı. Senin yasını mı tutalım? Yazacak bir şeyin varsa yaz, yoksa siktir git burdan amk.
Bazıları (hzLethe, kemalisthatun, kargalıkargaleşe, herr muller vesaire) adıma başlıklar - giriler yazıp, bir de utanmadan 'tr ye giremiyor' şeklinde cümleler kuruyorlar.
Benim tr ye giremememin sebebi ne hırsızlıktır, ne arsızlıktır, ne de herhangi bir yüz kızartıcı suçtan ötürüdür. Daha önce hakkımdaki suçlamaların ss ini göndermeme rağmen, bu suçlamaların tamamının atatürkçü, yurtsever vesaire... mevcut yönetime ters düşen ideolojileri savunan herkesin özgür ve eşitce yaşayabilmesi, nefes alabilmesi için savaştığımdan ötürü yapıldığını yukarıda nicklerini yazdığım (yazamadıklarım da var)
ergenler bilmelerine rağmen, bunu bana karşı kullanma acizliğine kadar gitmişlerdir.
Ben sizin çok sevdiğinizi söylediğiniz, klavye başında günde otuz tane karalama yapıp, kırk defa 'biz olmasak ülke çoktan batmıştı' şeklinde kendinizi övdüğünüz, ancak reelde klavyenin ağırlığı kadar cesarete ve ağırlığa sahip olmadıgınızdan ugruna hiçbir bedel ödemediğiniz, ödeyemeyeceğiniz Türkiye cumhuriyeti nin geleceği için radikallerle, cehaleti sizinkiyle boy ölçüşecek caddede olan bağnazlarla, kâh sokakta, kâh sayfalarda savaştığım için bu ülkeye giremiyorum
İnsan utanır böyle bir şeyi eleştiri malzemesi yapmaya... Bunlar şeref, bunlar cesaret, bunlar ümidin madalyaları.
Kimsenin hakkını yemedik, herkesin hakkını savunduk, cezaevleri, sürgünler yaşadık, yaşıyoruz.
Bu nasıl bir şerefsizliktir ki; Başkalarının hakları için savaşan adama, bu savaşı yüzünden ülkeye giremiyor, ailesinden koparılmış, avrupada sürgün yaşayan adama 'önce ülkeye gir, girince beni ara, hee daha ülkeye gelemiyor' şeklinde aklı sıra aşağılamalar yapılır?
Utanın lan utanın.
Önce konuşma kabiliyetinin sadece kelimeleri dogru telaffuz edilmesiyle oluşabilecek bir sry olmadığını kanıtlamam, ardından da her tartışmada siz ergenlerin neredeyse bu yetilerine son vermemin kudurganlığı ile nelere saldırıyor, ne kadar bel altı inebiliyorsunuz kendiniz bi bakın...
Benim tr ye giremememin sebebi ne hırsızlıktır, ne arsızlıktır, ne de herhangi bir yüz kızartıcı suçtan ötürüdür. Daha önce hakkımdaki suçlamaların ss ini göndermeme rağmen, bu suçlamaların tamamının atatürkçü, yurtsever vesaire... mevcut yönetime ters düşen ideolojileri savunan herkesin özgür ve eşitce yaşayabilmesi, nefes alabilmesi için savaştığımdan ötürü yapıldığını yukarıda nicklerini yazdığım (yazamadıklarım da var)
ergenler bilmelerine rağmen, bunu bana karşı kullanma acizliğine kadar gitmişlerdir.
Ben sizin çok sevdiğinizi söylediğiniz, klavye başında günde otuz tane karalama yapıp, kırk defa 'biz olmasak ülke çoktan batmıştı' şeklinde kendinizi övdüğünüz, ancak reelde klavyenin ağırlığı kadar cesarete ve ağırlığa sahip olmadıgınızdan ugruna hiçbir bedel ödemediğiniz, ödeyemeyeceğiniz Türkiye cumhuriyeti nin geleceği için radikallerle, cehaleti sizinkiyle boy ölçüşecek caddede olan bağnazlarla, kâh sokakta, kâh sayfalarda savaştığım için bu ülkeye giremiyorum
İnsan utanır böyle bir şeyi eleştiri malzemesi yapmaya... Bunlar şeref, bunlar cesaret, bunlar ümidin madalyaları.
Kimsenin hakkını yemedik, herkesin hakkını savunduk, cezaevleri, sürgünler yaşadık, yaşıyoruz.
Bu nasıl bir şerefsizliktir ki; Başkalarının hakları için savaşan adama, bu savaşı yüzünden ülkeye giremiyor, ailesinden koparılmış, avrupada sürgün yaşayan adama 'önce ülkeye gir, girince beni ara, hee daha ülkeye gelemiyor' şeklinde aklı sıra aşağılamalar yapılır?
Utanın lan utanın.
Önce konuşma kabiliyetinin sadece kelimeleri dogru telaffuz edilmesiyle oluşabilecek bir sry olmadığını kanıtlamam, ardından da her tartışmada siz ergenlerin neredeyse bu yetilerine son vermemin kudurganlığı ile nelere saldırıyor, ne kadar bel altı inebiliyorsunuz kendiniz bi bakın...
"Siktir et en iyisi Seferihisar urla çeşme gibi yerlere giderim daha iyi" diye kapanışını yapar.
Bu sevdadan, vazgeçersek, allah belamızı versin.
duyguları yanlış insanlar tarafından tüketilen bir insanın zamanla duygusuzlaşması çok görülen bir olaydır. duygusuz insanlar karşılarına hisleri hassas olan birileri çıktığında itinayla o kişileri de kendilerine benzetme huyları vardır. bunu anlatarak değil de tecrübe ettirerek yaparlar. böyle insanların hem kendilerine hem de çevrelerine zararı olduğunu düşünmekteyim. o yüzden tavsiyem her ne olursa olsun, karşınıza kim çıkarsa çıksın o güzel hislerinizi kaybetmeyin. elbet onları hak edecek birileri çıkacaktır. karamsar birinden umutlu tavsiyeler duydunuz az önce. ben bile umutluysam sizler de umudunuzu kaybetmeyin.
Genelde sigara içen kişiler, sigara almayı başkalarından isterlerse sürekli, bunun adı otlanmak, bunu yapan kişi ise otlakçıdır. Eğer bir otlakçı gördüyseniz ortamdan derhal uzaklaşınız. Aksi halde kronik bir şekilde sigarayla başlayıp hayatınızı otlanabilir.
Ürettikleri modellere verdikleri isimler efsanevi rodeo boğalarının isimleridir. Gallardo, avendator ve huracan örnek gösterilebilir.
Kuruluşu da, uzun seneler birikim yapıp bir Ferrari alan çiftçi beklediğini bulamaz ve değişiklikler yapmaya, kendi aracını üretmeye karar verir. Uzun süreler sonra ortaya Lamborghini çıkar. Ayrıca traktör üretimiyle başlamıştır.
Kuruluşu da, uzun seneler birikim yapıp bir Ferrari alan çiftçi beklediğini bulamaz ve değişiklikler yapmaya, kendi aracını üretmeye karar verir. Uzun süreler sonra ortaya Lamborghini çıkar. Ayrıca traktör üretimiyle başlamıştır.
Japonya' nın Çin' e girmesiyle abd panama kanalı' nı Japon gemileri' ne kapattı ve Japonya bunun için konseyde bir konuşma yapıp Amerika' ya saldıracağını açıkladı. Ama amerika, Japonya' nın bu dediklerini dikkate almadı. Japonya'nın ilk hedef Britanya'ya bağlı adalardaki krallık filosunu bombalayıp ABD'yi savaşa katılmadan savaş dışı bırakmaktı. Tabi daha sonra planını birden değiştirdi ve Abd kıyılarına doğru yola çıktı. "6 tane uçak gemisiyle" 2000 asker ve onlarca gemiyi yok ettiler.
Beni şaşırtan olay; Japonya bu şekilde 2 kez saldırdı. Eğer 3. kez saldrısaydı. Abd' nin savaş gücünü tamamen bitirebilirdi. Ama bunu yapmadı ve geri döndü.
Beni şaşırtan olay; Japonya bu şekilde 2 kez saldırdı. Eğer 3. kez saldrısaydı. Abd' nin savaş gücünü tamamen bitirebilirdi. Ama bunu yapmadı ve geri döndü.
Beyinde, hipotalamusta sentez edilir ve arka hipofizden salınır. Kötü düşünceleri yok eden hormondur. Ve üremede rol oynar.
arkadaşın telefonunda öylesine çiziktirmiştim. breaking bad fanları beri gelsin.
pkk'nın açılımı, kürtçe, partiya karkeren kurdistan yani kürdistan işçi partisi'dir.
bez parçalarında da komünizmi işarete den tek yıldızları mevcuttur.
sosyalist ve leninist bir gruptur. bu iddia değil gerçektir zorunuza gitmesin işinişze gelmiyor diye bunu inkar edemezsiniz. itlerin siteleri de mevcut açıp bir bakın
bal gibi solunda yanında da yer alır bunu inkar etmek ne bileyim yani komik
boşuna çabalamayın.
şimdi bunun sağlamasını da şöyle yapın bu mensuba ait birisiyle bunu tartıştığınızda zaten sizin sözde komünist veya solcu olduğunuzu suratınıza vurur zatende öylesiniz
poster asarak yazı yazarak kendinizi bir halt sanıyorsunuz.
bez parçalarında da komünizmi işarete den tek yıldızları mevcuttur.
sosyalist ve leninist bir gruptur. bu iddia değil gerçektir zorunuza gitmesin işinişze gelmiyor diye bunu inkar edemezsiniz. itlerin siteleri de mevcut açıp bir bakın
bal gibi solunda yanında da yer alır bunu inkar etmek ne bileyim yani komik
boşuna çabalamayın.
şimdi bunun sağlamasını da şöyle yapın bu mensuba ait birisiyle bunu tartıştığınızda zaten sizin sözde komünist veya solcu olduğunuzu suratınıza vurur zatende öylesiniz
poster asarak yazı yazarak kendinizi bir halt sanıyorsunuz.
ırkçı ergenler.
avrupa'daki ultras isimli taraftar gruplarınında sıklıkla kullandığı punkçı sloganı.
annemle babamın kullanmamasıyla ortaya bela bir çocuk getirmeleri.
neden bilmiyorum; adana
Çürük diş olduğu zaman yapılamayan şey
Poli Latince de birden fazla en az iki anlamına gelir, tika ise yüz dür. Politikacı birden fazla yüzü ya da maskesi olana denir.
"94'te Türkan Saylan ve ekibi beni ikna odasına almışlardı. Başörtümü çıkar dediler. Direndim. Oğlum erkeksin çıkar şunu dediler. DİRENDİM"
rüşvet ülkesidir.
1991'den beridir aliyev hanedanı tarafından sömürülen devlettir. halkı hiç huzurlu değildir. maaşlar düşüktür.
kafkasların incisi olarak nitelendirdiğim devletin petrolünü oğluna,kızına şehirler alarak beter hale getiren, halkına huzuru vermeyen aliyevlerin sonu nasıl olur bilinmez ama ülkeyi yahudilerin istila ettiği gerçeğide vardır.
tek ayrım noktası din özgürlüğü vardır sadece.
gidin gezin. yemekleri güzeldir. insanları cana yakındır. özellikle türkiyeyi ve türkiye türklerini çok severler. çoğu "azeri" kelimesini sevmez. aman dikkatli olmak lazım bu konuda.
umarım bir gün elçibeyin,resulzadenin ve atatürkün askerleri azerbaycanı tamamen bağımsızlığa kavuşturur.
1991'den beridir aliyev hanedanı tarafından sömürülen devlettir. halkı hiç huzurlu değildir. maaşlar düşüktür.
kafkasların incisi olarak nitelendirdiğim devletin petrolünü oğluna,kızına şehirler alarak beter hale getiren, halkına huzuru vermeyen aliyevlerin sonu nasıl olur bilinmez ama ülkeyi yahudilerin istila ettiği gerçeğide vardır.
tek ayrım noktası din özgürlüğü vardır sadece.
gidin gezin. yemekleri güzeldir. insanları cana yakındır. özellikle türkiyeyi ve türkiye türklerini çok severler. çoğu "azeri" kelimesini sevmez. aman dikkatli olmak lazım bu konuda.
umarım bir gün elçibeyin,resulzadenin ve atatürkün askerleri azerbaycanı tamamen bağımsızlığa kavuşturur.
abc'yi onlar öğretti,che'yi biz öğrendik (bkz:ernesto che guevara)
metin demirtaş'ın bir şiiri. heralde en popüler şiiri.
Bizim de dağlarımız vardır Che Guevera
Bakma şimdi durgunsa, bir şahan gibi duruyorsa
Yorgundur, savaşlar görmüştür, çeteciler barındırmıştır
Yani satılmış değillerdir hiç tüfek patlamıyorsa
Alaçamın, mor meşenin ardına silah çatıp yatmağa
Bizim de dağlarımız vardır Che Guevera
Bizim de halkımız vardır Che Guevera
Unutulmuş uzak tarlalar yalazında
Sazıyla, türküleriyle kardeşliğe vurgun
Bütün ulusların halkları gibi
Ve yalnız büyük fırtınalarla kımıldayan
Bizim de halkımız vardır Che Guevera
Bizim de ozanlarımız vardır Che Guevera
Sağ çıkmış güneşsiz taş odalardan
Yüreğiyle barışa, sevgiye yönelmiş
Çelik öfke bir yanı, bir yanı uysal mavi
Eğilmeden dimdik geçmiş demir kapılardan
Bizim de yiğit insanlarımız vardır Che Guevera
Bizim de delikanlılarımız vardır Che Guevera
Yokluklardan biyol kopup gelmiş
Üç zeytin, az ekmek üniversitelerde
Su gibi kızlar çarpar önce, alkol vurur
Öfkeli dolanırlar caddelerde
Ve başkaldırırlar akılları suya erende
Çünkü Vietnam hepimizin Vietnam'ı
Kongo hepimizin Kongo'su
Bir kere özsu yürümüştür dallara
Patlayacaktır ağır sancılarla karanlıklar
Varmak için o güzel yarınlara
Bizim de dağlarımız vardır Che Guevera
metin demirtaş'ın bir şiiri. heralde en popüler şiiri.
Bizim de dağlarımız vardır Che Guevera
Bakma şimdi durgunsa, bir şahan gibi duruyorsa
Yorgundur, savaşlar görmüştür, çeteciler barındırmıştır
Yani satılmış değillerdir hiç tüfek patlamıyorsa
Alaçamın, mor meşenin ardına silah çatıp yatmağa
Bizim de dağlarımız vardır Che Guevera
Bizim de halkımız vardır Che Guevera
Unutulmuş uzak tarlalar yalazında
Sazıyla, türküleriyle kardeşliğe vurgun
Bütün ulusların halkları gibi
Ve yalnız büyük fırtınalarla kımıldayan
Bizim de halkımız vardır Che Guevera
Bizim de ozanlarımız vardır Che Guevera
Sağ çıkmış güneşsiz taş odalardan
Yüreğiyle barışa, sevgiye yönelmiş
Çelik öfke bir yanı, bir yanı uysal mavi
Eğilmeden dimdik geçmiş demir kapılardan
Bizim de yiğit insanlarımız vardır Che Guevera
Bizim de delikanlılarımız vardır Che Guevera
Yokluklardan biyol kopup gelmiş
Üç zeytin, az ekmek üniversitelerde
Su gibi kızlar çarpar önce, alkol vurur
Öfkeli dolanırlar caddelerde
Ve başkaldırırlar akılları suya erende
Çünkü Vietnam hepimizin Vietnam'ı
Kongo hepimizin Kongo'su
Bir kere özsu yürümüştür dallara
Patlayacaktır ağır sancılarla karanlıklar
Varmak için o güzel yarınlara
Bizim de dağlarımız vardır Che Guevera
kapıda olduğunu düşünmediğim dünya krizi.
tüm dünyadaki ülkelerin büyük bir çoğunluğunun devlet sorumluları, üst rütbeli insanları para içinde yüzüyor, yüzmesede hayatları ileri seviyede rahat. darmı bakıyorum evet dar bakıyorum. her zaman üst statü adamları rahatsa çok büyük değişimler krizler meydana gelmez zaten krizlerde üst klasmandaki adamları pek fazla etkilemiyor.
eğer bu dünya iyi bir yer olacaksa kriz tamamen anarşizm ile yapılmalı bankaları yakıp yıkmalı, sistemler çökertilmeli, üst statüdeki insanlar rahat yüzü görmemeli devrilmeli.
kısaca: garbian için yoksul için ne gerekiyorsa o yapılmalı bu dünyada.
tüm dünyadaki ülkelerin büyük bir çoğunluğunun devlet sorumluları, üst rütbeli insanları para içinde yüzüyor, yüzmesede hayatları ileri seviyede rahat. darmı bakıyorum evet dar bakıyorum. her zaman üst statü adamları rahatsa çok büyük değişimler krizler meydana gelmez zaten krizlerde üst klasmandaki adamları pek fazla etkilemiyor.
eğer bu dünya iyi bir yer olacaksa kriz tamamen anarşizm ile yapılmalı bankaları yakıp yıkmalı, sistemler çökertilmeli, üst statüdeki insanlar rahat yüzü görmemeli devrilmeli.
kısaca: garbian için yoksul için ne gerekiyorsa o yapılmalı bu dünyada.
burası karışacak, vaziyet alın
mal varlığının şaibeli olduğunu iddia eden yobazlarca eleştirilen ulu önder.
eleştirmek elbette hakkın ama azıcık utanman varsa bu şekilde kahpece iftira atma. gerçi belki de iftira attığının dâhi bilincinde olmayan bir cahilsindir. neyse madem öyle ata'nın mal varlığından bahsedelim.
buraya hepsini teker teker yazmanın hiçbir alemi yok elbette. google'de aranarak rahatlıkla resmi evraklara erişilebilir. asıl irdelenmesi gereken nokta vefatından sonra mirasını kimlere bıraktığıdır. öldüğünde mâl varlığı şu şekildedir:
emekli Hesabı; 19.566 lira, -4 numaralı hesap: 73.019 lira, – 2 numaralı hesap: 1.519.892 Lira, -iş bankası hisse senedi: 119.694 lira, – çeşitli diğer hisseler: 25.125 lira.
sizce bu mâl varlığı küllerinden yepyeni modern, laik, demokratik bir devlet kuran, bir milleti ipten alan önder için çok mu uçuktur, elbette değildir. bugün namussuzlukla birlikte yandaşlara sağlanan imkanlarla, ayakkabı kutularından çıkan milyon dolarlarla zengin olan basiretsiz siyasetçileri gördükçe ben az bile diyorum. vasiyetinde belirttiği hususlarsa aşağıdaki gibidir:
1- Nutuk ve iş Bankası hisse senetlerinin kendisine düşen kısmından yaşadıkları müddetçe; Makbule'ye ayda 1000, afet'e 800, Sabiha'ya 600, Ülkü'ye 200 ve Rukiye ile Nebile'ye 100'er lira verilecektir.
2- Sabiha 'ya bir ev alacak kadar para ayrılacaktır.
3- Makbule yaşadıkça Ankara'da oturduğu ev emrinde kalacaktır.( Kız kardeşine yaşadığı müddetçe bırakıyor)
4- İsmet inönü'nün çocuklarının yurt dışı tahsilleri için gereken yardım yapılacaktır.
5- Geri kalan para ise yarı yarıya Türk Tarih Kurumu ve Dil Kurumu'na aktarılacaktır.
tüm mal varlığını hazineye ve kurduğu kurumlara bağışlayan atatürk'ü bu konuda fütursuzca eleştirmek cahillikten öteye gidemez. tabi google amcanın her söylediğini doğru kabul eden yeni nesil gençlerimiz bunun ne kadarını idrak edebilir bilmiyorum.
'atatürk'ten hatıralar' kitabında da bu konuda merak ettiğiniz her şeyi bulabilirsiniz. çünkü bizzat atatürk'ün özel kalem müdürlüğünü ve genel sekreterliğini yapan hasan rıza soyak tarafından kaleme alınmıştır.
yani sonuç olarak illa ki atatürk'ü karalamak istiyorsanız buradan çok zor emin olun. çünkü mustafa kemal atatürk ölmeden önce açıklayamayacağı hiçbir şey yapmamış ve arkasında sizin gibilere malzeme olacak hiç bir soru işareti bırakmamıştır.
eleştirmek elbette hakkın ama azıcık utanman varsa bu şekilde kahpece iftira atma. gerçi belki de iftira attığının dâhi bilincinde olmayan bir cahilsindir. neyse madem öyle ata'nın mal varlığından bahsedelim.
buraya hepsini teker teker yazmanın hiçbir alemi yok elbette. google'de aranarak rahatlıkla resmi evraklara erişilebilir. asıl irdelenmesi gereken nokta vefatından sonra mirasını kimlere bıraktığıdır. öldüğünde mâl varlığı şu şekildedir:
emekli Hesabı; 19.566 lira, -4 numaralı hesap: 73.019 lira, – 2 numaralı hesap: 1.519.892 Lira, -iş bankası hisse senedi: 119.694 lira, – çeşitli diğer hisseler: 25.125 lira.
sizce bu mâl varlığı küllerinden yepyeni modern, laik, demokratik bir devlet kuran, bir milleti ipten alan önder için çok mu uçuktur, elbette değildir. bugün namussuzlukla birlikte yandaşlara sağlanan imkanlarla, ayakkabı kutularından çıkan milyon dolarlarla zengin olan basiretsiz siyasetçileri gördükçe ben az bile diyorum. vasiyetinde belirttiği hususlarsa aşağıdaki gibidir:
1- Nutuk ve iş Bankası hisse senetlerinin kendisine düşen kısmından yaşadıkları müddetçe; Makbule'ye ayda 1000, afet'e 800, Sabiha'ya 600, Ülkü'ye 200 ve Rukiye ile Nebile'ye 100'er lira verilecektir.
2- Sabiha 'ya bir ev alacak kadar para ayrılacaktır.
3- Makbule yaşadıkça Ankara'da oturduğu ev emrinde kalacaktır.( Kız kardeşine yaşadığı müddetçe bırakıyor)
4- İsmet inönü'nün çocuklarının yurt dışı tahsilleri için gereken yardım yapılacaktır.
5- Geri kalan para ise yarı yarıya Türk Tarih Kurumu ve Dil Kurumu'na aktarılacaktır.
tüm mal varlığını hazineye ve kurduğu kurumlara bağışlayan atatürk'ü bu konuda fütursuzca eleştirmek cahillikten öteye gidemez. tabi google amcanın her söylediğini doğru kabul eden yeni nesil gençlerimiz bunun ne kadarını idrak edebilir bilmiyorum.
'atatürk'ten hatıralar' kitabında da bu konuda merak ettiğiniz her şeyi bulabilirsiniz. çünkü bizzat atatürk'ün özel kalem müdürlüğünü ve genel sekreterliğini yapan hasan rıza soyak tarafından kaleme alınmıştır.
yani sonuç olarak illa ki atatürk'ü karalamak istiyorsanız buradan çok zor emin olun. çünkü mustafa kemal atatürk ölmeden önce açıklayamayacağı hiçbir şey yapmamış ve arkasında sizin gibilere malzeme olacak hiç bir soru işareti bırakmamıştır.
Kadın örgütlemesi toplumsal örgütlenmenin en temel ayaklarından biridir. Kadın nasıl ki toplumsallığı geliştirdiyse bugünde erkek egemenlikli bakış açısına karşı koyarak toplumu yeniden demokratik bir yaşam felsefesine götürebilir. Gelinen aşamada kadın topluma ve kendisine kerşı binyıllardır geliştirilen geriliklere karşı koyarak örgütlenerek özgürleşme gerçekliğini yaratmak zorundadır. Örgütlenemeyen, iradeye kavuşmayan kadın, tanrıça kültürünün zihniyetlerden tamamen silinip, yaratılan değerlerin gerisine düşülmesi anlamını taşır.
Bu anlamda, “Toplumların özgürlükleri, her iki cinsin özgür eş-yaşam düzeyinde yaşama katılımları ile mümkün olacaktır. Kadın eksenli yaşamın örgütlenmesi özgür eş yaşamın yaratılması mücadelesidir.“ diyor Özgür İnsan.
Bu anlamda, “Toplumların özgürlükleri, her iki cinsin özgür eş-yaşam düzeyinde yaşama katılımları ile mümkün olacaktır. Kadın eksenli yaşamın örgütlenmesi özgür eş yaşamın yaratılması mücadelesidir.“ diyor Özgür İnsan.
küçükken sürekli izlediğim sınıfta kızlarla karakterlerini paylaştığım çizgi film. flora bloom miusa tecna stella isimli dört hanım kızımızın sihir dünyasında yaşadıklarını anlatıyordu. hepsinin de birbirinden yakışıklı sevgilileri vardı bu kızların. özellikle stellanın sevgilisi tam benim tipimdi swh. hepsi 1 grubu gibi bunun da şarkısını ezbere bilirdik ve abuk subuk danslar eşliğinde söylerdik okulun koridorunda. en büyük cringelerimden hatırladıkça utanıyorum swh.
İzlemeyi çok severdim. Keşke biz İstanbullular arasında şirinevler şakasıda olmasa..
Meh, saçma oyun.
Benim 840 günde tüm insanlığa yaydığım hastalığı adamlar 2 günde ilaç kullanarak bitirdi. Böyle saçmalık mı olur lan. Son bir yıl zaten hiç dna şeysi alamadım. E haliyle hastalığımı geliştiremedim. Sonra utanmadan "yenilgi" diyor. İlla en kolayda mı oynayalım ne yapalım hani.
Benim 840 günde tüm insanlığa yaydığım hastalığı adamlar 2 günde ilaç kullanarak bitirdi. Böyle saçmalık mı olur lan. Son bir yıl zaten hiç dna şeysi alamadım. E haliyle hastalığımı geliştiremedim. Sonra utanmadan "yenilgi" diyor. İlla en kolayda mı oynayalım ne yapalım hani.
Dangal
aamir khan'ın yeni baş yapıtıdır.
taare zameen par
3 idiots
P.K.
Ghajini
filmlerinden sonra yeni bir efsaneyle karşımıza çıktı ve ne kadar uzun olursa olsun göz kırpmadan izleyebileceğiniz uzun soluklu bir başkaldırış filmidir. Toplumun kadın - erkek arasındaki görüşlerini yıkan, seksist popülerizmi ayaklarının altına alıp çiğneyen güzel gülüşlü abimiz "kadın yapamaz" diyenlere bir de bu şekilde cevap veriyor. Biyografiyi bu denli güzel senaryolamak da ayrı bir iş. Sevgiler usta
aamir khan'ın yeni baş yapıtıdır.
taare zameen par
3 idiots
P.K.
Ghajini
filmlerinden sonra yeni bir efsaneyle karşımıza çıktı ve ne kadar uzun olursa olsun göz kırpmadan izleyebileceğiniz uzun soluklu bir başkaldırış filmidir. Toplumun kadın - erkek arasındaki görüşlerini yıkan, seksist popülerizmi ayaklarının altına alıp çiğneyen güzel gülüşlü abimiz "kadın yapamaz" diyenlere bir de bu şekilde cevap veriyor. Biyografiyi bu denli güzel senaryolamak da ayrı bir iş. Sevgiler usta
Gereğini yerine getirdiğimizde, göt ve göbeğin kontrolsüz bir güç haline gelmesiyle sonuçlanan eylem. Her gece tekrar etmesi göbeğimin benden bağımsızlığını ilan edeceği günün yaklaştığını haber vermekte... Peki umursuyor muyum? Tabi ki hayır... Ye gitsin baba...
torpil>eğitim
ünlü hollanda birası heineken sade soda kıvamında güzel bir düz biradır. dünya satış sıralamarında ilk üç bira markasından biri olmuştur genel olarak. içimi rahat ve güzel bir biradır, ağız tadı efese ve tuborga alışanlara biraz hafif gelecek olsada alıştıktan sonra bırakamayacağınız cinstendir.
görüşlerine katılmadığım kötü bir yazar.
19 yıldır mağduru olduğum durum. bazen çok neşeli oluyorum durduk yere ama ani bir hızla daha kötü bir düşüş yaşıyorum sonrasında. aslında can sıkıntısını geçti artık mutsuzluk ve yorgunluk bürüdü ruhumu. yapacak bir şey bulamamamdan kaynaklı ama canım sıkkınken de evden çıkasım hiçbir şey yapasım gelmiyor. karmaşık bir çelişki.
beyinsiz olmak. hayır hakaret amaçlı yazmadım bunu. cidden mutlu olmanın tek yolu düşünmemek, sorgulamamak, bomboş yaşamak.
her ne kadar galatasaray'lı olsam da futbol 'a endüstrileştiğinden beri ilgi duymuyorum.
haber değeri taşıdığından paylaşmak isterim:
Galatasaray Kulübü, 31 Mayıs'ta sona eren sözleşmesinin uzatılmayacağı açıklanan Sabri Sarıoğlu'na, bu zamana kadar kulübe kattıkları için teşekkür mesajı yayınladı.
"Teşekkürler Sabri Sarıoğlu" başlığıyla yayınlanan açıklama:
Takvimler 1 Temmuz 2001'i gösterdiğinde gazetelerin spor sayfaları 17 yaşında İsviçre kampına götürülen Sabri Sarıoğlu'dan bahsediyordu.
O günlerde Sabri Sarıoğlu'nun künyesinde 1984 doğumlu olduğu, 71 kez B ve C milli takımlarda oynadığı, futbola Çağlayan Akarsu'da başladığı, Gaziosmanpaşa'da oynadığı, Salih Bulgurluoğlu tarafından keşfedildiği yazıyordu. Dönemin teknik direktörü Mircea Lucescu onun için; "Bir yıldır onu izliyorum. Onu burada büyüteceğiz" demişti...
Öyle de oldu. Sabri Sarıoğlu Galatasaray'da ve Galatasaray ile büyüdü...
2001-02 sezonunda A Takımla idmanlara çıkmaya başladı. Hatta o sezon şampiyon olan takımın 3-1 kazandığı Gençlerbirliği maçında, Şampiyonlar Ligi'nde 1-1 sona eren Liverpool maçlarında 30 numaralı formasıyla yedek bekledi. Süre almasa da 3. yıldızı takan takımın oyuncusuydu...
İlk kez bir resmi maçta sahada yer alması ise Fatih Terim döneminde yani 4 Mayıs 2003'teki Trabzonspor mücadelesiyle gerçekleşti. Aynı sezonun son maçında Gaziantepspor karşısında ise ilk 11 başladı.
Kamptaki en genç isimden Galatasaray Futbol Takımı Kaptanlığı'na kadar uzanan süreçte 6 lig, 4 Türkiye Kupası ve 5 Süper Kupa şampiyonluğu yaşayan Sabri Sarıoğlu'na sarı-kırmızı renklere verdiği katkı için teşekkür ediyor, bundan sonraki yaşamında başarılar diliyoruz.
kaynak: http://galatasaray.org/haber/futbol/tesekkurler-sabri-sarioglu/35848
haber değeri taşıdığından paylaşmak isterim:
Galatasaray Kulübü, 31 Mayıs'ta sona eren sözleşmesinin uzatılmayacağı açıklanan Sabri Sarıoğlu'na, bu zamana kadar kulübe kattıkları için teşekkür mesajı yayınladı.
"Teşekkürler Sabri Sarıoğlu" başlığıyla yayınlanan açıklama:
Takvimler 1 Temmuz 2001'i gösterdiğinde gazetelerin spor sayfaları 17 yaşında İsviçre kampına götürülen Sabri Sarıoğlu'dan bahsediyordu.
O günlerde Sabri Sarıoğlu'nun künyesinde 1984 doğumlu olduğu, 71 kez B ve C milli takımlarda oynadığı, futbola Çağlayan Akarsu'da başladığı, Gaziosmanpaşa'da oynadığı, Salih Bulgurluoğlu tarafından keşfedildiği yazıyordu. Dönemin teknik direktörü Mircea Lucescu onun için; "Bir yıldır onu izliyorum. Onu burada büyüteceğiz" demişti...
Öyle de oldu. Sabri Sarıoğlu Galatasaray'da ve Galatasaray ile büyüdü...
2001-02 sezonunda A Takımla idmanlara çıkmaya başladı. Hatta o sezon şampiyon olan takımın 3-1 kazandığı Gençlerbirliği maçında, Şampiyonlar Ligi'nde 1-1 sona eren Liverpool maçlarında 30 numaralı formasıyla yedek bekledi. Süre almasa da 3. yıldızı takan takımın oyuncusuydu...
İlk kez bir resmi maçta sahada yer alması ise Fatih Terim döneminde yani 4 Mayıs 2003'teki Trabzonspor mücadelesiyle gerçekleşti. Aynı sezonun son maçında Gaziantepspor karşısında ise ilk 11 başladı.
Kamptaki en genç isimden Galatasaray Futbol Takımı Kaptanlığı'na kadar uzanan süreçte 6 lig, 4 Türkiye Kupası ve 5 Süper Kupa şampiyonluğu yaşayan Sabri Sarıoğlu'na sarı-kırmızı renklere verdiği katkı için teşekkür ediyor, bundan sonraki yaşamında başarılar diliyoruz.
kaynak: http://galatasaray.org/haber/futbol/tesekkurler-sabri-sarioglu/35848
sadece oku demekten ziyade karşıdaki kişinin okuması gereken kaynak söylenirse yerinde bir cevap olur. şahsen, atatürk'e atılan iftiraları gördüğüm zaman o kişiyi sinan meydan'ın panzehir kitabına yönlendiririm. her gördüğüne körü körüne inanan insanlar(!) oku denilen şeyi okumazlar ama en azından attıkları yalanlara belgeli cevap veren bir kitabın varlığından haberleri olur. bu şüphe bile onlara yeter.
Herhangi birine yaranmak için çaba sarf etmem, asla kendimden ödün vermem. Biri beni sevecek, kabul görecekse, kendim olduğum halimle eylesin. He bir de çok büyük, hayatımın akışını etkileyen bir şey olmadığı sürece kesinlikle kin gudemiyorum. Sıcağı sıcağına bunun bir daha yüzüne bakmam deyip sayıp sovsem de 2 saat içinde yumusayip, ertesi gün birlikte plan yapabiliyorum. Canım kendim
18 yaşında kalın kalabiliyorsanız... 18 den sonrası hızlı geçiyor.
bye bye swh.
Sözlüğe verdigi zorunlu aranın işe yaradığını umduğum yazar. Oş gelmiştir.