confessions

minimalist laik

rom  · 4 Mayıs 2017 Perşembe

  1. toplam giri 648
  2. takipçi 37
  3. puan 12070

kendime yazılar

minimalist laik
Daha bu okula geldiğim ilk günü hatırlıyorum, elimde valizim, tek başıma çıkarmıştım yukarı, annem çarşafımı serdi,cebime yüz lira koydu ve gitti. Hatırlıyorum ilk işim internet kafeye gitmek olmuştu :))

O günden sonraki dört yıl boyunca olanlar... ah, düşününce bile ürperiyorum.

İlk yıl başıma gelen bir olay, hala peşimi bırakmıyor bak;
Okulun ilk haftası yurtta bizim dönem odadayız, konu tabi karı kız .d tabi ben biraz dozu kaçırıyorum, onun memeler şöyle, bunun götü fena, odadan bi çocuk da git sen bunu ses kaydına al, sınıfın en feminist kızına at. Hovv, size sadece şu kadarını söyleyeyim, üstünden dört yıl geçmesine rağmen semtteki başka bir okulda okuyan oda arkadaşımın sıra arkadaşı bile bu olayla beraber beni biliyor :))

Yahu zaten kafanın bir karış havada olduğu yaşlar, ailevi durumlardan ötürü oluşan bunalım, yeni bir okul yüzünden oluşan baskı,yeni bir ortam derken, sahi napsın bu çocuk ? Karakterden de var bi' asilik, böyle böyle başladım antipatik biri olmaya.


Yurttakiler, ilk başta severlerdi beni, çok sıkı dostlarım oldu. Sonra ne mi oldu, hepsi karşıma geçti, ne yaptın diye sorsam, tek diyeceğim cevap 'kendim oldum" olurdu.

Onlar muhafazakar ailenin çocuklarıydı, ben de oyleydim ama benim kafam farklıydı. Önce siyasi görüş,sonra da dini inanç farklı oldu bende, düşünceler değişti, ha bi de rap yakaladı beni kolumdan, şimdi iki elle sarıldığım rap, yakın zamanda beni omzunda taşıyacak rap.

Sonraki sene daha kötüydü, çevremdekiler de değişti, kardeşim dediğim insanlsr değillerdi artık, içten pazarlıklı dedikoucu heriflere dönmüşlerdi, bir de bunlar yetmezmiş gibi o çıktı karşıma, Esma...

Yav ben o zamanlar eziğin tekiyim, yüzümde sivilceler, fikirlerim dağınık,kafam bi karış havada bi çocuk. O ise üst dönemin en güzel kızı, ne bulmuştu ki bende ? Gerçekten hoşuna gitmiştim demek ki, sonu kötü bitti belki, çok canımı yaktın ama, sayende çok şey öğrendim.
Hani bana aldığın o hediyelerin hepsini toplayıp çöpe attığım gün var ya, o gün yandım ben, piştim artık. Ama en çok da seni sevmiştim, bana o ağacın altında sarılmanı asla unutamam.

Sonraki sene bi' karar verdim, bu kadar insan yanılıyor olamaz, demek ki sorun bende, biraz da ben onlara uyum sağlamayı deniyim dedim. İlk başlarda güzeldi, herkes yine beni sevmeye başlamıştı, çünkü onlardan biriydim, onlar gibiydim, ama şu kafamın içindeki ses yok mu, o dik kafalı asi ses ! Evcilleştirilemez bi yaratık o, ben onsuz bir hiçim işte, olmadığım biri gibi davranmamam gerektiğinin dersini en sert sekilde aldım. Onlarla ayrı düştüğüm ilk konuda hepsi benle kanlı bıçaklı oldu...

Bu sene ise, artık kontrolü o yaratığa bıraktım. İşte yıllardır olmak istedigim kişiydim, karşımda benim için birleşmiş onlarca kişi, okul koridorlarında dönen dedikodular,hakkımda atıp tutanlar, ve hepsine karşı tek başına kafa tutan ben :) Fikrimin arkasında,hakkını yedirmeyen,alayına posta koyan ben. Fena bi fiyakası olan, seçilen değil seçen bir ben.

Artık yazları düzenli olarak gittiğim ve iyi maaş aldığım bir işim, birlikte güzel seyler yaşadığımız ve beni destekleyen güzel bir sevgilim, beni hayallerime götürecek bir tutkum var, tek sıkıntım şuan dersler ve akademik başarım, eğer onu da tamamlarsam bir basamak daha çıkmış olacağım yukarı.

Bakalım zaman bana ne gösterecek ve kaderin benim hakkımdaki planı ne.

Ha bu arada,hep kendi kendime hayattaki amacımı sorgulardım, sanırım az önce bu yazıyı yazarken,aslında yıllardır düşündüğüm sey olduğunu buldum;

"Doğumumls beraber başıma gelen şeyler benim isteğim değil, kaderimin bana çizdiği yol.benim amacım o kadar güçlü olmak ki, kaderimi kendim çizmek,kendi kendimin tanrısı olmak"

minimalist laik

minimalist laik
Şaka maka sözlükte hesap açalı 2 sene olmuş, 2 sene !

Şu yılların hızla gecmesinin bunalımını atlatamıyorum, daha bugün okuldaki dördüncü yılımı doldurmam ve bu hesabın üstünden iki sene geçtiğini farketmem.

Zaman çok acımasız.

ozbi

minimalist laik
Son teklisi 'sonu yok' ile rapçi kitlesini az da olsa teselli etmiş şarkıcı.

Baya bi' süredir rap yapmayıp bar şarkılarına kaymıştı çünkü.

Gülce Duru, sal şu adamı da rap yapsın

mode xl

minimalist laik
Fiziken çoktan dağılmış olan, geçen günlerde evren besta'nın attığı tivitle artık resmi olarak dağılmış Türkçe rap'te eşi benzeri olmayacak efsanevi grup.

Veyasin'in 70lerin pop soundu ile günümüz Techno muziginin harmanlamasıyla ortaya çıkardığı HeyDouglas projesine epey vakit harcadığından dolayı, evren besta'nın tüm ısrarlarına rağmen mode xl'icin birseyler yapmaması sonucu, geçtiğimiz sene besta kendi solo albümünü çıkarmıştı.


Tabi akıllara gelen ilk soru mode xl dağıldı mı oldu fakat, pek çok kişi ilerisi için umutluyken, evren besta'nın son tivitleri o umudu da yok etti.

Aslında kimseye kızamıyorum, veyasin mode xl için çok emek harcadı, son albümleri mevzu makamı üzerinde oldukça titiz olmasına rağmen aldığı geri dönüşten hiç memnun değildi ki, bunu da hiphopjam'deki röportajında sitemkar bir dille ifade etmişti.


Şimdi yaptığı emeğin karşılığını aldığı bir işi varken, doğal olarak mode xl'i ölü yatırım olarak görüyor. Fakat en azından insanlar ondan konuyla ilgili bir açıklama bekliyor haliyle, Veyasin neredeyse mode xl hiç olmamış gibi takılıyor, sanki hiç öyle birsey olmamış gibi...

Bilemiyorum altan,bilemiyorum

laik sözlük

minimalist laik
Uzun zamandır girmememe rağmen tarayıcı ana ekranında hala var olan sözlük. Geçen sene girmiştim sözlüğe, şimdi bakınca " vay bee ne günlerdi" demiyorum değil. Zamanında kavgalı olduğum yazarları bile özledim seh eskiden benim ufak eğlencelerimdi. Çok iyi insanları da tam tanıyordum ki bir ara verdik bı bakmissim en son entry taa yazdan kalma.

Hic de hatırlayan kalmamış millet 1 hafta yazmazdı nick altında hemen yazarlardı. Benimkinde ise hala sövdükleri entry duruyor swh. Harbi sevilmiyormuşum.

Oğlum laiksavarı seri eksiliyorduk lan biz ! Gallifreykedisi (sizin için İ am groot) vardı buralarda. Kargalı karga paşa ? Sen de mi gittin, hena test çözüyor musun hala ? Daha unuttuğum çok var... Neyse, güzel günlerdi
4

altın portakal film festivalinin kaldırılması

minimalist laik
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in Antalya Film Festivali'nin 53 yıldır yapılan ulusal yarışma bölümünün sonlandırıldığını duyurması ile haberdar olduğum olay.

Tam bir şeriat ülkesi olma yolundaki adımlar bunlar, ne sanata, ne bilime değer veren yok.

1400 yıl önce çıkan bir zırvanın yüzünden hala neler çekiyoruz lan.

Son olarak;
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir
6

mabel matiz

minimalist laik
Sevdiğim tek erkek popçu diyebilirim. Şarkıları,klipleri, sözleri hepsi özgün ve sanatsal. Tanışmak istediğim sanatçılardan biri.

Size Bilgi vermeden önce mabel matiz'in bendeki yerini açıklamak istiyorum,isteyen açıp okuyabilir;

Çocukluğumda ağır sağcı ve muhafazakar bir ailede kaldım. Bildiğimiz çomarlardı, düşünün 2 tane yaşı 50'yi geçmiş cahil insanla beraber geçen bir zamanlar. Çevremde sanata dair, müziğe, şiire,bilime dair hiçbir şey yoktu. Ev bile sıkıcı geleneksel koyu tonlarındaki islami objeler ile cevriliydi. Renklerden bile uzaktım. Teknolojiden de öyle,benim için müzik radyodan ve televizyondan çalan ilahiledi.


Ancak icimde bir ışık,bir merak vardı,sanata, müziğe,renklere olan bir merak,arzu. Yasakların içinde kendi özgürlüğümü arıyordum.

Müziğe ulaşabilecegim tek nokta gece müzik kanallarında çıkan şarkılardı. Bunları not edip dışarı çıktığımda internet cafeden mp3'üme indiriyordum.

İşte yine böyle bir günde, kanal kanal gezerken mabel matiz'in alaimisema klibine denk geldim,izleyenler bilir,klipte gökkuşağı renkleri,optimist bir hava ve mabel'in huzur veren sesi vardır.
Bu şarkı benim o zamanlar ruhumun bir köşesinde olan,simdi her yanımı aydınlatan umut ışığın simgesi oldu. Olmaya da devam ediyor. Neden bilmiyorum, öyle bir şarkı ki 13 yaşında bir çocuğa neler yaşatmış,


Fatih Karaca, ya da bilinen adıyla Mabel Matiz 31 Ağustos 1985 doğumlu Mersin'li Türk şarkıcı, besteci, söz yazarı ve eski diş hekimi.

Diskografi;

Stüdyo albümleri;
Mabel Matiz (2011)
Yaşım Çocuk (2013)
Gök Nerede (2015)

Derleme albümleri;
Mabel Matiz & Yaşım Çocuk

Single;
Kör Heves (Ceylan Ertem'le düet) (Ocak 2014)
Alaimisema (2014 Radio Edit) (Temmuz 2014)
Ya bu işler ne (2017)
Konuk olduğu albümleri;
Aysel'in (2013) (Sultan Süleyman yorumu ile)

sürekli yemek yemeyi seviyorum ama kiloluyum diyen insan

minimalist laik
Kişiliklerin artık sosyal medyadan esinlenildiği yeni nesilde süreli olan durum, çoğunlukla genç kızlarımız 'yhaa yemek yemek harika değil miee" , "şu dünyada en güzel şhey çiğkofteee"
"Ahh kahretsin cok kiloluyummm"
Gibi kafa sken cümlelerle muhabbetin içine edebilirler,bunu hayat felsefesi yapan bile var.

Sanki BM genel kurulu toplantısındaki ana maddelerden biri bunun yediği yemek ve kilolarıymış gibi sürekli bir açıklama, sürekli bir anlatma isteği.

İnsanı yemekten soğutur.
1
0 /