yugoslavya ile bir bağım olmamasına rağmen içimde özlem duygusu uyandıran muhteşem şarkılar.
dinci yahudilerin selamı olan şalom aleyhem'den gelir, arapçadan türkçeye geçmiş hali.
(bkz:şalom aleyhem)
(ibranice: שלום עליכם) (ingilizce: shalom aleichem) (dinci) yahudilerin selamıdır
(laik olanlar ve aşırı dinci olmayanları kullanmaz).
ibranice'de bu söz, 'barış içinde yaşa' anlamına gelir;
bu selamı alan kişi, karşılık olarak aleyhem şalom (aleichem shalom)der.
çomarlarmızın araplardan alıntıladığı ''selamun aleyküm, aleyküm selam'' yahudilerin selamı olan şalom aleyhem ve aleyhem şalom'un arapçasıdır.
(laik olanlar ve aşırı dinci olmayanları kullanmaz).
ibranice'de bu söz, 'barış içinde yaşa' anlamına gelir;
bu selamı alan kişi, karşılık olarak aleyhem şalom (aleichem shalom)der.
çomarlarmızın araplardan alıntıladığı ''selamun aleyküm, aleyküm selam'' yahudilerin selamı olan şalom aleyhem ve aleyhem şalom'un arapçasıdır.
''zavallı bağımsız bosna'' anlamına gelen sırp şarkısı.
ülkemde dinden gına geldiği zaman dinliyorum, sinirimi yatıştırıyor.
en güzel kısmı ise ''Sve džamije u oblake lete'' (bütün camiler havaya uçacak) dediği kısım.
ülkemde dinden gına geldiği zaman dinliyorum, sinirimi yatıştırıyor.
en güzel kısmı ise ''Sve džamije u oblake lete'' (bütün camiler havaya uçacak) dediği kısım.
(sırpça: све џамије у облаке лете, sve džamije u oblake lete)
(okunuşu: sve camiye u oblake lete)
sırpça: bütün camiler havaya uçacak
(bkz:jadna bosno suverena)
(okunuşu: sve camiye u oblake lete)
sırpça: bütün camiler havaya uçacak
(bkz:jadna bosno suverena)
''Şırnak Silopi Milli Eğitim Müdürü Bülent Dayanan, Şehit Binbaşı Ercüment Türkmen İmam Hatip Ortaokulu'na giderek kız öğrencilerine türban dağıttı.''
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/949501/Milli_Egitim_Muduru_ortaokulda_turban_dagitti.html
arap dini islam ile ülkemizin anasını belliyorlar;
ülkemizin geleceğine, bu kızların ve diğerlerinin geleceklerine acıyorum, annesi babası aptal çomar olduğu için olan çocuklara da oluyor, çocukları bari rahat bırakın kendinize terrörist militanlar yetiştirmeyin.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/949501/Milli_Egitim_Muduru_ortaokulda_turban_dagitti.html
arap dini islam ile ülkemizin anasını belliyorlar;
ülkemizin geleceğine, bu kızların ve diğerlerinin geleceklerine acıyorum, annesi babası aptal çomar olduğu için olan çocuklara da oluyor, çocukları bari rahat bırakın kendinize terrörist militanlar yetiştirmeyin.
MÖ 460-370 yılları arasında yaşamış, atom kavramını ilk kez ortaya atmış antik yunan filozofu.
Ayrıca materyalist doğa biliminin temellerini atmıştır.
MÖ 460-370'lü yıllarda yaşamış ve Sokrates'ten sonra ölmüş olmasına rağmen, "Sokrates öncesi doğa filozofları"ndan sayılır çünkü tüm düşünce biçimi "sokrates öncesi" doğa felsefesine aittir.
Ege denizi'nin kuzeyinde bir sahil şehri olan abdera'da yaşıyordu.
Doğadaki her şeyin, gözle görülemeyecek kadar küçük ve mutlak, hiçbir zaman değişmeyen bir yapı taşlarından oluştuğunu varsayıyordu ve bu en küçük parçacıklara bölünemeyen şey anlamına gelen atom ("atomos") adını veriyordu.
Demokritos için atomların bölünemeyeceğini vurgulamak çok önemliydi. Eğer atomlar bölünseydi, yapı taşı olma özelliklerini kaybederlerdi.
Ona göre doğanın yapı taşları mutlak da olmak zorundaydı çünkü hiç bir şey yoktan varolamazdı. Ayrıca atomların pek ve yoğun olduğunu da öne sürüyordu. Ancak atomlar birbirinin aynı olamazdı, eğer atomlar birbirinin aynı olsaydı, bir araya gelip çeşitli şeyleri oluşturamazlardı.
Demokritos'a göre doğada sonsuz sayıda ve farklılıkta atom bulunmaktaydı. Bu yüzden birleştiklerinde birbirinden çok farklı varlıklar meydana getirebiliyorlardu.
Sayıları ve çeşitleri ne olursa olsun, her biri mutlak, değişmez ve bölünemezdi.
Bir varlık, örneğin bir ağaç ya da bir hayvan ölüp parçalara ayrıldığında, atomlar yeniden yayılıp başka varlıkları oluştururlar.
Demokritos, doğal süreçlere bir takım "güçlerin" ya da "ruhların" müdahale ettiğine inanmıyordu.
"Var olan tek şey, atomlar ve boşluktur" diyordu, özdekçiydi.
Demokritos'a göre atomların devinimlerinin ardında hiçbir bilinçli "amaç" yoktur.
Doğa tamamen mekanik bir şeydir;
Bu her şeyin rastlantısal bir biçimde oluştuğu anlamına gelmez, çünkü her şey doğanın değişmez yasalarını izler.
Demokritos'a göre atom teorisi algılarımızı da açıklayabiliyordu.
Ona göre, algılayışımızın nedeni atomların boşlukta hareket edişleriydi. Ay'ı görmemizin nedeni ay atomlarının gözümüze girmesiydi.
Ona göre ruh, bir takım özel yuvarlak ve kaygan "ruh atomlarından" oluşuyordu; insan ölünce bu atomlar etrafa savruluyor, sonra da oluşa yeni bir ruha katılabiliyorlardı.
Bu insanın ebedi bir ruha sahip olmadığı anlamına geliyor.
Demokritos, doğadaki "her şeyin aktığı" konusunda herakleitos ile aynı fikirdeydi. Çünkü nesneler bir var oluyor bir yok oluyorlardı.
Ancak "akan" her şeyin ardında "akmayan" bir takım mutlak ve değişmez şeyler vardı, demokritos bunlara atom adını veriyordu.
Bugün demokritos'u atom öğretisinin doğru olduğunu söyleyebiliriz, doğa gerçekten birbiriyle birleşip sonra birbirinden ayrılan atomlardan oluşmaktadır, günümüzde bilim atomların daha da küçük temel taneciklere ayrıştırılabileceğini bulmuştur, bu temel taneciklere proton, nötron ve elektron diyoruz.
Belki bunlar da kendinden küçük parçalara ayrıştırılabilir ancak fizikçiler bunun bir yerde durmak zorunda olduğu konusunda birleşiyorlar, doğayı oluşturan bir takım en küçük parçalar olması gerekiyor.
Ayrıca materyalist doğa biliminin temellerini atmıştır.
MÖ 460-370'lü yıllarda yaşamış ve Sokrates'ten sonra ölmüş olmasına rağmen, "Sokrates öncesi doğa filozofları"ndan sayılır çünkü tüm düşünce biçimi "sokrates öncesi" doğa felsefesine aittir.
Ege denizi'nin kuzeyinde bir sahil şehri olan abdera'da yaşıyordu.
Doğadaki her şeyin, gözle görülemeyecek kadar küçük ve mutlak, hiçbir zaman değişmeyen bir yapı taşlarından oluştuğunu varsayıyordu ve bu en küçük parçacıklara bölünemeyen şey anlamına gelen atom ("atomos") adını veriyordu.
Demokritos için atomların bölünemeyeceğini vurgulamak çok önemliydi. Eğer atomlar bölünseydi, yapı taşı olma özelliklerini kaybederlerdi.
Ona göre doğanın yapı taşları mutlak da olmak zorundaydı çünkü hiç bir şey yoktan varolamazdı. Ayrıca atomların pek ve yoğun olduğunu da öne sürüyordu. Ancak atomlar birbirinin aynı olamazdı, eğer atomlar birbirinin aynı olsaydı, bir araya gelip çeşitli şeyleri oluşturamazlardı.
Demokritos'a göre doğada sonsuz sayıda ve farklılıkta atom bulunmaktaydı. Bu yüzden birleştiklerinde birbirinden çok farklı varlıklar meydana getirebiliyorlardu.
Sayıları ve çeşitleri ne olursa olsun, her biri mutlak, değişmez ve bölünemezdi.
Bir varlık, örneğin bir ağaç ya da bir hayvan ölüp parçalara ayrıldığında, atomlar yeniden yayılıp başka varlıkları oluştururlar.
Demokritos, doğal süreçlere bir takım "güçlerin" ya da "ruhların" müdahale ettiğine inanmıyordu.
"Var olan tek şey, atomlar ve boşluktur" diyordu, özdekçiydi.
Demokritos'a göre atomların devinimlerinin ardında hiçbir bilinçli "amaç" yoktur.
Doğa tamamen mekanik bir şeydir;
Bu her şeyin rastlantısal bir biçimde oluştuğu anlamına gelmez, çünkü her şey doğanın değişmez yasalarını izler.
Demokritos'a göre atom teorisi algılarımızı da açıklayabiliyordu.
Ona göre, algılayışımızın nedeni atomların boşlukta hareket edişleriydi. Ay'ı görmemizin nedeni ay atomlarının gözümüze girmesiydi.
Ona göre ruh, bir takım özel yuvarlak ve kaygan "ruh atomlarından" oluşuyordu; insan ölünce bu atomlar etrafa savruluyor, sonra da oluşa yeni bir ruha katılabiliyorlardı.
Bu insanın ebedi bir ruha sahip olmadığı anlamına geliyor.
Demokritos, doğadaki "her şeyin aktığı" konusunda herakleitos ile aynı fikirdeydi. Çünkü nesneler bir var oluyor bir yok oluyorlardı.
Ancak "akan" her şeyin ardında "akmayan" bir takım mutlak ve değişmez şeyler vardı, demokritos bunlara atom adını veriyordu.
Bugün demokritos'u atom öğretisinin doğru olduğunu söyleyebiliriz, doğa gerçekten birbiriyle birleşip sonra birbirinden ayrılan atomlardan oluşmaktadır, günümüzde bilim atomların daha da küçük temel taneciklere ayrıştırılabileceğini bulmuştur, bu temel taneciklere proton, nötron ve elektron diyoruz.
Belki bunlar da kendinden küçük parçalara ayrıştırılabilir ancak fizikçiler bunun bir yerde durmak zorunda olduğu konusunda birleşiyorlar, doğayı oluşturan bir takım en küçük parçalar olması gerekiyor.
İngilizce: hanedan
Avustralya yerlilerine verilen ad.
Latince, kökenden veya başlangıçtan gelen anlamına gelen 'ab origine' ifadesinden tüm yerli topluluklar için türetilmiş olmasına karşın 17.yüzyıldan itibaren özellikle Avustralya yerlilerini genelde de yerli hakları tanımlamakta kullanılmıştır.
Latince, kökenden veya başlangıçtan gelen anlamına gelen 'ab origine' ifadesinden tüm yerli topluluklar için türetilmiş olmasına karşın 17.yüzyıldan itibaren özellikle Avustralya yerlilerini genelde de yerli hakları tanımlamakta kullanılmıştır.
Maddenin en küçük yapıtaşı.
Yunancada "bölünemez" anlamına gelen "atomos"tan türemiştir.
Atom (atomos) sözcüğünü ilk ortaya atan kişi MÖ 440'lı yıllarda yaşamış Demokritos'tur.
Gözle görülmesi imkansız, çok küçük bir parçacıktır ve sadece bazı mikroskoplar ile incelenebilir.
çekirdek ve elektrondan meydana gelir; Çekirdek ise temelde proton ve nötrondan meydana gelir.
Bir atomda, çekirdeği saran negatif yüklü bir elektron bulutu vardır.
Çekirdek ise pozitif yüklü protonlar ve yüksüz nötronlardan oluşur.
Atomdaki proton sayısı elektron sayısına eşit olduğunda atom elektriksel olarak yüksüzdür.
Elektron ve proton sayıları eşit değilse bu parçacık iyon olarak adlandırılır.
Yunancada "bölünemez" anlamına gelen "atomos"tan türemiştir.
Atom (atomos) sözcüğünü ilk ortaya atan kişi MÖ 440'lı yıllarda yaşamış Demokritos'tur.
Gözle görülmesi imkansız, çok küçük bir parçacıktır ve sadece bazı mikroskoplar ile incelenebilir.
çekirdek ve elektrondan meydana gelir; Çekirdek ise temelde proton ve nötrondan meydana gelir.
Bir atomda, çekirdeği saran negatif yüklü bir elektron bulutu vardır.
Çekirdek ise pozitif yüklü protonlar ve yüksüz nötronlardan oluşur.
Atomdaki proton sayısı elektron sayısına eşit olduğunda atom elektriksel olarak yüksüzdür.
Elektron ve proton sayıları eşit değilse bu parçacık iyon olarak adlandırılır.
Çomarlığın başlangıcıdır, Tedavi edilmezse hastalık çok ilerleyebilir;
- çocuğuna arapça isim vermek
- tanrı yerine allah kelimesini kullanmak
- karşı cins görünce sadece cinsellik düşünmek (müslüman olmak)
- atatürk'e hakaret etmek
- merhaba veya esenlikler yerine "selamun aleyküm" demek.
- çocuğuna arapça isim vermek
- tanrı yerine allah kelimesini kullanmak
- karşı cins görünce sadece cinsellik düşünmek (müslüman olmak)
- atatürk'e hakaret etmek
- merhaba veya esenlikler yerine "selamun aleyküm" demek.
Aborjinlerin icat ettiği, fırlatınca fırlatan kişiye geri dönen eğri sopa.
hkp ile yarışan, nato karşıtı ve imam hatipleri kapatacak komünist parti,
ben amerikan karşıtı oldukları için hkp'yi de tkp'yi de seviyorum.
ben amerikan karşıtı oldukları için hkp'yi de tkp'yi de seviyorum.
tercih listem bu :D
1- yunanistan (herhangi bir adası, özellikle korfu); adada kafa dinlemek, hem şehir hem doğa ile bir deniz kenarında yaşamak ve eğlenmek, tavernada takılmak falan en iyisi.
2- rusya; bana uyar.
3- isviçre; en güvenli, en huzurlu, yaşam standartları yüksek yer.
1- yunanistan (herhangi bir adası, özellikle korfu); adada kafa dinlemek, hem şehir hem doğa ile bir deniz kenarında yaşamak ve eğlenmek, tavernada takılmak falan en iyisi.
2- rusya; bana uyar.
3- isviçre; en güvenli, en huzurlu, yaşam standartları yüksek yer.