confessions

sophos

Admin  · 13 Ekim 2017 Cuma

  1. toplam giri 3528
  2. takipçi 77
  3. puan 98215

siyaset

liberalist
Toplumun olağanüstü bir kesminin pratik siyaseti ele alış biçimi çocukluğumun erken safhalarından itibaren hep ilgimi çekmekle beraber tuhaf gelmiştir. Siyaset benim için ideologların kıçından uydurduğu kalıplardan ziyade belli bir coğrafyada halkın onayını meşru veya illegal yollarla kazanmış bir takım "siyasi" aktörlerin güç savaşından ibaret olagelmiştir. Elbette bu demek değildir ki ideologların empirik veri vermeye tenezzül bile etmeden uydurduğu bir takım "kalıplar"ın pratik siyasette herhangi bir yeri yok veya önemsiz. Bu kalıplar siyasi aktörler için bir ürün, ortalama vatandaş için ise umutla bezenmiş mal veya hizmettir. Sözünü ettiğim bu sıfır toplamlı oyunda nasıl ki malını haddinden fazla gözünde büyüten bir tüccar satış konusunda hayal kırıklığına uğrayacaksa aynısı politikacılar için de geçerlidir. Toplumun enerjisini doğru zamanda doğru yere kanalize etmek için makul dozlarda esneklik gerekir.
Bu oyunda dogmatik bir şekilde fani kalıpların peşinden giden "dava adamları"na yer yoktur. Fakat bu doğası gereği önündeki her kalıbı ezip geçen pratik siyasetin güzel bir püf noktası vardır: Popülizm. Gücü elde etmek için için halkın "dava adamı" talebini karşılamaması gereken bir siyasetçiye geniş bir oyun alanı sunar. Mamafih benim pratik siyaseti okuyuş şeklim budur. Herkes gibi bir çerçevem olmakla beraber pratik siyaset içinde bunun bir anlam ifade etmeyeceğini fakat yol gösterici olduğunu bilirim. Yeni bir şey yazmadığımın da farkındayım. Günlük siyaset içinde ordan oraya savrulurken bilinçsizce realitenin dışına çıkıyoruz sadece. İçimi dökmek istedim.

deva partisi

liberalist
Ali Babacan ihtisas gördüğü alan ve yetişmiş olduğu aileden mütevellit ekonomik ve siyasi anlamda yapılması gerekeni dünya görüşü ve insanların saçma sapan, popülist isteklerinin etkisi altında kalmadan tıpkı şirket yönetircesine uygulamaya koymuş/koyacak bir isim. Halka ne kadar inebileceği yahut siyasi arenada ne kadar yüzdeye sahip olacağı üzerinde düşünülmesi gereken bir konu lakin kaliteli bir isim olduğu tartışmasız bir gerçek. Umarım teorik ve idealist bir kişilik olmaya devam edip toplum çıkarını kişisel arzularının üstünde tutar. Salgından dolayı medyada yer bulamaması büyük bir talihsizlikti tabii.

daron acemoğlu

baran anlattı
2005 yılında John Bates Clark madalyası almış Türk-Amerikalı ekonomisttir. IDEAS/RePEc araştırma veri tabanına göre, "Dünya'daki En Çok Alıntı Yapılan ilk 10 Ekonomist" arasındadır.
Acemoğlu'nun ilgi alanı içine giren başlıca konular, siyasal ekonomi, ekonomik kalkınma, ekonomik büyüme, gelir ve ücret dengesi eşitsizliğidir. En güncel çalışmaları ise "kurumların ekonomik gelişim ve siyasal ekonomideki yeri" üzerinedir. Bu alandaki çalışmaları, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından 2006 yılında "Bilim Ödülü"ne layık görülmüştür. Eşi (bkz:asuman özdağlar) dır.

türban vs mini etek

jakoben
sidiklüman karşılaştırması. orta doğu maymunlarının beyni olmadığı için bir düşünce üretemezler o yüzden düşünsel varlıklarını zıt karşıtlıklar üzerine kurarlar. sanki anasını siktiğimin ülkesinde tüm kamu kurumları ve okullarda, hastanelerde mini etek giymeyen giremez deniyordu... yıllardır da bu orta doğu maymunları tutar hep türbanı mini etekle karşılaştırır. çünkü kafa orada hep. nasıl ki türban takan kadın ''benim şahsıma tahsis edilmiş siperm tahliye aparatımdır ellemeyin'' mesajı veren obje ise, mini etekte ''ben şahıslardan bağımsız herkesin siperm tahliye aparatıyım'' demek onlara göre. çünkü konu hep bu. hep te buydu... konu siperm, konu döl, konu çocuk tecavüzü, konu bilmem kaç karı alıp sikmek. hiç bir şey yoksa kedi sikmek köpek sikmek konu.

cezaevinde olan çocuklar

moskovakurdu
Cezaevi ; bir yetişkin için bile korkunçken oradaki çocuklar için nasıl ürkütücü olduğunu anlatmak güç. resmi rakamlara göre cezaevinde 817 tane bebek var. Bu olabilecek bir şey mi?

Bir fikrim var ; cezaevinde olan bütün çocukları çıkarıp onların yerine ak partili bakanları ve Recep Tayyip Erdoğan 'ı alalım. Bir de yandaş basın mensuplarını. Nasıl fikir?

yusuf yerkel

jakoben
evladını kaybetmiş. evladın adı da Emir Zahit büyüyünce canlı bomba olacaktı, mücahit olacaktı arap piçi kardeşimiz. Yusuf kafasına falan bir tekme atsaydın çocuk belki kendine gelir yaşardı aq. neyse bb zaa
3

ali ece

harflervekibrit
Oldukça entelektüel bir insandır. Bu adamın "ay'ın en güzel hali" adlı bir kitabını okumuştum, kitabın ismini beğenip. Kitabın konusunun ismiyle pek ilgisi yoktu. Yalnız kitaptaki olaya yedirilmiş saykodelik müzikler ve rock müzik tarihi bilgisi muazzamdı. Bu kitap yüzünden sid barret dinlemeye başladım. Bu grupların olaylarını filan okumaya başladım.(ne zaman birleşmişler, neden ayrılmışlar...) Ama nedense bu tarz müzik beni pek sarmadı, anlamadım sanırım.
Kitapta beni saran şey, uzun, karmaşık, edebi ve mantıklı cümleler oldu. Orhan pamuk'un üstü olduğunu düşünmüştüm edebi anlamda.
Ve o denli futbolla ilgilenmiyormuşum ki futbol yorumcusu olduğunu ortamda muhabbetini yaptığımda arkadaşlar söylemişti.

ramazan ayı

kontrolsuzmotorcu
koca yıl boyunca hiç bir şekilde günah değilmiş gibi içki içenlerin ramazan geldi içmek günah deyip içmediği, oruç tutmayıp çarşı veya sahilde su içenlere ters ters bakıldığı, yurdum abazalarının az da olsa kendilerini frenlediği, Nihat hatip oğlu gibi kişilerin para kırdığı pide yenen, sonunda bayram olan islam dini için kutsal bir zamandır

ramazan ayı

miractanyuvarlananninja
Tatlı su müslümanı olan kitlenin radikal islamcı kesildiği aydır. Biz bilmiyoruz sanki senin 11 ay bira göbeği yapıp ramazanda içki içenlere çemkirdiğini. Ayrıca nasıl gayrimüslim bireyler gidip "sen oruç tutamazsın" demiyorsa kimse gelip yenilen içilen şeye karışamaz efendim. Otur evinde nihat hatipoğlu izle karışma milletin içkisine.

adolf hitler

zirvedekicahil
Zeki değildir, kötü de. Ayrıca yaptığı her şey yasaldır. Ne yazık ki birçok diktatör kadar kötü bile olsa, "dünyanın kurtarıcıları" tarafından şeytanlaştırılmıştır.

Hitler kötü değildi dendiğinde insanlar hemen itiraz etseler de, tarihe iki yönlü bakmak gerekir. Zira tarih asla ve asla "doğru" ve "yanlış" olarak ikiye ayrılmaz. Siz bakış açınıza göre "doğru" ve "yanlış"ı oluşturursunuz.

Hitlerin bakış açısından bakalım; hitler alman ırkının üstün ırk olan aryanlardan [günümüz iranı da ismini bu ırktan alır] geldiğini ve insan evriminin ancak en güçlü olanın ayakta olması ile ilerleyebileceğini düşünüyordu. Günümüzde buna (bkz:yapay seçilim) ya da (bkz:öjenik) deniyor.

Hitler sadist birisi değildi. İnsan öldürmekten, vahşetten hoşlanmıyordu. Tek istediği doğan her çocuğun üstün özelliklere sahip olmasıydı. Bunun yolu da aryan olmayanların öldürülmesiydi. Kısacası hitlerin yaptığı şey kötü ancak niyeti iyiydi. Nasıl mı?

Öyle bir dünya düşünün ki, hiçbir çocuk zihinsel veyahut bedensel engelli değil. Eşcinsellik yok, herkes insan ırkını devam ettiriyor. Kalıtsal hastalıkların önüne geçilmiş. İşte hitlerin amacı buydu. Elbette ki bu amaç ulaşılamaz bir hedef, en azından bir milenyum boyunca sıkı bir genetik planlama yapılmazsa.

Zeki değildir, zira "peygamber sendromu"na kapılmıştır. Tarih boyunca sürekli kazanan her generalde olduğu gibi hitler de rehavete kapılmış ve kendisini yenilemez sanmıştır. General Kış'ı yenebileceğini düşünerek rusyaya saldırması buna bir örnektir. Hitlerin en büyük işleri genelde çevresi ve Goebbels tarafından yapılmıştır.

Goebbels, kristallnacht [kırık camlar gecesi] adı verilen gecenin mimarıdır. Bir gecede binlerce yahudinin evi yakılmış, 250 sinagog yerle bir edilmiştir. Hitlerin gücü bu derece büyüktür. Peki halk neden onun peşinden gitti? Almanya çökmüştü; "yol yaptı", istihdam sağladı, ülkeyi silahlandırdı. Kısacası ölü bir ülkeyi diriltti. Bu manada bakarsak hitler oldukça başarılı bir devlet adamıydı.

Kristallnacht demişken (bkz:martin niemöller)in hepimizi uyardığı ancak tarihin ikinci kere [bu sefer komedi olarak] tekerrür edeceği bir olay var; toplumsal temizlik. Toplumsal temizlik her zaman toplumun büyük çoğunluğunun nefret ettiği kesimlerden başlar. Türkiye için örnek verirsek, en büyük örnekleri aleviler ve eşcinsellerdir. Bunların baskılanmasına ses çıkmazsa, daha büyük azınlıklar hedef alınmaya ve toplum kutuplaştırılmaya başlar. Sonra bir bakmışsınız, kristallnacht'ta olduğu gibi bir gecede binlerce insan ölmüş.

Hitlerin generalleri Nürnberg'de yargılanırken üstlerinden gelen emri uyguladıklarını ve bunun o zamanlar suç olmadığını söylerler. Bu doğrudur zira hitlerin yaptığı her şey yasaldır. Hitler kanun koyucu, uygulayıcı ve yargılayıcıdır. İşte bu durum, bütün yetkilerin tek bir elde toplanmasının yol açabileceği durumları çok basit bir şekilde özetlemektedir.
2

mihail bakunin

lux
rus devrimci ve kolektifivist anarşizm kuramcısı, anarşizmin babası.

Bakunin hangi isim ya da biçim altında olursa olsun, Tanrı da dahil olmak üzere tüm dış otorite sistemlerini reddeder. "İnsanın özgürleşmesi yalnızca buna bağlıdır, çünkü o doğanın yasalarına itaât eder; onlar insana dışarıdan insanî veya ilâhî, kolektif veya bireysel her ne olursa olsun, herhangi bir yabancı irade tarafından empoze edildiği için değil, kendisi onları böyle kavradığı için."

Bakunin aynı şekilde herhangi bir imtiyazlı konumu veya sınıfı reddetmiştir. Çünkü "bu ayrıcalığın acayipliğidir ve her ayrıcalıklı konum insanın kalbini ve zihnini öldürür. Ayrıcalıklı insan, politik yâhut ekonomik fark etmez, zihnen ve kalben bozulmuş insandır".

Bakunin'in devrimci programını gerçekleştirme yöntemleri de onun prensiplerinden daha az anlamlı değildir. Bakunin'in tanımladığı gibi, bir devrimci özel bir ilgi veya duyguya izin vermeyen, din, vatanseverlik yâhut ahlâk konusunda, onu kelimenin her anlamıyla varolan toplumu altüst etme görevinden saptıracak hiçbir şüphe taşımayan, sâdık bir insan olmalıdır.

Anarşistler sınıfsız, devletsiz topluma devlet aygıtı yoluyla değil emekçilerin özyönetim organları aracılığıyla ve proletarya diktatörlüğü gibi bir geçişi aşaması olmadan geçilmesi gerekliliğine inanırlar. Anarşistlere göre iktidar yozlaştırır. Marksistler böyle bir şeyin imkânsız olduğuna ve anarşistlerin çok idealist olduğuna inanırlar. Devlet aygıtını yok etmeyi değil ele geçirmeyi amaçlarlar. Marksistler sınıfsız ve devletsiz topluma, bir siyasal geçiş dönemi olan proletaryanın devrimci iktidarı (proletarya diktatörlüğü) ile geçileceğini öngörürler.

bakunin düşüncelerini yazıya değil eyleme dökmüştür. tıpkı (bkz:kropotkin) gibi varlıklı bir ailede yetiştikten sonra önce sosyalizm, daha sonra da anarşizmle tanışmıştır. aynı zamanda bugün doğum günüdür

çin para birimi

militarist
Çin, para birimi konusunda ufaktan kafa karıştıran bir sisteme sahiptir. Rmb(Renminbi), CNY(onshore Chinese yuan) ve CNH( Offshore Chinese Yuan) dediğimiz 3 farklı terim bulunur. Yuan ve Renminbi arasında bizim dikkat etmemiz gerekmeyen bir fark vardır Renminbi resmi para birimidir Yuan yani CNY finansal sistemin hesap birimidir. CNH(Offshore yuan) ise Çin'in yuanı uluslararası bir para birimi yapmak fakat Yuanın kontrolünü de elinde tutabilmek için ortaya çıkmıştır. CNY dediğimiz Yuan, Çin anakarasında kullanılan para birimidir CNH ise (sondaki h harfi Hong Kongtan gelir hatta) Çin dışında serbest piyasaya tabii yuandır özellikle özerk bölge Hong Kong'ta kullanılır. Çin hükümeti CNH ve CNY yi her zaman eşit tutmaya çalışsa da zamanında aralarında çok büyük farklar olduğu olmuştur fakat şu anda günlük %0,001 gibi fark vardır sadece.
özet:
CNY anakara renminbi'si
CNH uluslararası renminbi.

ümitcan uygun

laikice
torpilin her zaman kurum ve kuruluşlarda işe alım gibi olaylarda karşılaşılmadığının hukuk önünde de işlediğinin günümüz örneği. öncelikle açık saçık adı duyulmuşken ikinci ilişkisindeki öldürülen kadının "ben ona güveniyorum, siz karışmayın" tarzındaki yorumlarını görünce kızgınlığımı arttırmak ve azaltmak arasında gidip geldim. sonra nasıl bir ülkede yaşadığımı hatırladım ve normal demekle yetindim. tanıdık sevdası, cahillik ve canilik 2 can daha aldı aramızdan.

hülagü han

kam
Türklere hakaret eden halife ve halkını yeryüzünden silen adamın dibi.
Bu arada yukarıdaki yazara cevaben o kütüphane falan yakmamıştır. Oradaki kitapları Türk yurdu olan ve bugün İran sınırları içinde kalan Meraga'ya taşımış, orada Rasathane inşa etmiştir. Tebriz için de böyle bir şey yapmıştı sanırım ama yanılıyor olabilirim. Neyse işte mesela sonraki Safeviler vs. hep bu rasathaneden faydalanarak güçlü bir devlet olmuştur.
1

tkp

jakoben
yabancı düşmanlığına geçit vermeyeceğiz isimli bir yazı paylaşan parti.
sanki bahsi geçen yeni zelandalı yabancılar. orta doğulu vatanının peşkeş çeken tıpkı bizdeki gibi orospu çocuğu müslüman köpeklerine sahip çıkmak bizim mi işimiz? avradının amına koyduğumun hollanda portakalı bıçaklayıp savaşa evet diye böğüren şehitlik orospu çocuğu ülkücüler sanki evine alıp bakacakta düşmanlığa geçit vermeyecekmişiz. sikerim böyle yabancıyı aq fareleri. komünist vatan hainiysek milleti de sokakta bulmadık amına koyim

afgan işgali

jakoben


müslüman köpeğinden vatansever olmaz.
müslüman köpeği cumhuriyetten anlamaz.
cebinizdeki 5 TL için hiç düşünmeden kalbinize bıçağı sokabilecek
ne kadar ruh hastası varsa ülkeye aldılar.
yerli ve milli şehitlik orospu çocukları bitmemiş gibi...
türk kadınları yere bakarak yürüyor.
türk çocukları götünü tuta tuta sokakta geziyor.
kürtleri saymaya gerek yok zaten hep korku ile yaşıyorlar.
bunlar böyle vatan haini işte.



türkçe konuşabilen arapların esaretinde yaşamak

jakoben
tam yirmi yıldır bu böyle. yetiştirdikleri sikkolaştırdıkları teşkilatlarından birileri ölünce arkalarından allah, kitap ''şehitlik'' vb.. kavramlarla anılıyorlar. şehit, allah için ölene denir. öldükten sonra göt sikmeye, ziyafet vermeye gideceğine inananlar için denir. bok yolu niyazisi ol. ne olacak? vatan için öldükten sonra gerisinin önemi nedir? tüm düşünsellikler hep arapça. geçen bir polis çevirdi maskeni neden takmıyorsun burası türkiye cumhuriyeti lan bak ceza yazarım falan diye zırvaladı. diyemedim ki madem türkiye cumhuriyeti ben neden arap gibi hissediyorum kendimi diye. bu ülkede devrim olsun. devrim en kötü bunların götüne girecek. ilk öncelikle, türkçe konuşmayı ve anlaşmayı öğrenecekler.
2

turnitin

ickial
türk işaret dili vizemden 50 almama sebep olan bela programdır. makale, tez okur çok önemli olabileceğini düşündüğüm şeyleri not çıkarırdım. sınavda da bu notlardan yararlandım. nereden bileyim sınavımı bile tarayacaklarını amk. %3 eşleşme olmuş, 50 puanım gitti bi anda. neyse itiraz edildi falan ama nafile.

öyle lanet bir programdır ki, "xx ve yy şeklinde sınıflandırılır" olarak gördüğünüz şeyi, "yy xx olarak gruplandırabiliriz" bile yazsanız bir şekilde anlar bunu yapanların yatacak yeri yok.
5

fatih terim

codex cumanicus
Geçmiş yıllarda inşa ettiği başarı grafiğinin ekmeğini kaymağıyla yiyen emperyal futbol adamı. Hem Galatasaray'da hem de milli takım bünyesinde son zamanlarda dişe dokunur bir icraati yoktur. Forza Yılmaz Hoca!

birleşik arap emirlikleri

militarist
Çoğunluğu sırf tüketim üzerine kurulmuş ülke, arap ülkesi falan da değil hintli ibnelerden geçilmiyor. Çok ciddiyim hintlileri, pakistanlıları vs görünce arapları alıp öpeceksiniz. Altyapı ulaşım vs türkiyenin 10 yıl önceki haline benziyor, 2017'den beri ekonomi aşırı düştü, Dubai için konuşuyorum:

2016da maaşı 10.000 dirhem olan birinin maaşı şu anda 4000-5000 civarına düştü (istisna vardır illaki)
Yine de iyi bir eğitiminiz, yabancı diliniz varsa işe göre değişir o da ama 7000 dirhem altı maaş asla kabul etmeyin çünkü çok pahalı bir ülke ve siz pakistanlı veya hintli vs değilsiniz. Çünkü 3000, 4000 dirheme çalışan türkleri görünce ağlıyorum.

Alışması bir avrupa ülkesine göre daha çok zaman alıyor, yemek konusunda çok problem yaşayacaksınız lübnan mutfağı türk mutfağına bayağı yakın burda da bolca var olduki Türkiye yi çok özlerseniz deira'da ankara restaurant var, bayağı iyiler. Asla ama asla deira taraflarında yaşamaya kalkmayın biraz mideniz varsa yapamazsınız. Marina tavsiyemdir. Eskiden çok türk vardı burda 30 kişi maça giderdik şu 3 yıldır anlattığım sebepten ötürü bayağı düştü bu oran.

Her ne olursa avrupa kadar olmasa da insan olduğunuzun ve güvende olduğunuzun farkına varıyorsunuz.

Edit: uzun süreliğine sakın gelmeyin 5 6 yıl ömrü kaldı buranın vaziyet alın lübnan olacak bunlarda
Ülke kurulduğundan beri varolan alkol, evli olmayanların birlikte yaşama yasağı dubaide bir kaç hafta önce ekonomik sebeplerden kaldırıldı eve sipariş bile verebiliyorsunuz artık.

fatih terim

franz
anaokulu kursam temizlikçi olarak dahi almam kendisini.

bu adamın futboldan anladığı kadarıyla sokaktaki muhittin abi de anlıyor. ancak türkiye'de değer kazanacak biriydi, zaten öyle de oldu.

yurtdışında ne başarı sağlamış adam? elindeki takımlarda çocukluğumuzun kahramanları varken bile bir halt beceremeyip gerisin geri ülkeye dönmüştür. bağırmayla, kavgayla ne yönetici olunabiliyor ne de düzgün bir direktör.

ama türkiye işte.

ne kadar kabaysan, işini ne kadar az biliyorsan, o kadar çok değerlisin.

1993 yılı türkiyeyi çomarlaştırma sürecinin başlangıcı olması

caravaggio
TSK'nın ilk defa gerciliğin ve yobazlığında bir iç tehdit olarak, ABD Ve Natodan bağımsız olarak savaşılması gereken unsur olarak gördüğü tarihtir. 92nin son asgeri şurasında dinciliğin tehdit olarak kabul edilmesinden kısa süre sonra 93te olanları iyi okumak gerekir;
24 Ocak Uğur Mumcu'nun katledilmesi,
17 Şubat Eşref Bitlis Paşa'nın katledilmesi,
2 Temmuz Madımak Katliamı.

Hepsi 93 yılında gerçekleşmiş ve artık dönüşü imkansız bir yola girilmiştir. Dönüşümünün filizleri 2002 seçimlerinde alacaklardır.

fatih terim

jitemci
Bunun fetöyle ilişkisi olduğunu da ekliyorum zaten bilen bilir kendisi paranın köpeğidir.

Yakın çevremden bir çok Galatasaray taraftarı bunun yüzünden takımdan soğudular bugün göztepe galibiyetine bile sinirlendiler adeta e haksız değiller...

arka sokaklar izlemek için beş neden

codex cumanicus
İzlememek için beş nedeni sıralayayım o vakit ben de.

1- Epilepsi krizi sebebi olan anlık zoom atakları.
2- Tahammül edilemeyecek derecedeki Suat'ın aptallık dozu.
3-Mesut'un Hesoyam yazmışçasına ölmemesi, ya da ölememesi bilemiyorum.
4-Yavuzun dahiliyeden ortodontiye, jinekolojiden nörolojiye her türlü vakaya müdahale edebildiği, ve uzay zamanı bükerek üç dakikalık bir yolculukla vakaların yetiştirildiği alternatif evrendeki Acil servis.
5-Ses miksajı özellikle de figüranlarda çok sırıtıyor. Zanlı sorgu esnasında tiklenmiş gibi durmadan kamerayı keserken ağzı kapalı konuşuyor ama dublaj sanatçısı abimiz bas bas bağırıyor.


Bonus:Aylin DLC paket gibi , sezon başı yenisi geliyor sürekli güncellemeyle

gianluigi buffon

turca
Siyah beyaz Juve'mizin kalecisi.
Herkes gider adamlar kalır. GG Buffon bu sözün özeti, Juve şikeden küme düştüğünde zlatan gibi karaktersizler gemiyi terk etti. Tabii ki kaptan gemisini terk etmedi. yaşına rağmen dünyadaki ilk 5 kaleci sıralamasına girer. ben inanıyorum bu adam Cl'yi kaldıracak.
laiktir kendisi.
Güncel piyasa değeri 2m euro

levent kırca

ghost rider
gördüğüm en atatürkçü ünlü, gerçek bir vatansever. 'olacak o kadar' programıyla çocukluğumun cem yılmaz'ı. vefat ettikten sonra arkasından ''hırsız, vatan haini, şerefsiz, yalaka'' dedirtmeyen onurlu yaşamak nedir bizlere gayet güzel gösteren büyük usta.

iron maiden

mortallman
Beni metal tarzına başlatan, adını duyduğumda bile elimi ayağımı titreten efsanevi müzik grubudur. Bir ara ergenlerin eline düştüğünü gördükçe, sinir krizlerin geçirmeme neden olan gruptur.

hipotermi

franz
yaklaşık 37 derece olan insan vücut ısısının, 35 derecenin altına düşmesi ile oluşan rahatsızlık.

sophos'un şu yazısını görÜnce aklıma geldi; (bkz:#147044)

sanırım geçen iki sene önce falandı. nöbet tutan bi asker soğuktan donarak ölmüştü. tabii Bizim medyanın çoğu "asker donarak öldü!" diyemeyip suçlunun kim olduğunu insanların gözüne sokmaktan korktuğu için asker hipotermi oldu demişti. sadece korkudan mı yoksa yeni bir kelime kullanmanın heyecanından mı bilemiyorum elbette.

hipotermi, pandemi, asparagas, layk, heşteg, dm, ...

eğitim sisteminin eksikleri

franz
(bkz:#147019) bir yerde sistem adı geçti mi illa böyle bir çıkıntılık yapacak biri olacak işte, tirkiyide sistim mi viiir!

bak şimdi, eğitim sisteminin içindeyim ben. taa en başındayım, temeldeyim, ilkokul seviyesindeyim. insanların görmek istediği şeylerin farkında olan bir eğitmenim. daha doğrusu, öğrenccilerimde ne görmek istiyorsam onu yapıyorum. bu sebeple, en basitinden, ben öğrencilerim için mesele şöyle iki şey yaptım;

1- her ay iki tane ünlü ressamın yağlıboya tablosunu sınıfa getirdim, kocaman, birini kapıya astım, çıkarken görsünler diye, diğerini de sınıfın en arkasına, sırallarına giderken gözlerine çarpsın diye.

şimdi bunun sistemde yeri var mı? yok. sistem dışı bir iş bu.

2- ben çocuklara olabildiğince bilim tarihi anlattım. öyle ağır düzeyde değil, seviyelerine uygun bir şekilde. x'e ihtiyaç duyulduğu için x yapıldı, sonra geliştiirildi, y oldu gibi.

bu sistemde var mı? yok.

demek ki neymiş, sistem denilen şeyle ilgisi yokmuş bu işin. bu iş öğretmenle ilgili imiş. otaokula geçersen bu iş öğretmen+öğrenci olur. liseye geçersen öğrettmen%30+öğrenci%70 olur. üniversitede öğrenci%100 olur.

eğitimin içinde olmayıp da ona buna saldıran sen ve senin gibiler ancak sistem eleştitir, ne sistemin ne de kendinizin gelişimi için çaba gösterirsiniz.

bak ben hala okuyorum, kendimi geliştirmeye çalışıyorum. yeni bir üniversite okumak için sınava girdim, felsefe öğretmenliği kazandım mesela bu sene. öncesinde yine bir üniversite kazandım, astronomş ve uzay bilimleri, biraz devam ettim, bırakmak zorunda kaldım. sistem dediğin şey ne bilmiyorum ama, onu bunu bırak da kendini geliştirmek için çaba göster.

bu iş senle ilgili, kaldır kafanı. bok atma oraya buraya.

ne dolmuşum lan amk.

köy hayatı

feminafortis
televizyondan taşan iğrenç politikacı deyişlerinden, trafiğin pisliğinden ve kargaşasından, samimiyetsiz insan kalabalığından, betondan, iş makinesinden ve düşüncesi bile baş ağrıtan tüm bu beşerilikten uzak; aileyle ve toprağın canlılığıyla iç içe mükemmel bir şeydir. köye istemeyerek gidildiğinde zindan gibi gelir lakin toprağa bir kere isteyerek dokunan insan elini bir daha çekemez; bir kez fidan dikip büyüten insan bir daha başından ayrılamaz.
köy görünüş itibariyle taşralılıktır belki ama o hayatı hiç yaşamamak daha büyük noksanlık zannımca.