Bundan 300 yıl önce gök gürültüsüne, yanardağ patlamasına "tanrı'nın gazabı" derdik.Akıl hastalarına "icine seytan/cin kaçmış" derdik.Dünya'nın düz olduğunu sandık, şimdi ise bilim her geçen gün ilerliyor ve herşeyin sebebini anladık. biz görmesek de insanlık birgün din denilen yalandan kurtulacaktır.
ileride hiçbir dinin kalmayacak olması
Bir kuşak öncesi ile şimdiki kuşağa bakıldığında saptanabilinecek bir gerçektir.
İyi yönünden bakarsak kimse dini kullanamayacak...
15 yaşım ile 26 yaşım arasında ki fark gibi olacak. tabi yaşanacak bir dünya kalırsa.
Nasıl geçmişteki inanışlar mitoloji olmuşsa, şu anki dinlere de mitoloji diyecekler
Ciddi anlamda çok ileri bir tarihtir. Günümüzdeki imam hatipler gibi kurumlar bunu geciktirmektedir. Eninde sonunda varacağı yer orası ama ne zaman
Doğru olmayan önerme.
Daha bundan 50-60 yıl öncesinde scientology denilen bir din kuruldu. Uzaydan gelen garip bir yaratığa falan tapıyorlar, kendilerine elektrik falan veriyorlar.
Peki bunu neden anlattım? Çağlar öncesinde göğe, yıldırıma yapan insanlar modern çağda bundan kurtulacaklar ancak bu bir geçiş dönemi ile olacak. Günümüz dinleri daha mantık bazlı dinlere evrilecek. Günümüzde kuranı evrime / modern bilime uyduran tefsirler yapılmakta. Zira dinler işletme gibidir, müşteri çekmek için ne gerekirse yapar. Böyle bir durumda tıpkı insanlar gibi dinler de doğal seleksiyona uğrayacak.
İlk tanrılar basit konseptlerdir. Gök, su, kaos, boşluk, zaman, toprak gibi. Daha sonra onların yerini komplike pantheonlar aldı. Bundan sonra tek tanrılı dinler ortaya çıktı. Bu süreci izlerseniz, "tanrı" kavramının da evrildiğini görürsünüz. Örneğin Olimposlular tek başlarına güçsüzdür. Hermes, Athena, Ares vesaire. Ancak birleştiklerinde tüm dünyayı yöneten bir güç oluştururlar zira hepsi bir puzzle parçasıdır. Daha sonra ortaya çıkan inançlarda ise "tanrı" her şeye gücü yetendir.
Zaten buradan bile "tanrı" kavramının evrilen bir kavram olduğunu çıkarabiliriz. İleride tıpkı bizim gibi "tanrı" da evrimleşecek, çağa ayak uyduracaktır. Bırakın 1500 yılı, daha yüz yıl önce bile uzaylı denilen kavram yoktu. Ama günümüzde uzaylılara tapanlar var. Kısacası insan olduğu sürece inanç olacaktır. Sadece organize inanç / din değil, her çeşidiyle inanç olacaktır.
İnsan beyni "magical thinking" denilen olaya yatkındır. Örneğin rüyasında gelecekte olacak bir şeyi gören kişi, kendisinin ulu bir varlıktan yardım aldığını söyleyebilir. Bu gibi söylemler aslında insanın korkusunun bir tezahürüdür. Ölüm korkusu, bilinmezlik korkusu, yalnızlık korkusu. Bu "magical thinking" öldüğünüzde cennete gideceğinizi, hurilerle beraber olacağınızı düşünmenizi sağlayan yatkınlıktır. İnsanın bu yatkınlığı nedeniyle inançların eradike olacağını sanmıyorum. Her zaman "daha büyük bir şeyin parçası olmak" isteyen ve gerçekleri kabullenmeyen insanlar olacak.
Sahi, kim toprak ölüp çürüyeceğini kabul etmek ister ki?
Daha bundan 50-60 yıl öncesinde scientology denilen bir din kuruldu. Uzaydan gelen garip bir yaratığa falan tapıyorlar, kendilerine elektrik falan veriyorlar.
Peki bunu neden anlattım? Çağlar öncesinde göğe, yıldırıma yapan insanlar modern çağda bundan kurtulacaklar ancak bu bir geçiş dönemi ile olacak. Günümüz dinleri daha mantık bazlı dinlere evrilecek. Günümüzde kuranı evrime / modern bilime uyduran tefsirler yapılmakta. Zira dinler işletme gibidir, müşteri çekmek için ne gerekirse yapar. Böyle bir durumda tıpkı insanlar gibi dinler de doğal seleksiyona uğrayacak.
İlk tanrılar basit konseptlerdir. Gök, su, kaos, boşluk, zaman, toprak gibi. Daha sonra onların yerini komplike pantheonlar aldı. Bundan sonra tek tanrılı dinler ortaya çıktı. Bu süreci izlerseniz, "tanrı" kavramının da evrildiğini görürsünüz. Örneğin Olimposlular tek başlarına güçsüzdür. Hermes, Athena, Ares vesaire. Ancak birleştiklerinde tüm dünyayı yöneten bir güç oluştururlar zira hepsi bir puzzle parçasıdır. Daha sonra ortaya çıkan inançlarda ise "tanrı" her şeye gücü yetendir.
Zaten buradan bile "tanrı" kavramının evrilen bir kavram olduğunu çıkarabiliriz. İleride tıpkı bizim gibi "tanrı" da evrimleşecek, çağa ayak uyduracaktır. Bırakın 1500 yılı, daha yüz yıl önce bile uzaylı denilen kavram yoktu. Ama günümüzde uzaylılara tapanlar var. Kısacası insan olduğu sürece inanç olacaktır. Sadece organize inanç / din değil, her çeşidiyle inanç olacaktır.
İnsan beyni "magical thinking" denilen olaya yatkındır. Örneğin rüyasında gelecekte olacak bir şeyi gören kişi, kendisinin ulu bir varlıktan yardım aldığını söyleyebilir. Bu gibi söylemler aslında insanın korkusunun bir tezahürüdür. Ölüm korkusu, bilinmezlik korkusu, yalnızlık korkusu. Bu "magical thinking" öldüğünüzde cennete gideceğinizi, hurilerle beraber olacağınızı düşünmenizi sağlayan yatkınlıktır. İnsanın bu yatkınlığı nedeniyle inançların eradike olacağını sanmıyorum. Her zaman "daha büyük bir şeyin parçası olmak" isteyen ve gerçekleri kabullenmeyen insanlar olacak.
Sahi, kim toprak ölüp çürüyeceğini kabul etmek ister ki?
Bugünün dini yarının mitolojisidir.
içtenlikle umduğum şeylerden bir tanesi. yavaş oluyor ama umarım zamanı gelecek ve gerçekleşecek. insanların iyi/kötü olması için bir dine yahut bir tanrıya ihtiyaç duymaları yahut ihtiyaç duymaları gerektiğini savunmaları beni çıldırtmaya yetiyor. iyilik doğuştan gelir arkadaşlar, kötülük ise öğrenilir. bir bebeğin sırf canınızı yakmak için yahut sizi kötü hissettirmek için bir şey yaptığını gördünüz mü? ben görmedim şahsen.
neyse, konumuza dönelim.
bundan seneler öncesinde kuran kursuna gidiyordum, yaklaşık dört sene kadar. ve bu dört sene içinde hem hatim ettim, hem de müezzinlik yaptım. hiçbir namazı kaçırmazdım. ama gel gelelim ki büyümeye ve düşünmeye başladım. bana dayatılanlara inanmak yerine araştırıp öğrenmeye yöneldim. şu an ateistim ve gerçekten de mutluyum. çünkü biliyorum ki insanlar olarak iyi ya da kötü olmak için daha üstün bir gücün varlığına ihtiyacımız yok. sadece birbirimize ihtiyacımız var. çünkü çocuklarımıza nasıl kötü olunacağını öğreten biziz. bunu nasıl yapabiliyorsak, onlara iyi olmayı da öğretecek olanlar biziz.
geleceğimize kıymet vermiyorsanız en azından onların geleceğine kıymet verin. çünkü onlar bunu hak ediyorlar.
neyse, konumuza dönelim.
bundan seneler öncesinde kuran kursuna gidiyordum, yaklaşık dört sene kadar. ve bu dört sene içinde hem hatim ettim, hem de müezzinlik yaptım. hiçbir namazı kaçırmazdım. ama gel gelelim ki büyümeye ve düşünmeye başladım. bana dayatılanlara inanmak yerine araştırıp öğrenmeye yöneldim. şu an ateistim ve gerçekten de mutluyum. çünkü biliyorum ki insanlar olarak iyi ya da kötü olmak için daha üstün bir gücün varlığına ihtiyacımız yok. sadece birbirimize ihtiyacımız var. çünkü çocuklarımıza nasıl kötü olunacağını öğreten biziz. bunu nasıl yapabiliyorsak, onlara iyi olmayı da öğretecek olanlar biziz.
geleceğimize kıymet vermiyorsanız en azından onların geleceğine kıymet verin. çünkü onlar bunu hak ediyorlar.
@zirvedekicahil
katilmamana katilmadigim onermedir;
insan evrimiyle beraber insan aklinin da evrimi vardir evet; mimarinin, mesleklerin, sanatin, iletisimin, beslenmenin, giyinmenin, hepsinin evrimi ic icedir dinler de dahil tabiki. yalniz gecerli oldugu cagda kullanilip sonra gereksizlesince tarih olan icraatlarimizi unutuyorsun.
biz evrim mucadelesini kazandik, bu evrene hukmeden canlilariz, evren bizim evimiz, geri kalanlari suslestirdik, ve yonetiyoruz. simdi sen soyle bana:
-Bir sempanzeyle bir insan bir adaya birakilsa hangisinin hayatta kalmasi daha muhtemel?
Sempanzenin adaptasyonu daha muhtemeldir. zaten alisik oldugu, gundelik birseydir ona gore. biz ise cok oncede kalmis yeteneklerimize ihtiyac duymamaktan koreltmis, ve topraga gommusuzdur. Cunku insan tek basina dogayla mucadele edemez, evrim savasini kazanmistik demistim ya, bunu zaten cok genis kitleler halinde iletisim icerisinde olabilmemize borcluyduk.
fakat 50 sempanzeyi bir araya koy ve izle: kaos; onlarin uyum icerisinde olma gibi bir yetenegi yoktur.
Yani evrim surecinde zamaninda ise yaramis ve yarar saaglamis olan nice sey sonralari gereksizlesmis, topragin altnia gomulmus, bir diger degisle nesilleri tukenmistir. nesli tukenen nice ture bak sonra, onlarin da bir evrimi vardi, yuregimizde yasiyor mu diyoruz? hayir, "yok oldular"
din kavrami cok daha genis olcekli ve aradan cikartilmasi zor olan bir kavram olabilir, yok olan diger seylere nazaran daha sancili bir surecte yok olsa da, dunyanin o surece coktan girdigini soyleyebilirim.
[(bkz:#25741)
katilmamana katilmadigim onermedir;
insan evrimiyle beraber insan aklinin da evrimi vardir evet; mimarinin, mesleklerin, sanatin, iletisimin, beslenmenin, giyinmenin, hepsinin evrimi ic icedir dinler de dahil tabiki. yalniz gecerli oldugu cagda kullanilip sonra gereksizlesince tarih olan icraatlarimizi unutuyorsun.
biz evrim mucadelesini kazandik, bu evrene hukmeden canlilariz, evren bizim evimiz, geri kalanlari suslestirdik, ve yonetiyoruz. simdi sen soyle bana:
-Bir sempanzeyle bir insan bir adaya birakilsa hangisinin hayatta kalmasi daha muhtemel?
Sempanzenin adaptasyonu daha muhtemeldir. zaten alisik oldugu, gundelik birseydir ona gore. biz ise cok oncede kalmis yeteneklerimize ihtiyac duymamaktan koreltmis, ve topraga gommusuzdur. Cunku insan tek basina dogayla mucadele edemez, evrim savasini kazanmistik demistim ya, bunu zaten cok genis kitleler halinde iletisim icerisinde olabilmemize borcluyduk.
fakat 50 sempanzeyi bir araya koy ve izle: kaos; onlarin uyum icerisinde olma gibi bir yetenegi yoktur.
Yani evrim surecinde zamaninda ise yaramis ve yarar saaglamis olan nice sey sonralari gereksizlesmis, topragin altnia gomulmus, bir diger degisle nesilleri tukenmistir. nesli tukenen nice ture bak sonra, onlarin da bir evrimi vardi, yuregimizde yasiyor mu diyoruz? hayir, "yok oldular"
din kavrami cok daha genis olcekli ve aradan cikartilmasi zor olan bir kavram olabilir, yok olan diger seylere nazaran daha sancili bir surecte yok olsa da, dunyanin o surece coktan girdigini soyleyebilirim.
[(bkz:#25741)
tanrı kavramı her zaman olacaktır ama evet din kalmayacağı önceki kuşaklara baktığımızda bir gerçek
muhtemel olaydır.bunun sebebinin teknoloji olduğunu düşünmekteyim.örnek verilecek olursa kamera ve video kayıt cihazlarının buluşundan sonra kimsenin gökyüzüne yükselmesi,denizi ortadan ikiye ayırması gibi mucizevi olayların yaşanmamasıdır.
Günümüzdeki dinlerin yerini başka dinler alacağı için çok da geçerli olmayacak bu durum. Her toplum kendi dinlerini ortaya çıkartır
Yanlış olduğu öngörülebilir önermedir.
Bakıldığı zaman günümüzde mitoloji olarak görülen inanışlar dahi varlığını korumaktadır. Semavi dinler olarak anılan inanışlar dahi mitoloji olarak adlandırılabilecek gerek antropolojik, gerek etimolojik, gerek sosyolojik, gerek bilimsel, gerek biyolojik, gerek tarihsel, gerek teolojik bir çok aşamayı tamamlamış durumdadır. Ancak Tanrı ve din kavramı hala varlığını sürdürebilmektedir.
Zaman geçtikçe insanlığın bilgi düzeyi ve biliş kabiliyeti gelişmektedir. Teistler bu gelişmelerle Tanrı kavramını daha iyi anladığını savunurken, non-teistler her atılımda tanrı'ya olan ihtiyacın ortadan kalktığını savunmaktadır. Bu durum, söx konusu önerme gibi tanrı ve bilimi, para veya başka herhangi bir materyali kıyas etme metoduna başvurmaktan kaynaklanmaktadır ve bu hatalı bir yaklaşımdır.
Tanrı doktrininin evrimleşebileceği doğrudur ki, evrimleşmiş olduğu gözlenebilir. Bu sebeple deizm, panteizm, panenteizm, politeizm, monoteizm gibi teistik argümanlar türemiştir. Aynı şekilde non-teistik argümanlarda evrimleşmiştir. Ateizm, yeni ateizm, deizm, agnostizm vb. Bu süreç neden sonuç ilişkisine bağlı olan ve determinist unsurları da içerisinde bağıl etken olarak kullanan bir süreçtir. Bu noktadan sonra ise insanların kendine has nedenleri ve içkin sebep-sonuç ilişkisi ve nihayetinde bir tercihe bağlı olarak olumlu ya da olumsuz olarak gelişmeye devam edecek ve bu şekilde süregelecektir.
Bakıldığı zaman günümüzde mitoloji olarak görülen inanışlar dahi varlığını korumaktadır. Semavi dinler olarak anılan inanışlar dahi mitoloji olarak adlandırılabilecek gerek antropolojik, gerek etimolojik, gerek sosyolojik, gerek bilimsel, gerek biyolojik, gerek tarihsel, gerek teolojik bir çok aşamayı tamamlamış durumdadır. Ancak Tanrı ve din kavramı hala varlığını sürdürebilmektedir.
Zaman geçtikçe insanlığın bilgi düzeyi ve biliş kabiliyeti gelişmektedir. Teistler bu gelişmelerle Tanrı kavramını daha iyi anladığını savunurken, non-teistler her atılımda tanrı'ya olan ihtiyacın ortadan kalktığını savunmaktadır. Bu durum, söx konusu önerme gibi tanrı ve bilimi, para veya başka herhangi bir materyali kıyas etme metoduna başvurmaktan kaynaklanmaktadır ve bu hatalı bir yaklaşımdır.
Tanrı doktrininin evrimleşebileceği doğrudur ki, evrimleşmiş olduğu gözlenebilir. Bu sebeple deizm, panteizm, panenteizm, politeizm, monoteizm gibi teistik argümanlar türemiştir. Aynı şekilde non-teistik argümanlarda evrimleşmiştir. Ateizm, yeni ateizm, deizm, agnostizm vb. Bu süreç neden sonuç ilişkisine bağlı olan ve determinist unsurları da içerisinde bağıl etken olarak kullanan bir süreçtir. Bu noktadan sonra ise insanların kendine has nedenleri ve içkin sebep-sonuç ilişkisi ve nihayetinde bir tercihe bağlı olarak olumlu ya da olumsuz olarak gelişmeye devam edecek ve bu şekilde süregelecektir.