confessions

ulugenc

Yazar  · 28 Nisan 2017 Cuma

  1. toplam giri 74
  2. takipçi 3
  3. puan 1628

dağ filmi

codex cumanicus
sözlükte linç yemesine şaşırmayacağım film. Öncelikle Alper Çağların acemilik eseri sayılabilecek bir filmdir bu. Ki otoriteler ve eleştirmenler cephesinde kimse ortaya vay efendim bu film şöyle güzel böyle güzel diye atılıp gaz yorumlarda bulunmadı. En nihayetinde askeri olaylarla alakalı bir film, zira sahneleri de bu nedenle yalın ve genel anlamda edebiyattan uzak realizm odaklı. Yani kalkıp Recep İvedik gibi bir rezaletin peş peşe vizyona girmesi ya da aptal sikko romantik komedilerin ve diğer tüm birbirinin kopyası leş filmlerin piyasayı işgal etmesinden daha çok rahatsız etmesine anlam vermek oldukça güç. Sinemanın en büyük işlevi toplumu şekillendirme üzerinedir. Ki bunun da bir nedeni var. Dünyanın sayılı askeri kültüre sahip ülkelerinden biriyiz, ergenekon veya onbeş temmuz düzmecesi gibi olayların patlak verdiği dönemlerde Silahlı kuvvetlerinin imajı koltuk sevdalısı birilerinin yüzünden yerle bir edildi ordunun kutsalına dokunuldu.Şimdiyse sinemadaki algı manipülasyonu yoluyla halkın askere olan güvenini tazelemek asıl güdülen amaç. Bizim bu girileri girebilmemiz için, senin pubda tavladığın kızla flört edebilmen için, bir diğerinin plan yapıp ertesi gün alışveriş merkezine arkadaşlarıyla gidebilmesi için hayatından feraget eden insanlar sözkonusu bir yerde. Birileri tarafından yapılan üzücü bir yanlışın telafi çabası bu.

şehit

di gora bave tenim
sehit diyince aklıma hep aziz nesin'in şiiri geliyor.

utanıyorum Şehidim,
utanıyorum,
yemekten,
içmekten,
senin annen ağlarken
gülmekten utanıyorum!
sanma ki;
unutuyor,
unutturuyoruz.
Unutanları barındırmaktan utanıyorum.
SEN; vatan için bizim için şehit olurken,
Seni Görmezden Gelenlerden Utanıyorum

eskişehir'de uçak sorunsalı

di gora bave tenim
ulan jet sesi ile gurur duyacağınıza adamlar şikayet ediyor şaka gibi yemin ediyorum. adamlar sanki keyfi uçuş yapıyor. babam eskişehir'de görevliyken bizim lojmanlara saldırmışlardı "uçmayın lan siktiniz beynimizi" diye. ne zaman böyle şikayet görsem aklıma bu söz geliyor.."göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar." mustafa kemal atatürk.

eşcinselliğin anormal olmadığını düşünmek

dr vitus werdegast
şimdi, eşcinseller ile istismarcıları bir tutup "e onlar da yönelimlerini yaşıyorlar" deyip aynı kefeye koymak ve ikisine de aynı tepkiyi beklemek, tipik bir gerizekalılık.

bak ne diyoruz, bir şeyin "anomali" olması için, bireye ya da başkalarına zarar vermesi gerekiyor diyoruz değil mi.

dur bir dakka baştan başlayalım.

bak bu elma.

bu armut

bu alfabe (bir şeyler yazacağım şimdiden gözlerin alışsın)


şimdi, basit kavramları öğrendiysek, konuya girelim.

anlayabilmen için yılmaz özdil gibi yazacağım. adamın niye öyle yazdığını da şimdi anladım lan. kitlesini bunun gibi adamlar oluşturuyorsa başka türlü anlaşılması mümkün değil. yavaş yavaş, hazmedilecek biçimde vermek lâzım.

şimdi, hz.tdk'ya giriyoruz ve hastalığın tanımını alıyoruz:

1. isim Organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla sağlığın bozulması durumu, rahatsızlık, çor, dert, sayrılık, illet, maraz, maraza, esenlik karşıtı

2. Ruh sağlığının bozulması durumu


okuduk değil mi? güzel.

şimdi, yukarıdaki absürt örneğe dönelim. arkadaş şöyle buyuruyor: madem eşcinsellere yönelimlerinden ötürü saygı duyuyorsunuz, o zaman istismarcılara da duyun. çünkü ikisi de kendi yönelimlerinin gereğini yapıyor.

demin ne dedik? bir şeyin "anomali" olarak tanımlanması için başkalarına zarar vermesi gerekiyor dedik, değil mi?
istismarcı ne yapıyor? zarar veriyor. bir başkasının ırzına geçiyor. yani zarar veriyor. yani bu ne? anomali. hastalık. suç. neden? çünkü birine zarar veriyor.

istismar nedir? bir eylem hâli. eşcinsellik nedir? bir yönelim. arkadaşın mantık düzeyine göre, tecavüz vakaları yüzünden heteroseksüelizmi hastalık olarak görmemiz gerekir. o mantık yürütme buraya çıkıyor çünkü.

pedofili de bir bozukluktur keza. nitekim henüz gelişimini tamamlamamış bir bireye cinsel ilgi duymak bozukluktur ve bunu faaliyete geçirmek istismardır. ancak iki eşcinselin birbiriyle kendi rızalarıyla ilişkiye girmesi, fiziksel ya da psikolojik bir durum teşkil etmez.

bir de down sendromuyla aynı kefeye koymuş.

bak şimdi, down sendromu nedir? fiziksel ve psikolojik gerileme olan bir hastalıktır. eşcinsellikte böyle bir şey var mı? yok. sadece farklı bir yönelim var. bak buraları özellikle tekrar ediyorum. deftere alt alta 20 kere falan yaz. kafa almıyor çünkü.

"ideolojik, marksist" falan kelimelerini araya sıkıştırıp "klasik bakış açısından farklı düşündüğünü" alt metinden vermeye çalışmış. bu da yeni çıktı. kahvedeki çomarın bakış açısını birkaç terimle süsleyen kendini marjinal sanıyor. nasıl bir şey lan bu?

neyse, eşcinselliğin bozukluk olduğunun "bilimsel bir gerçeklik" olduğunda ısrarcı, ama bunu bilimsel metotla açıkla diyorsun "öööö marksistler, ideolojik papağanlık, evrim ağacı, down sendromu" diyor. açıklayamıyor. niye. bilimsel metot yok çünkü. tipik çomarlığın üstüne ateizm postu giydirilmiş saçma sapan bir dünya görüşü var.

neyse, basit bir makale taraması yaparak, eşcinselliğin hastalık oluşuna dair bilimsel bir arka planın olmadığını görebilirsiniz. tabi terimsel gevezeliği bilimsel bir metot olarak kabul edeceksek başka.

merak eden varsa amerikan psikiyatri derneği'nin konuyla ilgili açıklamalarına bakabilir.

10 yaşındaki ceylin'in öldürülmesi

gazoz
başlık ile alakalı olarak : izmir ödemiş ilçesinde komşusu tarafından kaçırılıp öldürülen 10 yaşındaki minicik bir yavrumuz.

başlık ile alakalı kişisel yorumum : allah hepinizin belasını versin , 10 yaşında ulan 10 . iki basamaklı yaşına yeni girmiş . hayalleri olan, oyuncaklarıyla oynayan, masumane,saf,dünyanın en temiz varlığı ; sebebi ne olursa olsun 10 yaşında ulan 10.

evrimin delilleri

laik bir hanim
Evrimin canlı alemdeki etkilerini gösteren geçmişte ve günümüzde çok sayıda delil vardır. Darwin evrime delil olarak genellikle türlerin coğrafik dağılımını ve fosil kayıtlarını göstermiştir. Ancak günümüzde evrime kanıt olarak çok daha zengin kaynaklardan faydalanmak mümkündür. Biyoloji bilimi ilerledikçe, özellikle moleküler biyolojide yapılan çalışmalar sonucu, biyologlar arasında evrim çok daha tutarlı ve geçerli bir görüş olarak kabul görmektedir. Evrimle ilgili olarak biyolojinin biyocoğrafya, paleontoloji, karşılaştırmalı anatomi, karşılaştırmalı embriyoloji, moleküler biyoloji gibi çeşitli dallarından kanıtlar gösterilebilir.