eşcinselliğin anormal olmadığını düşünmek

jakoben
salak beyanıdır.normallik tanımının gerçekliğine beynini kurban vermiş düşünemeyen hıyarlar kitlesinde yer alan laik kesinlikle olmayan ajan çomar yaftasıdır.normallik insan görecesi ve icadıdır.normallik toplumsal bir tespit olup uygunluk manası taşır.normallik kavramı a normallerin çoğalması ile toplum içinde takasa uğrayabilir.yani normal -a ,a-normal olabilir.eşcinsel bireyler islam toplumumuz ülkemizinde yıllar yılı süre gelen alışma sürecinde kendilerini kanıtlamış zararsız ve uysallıklarıyla normal statüsünü elde etmişlerdir ama bazı çomarlar kendi götlerini nasıl siktirmek istiyorlarsa içlerindeki ukteyi hala daha dünyaya makat deliğinden bakmakta ısrarcı olarak atmak istemektedirler.ayrıca bu makat kafaların mantığına göre kolsuz insanlarda normal değildir.
2
deist imam
Eşcinsellik zaten normal bir şeydir. Ben nasıl ki vücudumdaki hormonlardan dolayı eşcinsel değilsem, eşcinseller de hormonlarından dolayı eşcinsel. Ortada bir anormallik yok. Eşcinsel olmayan birisi olarak bu ülkede hiç bir sorunun kaynağı olmayan eşcinselleri niye toplumdan uzak tutayım veya onlara anormal diyeyim. Herkes senin normal dediğin standartlara göre yaşamıyo homofobik kardeş. Bana göre de senin homofobikliğin çok gerizekalıca ve anormal ama napalım senin gibiler de var. Eşcinsellik anormal değildir. Esas anormal olan insanların cinsi yönelimlerinden dolayı onlardan midesi bulanan homofobiklerdir
neptune
konuya "normal ve anormal kavramlarını" tanımlayarak ve bu kavramların nasıl oluştuklarına bakarak başlamak gerektiğini düşünüyorum. normal sözcüğünün tdk tanımı : "aşırılığı, eksikliği ve taşkınlığı olmama, ortalama durum" olarak şeklinde geçmektedir. sıfat olarak ise "Kurala uygun, alışılagelen, olağan, düzgülü, aşırılığı olmayan, uygun" kelimeleri ile açıklanmaktadır. dil bilgisi açısından bakacak olursak, Normal kelimesi "norm" sözcüğünden türemiş bir sözcüktür. norm kelimesinin tam karşılığı ise "Yargılama ve değerlendirmenin kendisine göre yapıldığı ölçüt, uyulması gereken kural, düzgü" ve "Önceden belirlenmiş kalıp, düzgü" şeklindedir. anormal sözcüğü, ise bir sözcüğün tam karşıtlığını ifade etmek için kullanılan ve sözcüğün başına "a" harfinin getirilmesi kuralına dayanarak oluşturulmuş bir kavramdır. yani anormallik, normal olmanın tam karşıtıdır. sosyal-asosyal, teizm-ateizm gibi. gerek norm gerekse norm kelimesinden türemiş olan normal ve anormal kelimeleri, felsefe ve sosyoloji bilimlerinin literatüründen çıkmış olup, zamanla matematik gibi bazı bilim dallarında da kendine yer bulmuştur.

yukarıdaki tüm tanımlardan anlayabileceğimiz üzere "normal ve zıttı olan anormal" kelimeleri, hem nesnel hem de öznel olarak değerlendirmeye açık oldukları için, değişkenlik ve görecelik içermektedirler. sosyolojik açıdan bakacak olursak x toplumunda "normal" kabul edilen bir davranış biçiminin, y toplumunda "anormal" olarak değerlendirmesi, oldukça sık rastlanılan bir durumdur. zira toplum yapıları da, çok farklı bileşenlerden oluşur ve bu farklılıklar, farklı toplumların farklı "normlar" belirlemelerine neden olmuştur. çıplaklar kampına takım elbise ile girmeye kalkarsanız, çıplaklar kampının normlarına göre anormal olan siz olursunuz keza toplum genelinin kıyafetle dolaştığı bir ortamda, çıplak dolaşırsanız anormal olan yine siz olursunuz. öte yandan, sizin çıplaklar kampı oluşumunu anormal bulmanız, çıplaklar kampını değil, sizi bağlayan bir kavramdır. görüldüğü üzere ve demin de yazdığım gibi; "sosyolojik" açıdan kişinin normal veya anormal olarak nitelendirilmesi, tamamen bağlı bulunulan topluluğa göre değişkenlik gösterdiği gibi, öznellikte içerir.

bilimsel bakış açısı, bilimsel metodolojiyi gerektirir. yani bilim de kendi içinde bir tür kurallar bütünü oluşturur. ancak toplum normlarının aksine bilimsellikte oluşturulan kurallar daha ziyade, izlenmesi gereken yol üzerine inşa edilmişlerdir. öznel yargı veya öznel düşünceler, bilim nezdinde değerlendirmenin dışında tutulur. bilim gerçeklik üzerine, açıklama getirme amacını güder.

bilimin bir başka özelliği ise, hemen hemen tüm bilim dallarında, kavramları ve terimleri "sınıflandırma" yönteminin izlemesidir. bu da, kavramların tanımlamalarını, göreceli olarak daha düzenli hale getirir ve daha çabuk ve kolay anlaşılmasını sağlamaya yarar.

biyoloji biliminde "cinsiyet" faktörü içinde, "eşcinsellik" sınıflandırmaya dahil edilmemiştir. bu doğrudur. yani eşcinsellik "cinsiyet sınıflandırmasına" dahil edilen bir kavram değildir. temel olarak, türler erkek ve dişi olarak sınıflandırılmışlardır, hem erkek hem dişi özelliklerini taşıyan (erdişi) türlere de yer verilmiştir ancak bu bizim algıladığımız anlamdaki "eşcinselliğe" denk düşmez. daha ziyade fiziki özellikleri açısından bir sınıflandırma gayesi güdülmüştür. ancak bu noktadan hareketle, bilimsel bakış açısına göre eşcinsellik bir anormalliktir sonucuna ulaşmak bütünüyle yanlıştır. keza bilimin bu yönde bir iddiayı savunduğunu söylemek de yanlıştır. çünkü burada esas alınan türlerin cinsiyet faktörü üzerinden sınıflandırılmasından ibarettir. normal ve anormal kavramlarını oluşturmak değil.

promethe
Konuya bakarken sadece iki cinsiyet olabilirmiş gibi düşünenlerin anlaması gereken şey cinsiyetin sadece fizyolojik değil sosyal psikolojik ve biyolojik olarak incelenmesi gerektiğidir.
(Ulaşabilirseniz national geographic ocak 2017 sayısını okumanızı öneririm havadan konusmak yerine dünya üzerindeki çocukların örneklerine bakarak bu konuda daha iyi olgun fikirler geliştirebilirsiniz)
6
justblond
son derece olağan bir durumdur çünkü anormal değildir. bilgi sahibi olmadığınız konularda söz sahibi olma arzunuza hayran kaldım sayın yazarlar.
not: nefretiniz de boğulun
dr vitus werdegast
Başlıkta tam bir kavram karmaşası var. Arkadaş albinizm ve anemi ile eşcinselliği nasıl olduğu belli olmayan bir bağlantıyla aynı kefeye koyup “bozukluk” olduğunu söylemiş.
Şimdi, “eşcinseller sapıkh, türk toplumu buna müsaade etmez, ibneler!” denilince etkili olmuyor artık. Kişinin ne kadar geri kafalı ve ahmak olduğu belli oluyor. Ancak temelde buna benzer bir motivasyonla, terimsel gevezelik etmek cool geliyor. Bu da moda oldu. Neyse, geçelim

Bir olgunun hastalık ya da bozukluk olmasının temel koşulu, kişiye fiziksel veya psikolojik bir zarar vermesi, ya da bulaşıcı olarak kişinin etrafındakileri etkilemesidir.
Albinizm mesela, renk pigmentlerinde görülen bir bozukluktur. Bazı durumlarda zihinsel ve fiziksel gerilikle birlikte görülebilir, bu hastalığa sahip kişiler güneş ışıklarından gereğinden fazla etkilenir, fiziksel görünümleri psikolojik açıdan kötü etki yaratabilir. Dolayısıyla albinizm bir “bozukluk”tur.

Ancak homoseksüellik böyle değil. Kişiye fiziksel bir zarar vermiyor. Psikolojik bir gerilikle eşzamanlı olarak gelişmiyor. Kişinin yaşamını devam ettirmesini hiçbir şekilde engellemiyor. Heteroseksüel ilişkilerden daha fazla riskli de değil. Adam sadece karşı cinsten değil de kendi cinsinden zevk alıyor. Tek fark o. Bunu anlamayacak ne var amk!
Eşcinsellik, bilimsel açıdan bir anomali değildir. Homoseksüelizmin bir hastalık ya da anomali olduğuna dair hiçbir bilimsel kanıt mevcut değil. Bak “doğal” olmasına girmiyorum, çünkü “e ensest de doğal” deyip bu argümanı çıkarınca kendinizi aşırı zeki zannediyorsunuz. Bir anomali olduğuna dair hiçbir kanıt, hiçbir bilimsel arka plan yok diyorum.

Bir de “saygı duymuyorum” demiş. Saygı duymayıp ne yapacaksın? Lgbt yürüyüşüne sopayla mı dalacaksın? Facebook'ta gördüğün eşcinsellere mesajla küfür mü yağdıracaksın? Nedir yani olay? Sen elalemin götüne kafayı takıp evinde “albinizm, anemi” falan diye kavram karmaşası yaptıktan sonra saygı duysan ne olur duymasan ne olur?

Neyse, sonuç olarak, bir şeyi “anomali” olarak tanımlayabilmek için öncelikle anomalinin, hastalığın tanımını kafada oturtmak gerekir. Bir şeyin bizim toplumsal yargılarımıza uymuyor olması, onu anomali yapmaz. Ha şimdi birkaç tane harun yahya kıvamlı amerikalı muhafazakar “bilimci” eşcinselliğin hastalık olduğuna dair açıklama yapmış olabilir. Nijerya'da da ateist olduğunu söyleyen birini psikiyatri kliğine yatırmışlardı.
Ben de mustafa ceceli dinleyenlerin toplumdan izole edilmesi gerektiğini düşünüyorum mesela, ancak “albinizm gibi mustafa ceceli dinlemek de bir genetik bozukluktur” demiyorum. Neden? Çünkü bilimin bir metodu var ve benim götümün keyfine göre işlemiyor.
akhenaton
Konuya ideolojik saplantılarla bakanların anlamak istemeyeceği durumdur. Genetik bir bozukluğu cinsiyet sanan popülist dallamalar neden olduğunu bilmeden tıpkı şeyhlerinin söylediği her şeyi koşulsuz doğru kabul eden islamcılar gibi özgürlükçü fikir babalarının söylediklerini zincirleme bir şekilde papağan gibi tekrar etmişler. Üstelik hiçbir dine inanmayan bana islamcı diyerek yine ezberciliklerini Göstermişler. Tabi onlara göre bütün ateistler evrim teorisinden marxın haklılığını çıkaracak kadar ideolojik saplantılara batmış evrim ağacının veya karikateistin tanımladığı gibi olmalı o yüzden bu normal bir durum. Sizlere 21.yy çağdaşlığının lgbt savunuculuğu olduğu lanse edildiği için , belki içten içe siz de onlardan tiksinseniz bile onları savunmaya çalışan samimiyetsiz insanlarsınız. Çoğunuz ağzınızdan aksi çıksa bile eşcinsel çocuğunuzun olmasını istemezsiniz çünkü bunun doğal bir durum olmadığını her ne kadar inkar etmeye çalışsanız da siz de biliyorsunuz Tıpkı down sendromlu bir çocuğunuzun olmasını istemeyeceğiniz gibi. Bir insan cinsel yönelimleri sebebiyle dışlanamaz diyenlerin çocuk istismarcılarına nefret kusması da ikiyüzlülüklerini tesciller nitelikte. ikisi de içten gelen önüne geçilemez yönelimler olduğu halde neden çocuk istismarcılarına bu nefretiniz ? Hatta çoğunuz onların yeryüzünden kazınmasını dahi istiyorsunuz. Bu adamların elinde değil hormonları onları bunu yapmaya itiyor . Aynı hormonlar eşcinselleri anlamsız ilişkilere sürüklerken normal ama istismarcılara yaptırırken anormal. işte sizin özgürlükçülüğünüz bu .

Son olarak anlamayanlar için eşcinselliğin genetik bir bozukluk olduğu bilimsel bir gerçek , benim onlardan iğrenmem ise özneldir. İdeolojik saplantıları gereği yapmak zorunda olduğu özgürlük mastürbasyonlarını sergileme fırsatı bulan kişilerin vazgeçilmez başlığı olur bu da artık
1
dr vitus werdegast
şimdi, eşcinseller ile istismarcıları bir tutup "e onlar da yönelimlerini yaşıyorlar" deyip aynı kefeye koymak ve ikisine de aynı tepkiyi beklemek, tipik bir gerizekalılık.

bak ne diyoruz, bir şeyin "anomali" olması için, bireye ya da başkalarına zarar vermesi gerekiyor diyoruz değil mi.

dur bir dakka baştan başlayalım.

bak bu elma.

bu armut

bu alfabe (bir şeyler yazacağım şimdiden gözlerin alışsın)


şimdi, basit kavramları öğrendiysek, konuya girelim.

anlayabilmen için yılmaz özdil gibi yazacağım. adamın niye öyle yazdığını da şimdi anladım lan. kitlesini bunun gibi adamlar oluşturuyorsa başka türlü anlaşılması mümkün değil. yavaş yavaş, hazmedilecek biçimde vermek lâzım.

şimdi, hz.tdk'ya giriyoruz ve hastalığın tanımını alıyoruz:

1. isim Organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla sağlığın bozulması durumu, rahatsızlık, çor, dert, sayrılık, illet, maraz, maraza, esenlik karşıtı

2. Ruh sağlığının bozulması durumu


okuduk değil mi? güzel.

şimdi, yukarıdaki absürt örneğe dönelim. arkadaş şöyle buyuruyor: madem eşcinsellere yönelimlerinden ötürü saygı duyuyorsunuz, o zaman istismarcılara da duyun. çünkü ikisi de kendi yönelimlerinin gereğini yapıyor.

demin ne dedik? bir şeyin "anomali" olarak tanımlanması için başkalarına zarar vermesi gerekiyor dedik, değil mi?
istismarcı ne yapıyor? zarar veriyor. bir başkasının ırzına geçiyor. yani zarar veriyor. yani bu ne? anomali. hastalık. suç. neden? çünkü birine zarar veriyor.

istismar nedir? bir eylem hâli. eşcinsellik nedir? bir yönelim. arkadaşın mantık düzeyine göre, tecavüz vakaları yüzünden heteroseksüelizmi hastalık olarak görmemiz gerekir. o mantık yürütme buraya çıkıyor çünkü.

pedofili de bir bozukluktur keza. nitekim henüz gelişimini tamamlamamış bir bireye cinsel ilgi duymak bozukluktur ve bunu faaliyete geçirmek istismardır. ancak iki eşcinselin birbiriyle kendi rızalarıyla ilişkiye girmesi, fiziksel ya da psikolojik bir durum teşkil etmez.

bir de down sendromuyla aynı kefeye koymuş.

bak şimdi, down sendromu nedir? fiziksel ve psikolojik gerileme olan bir hastalıktır. eşcinsellikte böyle bir şey var mı? yok. sadece farklı bir yönelim var. bak buraları özellikle tekrar ediyorum. deftere alt alta 20 kere falan yaz. kafa almıyor çünkü.

"ideolojik, marksist" falan kelimelerini araya sıkıştırıp "klasik bakış açısından farklı düşündüğünü" alt metinden vermeye çalışmış. bu da yeni çıktı. kahvedeki çomarın bakış açısını birkaç terimle süsleyen kendini marjinal sanıyor. nasıl bir şey lan bu?

neyse, eşcinselliğin bozukluk olduğunun "bilimsel bir gerçeklik" olduğunda ısrarcı, ama bunu bilimsel metotla açıkla diyorsun "öööö marksistler, ideolojik papağanlık, evrim ağacı, down sendromu" diyor. açıklayamıyor. niye. bilimsel metot yok çünkü. tipik çomarlığın üstüne ateizm postu giydirilmiş saçma sapan bir dünya görüşü var.

neyse, basit bir makale taraması yaparak, eşcinselliğin hastalık oluşuna dair bilimsel bir arka planın olmadığını görebilirsiniz. tabi terimsel gevezeliği bilimsel bir metot olarak kabul edeceksek başka.

merak eden varsa amerikan psikiyatri derneği'nin konuyla ilgili açıklamalarına bakabilir.
icarus
bir eşcinsel tarafından tacize uğramadığım sürece benim açımdan hiç bir sıkıntısı olmayan durumdur.Bırakın millet istediğini sevsin,istediği ile beraber olsun
kimyamiz ataturk
son cümlesine kadar gerizekalı der ama ses etmezdim. ama doğuştan gelen herhangi bir şey yüzünden başka insanlara hakaret eden hasta ruhlu or*spu evlatları da benim midemi bulandıran iğrenç varlıklar. dünyaya penisinin ucuyla bakan bir insanı beyni ve kalbi değil de özel hayatıya yargılayan hayvandan aşağı yaratıklarsınız. çünkü aynen hayvanlar gibi sadece üremeye takılmışsınız. neden senin gibiler pislik içinde az gelişmiş ülkelerde ysşıyor or*spuu çocuğu. bir düşün

bu pislikler köpekten farksızdır. bunlar toplumsal içgüdülerle yaşar. köpeklere nasıl küçükken gel git otur kalk öğretirsin ve köpek ömrü boyunca sorgulamadan yapar. bunlar da köpek gibidir. bir de utanmadan atatürkün adını kullanırlar. albinolardan iğrenmez bu pislik ama gaylerden iğrenir çünkü ona öyle öğretilmiştir ve köpek gibi sorgulayamaz

arkadaş çomarın önde gideni zaten . ayrıca ırkçı pisliğin teki. moda oldu ya ırkçılık yapacak eşcinsellere düşmanlık edecek aşağılık koyun işte. Üstelik 14 15 yaşında bir sürü eşcinsel genç bir sürü sorun yaşarken her türlü problem yaşarken. Ulan sevmiyorsan sevme ama hakaret etme içinde yaşa

Böyle akıl ve bilim düşmanı, feodal kalıntısı pisliklerin Atatürkten bahsetmesi ayrıca komik. Beyinsiz rezil her haliyle insana tiksinti veren aşağılık bir varlıksın. Bari Atatürk gibi anti feodal, anti gerici insanı o pis, nazi özentisi iğrenç ağzına alma
0 /