bu ortamdaki ağır mükemmellik kokusunu alamayan gazoz beyanıdır.
Şurada birisi gelip sözlük olan yere ''sjsjsjsj'' yazsa nasıl olur bir düşünmek gerekiyor.
Türklerden, Türklükten kuyruk acısı olan, sahip olduğu sığ muhalif görüşlerin tamamını aydınlıkla sapkın bir şekilde bağdaştırmayı hayatında düstur edinmiş atıkların sevinçle karşıladığı gelişme.
edit: varilden akan bokla karışık çöp suyu gibisiniz , yine eksi yine eksi. amınakoduğumun çakma hümanistleri sizi.
edit: varilden akan bokla karışık çöp suyu gibisiniz , yine eksi yine eksi. amınakoduğumun çakma hümanistleri sizi.
tamamen yalandan bir itiraf. havayastıklarından kan örneği istenince gelmiş aklına itiraf etmek nedense. bu adamların samimiyetine inanacak kadar aptallaşmadık şükür
videoda "good old days" diye gösterdiği günlerin yarısı savaş, darbe, ulusal çatışmalar kalanı da feodalizm altında sömürülen osmanlı köylüsü ve krallarının amaçları uğruna savaşlarda birbirlerini kılıçla kesen masum insanlar amk. keşke avrupa ülkelerindeki gibi biraz daha zeki bir sağa denk gelseydik, vallahi bizdeki bu milliyetçilerden adam olmaz.
Klibinin de sözlerinin de ayrı güzellikte olduğu fransız stromae'nin şarkısı.
"Sen mükemmeldin, ben ise acınacak halde."
"Sen mükemmeldin, ben ise acınacak halde."
başlıkta bahsettiğim fotoğraf
yunanlıların ve türklerin bir çatı altında yaşabileceğini savunan bir ideolojidir
Fikrin teorisyeni olan Dimitri Kiçikis zamandında Fetullah gülen hareketine destek verdiği bilinmektedir. Günümüz gizli servislerinin eline alet olmuş ideolojilerden biridir
Fikrin teorisyeni olan Dimitri Kiçikis zamandında Fetullah gülen hareketine destek verdiği bilinmektedir. Günümüz gizli servislerinin eline alet olmuş ideolojilerden biridir
Türkiye motorsiklet camiasında derin izler bırakmış değerli bir abimizdir. Kalbimizde yaşatalım. Aynı zamanda da sağlam bir modelcidir. Çok gerçekci çizgilere sahip sağlam modelleri vardır. Bir kaç videosunda arkadaki uçak model kutularının muhtemelen hepsini renklendirip bir yerlerde saklamıştır.
şimdilik aklıma gelenler
O gece
Kahramanların Ölümü
Mutlak seveceksin beni
Yalnızlık
selam
Kahramanların Ölümü
Mutlak seveceksin beni
Yalnızlık
selam
Tek yol devrim.
Niye ayrım yapıyorsunuz ki benim de kalbime giden yol biraz mideme uğruyor olabilir ucundan biraz
adam bekar zaten yıllardır asılıyor.
sadece ülkücülerin hayali değil ki turan.
ben ülkücü değilim ama deli gibi turan hayali kuruyorum. dünyaya hükmetmek efsane olurdu. o da türklerin birlik olmasıyla mümkün olur.
ben ülkücü değilim ama deli gibi turan hayali kuruyorum. dünyaya hükmetmek efsane olurdu. o da türklerin birlik olmasıyla mümkün olur.
Popüler kültürün son yıllardaki en büyük atılımı zombilerdir desek zannımca yanlış olmayacaktır. Amerika Birleşik Devletleri hatırlayacağınız gibi 2016 senesinde zombi salgınına karşı tatbikat yaptığını açıklamıştı. Amerika'nın ardından İngiltere'de olası bir zombi istilası için eylem planı hazırladığını duyurmuş ve olayın ne denli ciddi boyutlara geldiğini açıkça gözler önüne sermişti. Zombiler üzerine sayısız dizi, film çekilmiş binlerce roman ve makale yazılmış, özel danslar kareografize edilmiş hatta festivaller dahi düzenlenmiştir. Kökeni Haitideki vuudu büyücülerine dayanan popüler kültürde ise öldükten sonra dirilip insan eti yemekten başka bir şey düşünmeyen zombi salgınına bilimsel olarak yol açabilecek 5 konuyu sizler için araştırdım ve risk sınıfına göre sıraladım.
5. BEYİN PARAZİTLERİ
Parazitlerin kurbanlarını beyinsiz zombi vari kölelere çevirmeleri doğada çok sık rastlanan bir şeydir. Toxoplasmosa gondi adlı bir parazit bize bunun ne kadar korkunç bir şey olabileceğini gösteriyor. Bu parazit farelere bulaşıyor ancak sadece kedilerin bağırsaklarında çoğalabiliyor ve bunun bilincinde olarak farenin beynini kontrol etmeye başlıyor. Fare tek bir farkla gündelik hayatına devam ediyor oda kedileri tehtid unsuru olarak algılamıyor aksine onları bulmaya çalışıyor.
Parazit bu şekilde fareleri kedilere yem yapıp daha fazla çoğalmayı başarıyor. İnsanlar ve fareler genetik olarak birbirine çok yakındır. Yani bir zombi kıyameti başlaması için toxoplasmosanın biraz evrilip insanlara geçmesi yeterli olucaktır.
4. NÖROTOKSİNLER
Nörotoksinler vücut fonksiyonlarınızı ölü sayılacağınız bir noktaya kadar yavaşlatabilecek çok komplike zehirlerdir. Kurbanlar bu durumdan alkaloidler ile uyandırılabilir. Ancak geri döndüklerinde eski hallerinde olmazlar; Yemek, uyumak, inlemek ve kollarını kasıp sersem şekilde hareket etmek gibi sadece iç güdüsel komutlarla hayatlarına devam ederler. Haitide 1962 yılında clarvus isimli kadın ölü ilan edilip gömülmüştür. 18 yıl sonra tandıkları tarafından bilinçsizce yolda dolanırken bulunmuş ve eve götürülmüştür. Daha sonra evin köpeğini canlı canlı yediği resmi kayıtlara geçmiştir. Yapılan polis soruşturması sonucunda kadına bir vudu büyücüsü tarafından nörotoksin verilip şeker tarlasında köle olarak çalıştırıldığı büyücü ölünce serbest kaldığı saplanmıştır.
3. RAGE VİRÜSÜ
Halk arasında deli dana virüsü olarak bilinen rage virüsü ineklerin beyinlerine ve omurgalarına saldırıp hayvanı kendi türlerine karşı dahi vahşi bir hale sokuyor. Bu virüs insanlara bulaştığında Yürüyüşte değişiklik, kasılmalar, odaklanma sorunları, doyma hissinin yok olması ve bilincin kaybolması şeklinde etkiler gözlemleniyor. Virüsün bir diğer özelliği ise çok hızlı evrim geçirip karakterini değiştirmesi olarak biliniyor.
2. NÖROJENEZ
Sizlerde mutlaka kök hücre araştırmalarını duymuşsunuzdur. Nörojenezler ölü beyin hücrelerinin yerini alabilen kendine has karaktere sahip joker hücreler olarak tanımlanabilir. Şu ana kadar tıp hastaları beyin hasarı hariç hemen her şeyden kurtarabiliyordu kalp pili, yapay kapakçıklar protezler vesaire. Ancak beyin öldüğünde dönüş yoktu. Fakat artık öyle olmak zorunda değil. Günümüzde Nörojenler beyin travması geçirmiş hastaların beyinlerini bir yere kadar onarabiliyor. Henüz yolun başında da olsa kısa süre sonra bu tedavi ile ölü beyin hücrelerinin bir çoğunun yenilenecebileceği ön görülüyor. Sorun şu ki beyin ölmeye dışarıdan içeriye doğru başlıyor. Yani ilk önce beynin sizi insan yapan korteks kısmı ölüyor.
Hayatta kalmanız için korteks gerekli değildir yürümeniz yemek yemeniz için beyin kökünüz yeterlidir. Yani beyin ölümü gerçekleşmeye başlayan birini alıp beyin kökünü kök hücre tedavisi ile oluşturursanız elinizde bilinçsiz bir şekilde dolanan düşünce ve karakterden mahrum sadece hayatta kalmak için gereken temel iç güdülerle hareket eden bir insana sahip olursunuz.
5. NANOBOTLAR
Meşhur İlluminati oyun kartlarını hepiniz duymuşsunuzdur. 1994 yılında Steve Jackson Games firması tarafından piyasaya sunulan bu kartlar aslında oyundan çok birer senaryo kıyametidir. Japonya'daki Nükleer felaket, tsunami, ikiz kuleler saldırıları, emlak krizi, Clinton ve Obama'nın başkan olmaları hep bu kartlarda yıllar öncesinden haber verilmekteydi. Bir çok kriptolog kartların belli bir düzenle belirli tarihlerde gerçekleştiğini keşfetmiş ancak hangi kartta ki olayın hangi tarihte gerçekleşeceği henüz çözülememiştir. İlluminati oyun kartlarından en korkutucu olanlarından bir tanesi ise nüfusu azaltmak ve yeni bir dünya düzeni oluşturmak için insanlığa yapay bir zombi virüsünün bulaştırılmasıdır. Böyle bir şey imkansız dediğinizi duyar gibiyim ancak bilim adamları ve komplo teorisyenleri, hatta olayı bir adım ileriye taşıyacak olursak illuminatinin gizli labaratuarların da çalışmış ve tehdit altında ki doktorlar tam aksini söylüyor. Bilim küçük silikon bir çipi bir virüse bağlayarak, ilk nano-cyborg'u yaratalı 15 seneyi geçti. Buldukları ilk şey de, cyborglarin bünyelerinde bulunduğu canlı öldükten aylar sonra bile yasamaya devam ettikleri oldu. Araştırmaların ilk aşamaların da bile nano teknoloji ile uğraşan bilim adamlarının bir zombiyi yaratmaya ne kadar yaklaştıklarına bakın. Yaptıkları işi yani dünyanın sonunu hazırlamayı iyi biliyor olmalılar.
Dünya sağlık örgütü Bu yıl içerisin de beyninize girip hasarlı nöron bağlantılarını yeniden kurabilecek nanobotları insanlar üzerinde denemeye başlayacaklarını açıkladılar. Nanobotlar zihninizdeki kopuk bağları birleştirirken ne ters gidebilir ki? Çok yakın bir gelecekte beyninizde nanobotlar olacağını garanti edebiliriz. Bunlar siz öldükten sonra da çalışmaya devam edecektir. Yani beyninizdeki çürüyen hücrelerin yerini alıp sizin kaslarınızı ve eklemlerinizi kontrol edebilirler ve bunu tüm vücudunuz çürüyene dek yapabilirler. Nanobotlar kendilerini çoğaltabilecek şekilde programlanmakta ve hücreleri taklit edebilmektedirler yine de vücudun sahibinin ölümü eninde sonunda onun da ölümü olacak demektir. Kendi varlıklarını sürdürebilmek için kendini yeni bir bedene aktarmak isteyecektir. Bu yüzden nanobot zombisi sağlıklı bir kurban bulup ısırmak isteyecek ve kan yoluyla aktarılan nanobot yeni yuvasında düzeni tekrar ele geçirmek için çalışmalarına başlayabilecektir. Yeni kurbanına geçen nanobot bu canlının korteksini devre dışı bırakıp beyin kökü ile birlikte kontrolü ele alabilecektir. Böylece dünya sürekli genişleyen beyinsiz insanlar ordusu ile dolacaktır. Ayrıca benlik duygusunu kaybetmiş bir zihin iç güdüleri ile hareket ederken kendi cinslerini de besin kaynağı olarak görecektir. Böyle bir nanobot salgınının bildiğimiz her şeyin sonu olacağı aşikar.
5. BEYİN PARAZİTLERİ
Parazitlerin kurbanlarını beyinsiz zombi vari kölelere çevirmeleri doğada çok sık rastlanan bir şeydir. Toxoplasmosa gondi adlı bir parazit bize bunun ne kadar korkunç bir şey olabileceğini gösteriyor. Bu parazit farelere bulaşıyor ancak sadece kedilerin bağırsaklarında çoğalabiliyor ve bunun bilincinde olarak farenin beynini kontrol etmeye başlıyor. Fare tek bir farkla gündelik hayatına devam ediyor oda kedileri tehtid unsuru olarak algılamıyor aksine onları bulmaya çalışıyor.
Parazit bu şekilde fareleri kedilere yem yapıp daha fazla çoğalmayı başarıyor. İnsanlar ve fareler genetik olarak birbirine çok yakındır. Yani bir zombi kıyameti başlaması için toxoplasmosanın biraz evrilip insanlara geçmesi yeterli olucaktır.
4. NÖROTOKSİNLER
Nörotoksinler vücut fonksiyonlarınızı ölü sayılacağınız bir noktaya kadar yavaşlatabilecek çok komplike zehirlerdir. Kurbanlar bu durumdan alkaloidler ile uyandırılabilir. Ancak geri döndüklerinde eski hallerinde olmazlar; Yemek, uyumak, inlemek ve kollarını kasıp sersem şekilde hareket etmek gibi sadece iç güdüsel komutlarla hayatlarına devam ederler. Haitide 1962 yılında clarvus isimli kadın ölü ilan edilip gömülmüştür. 18 yıl sonra tandıkları tarafından bilinçsizce yolda dolanırken bulunmuş ve eve götürülmüştür. Daha sonra evin köpeğini canlı canlı yediği resmi kayıtlara geçmiştir. Yapılan polis soruşturması sonucunda kadına bir vudu büyücüsü tarafından nörotoksin verilip şeker tarlasında köle olarak çalıştırıldığı büyücü ölünce serbest kaldığı saplanmıştır.
3. RAGE VİRÜSÜ
Halk arasında deli dana virüsü olarak bilinen rage virüsü ineklerin beyinlerine ve omurgalarına saldırıp hayvanı kendi türlerine karşı dahi vahşi bir hale sokuyor. Bu virüs insanlara bulaştığında Yürüyüşte değişiklik, kasılmalar, odaklanma sorunları, doyma hissinin yok olması ve bilincin kaybolması şeklinde etkiler gözlemleniyor. Virüsün bir diğer özelliği ise çok hızlı evrim geçirip karakterini değiştirmesi olarak biliniyor.
2. NÖROJENEZ
Sizlerde mutlaka kök hücre araştırmalarını duymuşsunuzdur. Nörojenezler ölü beyin hücrelerinin yerini alabilen kendine has karaktere sahip joker hücreler olarak tanımlanabilir. Şu ana kadar tıp hastaları beyin hasarı hariç hemen her şeyden kurtarabiliyordu kalp pili, yapay kapakçıklar protezler vesaire. Ancak beyin öldüğünde dönüş yoktu. Fakat artık öyle olmak zorunda değil. Günümüzde Nörojenler beyin travması geçirmiş hastaların beyinlerini bir yere kadar onarabiliyor. Henüz yolun başında da olsa kısa süre sonra bu tedavi ile ölü beyin hücrelerinin bir çoğunun yenilenecebileceği ön görülüyor. Sorun şu ki beyin ölmeye dışarıdan içeriye doğru başlıyor. Yani ilk önce beynin sizi insan yapan korteks kısmı ölüyor.
Hayatta kalmanız için korteks gerekli değildir yürümeniz yemek yemeniz için beyin kökünüz yeterlidir. Yani beyin ölümü gerçekleşmeye başlayan birini alıp beyin kökünü kök hücre tedavisi ile oluşturursanız elinizde bilinçsiz bir şekilde dolanan düşünce ve karakterden mahrum sadece hayatta kalmak için gereken temel iç güdülerle hareket eden bir insana sahip olursunuz.
5. NANOBOTLAR
Meşhur İlluminati oyun kartlarını hepiniz duymuşsunuzdur. 1994 yılında Steve Jackson Games firması tarafından piyasaya sunulan bu kartlar aslında oyundan çok birer senaryo kıyametidir. Japonya'daki Nükleer felaket, tsunami, ikiz kuleler saldırıları, emlak krizi, Clinton ve Obama'nın başkan olmaları hep bu kartlarda yıllar öncesinden haber verilmekteydi. Bir çok kriptolog kartların belli bir düzenle belirli tarihlerde gerçekleştiğini keşfetmiş ancak hangi kartta ki olayın hangi tarihte gerçekleşeceği henüz çözülememiştir. İlluminati oyun kartlarından en korkutucu olanlarından bir tanesi ise nüfusu azaltmak ve yeni bir dünya düzeni oluşturmak için insanlığa yapay bir zombi virüsünün bulaştırılmasıdır. Böyle bir şey imkansız dediğinizi duyar gibiyim ancak bilim adamları ve komplo teorisyenleri, hatta olayı bir adım ileriye taşıyacak olursak illuminatinin gizli labaratuarların da çalışmış ve tehdit altında ki doktorlar tam aksini söylüyor. Bilim küçük silikon bir çipi bir virüse bağlayarak, ilk nano-cyborg'u yaratalı 15 seneyi geçti. Buldukları ilk şey de, cyborglarin bünyelerinde bulunduğu canlı öldükten aylar sonra bile yasamaya devam ettikleri oldu. Araştırmaların ilk aşamaların da bile nano teknoloji ile uğraşan bilim adamlarının bir zombiyi yaratmaya ne kadar yaklaştıklarına bakın. Yaptıkları işi yani dünyanın sonunu hazırlamayı iyi biliyor olmalılar.
Dünya sağlık örgütü Bu yıl içerisin de beyninize girip hasarlı nöron bağlantılarını yeniden kurabilecek nanobotları insanlar üzerinde denemeye başlayacaklarını açıkladılar. Nanobotlar zihninizdeki kopuk bağları birleştirirken ne ters gidebilir ki? Çok yakın bir gelecekte beyninizde nanobotlar olacağını garanti edebiliriz. Bunlar siz öldükten sonra da çalışmaya devam edecektir. Yani beyninizdeki çürüyen hücrelerin yerini alıp sizin kaslarınızı ve eklemlerinizi kontrol edebilirler ve bunu tüm vücudunuz çürüyene dek yapabilirler. Nanobotlar kendilerini çoğaltabilecek şekilde programlanmakta ve hücreleri taklit edebilmektedirler yine de vücudun sahibinin ölümü eninde sonunda onun da ölümü olacak demektir. Kendi varlıklarını sürdürebilmek için kendini yeni bir bedene aktarmak isteyecektir. Bu yüzden nanobot zombisi sağlıklı bir kurban bulup ısırmak isteyecek ve kan yoluyla aktarılan nanobot yeni yuvasında düzeni tekrar ele geçirmek için çalışmalarına başlayabilecektir. Yeni kurbanına geçen nanobot bu canlının korteksini devre dışı bırakıp beyin kökü ile birlikte kontrolü ele alabilecektir. Böylece dünya sürekli genişleyen beyinsiz insanlar ordusu ile dolacaktır. Ayrıca benlik duygusunu kaybetmiş bir zihin iç güdüleri ile hareket ederken kendi cinslerini de besin kaynağı olarak görecektir. Böyle bir nanobot salgınının bildiğimiz her şeyin sonu olacağı aşikar.
Ra, Mısır mitolojisinde güneş tanrısıdır. Kutsal merkezi Heliopolis'dir. Genellikle başında bir disk bulunan şahin kafalı insan biçiminde canlandırılmıştır. Eski tanrı Atum'la bir tutularak; IV. sülale döneminde devlet tanrısı olmuştur.
Kefren'den başlayarak firavunlar, onun soyundan geldiklerini ilan etmişlerdir. Ra daha sonra Osiris firavun ilan edilmiştir. Osiris'ten sonra ise Set Osirisi öldürerek başa geçmiştir. Güneş Ra'nın sembolüdür; tüm vücudunu ya da gözünü temsil eder. Ra'nın sembolleri güneş sembolleridir, Phoenix'e benzer bir özelliği vardır; her sabah ateşlerin içinden tekrar doğar. E.A. Wallis Budge'a göre; Ra Mısır'ın tek tanrısı (monteizm) idi. Diğer tüm tanrılar ve tanrıçalar; Ra'nın parçalarını oluşturuyordu.
RA (MÖ 2400); ulusal bir tanrılığa ulaştı, ve daha sonra Amun ile birleşip Amun-Ra'yı oluşturdu. Ra diğer tanrılardan daha köklü bir yapıya sahip olduğundan çoğu olaylarda diğer tanrılara emir verdiği ve yönetici olduğu vurgulanmaktadır. Amun-Ra en güçlü tanrıydı ve Mısır'ı birteokrasi'ye çevirdi. Sonraki zamanlarda; yeryüzü tanrısı Atum Güneş'i batıran tanrı olduğuna inanıldığı için; Ra'nın güneş battıktan sonraki haliydi. Khepri; güneşi gökyüzünde hareket ettiren tanrı; zamanla Ra'nın bir parçası oldu; Ra'yı doğan güneş kıldı.
Amon-Ra'nın kimliği Yunan ve Roma Mitolojilerinde Jupiter ile birleşmiş; Zeus'un şehri Diospolis; Thebes'a adanmıştı. MÖ 14'üncü yüzyıla kadar aynı şekilde varolan Ra;Akhenaten zamanında Aten tek tanrısına inanılışa geçtiğinde tek tanrılığını yitirdi. Dünyanın en büyük bilgi kaynaklarından bir tanesi şüphe götürmez şekilde Vatikan'ın kütüphanesidir. 1988 Yılında araştırmacı piskopos Alessio Bappiste arşivlerde; Antik Mısır Rahiplerinin Güneş Tanrısı RA ile iletişim kurmak için yaptıkları ayininin detaylı tarifini bulmuş, bunun üzerine nüfusunu kullanarak papa 2. Paulus ile bir görüşme ayarlamış ve yanına birkaç uzman alarak Mısır'a bir keşif gezisi düzenlemek için gerekli izinleri almıştır. Kısa bir Hazırlığın ardından yola koyulan Psikopos ve ekibi Mısır'a ulaştıktan sonra Kahire Üniversitesinden yerel yetkililer ile iletişime geçerek bilgi toplamaya başlamışlar.
Ellerindeki bilgilere göre Ayinler Heliopoliste Bulunan kutsal RA tapınağında özel bir sunakta gerçekleştiriliyordu. Ancak şu ana kadar bu sunak keşif edilememişti. Tapınakta araştırma yapmak üzere Mısır hükümetinden izin alındı daha sonra. Kahire üniversitesinden bazı uzmanlarda ekibe dahil edilerek tapınak araştırılmaya başlandı. Yürütülen hummalı çalışmalar sonucunda kızıl ötesi sonarların da yardımıyla daha önce keşfedilmemiş gizli ayin odasını keşfettiler. Odanın kapısında hiyeloglif harflerle RA'nın yolculuğu hakkında bilgiler yer alıyordu. Yazının tercümesi şu şekildedir;
“Ra, her gece Duat'a geçmek için; bir saltanat kayığı ile yolculuğa çıkar Sabahları, Atet; öğleden sonraları da, Sektet ona eşlik eder. Maat, kaos antitezi; kayığın gideceği yolu belirler Ay'ın sembolü Thoth ona eşlik eder; Horus'un yanında geceleri beklerdi. Bir çok diğer tanrı, bu kayıkla beraber RA'ya eşlik etmiştir. Mehen'in yardımcılığında. sen Meheni bilirmisin? Onun gözleri ateş pençeleri çeliktir. Mehenin işi kayığı; karanlık canavarlardan korumaktır.”
Sunak odasının içerisinde Altından ve değerli taşlardan oluşan ayinlerde kullanılan 30 tane civarı antik değerli eşya buldular. Bunlar günümüz de Mısır müzesin de sergilenmektedir. Piskopos Alessio Vatikan'a gelişmeleri bildiren bir mektup yazarak Antik ayini gerçekleştirmek için izin istedi. Oldukça uzun bir süre geçtikten sonra. Vatikan'da ki diğer piskoposlar ve papa 2. Paulus duruma şüpheli yaklaşıyordu. Bu yüzden ayinin yapılmasına kayda alınması koşuluyla izin verdiler. Ayin ritüeli hakkında çok az bilgi mevcuttur bu bilgilerse kısaca şöyledir. Sunak odasında üzeri güneş tanrısı RA'nın sembolleriyle işli taştan iki halka bulunur. Bu halkaların yanlarındaki duvarlara üzerine ne yazdığını bilmediğimiz iletken bakır levhalar asılır. Ayini gerçekleştirecek olan rahip kel başına iletken altın veya bakır başlık giyerek bu çemberlerden bir tanesinin ortasında durur. Antik Mısır da Rahiplerin saç uzatmasının yasak olmasının sebebi iletken başlıkları verimli şekilde kullanabilmeleri olduğu düşünülmektedir.
Tapınakta bulunan Bir başka hiyeroglif yazısında RA'nın saçı olan rahiplerle görüşmeyeceği bildirilmektedir. Konumuza dönecek olursak gerekli hazırlıkların ardından piskopos ayine başlar ve RA'nın diğer çembere geldiğini ve onunla konuştuğunu iddia eder. İşin garip yanı 2 ayrı saygın labaratuardan montaj olmadığına dair alınmış raporlarla ayine ait ses kayıtları da son derece çarpıcıdır.
Piskopos Alessio Roma'ya döndükten kısa bir süre sonra 1989 yılında evinde ölü olarak bulunmuş tüm notları çalınmıştır. Olay Polis raporlarına hırsızlık amacı ile cinayet olarak geçmiştir. Ancak psikoposun kardeşinin elinde bazı notlar bulunmaktadır ve olayları o nakletmiştir. Piskopos ile RA Latince'nin eski bir lehçesinde konuşmuştur. Ra'nın psikoposa aktardığı bilgiler daha doğru bir anlatımla Ra kendi anlattığı dizgeye göre 6. yoğunluk derecesinin sonlarındaki gelişmişlik seviyesinde bir varlık. Hatta bir varlık değil, bir 'varlıklar topluluğu', kendi deyimiyle 'toplumsal bellek bileşimi'. Aynı amaç ve niyette oldukları için bellek/deneyim bankalarını birleştirmiş bir grup varlıktır. bu varlıklar Aldebaran güneş sisteminde yaşamaktadır.
Daha önce birkaç kez Mısır'a yardım amacıyla gelmiş ancak çabaları saptırıldığı için geri çekilmiştir. Ra birin yasaları adına yardıma geldiğini söylemiş birin yasaları nedir diye sorulunca da; Ra tüm varoluşta sadece tek bir yasa olduğunu söylüyor; bu da “Bir'in Yasası” Bu yasa basitçe şöyle; “Her şey birdir” Diğer tüm yasalar, yasa gibi görünenler aslında bu yasadan birer sapma. Örneğin özgür irade yasası, BİR'in yasasının birinci sapması. Sevgi ikinci sapması ve ışık da üçüncü sapması. Çünkü asıl yasa tek bir şeye/ tek bir varlığa/ tek bir kimliğe izin veriyor. Yani Bir'in yasasına göre aslında çokluk/sonluluğun kendisi sapma.
Kefren'den başlayarak firavunlar, onun soyundan geldiklerini ilan etmişlerdir. Ra daha sonra Osiris firavun ilan edilmiştir. Osiris'ten sonra ise Set Osirisi öldürerek başa geçmiştir. Güneş Ra'nın sembolüdür; tüm vücudunu ya da gözünü temsil eder. Ra'nın sembolleri güneş sembolleridir, Phoenix'e benzer bir özelliği vardır; her sabah ateşlerin içinden tekrar doğar. E.A. Wallis Budge'a göre; Ra Mısır'ın tek tanrısı (monteizm) idi. Diğer tüm tanrılar ve tanrıçalar; Ra'nın parçalarını oluşturuyordu.
RA (MÖ 2400); ulusal bir tanrılığa ulaştı, ve daha sonra Amun ile birleşip Amun-Ra'yı oluşturdu. Ra diğer tanrılardan daha köklü bir yapıya sahip olduğundan çoğu olaylarda diğer tanrılara emir verdiği ve yönetici olduğu vurgulanmaktadır. Amun-Ra en güçlü tanrıydı ve Mısır'ı birteokrasi'ye çevirdi. Sonraki zamanlarda; yeryüzü tanrısı Atum Güneş'i batıran tanrı olduğuna inanıldığı için; Ra'nın güneş battıktan sonraki haliydi. Khepri; güneşi gökyüzünde hareket ettiren tanrı; zamanla Ra'nın bir parçası oldu; Ra'yı doğan güneş kıldı.
Amon-Ra'nın kimliği Yunan ve Roma Mitolojilerinde Jupiter ile birleşmiş; Zeus'un şehri Diospolis; Thebes'a adanmıştı. MÖ 14'üncü yüzyıla kadar aynı şekilde varolan Ra;Akhenaten zamanında Aten tek tanrısına inanılışa geçtiğinde tek tanrılığını yitirdi. Dünyanın en büyük bilgi kaynaklarından bir tanesi şüphe götürmez şekilde Vatikan'ın kütüphanesidir. 1988 Yılında araştırmacı piskopos Alessio Bappiste arşivlerde; Antik Mısır Rahiplerinin Güneş Tanrısı RA ile iletişim kurmak için yaptıkları ayininin detaylı tarifini bulmuş, bunun üzerine nüfusunu kullanarak papa 2. Paulus ile bir görüşme ayarlamış ve yanına birkaç uzman alarak Mısır'a bir keşif gezisi düzenlemek için gerekli izinleri almıştır. Kısa bir Hazırlığın ardından yola koyulan Psikopos ve ekibi Mısır'a ulaştıktan sonra Kahire Üniversitesinden yerel yetkililer ile iletişime geçerek bilgi toplamaya başlamışlar.
Ellerindeki bilgilere göre Ayinler Heliopoliste Bulunan kutsal RA tapınağında özel bir sunakta gerçekleştiriliyordu. Ancak şu ana kadar bu sunak keşif edilememişti. Tapınakta araştırma yapmak üzere Mısır hükümetinden izin alındı daha sonra. Kahire üniversitesinden bazı uzmanlarda ekibe dahil edilerek tapınak araştırılmaya başlandı. Yürütülen hummalı çalışmalar sonucunda kızıl ötesi sonarların da yardımıyla daha önce keşfedilmemiş gizli ayin odasını keşfettiler. Odanın kapısında hiyeloglif harflerle RA'nın yolculuğu hakkında bilgiler yer alıyordu. Yazının tercümesi şu şekildedir;
“Ra, her gece Duat'a geçmek için; bir saltanat kayığı ile yolculuğa çıkar Sabahları, Atet; öğleden sonraları da, Sektet ona eşlik eder. Maat, kaos antitezi; kayığın gideceği yolu belirler Ay'ın sembolü Thoth ona eşlik eder; Horus'un yanında geceleri beklerdi. Bir çok diğer tanrı, bu kayıkla beraber RA'ya eşlik etmiştir. Mehen'in yardımcılığında. sen Meheni bilirmisin? Onun gözleri ateş pençeleri çeliktir. Mehenin işi kayığı; karanlık canavarlardan korumaktır.”
Sunak odasının içerisinde Altından ve değerli taşlardan oluşan ayinlerde kullanılan 30 tane civarı antik değerli eşya buldular. Bunlar günümüz de Mısır müzesin de sergilenmektedir. Piskopos Alessio Vatikan'a gelişmeleri bildiren bir mektup yazarak Antik ayini gerçekleştirmek için izin istedi. Oldukça uzun bir süre geçtikten sonra. Vatikan'da ki diğer piskoposlar ve papa 2. Paulus duruma şüpheli yaklaşıyordu. Bu yüzden ayinin yapılmasına kayda alınması koşuluyla izin verdiler. Ayin ritüeli hakkında çok az bilgi mevcuttur bu bilgilerse kısaca şöyledir. Sunak odasında üzeri güneş tanrısı RA'nın sembolleriyle işli taştan iki halka bulunur. Bu halkaların yanlarındaki duvarlara üzerine ne yazdığını bilmediğimiz iletken bakır levhalar asılır. Ayini gerçekleştirecek olan rahip kel başına iletken altın veya bakır başlık giyerek bu çemberlerden bir tanesinin ortasında durur. Antik Mısır da Rahiplerin saç uzatmasının yasak olmasının sebebi iletken başlıkları verimli şekilde kullanabilmeleri olduğu düşünülmektedir.
Tapınakta bulunan Bir başka hiyeroglif yazısında RA'nın saçı olan rahiplerle görüşmeyeceği bildirilmektedir. Konumuza dönecek olursak gerekli hazırlıkların ardından piskopos ayine başlar ve RA'nın diğer çembere geldiğini ve onunla konuştuğunu iddia eder. İşin garip yanı 2 ayrı saygın labaratuardan montaj olmadığına dair alınmış raporlarla ayine ait ses kayıtları da son derece çarpıcıdır.
Piskopos Alessio Roma'ya döndükten kısa bir süre sonra 1989 yılında evinde ölü olarak bulunmuş tüm notları çalınmıştır. Olay Polis raporlarına hırsızlık amacı ile cinayet olarak geçmiştir. Ancak psikoposun kardeşinin elinde bazı notlar bulunmaktadır ve olayları o nakletmiştir. Piskopos ile RA Latince'nin eski bir lehçesinde konuşmuştur. Ra'nın psikoposa aktardığı bilgiler daha doğru bir anlatımla Ra kendi anlattığı dizgeye göre 6. yoğunluk derecesinin sonlarındaki gelişmişlik seviyesinde bir varlık. Hatta bir varlık değil, bir 'varlıklar topluluğu', kendi deyimiyle 'toplumsal bellek bileşimi'. Aynı amaç ve niyette oldukları için bellek/deneyim bankalarını birleştirmiş bir grup varlıktır. bu varlıklar Aldebaran güneş sisteminde yaşamaktadır.
Daha önce birkaç kez Mısır'a yardım amacıyla gelmiş ancak çabaları saptırıldığı için geri çekilmiştir. Ra birin yasaları adına yardıma geldiğini söylemiş birin yasaları nedir diye sorulunca da; Ra tüm varoluşta sadece tek bir yasa olduğunu söylüyor; bu da “Bir'in Yasası” Bu yasa basitçe şöyle; “Her şey birdir” Diğer tüm yasalar, yasa gibi görünenler aslında bu yasadan birer sapma. Örneğin özgür irade yasası, BİR'in yasasının birinci sapması. Sevgi ikinci sapması ve ışık da üçüncü sapması. Çünkü asıl yasa tek bir şeye/ tek bir varlığa/ tek bir kimliğe izin veriyor. Yani Bir'in yasasına göre aslında çokluk/sonluluğun kendisi sapma.
Arkadaşlar bir açıklamada bulunmak istiyorum. Okursanız müteşekkir kalırım.
Sözlükte yenilenmeye gidiyoruz. Uzun bir süre olacak. Bizimle beraber sabretmenizi isterim. Ayrıca kurallarda yenilenme olacak.
Yönetim ekibi değiştireceğiz, ilgilenmeyen yönetim üyeleri olmayacak ve en önemlisi, reklam işine kafa yoracağız. Çok güzel reklam fikirleri var aklımda. Fikir vermek isteyen olursa mesajla bana ulaşabilir. Desteklerinize açığım akıl olarak. Sonuç olarak burası hepimizin platformu.
Maalesef evet, sözlüğün katılım sayısı üye sayısına göre az. Ancak yapacağımız reklamlar ile çok daha büyük bir sözlük haline geleceğiz.
Türkiye sıralamasında yükselişteyiz ve hepimizin çabaları ile daha fazla yükseleceğimize inanıyorum.
Uzun bir yazı oldu. Bu başlık bu açıklama için çok güzel oldu açan arkadaşa teşekkür ederim.
Günleriniz güzel geçsin, okuduğunuz için çok teşekkür ederim...
Sözlükte yenilenmeye gidiyoruz. Uzun bir süre olacak. Bizimle beraber sabretmenizi isterim. Ayrıca kurallarda yenilenme olacak.
Yönetim ekibi değiştireceğiz, ilgilenmeyen yönetim üyeleri olmayacak ve en önemlisi, reklam işine kafa yoracağız. Çok güzel reklam fikirleri var aklımda. Fikir vermek isteyen olursa mesajla bana ulaşabilir. Desteklerinize açığım akıl olarak. Sonuç olarak burası hepimizin platformu.
Maalesef evet, sözlüğün katılım sayısı üye sayısına göre az. Ancak yapacağımız reklamlar ile çok daha büyük bir sözlük haline geleceğiz.
Türkiye sıralamasında yükselişteyiz ve hepimizin çabaları ile daha fazla yükseleceğimize inanıyorum.
Uzun bir yazı oldu. Bu başlık bu açıklama için çok güzel oldu açan arkadaşa teşekkür ederim.
Günleriniz güzel geçsin, okuduğunuz için çok teşekkür ederim...
sözlükte kasıntı kasıntı takılıp 'her şeye tanım yapacaksın abicim burası tdk' edasıyla entryler giren ve azıcık mizah yapana direk 'trol' diyip yağmurdan boşanırcasına eksi veren arkadaşların yüzünden şurda biraz iyi zaman geçiremiyor kimse.
ne olmuş yani ikide bir feministlerle alakalı başlıklar açılıp floodlar yapılıyorsa,ne olmuş yani soluk yüzlü adam sürekli iktidarı övüyorsa,ne olmuş yani liberalist sol frame'in anasını belliyor ve huzur vermiyorsa,ha ne olmuş söyler misiniz ?
insanlar burda iki kalp kırıp birilerinin moralini bozamayacak mı ?
belki ben insanlara ilişmekten ve rahatsız etmekten zevk alıyorum,hani nerde özgürlük ha hani nerde ?
edit:bu editi attığım için gerçekten çok üzüldüm arkadaşlar çünkü ironiyi anlamayanlar olmuş gördüğüm kadarıyla,ne diyim allah kolaylık versin bu arkadaşlara.
ne olmuş yani ikide bir feministlerle alakalı başlıklar açılıp floodlar yapılıyorsa,ne olmuş yani soluk yüzlü adam sürekli iktidarı övüyorsa,ne olmuş yani liberalist sol frame'in anasını belliyor ve huzur vermiyorsa,ha ne olmuş söyler misiniz ?
insanlar burda iki kalp kırıp birilerinin moralini bozamayacak mı ?
belki ben insanlara ilişmekten ve rahatsız etmekten zevk alıyorum,hani nerde özgürlük ha hani nerde ?
edit:bu editi attığım için gerçekten çok üzüldüm arkadaşlar çünkü ironiyi anlamayanlar olmuş gördüğüm kadarıyla,ne diyim allah kolaylık versin bu arkadaşlara.
Bir çobanın köpeği varmış adı da çomaarmış
Çe o me a re
Çe o me a re
Çe o me a re
Onun adı çomarmış
Çe o me a re
Çe o me a re
Çe o me a re
Onun adı çomarmış
Harry potter ve laik yoldaşlığı
Aşk-ı laik
Laik sokaklar
Laik etkisi
Aşk-ı laik
Laik sokaklar
Laik etkisi
(bkz:+9 çomar itemleri)
100 yıllık antlaşma atatürk gizli maddeler sakladı len
Son iki cümlesi olcak ama olsun
"Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar"
Stefan zweig - olağanüstü bir gece
"Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar"
Stefan zweig - olağanüstü bir gece
tarihsel olarak 'milliyetçi çin' olarak anıldığı da olur. çin iç savaşı sırasında komünistlerle mücadele eden kuomintang adlı milliyetçi partinin savaşı kaybettikten sonra tayvan adasına yerleşmesiyle kurulmuştur. uzun süre tek parti yönetiminde kalan ülke güney kore, singapur ve hong-kong gibi yüksek büyüme oranlarıyla bugün asya'da görece refaha sahip bir ülke konumundadır.
htc, msi, benq, acer, asus gibi popüler markaların çıkış yuvasıdır.
htc, msi, benq, acer, asus gibi popüler markaların çıkış yuvasıdır.
Bunu söyleyen kişilerin daha çok malı mülkü olması pek bi ironik..
mustafa kemal atatürk.
Mete Han.
Fatih Sultan Mehmet Han.
Türklerde büyükler bitmez.
Mete Han.
Fatih Sultan Mehmet Han.
Türklerde büyükler bitmez.