harflervekibrit

atanamamış, ataması yapılmamış bir öğretmenle takı toka satan bir mağazada karşılaşmak, onun orada çalıştığını öğrenmek.

bir çeşit yalancılık, ikiyüzlülüktür. bu şekilde bir davranıştan şüphelendiğimde test edip rezil etmekten çekinmem. beğenmeyin arkadaşım okumadıysanız.

kendisi gibi düşünmeyene yaşama hakkı tanımayan hastalıklı düşünce sistemi.

"Acılara göğüs geren anılarım arsız duygularım var" acılara "gülümseyen" olacakmış, funda arar'ın şarkısıydı. Zamanında iddiaya girip kaybettim, yemek söyledim.

Bir dram oyunu yazarkenki gerekliliğinden dolayı eşine yazdığı mektuplarını okuduğum, okudukça şaşırdığım kumandandır. Kadına kaba saba davranmayı marifet bilen mafyavari "ülkücülerin" tersine (genel gözlemlerim bu yönde) eşine olan sevgisini her fırsatta, her türlü belirtmiş bir insandır. adam en fantastik fantazilerine kadar mektuplarında yazmış, bunları yayımlayanda hiç mi akıl yok, diye düşünürüm ve ne zaman bir kitabın kapağında kendisinin burma bıyıklı fotoğrafını görsem hafiften bir gülesim gelir. Biraz magazin oldu kusura bakmayın (onunla ilgili 'esas' bilgiler girilmiş) ama adamda özel mözel bir şey kalmamış zaten.

yalnızca güzel diye salak bir kadının triplerini çekmek zorunda değilsiniz. Yazık yav.

Balıkesir ilinin, bu ilden daha gelişmiş bir ilçesidir. Her büyük ilçede olduğu gibi bu ilçeye mensup insanlar da "Balıkesirliyiz" demezler, "Bandırmalıyız" derler. Onkolikler buraya maça geldiklerinde Bandırmalıların "Bandırma! bandırma!" tezahüratına "bandırcez! Bandırcez!" Diye yanıt verirler.
Bir "küçük İstanbul"dur. Rahat bir şehirdir. "Laik" bir insan profili çizer. İnsanları hoştur, hafiften sosyetedir.
Deniz kenarına, fenere gidip rüzgarı suratına yemek, en uykulu en sarhoş insanı bile hizaya getirir. Kışın buralarda yürürken hars hars vuran dalgalardan kaçmak, ustalık gerektirir.
Rüzgalıdır, insanın ayaklarını birbirine dolaştırır. Yazın serin serin çok iyi gelir ama kışın minibüslerin kapıları dahi bağlanmazsa uçar. Pıyykk diye döne döne havada uçan kedi görmüşlüğüm vardır. Sayısız berem ve atkım bu rüzgarda heba olmuştur.
Bandırma'da "çarşıya gidiyorum" denmez, "aşağı iniyorum" denir. Çünkü çarşısı çukurda olmak üzere dağ eteğine kurulmuş bir şehirdir. Dudak uçuklatan diklikte bayırlar bulunabilir. Karda buzda dikkatli olunmalıdır.
Bandırma benim şimdi gitsem kırıntısını bulamayacağım çocukluğumdur. Yaşasın on buçuk, her daim!

Nasıl söylediğin ne söylediğinden daha önemlidir. Ne kadar önemli bir hususta konuşuyor olursa olsun ciddiye alamayacağım insandır. Hele ki bu şekilde konuşarak havalı filan olduğunu düşünüyorsa -bunu belli ediyorsa düpedüz iticidir.

"yapıcı" olanı makbuldür. Eleştiri yaparken bir düşünmeli, bu söylediğim bir şey "yapıyor mu" diye.

Ezginin günlüğü, incesaz, yeni türkü, Birsen Tezer'in yaptığı müzik neyse; o türdür bende.

İnsanlar birbirini anlamıyorlardı. (Allah'tan anlamıyorlardı.) Eylembilim s.61 /Oğuz atay

Müslüman olmak maalesef kendi özelin ve başka insanların özeliyle ilgili kafa yorulacak bir sürü ayrıntıyı da beraberinde getiriyor. Yapılan pek çok yobazca iğrençlikler *İslam" örtüsü ile kolayca meşrulaşabiliyor. Müslümanlığın kurallarından muaf, tek rehberi vicdanı olan insanlar, genel toplumsal sorunlara, bilime, sanata daha kaygısız şekilde kafa yorabiliyorlar. Ha hem Müslüman olup hem bilim insanı olan tabiki var ama genel durum bu şekilde.

Yapabildiğim için kendimi şanslı saydığım eylemdir. Her türlü gürültüde okurum ama müzik okutmaz, başka yerlere daldırır.

Stefan Zweig'ın yazdığı son kitabının adıdır. Kitabı yazdıktan sonra, 2. Dünya Savaşı'nın getirdiği baskılara dayanamayarak eşiyle birlikte Brezilya'da intihar etmiştir. Satranç, adeta bir veda mektubudur. "Savaş" kavramını bu kadar zarif anlatabilen başka bir kitap yoktur. Okuması kolay, hikâyesi vuran bir kitaptır. Hem ince, çabuk biten hem de kaliteli bir kitap okumak isteyene tavsiyedir.

Necip Fazıl'ın bu şiiri bir ontolojik şiirdir:

(Yok) bir (var)dır;
Geçit vermez;
Dar mı, dardır!

(Yok) bir (yok)tur;
Akıl ermez.
Ne de çoktur!

(Var) bir (yok)tur;
Yusyuvarlak
Dönen oktur.

(Var) bir (var)dır;
O'na varmak...
Bu kadardır!