confessions

adolf hitler

Bira  · 14 Mayıs 2017 Pazar

  1. toplam giri 104
  2. takipçi 9
  3. puan 1486

bakara-191 onları nerede yakalarsanız öldürün

herr muller
Başlamadan önce şöyle diyeyim ben ne zamandan beri hiç bir dine inanmadığımı hatırlamıyorum. Ha bir zamanlar sebebi buydu sonra başka sebepler yerini aldı bu farketmez. Önemli olan doğru bilgiyi ogrenildiginde paylaşmaktır. Ben bunları daha dün öğrendim açıkçası baya şaşırdım ve ilgimi çekti devamını da okuyacağım. Umarım aranizda çocuk vs yoktur okumadan eksileyip geçecek. (Yazı uzun gelenler ikinci paragrafından başlayabilir ilgisini çekerse en baştan bir daha devam edebilir)

Öncelikle belirtmekte fayda var sadece islam dini değil hristiyanlık ve musevilik de savaşa şiddete öldürmeye karşıdır. Barıştan kardeşlikten ve hoşgörüden yanadır. Bu dinlerin kutsal kitapları da savaş ve şiddeti dışlayan mesajlar ile doludur. Peygamberleri de bu mesajları konuşmalarında aktarır. Islâm dininin sözcüsü hatta avukatı olma iddiasındaki bazı çevreler cihad için "kutsal savas" demekte ısrar ederler. Söz konusu çevrelerden çıkan örgütler dünyanın dört bir yanında düzenledikleri saldırıları cihad kavramı icin e oturtarak kutsal savaş verdiklerini savunurlar. Cihadı şiddetle ilişkilendirerek anlatanlar ve bunu uygulayanlar islamin saldırgan yakıp yılan öldüren bir din olarak algılanmasına yol açarlar. Batılı medyada müslümanların şiddet yanlışı olarak tanıtılacak haberlerin yapılmasına sebep olur. Oysa savaş durumları dışında şiddet uygulamasına izin vermediğini bir çok ayette açıkça ortaya koymuştur. Her şeyden önce cihadın arapçada çaba harcamak ve mücadele etmek anlamına geldiğini söylemek gerekir. Yani bu kavramlardan kutsal savaş tanımlaması mümkün değildir. Cihadın islam için kafirlere savaş ilan etmek olduğunu savunanlar bakara nisa nur vs vs (bir çok isim var tek tek sizi yormayayım) bunlardaki bazi ayetlere atifta bulunurlar.


Ornegin, bakara 191. Ayeti gösterirler. Ama ayetin sadece "onları nerede yakalarsanız öldürün" ifadelerini öne çıkarırlar.zaten konunun püf noktası da buradadır. Çünkü birçok masum insanın ölümüne yol açan saldırıları düzenleyenler, ısrarla ayetin ikinci bölümünü yok sayarlar.
Söz konusu ikinci bölüm ise; "onların sizi çıkardığı yerden siz de onları çıkarın unutmayın ki baskı ve zulüm öldürmekten daha kötüdür." Der. Hepsinden de önemlisi bu ayetin tamamı sadece savaş zamanlarını anlatmaktadır. Bunun gibi bir çok başka ayetten cihad kelimesinin savaş yerine uğraş anlamına geldiğini gösterince çoğu ayetin anlamı değişiyor aslında.
1

yeni başlayanlar için milliyetçilik

herr muller
Tamamen anlamakta zorlanan kişiler için yazılmış bir özettir. Kesinlikle bir hizmet diye de düşünülebilir herkes eşit doğmuyor sonuçta bu kafayı kullanma konusunda. Her neyse başlayalım

Atatürk'e göre millet; geçmişte beraber yaşamış, gelecekte de beraber yaşama düşüncesi taşıyan aynı vatana, dile, kültüre ve duyguya sahip olan insanların oluşturdukları topluluktur.

Atatürk'ün milliyetçilik ilkesinin esasında, “kendini aynı milletin üyeleri sayan kişilerin, o milleti yüceltme istekleri” vardır. Atatürk'e göre kendini Türk olarak gören herkes Türk'tür. Yine Anayasa'da da

“Türkiye devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür ifadesi vardır. Atatürk'ün milliyetçilik anlayışının genel özellikleri şunlardır:
Milliyetçilik ilkesi; milletini çok sevmek, milletini çağdaş bir toplum haline getirmek için her türlü fedakarlığı yapmak anlayışını temel alır.
Milliyetçilik ilkesi ayrıcı değil, birleştirici ve bütünleştiricidir. Kendini Türk olarak gören herkesi Türk kabul eder. Irkçılık esasına dayanmaz. Milliyetçilik anlayışı milli birlik ve beraberlik düşüncesini kendine esas alır.
Atatürk'ün milliyetçilik anlayışı vatanın bağımsızlığını, milletin devletiyle olan bölünmez bütünlüğünü her şeyin üzerinde tutar.
Atatürk'ün milliyetçilik anlayışının temelinde diğer ilkelerde olduğu gibi insan ve insanlık sevgisi vardır. İnsana ve insanlığa değer verir. İnsancıldır ve barışçıdır.
Milliyetçilik anlayışı laiktir. Dini, mezhebi, inancı ne olursa olsun, kendini Türk olarak gören herkesi Türk kabul eder.

Ortaokul ders anlatım sitesinden alıntıdır. Daha bir şey söylemeyeyim
8

yazarların hedefleri

yokbeolm
açıkçası birkaç hedef var kafamda, umarım gerçekleştirebilirim.

öncelikle bu yaz iş bulup çalışmaya başlamam gerek, mümkünse bir dil kurumunda.
sonrası üniversiteyi bitirmek, mümkünse seneye.
ve en nihai hedefimse müziği kariyer haline getirmek, sevdiğim bir şeyi iş haline getirip hayatımı bunun üzerinden idame ettirebilmek.

yazarların hedefleri

düzadam
yaptığım yanlış seçimler yüzünden meydana gelen hedefler var.
mesela makine müh. bitmesine normalde 2 yıl var ama benim sürem 4 yıl.
autodesk inventor öğrenmek. bir ara öğrenicem daha süre belirlemedim.
otomobil almak süre 3 ay.
bunlar istemediğim ama yapmak zorunda olduğum şeyler.

istediğim ve kendim için yapmam gereken hedef.
okulu ve sahip olduğum işi terk edip kendime bir iş kurmak.

yazarların hedefleri

lexxpowder
Formata aykırı olsa bile faydalı bir başlık olduğundan kalması gerekir.

Ben de bir kaç hedefimi yazayım madem.
- Aöl'ü bitirmek - 5 ay
- Spora başlayıp vücudumu istediğim forma getirmek - 5 ay
- üniversiteye başlamak - 1 sene
- Üniversiteyi bitirmek - 4 sene
- yabancı bir dil daha öğrenmek - 1 sene
- programlama dili, ue4 ve 3d modellemelerinde profesyonelleşmek - 3/5 sene

yazarların hedefleri

gralder
Dirseğini yalayabilen ilk insan olmak (1ay)
Sözlükte iyi bir rutbe almak (3ay)
Csgoda dragon lore çıkarmak (4ay)
Csgoda dmg olmak (1,7ay)
clash royale 13lvl olup herşeyi fullemek (2,9ay)
Gta V Online'da 300m para yapmak. (Zaman belirlemedim)
Bu arada gta v i ps3 ten oynuyorum playstationdan ekleyin: thkocagri
7

yobaz vs çomar

lexxpowder
Çomarlar genellikle cahil, eğitimsiz, iki kelimeyi bir araya getirmeyi başaramayan, gerici zihniyetlilerdir basitçe.
Yobazlar eğitimli olabilirler, kalas gibidirler. Boş konuşurlar. Ahlak ve toplum değerleri düşüktür. Bunlar da gericidirler.
Hangisi daha tehlikelidir merak etmekteyim.

sokak kültürünün bilinmeyen felsefesi

kanellos
"SıCaq $u qİßi$iN yİqiT h3m aqıY0r$uN H3m YaqıY0rSuN HaNy"

bu vakada bir çok kültürel kırılma söz konusudur. ilk başta mevcut alfabenin kullanımı yerine algıda seçiciliğin merkeze alındığı bir sembol kullanımı söz konusudur. bu eserin sahibinin temel kaygısı farklı iletişim tarzları ile hislerini çok daha kısa bir şekilde anlatmaktır. yapılan benzetmeler hislerin farklı ruh halleriyle de harmanlanmasını sağlamaktadır. bunun bir de farklı kültürlenimlerden etkilenmiş versiyonu vardır;

"ßiZ İzMiRLi Değİlİz Qi MaNiTa QoŞsUn PeŞiMiZDeN
BiZ İsTanBuLLu DeqiLiZ ki ALtImıZda bMw oLSuN
BiZ DeRsiMLiYiz HeWaLN0 ßıraK da PoLis PeŞiMiZdEN QoşSun"

bu ikinci çalışmada kültürel yapının kentsel mekan üzerindeki farklılıkları incelenmiştir. her coğrafyanın kendine ait özel bir etno dinsel ve kültürel özelliği vardır ve bu alt kültürlerin kendi benlikleri kendi iç çatışmalarını doğurmaktadır. bu eserin birincil perspektifteki teması farklı toplumsal özelliklerin iç çatışmalarıdır ancak bunun arka planında etno kültürel bir farklılığın da tanımlaması yapılmaktadır ki bunun temeli de ekonomik bazlı sınıf çatışmasıdır. aynı eserin bir diğer inceleme konusu da ulus kimlik yapılarındaki cumhuriyet sonrası bölünmelerin kendi öz kimlik çatışmasını diğer kültürlerle harmanlamasıdır. dolayısıyla bu kısa görünen eserin içinde sosyolojik olarak hem ulus kimlik yapılarından, hem sınıf çatışmalarından, hem de toplumların kültürlenim süreçlerinden bahsedilmiştir.

"MerMi QaDaR HıZLı oLsaNıZ qAÇ YaZaR SiZi YeTişTiRen aBiLerİniz QuRu sıQı"

bu eser ise tamamen gerontokrasi temellidir ve temelinde anlatılan konu freud ekolündeki egonun temel şiddet dürtülerinin de yaş hiyerarşisi ile orantılı olduğudur.

@ŞK biR ViŞNe Ye Ye QiŞNé ßrEm xD

bu çalışmanın temellerinde ise insanın doğadan yabancılaşması eleştirilmiştir ve temel duygusal formlarımız ekolojik terimler ile pekiştirilerek yansıtılmıştır. keza yine tekelci kültürel ögelerin eleştirilmesi de farklı kültürlerin iç içe yazılmasıyla sağlanmıştır.

GiTMeK SaDeCe ßiR eYLeMDiR, UnuTMak İSE QoCa Bir DéWRiM

eserin temel dinamikleri davranış bilimi ve psikanaliz alanlarında tamamen yorumlanmamış vakaları tanımlamıştır. eser sırf bu yönüyle tamamen çığır açmaktadır çünkü çoğu klinik psikiyatr ve psikanaliz çalışanının inceleme alanı olan duygusal travmaların incelenmediği noktaları doğrudan gün yüzüne çıkartılmıştır.

uLa OgLim SaNaLDa Hepİnİz SeDaT PeQeR, İcRaaTe QeLiNCe PaMuQ ŞeQéR

çalışmamızın en derin ve en önemli noktası da bu eserin içinde yatmaktadır. burada hayatımızdaki yeri tamamen sönümlenmekte olan reel mekanların yerini almakta olan sanal mekanlara odaklanılmıştır. insanların kendi çevrelerinden ve kendi öz kimliklerinden yabancılaşmasına neden olan "mekan kayması" ve akabinde ortaya çıkan "odak bozulması" gibi problemlerin hepsi tek bir cümleyle özetlenmiştir. adeta devrim niteliği taşıyan bu eserin temel dinamiklerinde varolan sanal mekanın uçsuz bucaksız oluşunun insanlarda büyük bir kimlik belirsizliği yarattığı da açık açık anlatılmaktadır.

SeNiN eTiKeT oLduQuN YeRDe FiYaTı BeN BeLiRLiYoRum, QaSMa

bir önceki eserde bahsettiğimiz marksist bir kavram olan yabancılaşmanın bir sonucu olarak insanların kendilerini ve çevrelerindeki insanları kullanım, tüketim değeri olan metalar, eşyalar olarak görmesi söz konusudur. işte bu eser tam olarak buna odaklanmaktadır. eserde eleştirilen temel düşünce biçimi tüketim toplumudur ve çoğu teorisyenin yaptığı klasik meta alış verişinin psikolojik etkilerini tanımlamak yerine eser asıl probleme ışık tutmuştur ve tüketim toplumunun krizi olarak insanların birbirini tüketmesinin; bir birlerini eşya olarak görmesini ve bunun gelecekte ortaya çıkacak büyük bir toplumsal kırılmanın ürünü olarak tespit etmektedir.
1

milliyetçilik

fyodorwell
Türküm. Uzak ve yakın tarihimi seviyorum, dilime bayılıyorum. Atatürk'ü ve yaptıklarını sonuna kadar sahipleniyorum. Ermeni ve yunan'dan nefret etmiyorum. Ülkedeki çeşitli etnik kimliklerin sindirilmesi taraftarı değilim. Memleketim ve kendim için her gün daha çok çalışıyorum. Sen faşist desen ne olur demesen ne olur. Sen dedin diye kimliğimi çıkarıp atacak değilim. En azından faşistlik yapıp aynı zamanda sosyalist gibi görünmeye çalışmıyorum.
5

regl

dal kalkinca sarkan kartal
Birçok şekli vardır. Düzensiz olanı, fazlasıyla ızdıraplı olanı, gereğinden fazla kanamalı olanı.

Sözlükte verilen bilgiler haricinde; ovülasyon süresince rahim içi duvarları yenilensin diye eski duvar ince bir zar halinde bir miktar kan ile dışarı atılır. Bu durum bölgedeki kılcal damarları 'çıplak' bırakır, menstrual döngünün sağlıklı devam etmesi için salgılanan fsh, lh, oksitosin gibi hormonlar burada yanma yapacaktır.

Evet, hanımefendiler. Tarif edemediğiniz o çirkin acı bundan kaynaklı. Ha, toplamda yaklaşık 35-40 ml kan kaybınız da oluyor. Benim tavsiye ettiğim ilaç "buscopan" dır. Acınızı dindirir.
8

soruları alayım etkinliği

herr muller
Yeditepe üniversitesinde Elektrik elektronik müh 3. Sınıf öğrencisiyim mühendisliğe dair; fizik matematik ve biyoloji konularında baya yardımcı olabilirim sanırım.(fiziğe resmen okumayı söktükten beri ilgi duyuyorum. Lise 2 3 e kadar hayatimda fizik uzay veya bi bilim adaminin hayatı dışında normal bi roman bile okumamıştım severim özellikle fizikte yardımcı olmayı üniversiteye hazırlananlar da varsa )

Grafik tasarımını hobi olarak yapıyorum ev arkadaşım meslek olarak yapıyor 2 yıldır ben de baya ilerlettim eğer başlamayı düşünen kafasında tasarlayan merakı olan varsa yardımcı olabilirim.

8 yıldır davul çalıyorum rakip tanımam onda yardımcı olacak bir şey olduğunu sanmıyorum zaten :d

(Izmirde lys hazırlanan varsa türev integral yardımcı olabilirim yakinsak)
26

ozan güven

psycho
ya siktir git. ya salak salak so. kim o? nerde o? ne salak salak sorular soruyosun ya? ne kadar salak salak sorular soruyosun ya? ya bi dakka abicim. ya bi dakka bıraksana. oğlum bak. oğlum bak. normali bunun nedir biliyo musun? ozan bey iyi akşamlar. ilişkiniz nasıl?

kaç yaşındasın sen?
kaç yaşındasın sen?
bi dakka
kaç yaşındasın sen?
hayır kaç yaşındasın sen?
kaç yaşındasın sen?
bana yaşını söyle
hayır yaşını söyle bana
kaç yaşındasın sen?
hayır kaç yaşındasın sen?
kaç yaşındasın?

dalyarak

böyle mi sorulur? ilişkiniz nasıl gidiyo. ben sana soruyo muyum kimi sikiyosun diye? soruyo muyum? ne kadar aptal aptal konuşuyosunuz ya. şimdi şöyle yazıcaklar. İçkiliydi bilmem ne . bi dakka abicim öyle bir şey yok. bi dakka dur ya alla allaa. niye sarhoş muamelesi. ya feridun abi. ne kadar aptal aptal sorular bunlar ya.

ilişkiniz nasıl gidiyo? amcık ağızlı sen kimsin lan? on altı yaşında bi tane adamsın. sen kimsin ya? sen kimsin abi? sen kimsin?

gerizekalılar ya.

bu kadar aptalca bi soru olur mu. ilişkiniz nasıl gidiyo?

ya amına koyim ben sana soruyo muyum ya.

bim

herr muller
facebook anasayfamda sürekli ''bim'in neden girişinde 2 kapısı var okuyunca şok olacaksınız'' isimli haberlerinin hepsine tıklayıp hala öğrenemediğim, artık varoluş kadar merak uyandıran bi soruya vesile olan şirket.

2

bim

jesus
Zamanında kasiyerlik yaparken hayatımın en kötü senesini geçirdiğim firma. Her türlü pisliklerine şahidim isteyene de anlatırım özelden tek tek. buradan da bir tane vereyim. O aldığınız sebze meyveler var ya hani mesela. Onlar satılmıyor ve satılmadığı için bozulmaya başlıyorlar. Paketin içinden birkaç tanesi bozuluyor ve paketlerdeki o bozuk meyve sebze suyuna bulanmış şeyleri alıp yıkamadan başka bir paket yapıyorlar. Ve zaten satın alınmazsa kısa süre içerisinde onlar da bozuluyor.

Dhkp-c

fyodorwell
çok net söylüyorum, şu adamlar iktidarı ele geçirse şimdiki hükümete bile rahmet okutur. mesela ben direk karadeniz'den yüzerek ukrayna'ya falan geçerim.

tanım: 70'lerin kafasıyla hareket eden aşırı sol, aşırı muhafazakar ve militan bir örgüt. siyasal islamcılar kadar yasakçı ve sansürcü bir zihniyete sahiptir.

Dhkp-c

kargalı karga paşa
Lise de bir çok yoz, aşırı sol siyasi oluşuma kapılmış olan gençlerimizin oluşumunu tamamladığı bir terör durağıdır. "Deheşkepece tirir irgiti diğildir!" diye ortalıkta gezinen savunucularını görmek mümkündür. Eylemlerini yüzlerine vurunca "inlir izilmiş hilkin kihriminliri" cevabını alırsınız. Pezemekler sanki okul hastane yaptırıp her gün ellerinde çiçeklerle huzur evi ziyareti yapıyorlarmış gibi davranabilirler.

Bir de adetleridir. Bunlar göz altına alındıklarında azcık kalabalık, iki de kamera görünce "fişizmi hiiiiiyiiirr! Bilmem kim onurumuzdur. Falanca ölümsüzdür." efendime söyleyeyim "insinlik iniri işkinciyi yinicik" gibi sloganlar atar vicdanlara oynar ve demogoji kasma eğilimine girerler.

E tabi ki ne diyoruz. Hadiyin len ordan.
2

bira olmak

jesus
İnsanlar rütbe almak için her gün 100 ve üzeri kalitesiz, kısa kısa entry girdiğinden dolayı olmaması gerektiğini düşündüğüm rütbe seviyelerinden biri.

simo hayha

fyodorwell
tarihin en büyük sniperıdır. dürbün kullanmamasının sebebi, dürbün camının ışık yansıtmasıdır. hayha yerinin belli olması riskini göze alamaz ve headshot çektiği sscb askerlerini çıplak gözle öldürür.

ücretsiz olması gereken şeyler

giyotin
Eğitim, sağlık, barınma, ulaşım ve gelecek güvencesi en önemlileri fakat hayati ihtiyaçlar mesela bellir bir miktar gıda, elektrik/su/gaz... geyik olarak devam edeceksek internet :d fakat bu saydiklarimin ücretsiz olabileceği bir düzen kurulursa internetin ücreti zaten çok sembolik olur yada belli bir miktarı "mecburi iletişim hakkı" gibi bi isimle bedava olur... alkolün ücretsiz olması olayı abartan insanlara kapı açar ama gereksiz vergiler kalkarsa zaten ucuza içeriz. Hepsini çözdükten sonra "yılda bir kez tatil hakkı" (20/30gün) ... toplumun rehabilite olması için şart, tatil yapabilecek ki daha iyi üretsin... tiyatro/sinema haftada en az bir kez herkese ücretsiz olabilecek şekilde düzenlenebilir. futbol/basketbol gibi sporlar sadece seyretmek için bile çok pahalı ama öyle bir düzen kurulduğunda sporun her dalı için insanlar özendirilmeli (izlemekten oynamaya geçiş). Müzeler kesinlikle ücretsiz olmalı!
(bkz:sosyalizm)
(bkz:türkiye komünist partisi) parti programı.