confessions

koy enstituleri acilsin

Bira  · 26 Nisan 2017 Çarşamba

  1. toplam giri 73
  2. takipçi 4
  3. puan 1482

uluslararası ilişkiler

koy enstituleri acilsin
Dış politika, jeopolitika, uluslararası ekonomi ve uluslararası hukuk bazlı; mezunlarının devlet adamı olması beklenirken genelde ya işsiz kaldığı ya da özel sektörde çalıştığı; benim de okuduğum bölüm.

Üç tanesi bütünleyici, bir tanesi eleştirel olmak üzere dört perspektife dayanır:

- realizm: her şey çıkar ve güç bağlamında değerlendirilir. İyi ve kötü yoktur. Uluslararası ilişkiler anarşiktir; devletin üstünde gerçek bir aktör yoktur, birleşmiş milletler falan fasa fisodur. Devletler genellikle savaşa girme eğilimindedirler ve Siyaset sıfır-toplamlı bir oyundur; yani sen on kazanırsan diğer taraf on kaybeder.

- liberalizm: kurumları baz alır. Diplomasi, anlaşmalar, ülkeler arası karşılıklı bağımlılık ile dünya daha iyi bir hale getirilebilir; savaşlar ve çatışmalar kurumların başarısızlığıdır. Siyaset pozitif toplamlı bir oyundur; yani işbirliği ve diplomasi ile sen beş kazanırsan karşı taraf da üç kazanır.

- Yapısalcılık: fikirler, ideolojiler ve kimlikler baz alınır. Fikirleri, ideolojileri ya da kimlikleri uyumlu olan gruplar işbirliği yoluna giderken uyumsuz olanlar çatışmaya başlarlar.

Bu üç perspektif farklı konularda haklı olup hepsinin kusurlu olduğu taraflar da vardır, bu sebeple bu üç perspektif birbirlerini tamamlarlar. Bir de bunları eleştiren bir perspektif daha vardır:

- eleştirel teori: en heterojen grup olsa da genelde marksistler ve feministler tarafından domine edilmiştir; fakat post-sömürgecilik gibi akımları da barındırır. yüklü bir dil kullanır. Hegemonya, ataerkillik (patriyarka) ve sömürü düzenini baz alarak eleştiri yapar.

feminist erkek

koy enstituleri acilsin
Liberal feminizmden bahsediliyorsa dâhil olduğum erkek türü.

Sosyalist feminizmi pleonazm olarak görüyorum; sosyalizm zaten bütün insanlar arası eşitlik vaadinde bulunuyorsa zaten özünde feminizmi de kapsar. Sosyalist olup feminist olmamak diye bir şey olamaz herhalde.

Radikal ve postmodern feminizmi Atatürk ıslah etsin.
1

belçika

koy enstituleri acilsin
Batı avrupa'da bulunan, 1830'da hollanda'dan bağımsızlığını ilân ederek kurulmuş, meşruti monarşi ile yönetilen, avrupa birliği'nin altı kurucu üyesinden biri olan, k*nya kadar bir ülke.

Küçük olmasına rağmen çok karmaşık federal sisteme sahiptir. Kuzeydeki flamanlar flamanca, güneydeki valonlar ise fransızca konuşur ve ülkedeki siyasal sistem bu dil farklılığı üzerine kurulmuştur. Bu dil farklılığı o kadar önemlidir ki ülkedeki siyasi partiler ideolojiden başka dillere göre de farklılık gösterir; örneğin valonların kendi liberal partisi, flamanların kendi liberal partisi vardır. bu sebeple hükümet her zaman 4 ila 6 parti içeren koalisyonlarla kurulur ve koalisyon kurmak bunun için zordur. Hatta bu sebeple 532 gün hükümetsiz kalmışlığı bile vardır.

Patates kızartması, waffle, çikolata ve tabii ki de leffe, duvel, stella artois başta olmak üzere yüzlerce bira markasıyla tanınır. Bira ülkenin kültürüne o kadar işlenmiştir ki küçük çocuklar bile 1% - 2% alkollü de olsa bira içerler. bira ucuzdur, yasal bira yaş sınırı 16'dır ve 12% alkol oranına varan biralar bile bulunur.

Turistik olarak en tanınan şehirleri başkent Brüksel ve kanallarıyla bilinen Brugge şehridir. Bunun yanında gent, anvers ve leuven gibi şirin şehirleri de vardır; daha otantik yerleri görmek isteyenler içinse valonya'da yüzlerce küçük köy ve kasaba bulunabilir.

satanist

koy enstituleri acilsin
Teistik ve ateistik olmak üzere iki kategoride değerlendirilebilecek insan.

Teistik satanist gerçekten şeytana inanır, ona ibadet eder ve bu uğurda hakkında bilgi sahibi olmadığım ritüeller yapar. Muhakemelerini çözemedim.

Ateistik satanist ise aslında semavî dinleri eleştiren bir inançsızdır. İnsanın yaratılışı mitinde tanrı'nın "yarattığım insandır, secde edin" emrine melekler sorgulamadan itaat ederken, şeytan otoriteyi sorguladığı ve emre itaati reddettiği için takdir edilir. Bu akımın çağdaş öncüsü anton lavey'dir.

avrupa birliği

koy enstituleri acilsin
9 mayıs 1950'de (yani 67 yıl önce bugün) robert Schuman'ın yaptığı konuşma ile temelleri atılan, önce 18 nisan 1951'de paris antlaşması ile "avrupa kömür ve çelik topluluğu" olarak belçika, hollanda, Lüksemburg, fransa, italya ve batı almanya tarafından kurulmuş; 25 mart 1957'de imzalanan roma antlaşması ile "avrupa topluluğu" adını alıp daha fazla kooperatif bir oluşuma dönüşmüş, 1 kasım 1993'te imzalanan maastricht antlaşmasıyla da diğer avrupa kurumlarını da içine alarak şu anki adını almış birlik. uzun vadede birleşik avrupa devleti yaratma amacı güder; bu sebeple britanya'nın her zaman antipatik yaklaştığı ve çıkma talebinde bulunduğu birliktir.


iki tip temel politikası vardır: genişleme ve derinleşme

- genişleme, avrupa kıtasındaki bütün devletleri içine alma bazlı politikadır. kimisi sadece ukrayna, belarus, sırbistan, makedonya, bosna, arnavutluk gibi avrupa'da olduğu kesin olan devletleri dahil ederken, kimisi bu gruba rusya, türkiye ve gürcistan'ı da dâhil ederek bayağı genişlemek ister.

- derinleşme politikası ise bazı politik yetkileri devletlerin elinden alarak avrupa komisyonu'na geçirilmesini ve bütün üyelerin politik ve ekonomik kooperasyon ile yavaşça birleşik avrupa devleti'ne ulaşmayı hedefler. uluslararası ilişkiler teorileri bakımından neo-fonksiyonalizm teorisinin baz alındığı görülür.

kurum içi demokratik dengesi tam oturmamış olsa da, üç kurumla denge ve kontrol mekanizması sağlanmaya çalışılır:
- avrupa'nın genel çıkarlarını temsil eden avrupa komisyonu yürütme gücü olarak görülür.
- avrupa'nın üye ülkelerinin çıkarlarını temsil eden avrupalı konseyi
- avrupa vatandaşlarının çıkarlarını temsil eden avrupa parlamentosu

Üye olmak için kopenhag kriterlerine uyan demokratik bir hukuk devleti ve maastricht kriterlerine uyan sağlam bir ekonomiye sahip olmak gerekir; ama maastricht kriterlerinde daha esnek davranılır. Bu kriterler yerine getirilince her üye ülkeye aday'ı üye olarak kabul edip etmedikleri sorulur ve bir üye bile veto ederse, aday ülke üye olamaz. Türkiye'nin asla üye olamayacağının garantisi de bu veto olayıdır; yunanistan banko veto eder, fransa da "fransa Türkiye için evet mi desin hayır mı?" diye referandum düzenler ve fransızlar da "hayır" der (ki iki kere İngiltere'yi veto etmişlikleri vardır).

fransızca

koy enstituleri acilsin
Fransa ve eski sömürgelerine ek olarak, belçika, İsviçre ve kanada'da da kısmen konuşulan; türkçeye bayağı bir kelime vermiş; kimine aşırı romantik, kimine iğrenç gelen bir hint-avrupa dili. rusça, ingilizce, çince, İspanyolca ve Arapça ile birlikte birleşmiş milletlerin 6 çalışma dilinden biri; ingilizce ve almanca ile birlikte ise avrupa birliği'nin 3 çalışma dilinden birisidir.
Türk toplumu, hatta dünya'daki her toplum tarafından en fazla bilinen soru cümlesi "voulez-vous coucher avec moi?"dır.

- Çoğu kelimede son harf okunmaz.Harf kombinasyonlarının beklenmedik şekilde telaffuz edilir. Örneğin "oi", "ua" diye telaffuz edilir. Bu dediklerimizden yola çıkarak "Point" kelimesi "puan" olarak telaffuz edilir ve Türkçeye de böyle geçmiştir.

- r ve n harflerini telaffuz etmesi yabancılar için zordur.

- gramerinde bir kural varsa, kaideyi bozacak kadar istisnası da vardır.

almanya

koy enstituleri acilsin
39 tane küçük devletin önce gümrük birliği yaparak zeminini hazırladığı, daha sonra bir konfederasyona dönüşen, franko-cermen savaşı bahanesiyle alsas-loren ile beraber güneydeki alman devletlerinide saflarına katarak 1871'de imparatorluğunu ilan etmiş ülke.

İki Dünya Savaşını kaybetmesine ve soğuk savaşı parça pinçik bir şekilde geçirmesine rağmen jeopolitik önemi sebebiyle gelişmesine göz yumulmuştur ve şu anda avrupa birliği'nin lokomotifidir.

türkiye cumhuriyetini karanlıktan kurtaracak insan

koy enstituleri acilsin
Olmayan insan.

karanlığın var olmasının sebebi zaten kurtarıcı bir kişi bekleyen zihniyetimizdir. Mustafa kemal Atatürk ülkeyi kurtardı, ekonomik bir altyapı kurdu, ilerici reformlar yaptı da ne oldu? Halk olarak onun Yaptıklarının kıymetini bilemeyip 65 yılda yine karanlığa sürüklendik. Halkı karanlıktan kurtaracak olan yine halkın kendisidir ve bu zihniyetle halk karanlıktan kurtulmaz, karanlık içinde sadece bir fener yakar ve o fenerin pili de bir gün biter.
3 /