confessions

koy enstituleri acilsin

Bira  · 26 Nisan 2017 Çarşamba

  1. toplam giri 73
  2. takipçi 4
  3. puan 1482

sarma sigara

koy enstituleri acilsin
Erasmus'a geldiğimden iki ay sonra başladığım ve buradaki bütün öğrencilerin içtiği sigara.

Gümrükten aldığım 20 paket sigara ilk ay bitti, sonraki iki ay da 5,50 euroya paket almaya başladım. Ayda 110 euro sigara pahalı gelince seve seve (!) öğrendim sigara sarmayı.

Yazarların yaşamak istediği ülkeler

koy enstituleri acilsin
Faktörlere göre değişebilecek ülke

- Belçika'nın kuzeyi; Gent ya da Antwerpen
- Fransa'nın güneyi; Montpellier ya da nice.

Belçika'nın kuzeyi:
İdeal büyüklükte şehirler. Ne istanbul gibi strese sokar, ne de küçük şehirler gibi kültürel faaliyetlerden yoksundur. mimarî ve çevreye saygı duyulur. Paran yoksa bile şehir merkezinde iki tur at, nehrin kenarında biranı aç, o tarihi binalara baka baka mutlu olursun. Ayrıca küçük ülkedesin ve komşuların hollanda, Almanya ve fransa. Amsterdam'a, Lille'e falan gidersin. He ama Hayat durgun ve hava genelde kapalıdır; yine de Günlük hayatında aradığın her şey vardır.

Fransa'nın güneyi:
Zengin bir ülkedesin. Akdeniz kıyısındasın ve güneş var. italya ve ispanya'ya yakınsın; milan ve Barcelona'ya gitmen kolay. Aşırı multikültürel bir ortamdasın, her akdeniz milletinden insan var. Hayat dinamik. Binalar hem tarihi, hem modern. Şehir ile çevre arasındaki denge iyi oturtulmuş. He ama hayat pahalı, paran yoksa sıçtın hani.

din dersinde sadece islam görmemiz

koy enstituleri acilsin
Sadece islam görülmesinden ziyade "ilk ünitede bahsedilen diğer dinlerin ve felsefi akımların alttan alttan kötülenmesi, diğer ünitelerde ise sadece hanefi islam'dan bahsedilmesi" olan olay.

Hristiyanlıktaki teslis inancını anlamadan, "hristiyanlık eskiden tek tanrılı bir dindi, ama teslis inancıyla bozulup çok tanrılı bir din oldu.", diyen cümleler mi ararsın, ateizm için "ateizm insanı manevi boşluğa düşürüp satanizme yöneltir" gibi cehalet ötesi açıklamalar mı arasın, ne ararsan var.

sınava sabahlayarak gitmek

koy enstituleri acilsin
Üç kere denediğim, üçünde de çalışırken uyuyakaldığım olay.

İlkinde birinci sınıftaydım. sınav 11:00'deydi ve ben 10:30'da uyandım, giyinip hemen taksiye atlayıp 5 dakikalık gecikmeyle yetiştim. 25 liraya patladı.

İkincisinde ikinci sınıftaydım. Bir de kola, kahve falan saçma sapan karışımlarla doping yapıyordum aklımca sabahlamak için. Tabii sonra, annem suratıma bir şişe soğuk su döktü de erkenden okula gidip iki espresso shotla uyanık kalmayı başardım.

Üçüncüsü geçen dönem, üçüncü sınıf. "Ağbi Erasmus'um yea n'olacak, sabahlayıp çalışırım" mantığıyla partiye gittim, o kadar alkolden sonra 4-5 espresso shot ile ayılmaya çalıştım. Ayılıp derse çalışmaya başladım. Saat 09:00'daki sınav için sabahlamaya çalışırken kendimi 09:30'ta uyanırken buldum. 09:40'ta sınavın olduğu sınıfa varıp hocam ben geç kaldım özür dilerim vs dedim ve hoca beni dersi seçmeli olarak alanların sınavına kabul etti de yırttım.

Sonuç: her defasında götümde patlayan, ama bir şekilde yırttığım olay.

dil sınıfı

koy enstituleri acilsin
Lisede; sayısal, eşit ağırlık ve sözelle birlikte var olan başka bir sınıf. Yabancı dil bölümü.

Genelde her lisede açılmaz. Anadolu ya da düz fark etmez, Standart bir lisede durum şu olur:

Her 9. sınıf ilkbaharında etrafta ingilizcesi iyi olan bir öğrenci 18-20 kişi falan organize etmeye çalışır ve sınıf taslağını oluşturur. 18-20 kişi önce idare ile amansız bir mücadeleye girer; çünkü müdür genelde okul mezunlarının tıp, hukuk, mühendislik okumasını isteyen, tercümanlığı falan boş iş olarak gören bir kişidir. bu sebeple karşı çıkar, götünden bir ton bahane ve prosedür yaratır. Zaten Haziran'ın başlarında da 20 kişi arasından beş altı kişi "ya annem babam izin vermiyo amk" der, diğer beş altı kişi de vazgeçer, kalanlar da "sağlık olsun, n'apalım" modunda takılıp eşit ağırlık ya da sözel seçerken en fazla ikisi başka bir okula geçer

l'etat c'est moi

koy enstituleri acilsin
Doğrusu "L'État, c'est moi" olan, Fransızcada "devlet ben'im" anlamına gelen öbek.

14. Louis tarafından söylenmiştir ve feodalizmin çöktüğü, asillerin devlet yönetiminde artık söz sahibi olmadığı, kralın mutlak güç olduğu avrupa'yı çok güzel özetler.

devlet ateizmi

koy enstituleri acilsin
Devletin dini yasakladığı ve ateizm propagandası yaptığı rejim. En bilinen örneği soğuk savaş'taki stalinist rejimlerdir ve bu rejimlerdeki devlet ateizmi marx'ın "din kitlelerin afyonudur" söylemine dayanır.

Ülkemizdeki çomarların laiklik ile karıştırdığı şey.

fransız ihtilali

koy enstituleri acilsin
İngiltere ve hollanda gibi ülkeler yeni yeni ortaya çıkan burjuva sınıfını yönetime katarken fransa kralının "ne burjuvası yea, devlet benim lan aq varoşları. cebiniz iki para gördü diye size fransa'nın yönetiminde söz hakkı mı vereceğim? Hadi naş naş, sonradan görme rezil köpekler sizi." demesi ve eski "kral - asiller sınıfı - ruhban sınıfı" üçlemesini sürdürmesi sebebiyle fransız burjuvalarının yaptığı ihtilal.

Zannedildiği gibi alt tabaka halkın desteğini almamıştır. Halk, kralı ve ruhban sınıfını savunmaya devam etmiştir. Bu sebeple, burjuvalar kralı devirdikten sonra "terör dönemi" dediğimiz olayı başlatıp, eski rejimde söz sahibi olan asillerin ve rahiplerin götünü kesmeye başlamış, hatta rahiplere olan kininden dolayı modern çağdaki ilk devlet ateizmini getirmiştir. Daha sonraları devlet ateizmi terk edilmiş ve laiklik getirilerek devlet ile din işleri ayrılmıştır.

yurt dışındaki bir insana türkiye diyince aklına arap ülkesi gelmesi

koy enstituleri acilsin
Kişinin eğitim durumu, maddi durumu, ülkesi ve yaşadığı yer ile alakalı durum.

Konuşulan kişi, türk göçmenlerinin bol olduğu bir ülkenin büyük bir kentinde yaşıyorsa, böyle bir olay yaşanmaz. Hayatında bayağı Türk görmüş Köln'de yaşamış bir alman, Rotterdam'da yaşayan Hollandalı, Toulouse'da yaşayan bir Fransız veya Brüksel'de yaşamış bir Belçikalı böyle bir kanıda olmaz, o kanıya kapılmışsa biraz salaktır. Gerizekalı bir Belçikalı kız tanımıştım, "Antalya'ya gelmek istiyorum; ama deveyle falan takas etmek istemezler beni değil mi?" diye sormuştu. "Yok, daha çok tecavüz edildikten sonra otobanın kenarına cesedin atılır" demek istedim de vazgeçtim. Gelsin de 500 ya da 1000 euro falan soksun ekonomiye.

Konuşulan kişi bir İtalyansa da bu durum pek yaşanmaz. Tanıdığım İtalyanların çoğu İstanbul, Kapadokya ve Antalya'yı görmüş insanlar. Bana Türkiye hakkında sordukları sorular gayet mantıklı sorulardı. İtalya'da çok türk olmasa da italyanlar genelde türkleri turizm sayesinde tanıyorlar(dı). Gerçi Yozgatı falan görselerdi...

Fransa'nın Orléans şehrine yakın bir köyde yaşayan köylüler, bazı Amerikalılar, Kanadalılar, Kolombiyalılarla konuştuğumda "Siz Arapça mı konuşuyorsunuz?", "Ayy Türkiye'de yaşamak ne kadar da cool olur ya, deve sürmek falan... :)" gibi soru ve tepkiler almadım değil.
2 /