confessions

sophos

Admin  · 13 Ekim 2017 Cuma

  1. toplam giri 3530
  2. takipçi 77
  3. puan 98237

kalinka

sophos
rusya'nın geleneksel müziği ve dansının adı. kalinka-malinka olarak da bilinir.
şarkıda ; Kalinka, türkçe adı gilaburu olan ağaçtır, malinka ahududu demektir.
benim kalinkam (kalinka maja) derken gilaburu ağacının meyvesini kastediyor olsa gerek.


Sözleri;
Kalinka, kalinka, kalinka maja!
V sadu jagada malinka, malinka maja! x3
Aaah! Pod sasnoju, pod zeljonoju,
Spat palazhite vy menja.
Ai ljuli, ljuli, ai ljuli,ljuli,
Spat palazhite vy menja.
Kalinka, kalinka, kalinka maja!
V sadu jagada malinka, malinka maja!
Aaah! Sasjonushka ty zeljonoja.
Ne shumi zhe nada mnoi!
Kalinka, kalinka, kalinka maja!
V sadu jagada malinka, malinka maja!
Aaah! Krasavitsa, dusha devitsa,
Paljubi zhe ty menja!
Ai ljuli, ljuli, ai ljuli, ljuli,
Paljubi zhe ty menja!
Kalinka, kalinka, kalinka maja!
V sadu jagada malinka, malinka maja!


çevirisi;
Kalinkam, kalinkam,kalinkam benim,
Bahçedeki ahududum benim.
Ah, yeşil çam ağacının altında, Beni uyut.
beni uyut.
ah, luli luli, ah , luli luli
beni uyut
Kalinkam, kalinkam,kalinkam benim,
Bahçedeki ahududum benim.
ah, küçük çamım, yeşil çamım,
üstümde hışırdama.
ah, luli luli, ah , luli luli,
üstümde hışırdama.
Kalinkam, kalinkam,kalinkam benim,
Bahçedeki ahududum benim.
Ah, güzel tatlı bakirem,
Bana aşık ol.
ah, luli luli, ah , luli luli
Bana aşık ol.
Kalinkam, kalinkam,kalinkam benim,
Bahçedeki ahududum benim.

kosova

sophos
Sırbistan'ın çalınmış toprağı. Adı bile sırpçadır ve kosovo'dan gelir.
arnavutlar kosova'da sözde bağımsızlıklarını entrikalarla, abd ve israil'e dayanarak kazanmışlardır. sayelerinde kosova işidçilerin yuvası ve uyuşturucu kaçakçıların evine dönüştürülmüştür.
Kosova'daki abd üssünü ve nato askerlerini unutmamak lazım.

Kosova'nın “bağımsızlığı”, her şeyden önce, Balkanlarda ABD'nin projelerinden biri olan “Büyük Arnavutluk” hedefinin önemli bir merhaleyi aşmasıdır. Bu o kadar somut, o kadar gerçek bir tespittir ki, Birleşmiş Milletler'in (BM) Kosova Özel Temsilcisi Finlandiyalı Martti Ahtisaari, Kosova ve Sırbistan yönetimleri arasında iki yıl boyunca süren görüşmeler çıkmaza girince 2007 baharında hazırladığı raporda, bütünüyle emperyalizmin politikası doğrultusunda Kosova'nın “bağımsızlığı”nı tavsiye ettiğinde, bu “bağımsızlığı” “denetimli bağımsızlık” olarak nitelemek zorunda kalmıştır. Peki Ahtisaari neden Kosova için düpedüz bir bağımsızlık değil de “denetimli bağımsızlık” önermiştir? Denetimliliğin ilk koşulu Kosova'nın Arnavutluk ile bütünleşmemesidir! Bu koşulun konulması bile esas hedefin bugünkü Arnavutluk ile Kosova'nın birleşmesi yoluyla bir “Büyük Arnavutluk” yaratmanın Kosova Arnavutlarının (ve ABD'nin) esas düşü olduğunu tartışmasız biçimde ortaya koyuyor. Demek ki, Kosova'nın “bağımsızlığı”, birincisi, bu nedenle sahtedir.

“Denetimli bağımsızlığı” gerçekleştirecek olan kimdir? Bu sorunun cevabı bize Kosova'nın “bağımsızlığının” ikinci boyutunu veriyor. Bilindiği gibi Kosova 1999'da NATO'nun 74 günlük bir hava savaşı sonucunda UNMİK (BM Kosova Misyonu) adlı oluşumun sivil yönetimine ve KFOR (Kosova Barış Gücü) adını taşıyan NATO kuvvetlerinin askeri yönetimine verilmişti. BM'nin Kosova Savaşı'nın bitiminde aldığı karara göre Kosova Sırbistan'ın bir parçası olarak kalacaktı, ama aynı zamanda bir “BM protektorası” haline getirilecekti. Bu, kendi içinde hiçbir tutarlılığı olmayan bir hukuki formüldü, çünkü “protektora” (yani himaye altına alınmış topraklar) bir sömürge kategorisidir. Bağımsız bir devletin (Sırbistan) parçası olan toprakların başkasının sömürgesi olması mümkün değildir. Bugün Kosova'ya bahşedilen “bağımsızlık” ile işte bu çelişki giderilmektedir. Kosova, artık düpedüz çok-taraflı bir sömürge haline getirilmektedir. Bağımsızlığı ilân eden, Ocak ayında seçilerek Kosova'nın başbakanı olan UÇK (Kosova Kurtuluş Ordusu) lideri Haşim Taçi değildir. BM adına hazırladığı raporda bağımsızlığı ortaya atan Ahtisaari'dir. Taçi'yi ve Kosova hükümetini kahraman yerine koymanın hiçbir anlamı yoktur. Emperyalizm “denetimli bağımsızlığı” UÇK'ya altın tepsi içinde sunmuştur. Bugün Kosova 17 bin NATO askerinin denetimindedir. Yönetim AB'ye devredilmektedir. AB Kosova'ya 1800 kişilik bir polis gücü de yollayacaktır. Başkalarının silahıyla bağımsızlık, sahte bağımsızlıktır!

Bu sahte bağımsızlığın esas tarihsel anlamı şudur: ABD ve AB, 1999 Kosova Savaşı ile bir ülkenin bir parçasını zorla alıp gitmişlerdir! (AB hayranlarına hatırlatmak gerekiyor ki, Kosova Savaşı'nda, örneğin 2003 Irak Savaşı'ndan farklı olarak, büyük AB ülkeleri ABD'nin yanında, hatta savaş çabasının başında idiler.) Kosova Savaşı güya Miloşeviç'in Kosova Arnavutlarına karşı uyguladığı mezalim ve etnik arındırmayı durdurmak için yapılmıştı. Ama dokuz yıl içinde ortaya çıkan gelişme, esas amacın Yugoslavya'nın parçalanmasını sonucuna ulaştırmak olduğunu gösteriyor. Kosova'nın “bağımsızlığı” operasyonu, Yugoslavya'yı 1991-1999 arasında zora dayalı biçimde paramparça eden emperyalist politikanın gecikmiş bir devamıdır.

Bu emperyalist politikanın amaçlarını iyi kavramak gerekiyor. Birincisi, Balkanlar, 1989-92 arasında Sovyetler Birliği'nin ve Avrupa kıtasındaki bürokratik işçi devletlerinin çöküşü sonrasında dünya politikasında muazzam önemli bir alan olarak ortaya çıkan Avrasya'nın Batı ucudur. Burada emperyalist projelere engel olacak kapasiteye sahip bir devletin ayakta kalmaması gerekiyordu. Yugoslavya'nın parçalanması, kapitalist restorasyonun bütün bu bölgede aldığı en şiddetli biçim oldu. İkincisi, AB açısından Avrupa kıtasının ilhakı sürecinde Yugoslavya'nın minik birimlere ayrıştırılması ve sonra Balkanların kendine özgü kimliğinin imha edilerek yerine “Güneydoğu Avrupa” kavramının yerleştirilmesi yoluyla bütün bölgenin parça parça yutulması gerekiyordu. Kosova Savaşı'ndan sonra kurulan (ve Türkiye'nin de faal biçimde içinde yer aldığı) “Güneydoğu Avrupa İstikrar Paktı” işte bu operasyonun ürünüdür. Üçüncüsü, Arnavutlar ABD'nin özel müttefiki olarak Balkanlarda güçlendiriliyordu. Arnavutluk bugün uyuşturucu ve kadın ticareti de dahil olmak üzere Balkanlarda gericiliğin ve emperyalizm yanlılığının kalesi haline gelmiştir. “Büyük Arnavutluk” projesi, Slavların Balkanlardaki hakimiyetini dengelemek üzere geliştirilmiş bir ABD projesidir. Bugün Arnavut bayrağındaki kartalın iki başı Arnavutluk ve Kosova'dan oluşuyor. Yarın kartal üç başlı hale gelebilir, çünkü Makedonya'daki Arnavutların da bu yola girmesi büyük olasılıktır. Kosova'nın “bağımsızlığı” işte bu bütünsel tablo içinde düşünülmelidir.

Kosova Arnavutları ezici biçimde Sırbistan'dan ayrılma taraftarı gibi görünüyor. Bu durumda enternasyonalistlerin ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı (UKKTH) çerçevesinde bu bağımsızlığı desteklemesi gerekmez mi? Kosova'nın tarihsel gelişmesi ve “Büyük Arnavutluk” projesi sorunun böyle bu yalın biçimde ele alınmasını olanaksızlaştırıyor. Kosova 1399 Kosova Savaşı'nın ertesinde bütünüyle Osmanlıların hakimiyetine düşmeden önce Sırbistan'ın tarihsel merkeziydi. Osmanlı'nın sömürgeci politikası ve Müslümanlaştırılmış Arnavutlara desteğidir ki Sırpların etnik arındırma yöntemleriyle bölgeden sürülmesi yoluyla Kosova denen toprak parçasında Arnavutları nihayet 19. yüzyıl sonunda çoğunluk haline getirmiştir. Buna Arnavutların zaten bir devlete sahip olduğu gerçeğini ve bu devletin Sırbistan devletinin komşusu olduğunu eklemek gerekiyor. Bu durumda Kosova sorunu bir devletin topraklarını (ve nüfusunu) öteki devlet aleyhine genişletmesi ile özdeşleşiyor. Bu durumda UKKTH'nin yalın biçimde işleyişinden öteye iki devlet arasında güç mücadeleleri söz konusudur. Ama bütün bunlardan çok daha önemlisi, Kosova'nın bugün kazandığı yeni statünün hiçbir biçimde “bağımsızlık” olmadığı gerçeğidir. Yeni bir sömürge yaratılıyor. Bu sömürge statüsünün ne kadar süreceği, emperyalistlerin Balkan politikası göz önüne alındığında bütünüyle belirsizdir.

Türkiye'nin kendi Kürt sorununa ve Irak sınırları içindeki Kürt Bölgesi'nin bağımsızlığı konusundaki korkularına rağmen ABD ve büyük AB ülkeleri ile aynı günde Kosova'nın bağımsızlığını tanıması elbette ezilen ulusların haklarına duyduğu saygıdan değildir. Türkiye'nin hakim sınıfları emperyalizmin ve en başta ABD emperyalizminin Avrasya politikalarına, kendi çıkarlarıyla doğrudan doğruya çelişmediği sürece, nerede olursa olsun hizmeti tam bir ilke edinmiştir. 1991'de Özal ile başlayan Avrasya politikası, askeri alanda Türk ordusunun mümkün olan bütün emperyalist girişimlere (Somali, Afganistan, Lübnan vb.) destek vermesi biçimini almıştır. Kosova Savaşı'nda Türk uçakları emperyalist hava kuvvetleri ile kanat kanada Sırp halkının başına bombalar yağdırmış, Türkiye'nin üç askeri hava alanı emperyalist uçaklara tahsis edilmiş (ama savaş erken bittiği için kullanılmamış), Türkiye'nin başbakanı (“ulusalcı”!) Ecevit TSK'nın kara savaşına hazır olduğunu daha savaşın başında ilan etmiştir. Kosova'nın “bağımsızlığını” tanıma, Türk devletinin Avrasya'da emperyalizmin oyununu oynamaya devam ettiğinin ilânıdır ve 5 Kasım'da Bush ile Erdoğan arasında Kürt sorununda varılan anlaşmayla doğrudan ilişkilidir. Türklerin Osmanlı döneminde Sırplar üzerinde uyguladığı mezalim ve Kosova'nın zorla Müslümanlaştırılmasında oynadığı tarihsel rol göz önüne alındığında bu politika daha da yüz kızartıcıdır.



ingilizcesi iyi olanlar bu belgeseli izleyebilir, bir çek tarafından yapılmış ''çalınmış kosova''.
4

uçk

sophos
Arnavutça ''Ushtria Çlirimtare e Kosovës''ın kısaltması; 1990'ların sonunda Kosova'nın Sırbistan'dan ayrılması için uğraşan arnavut terör örgütü. abd pek sever kendilerini. uyuşturucu kaçakçılığı yapıp organ mafyasıdırlar. Sözde ''bağımsızlık''ları için abd'nin iti olmuşlardır. işid'in arnavut versiyonudur.

winston churchill

sophos
sömürgeci ingiliz devlet ''adamı''. 1874'te doğup 1965'te ölmüştür.
bir çok savaşın destekçisi , kurtuluş savaşında ingilizlerin ülkemizi işgal etmesi için ısrar etmiştir. Türkiye'yi de 2.dünya savaşına sokmaya çalışmıştır.
ikinci dünya savaşı'nı kazanmasının akabinde seçimleri kaybetmesi ile meşhurdur.
''bir damla petrol bir damla kandan daha değerlidir'' şeklinde utanç verici bir sözü de vardır.
aşırı nefret ettiğim kişilerden birisidir.

demir perde

sophos
demir perde terimi ilk kez winston churchill tarafından 5 mart 1946 tarihli ünlü fulton konuşması sırasında kullanılmıştır. (ingilizcesi: iron curtain)
harry s truman tarafından abd'ye davet edilen winston churchill'in fulton konuşmasında "avrupa kıtasına, baltık denizi'ndeki stettin'den adriyatik'teki trieste'ye kadar bir demirperde çekilmiştir." sözleriyle bu terimi siyaset diline sokmuştur.

nato

sophos
north atlantic treaty organisation'in kısaltması.
türkçe adı: kuzey atlantik anlaşması örgütü.

Türkiye'nin de üye olduğu; amacı rusya'nın (eski sscb) büyümesini, çevreyi tehdit etmesini ve abd'ye rakip olmasını engellemek olan örgüt.

4 Nisan 1949 tarihinde, 12 ülke tarafından imza atılan Kuzey Atlantik Antlaşması ile kurulmuştur.

NATO üyesi ülkeler; belçika, kanada, danimarka, fransa, izlanda, italya, lüksemburg, hollanda, norveç, portekiz, birleşik krallık, abd, yunanistan, türkiye, almanya, ispanya, çek cumhuriyeti, macaristan, polonya, bulgaristan, estonya, letonya, litvanya, romanya, slovakya, slovenya, arnavutluk, hırvatistan ve karadağ'dır.

yeni ahit

sophos
(ingilizcesi: new testament)
tam türkçe karşılığı ''yeni antlaşma'' olan Hristiyanlarca kutsal kabul edilen 27 kitapçıktan oluşan bölüm.
Özgün metinlerin çoğu MS 45 ile MS 140 yılları arasında Yunancanın Koini lehçesinde kaleme alınmıştır.
Bu 27 kitapçık yüzyıllar içerisinde yavaş yavaş tek bir ciltte toplanmıştır.
Yeni Ahit Hristiyanlık'taki en önemli kutsal metinleri kapsar.
tek başına 4 incil'den oluşmamıştır, 4 incil yeni ahit'in yalnızca ilk bölümüdür.

(bkz:matta)
(bkz:markos)
(bkz:luka)
(bkz:yuhanna)
(bkz:elçilerin işleri)
(bkz:romalılara mektup)
(bkz:korintlilere birinci mektup)
(bkz:korintlilere ikinci mektup)
(bkz:galatyalılara mektup)
(bkz:efeslilere mektup)
(bkz:filipililere mektup)
(bkz:koloselilere mektup)
(bkz:selaniklilere birinci mektup)
(bkz:selaniklilere ikinci mektup )
(bkz:timoteos'a birinci mektup)
(bkz:timoteos'a ikinci mektup)
(bkz:titus'a mektup)
(bkz:filimon'a mektup)
(bkz:ibranilere mektup)
(bkz:yakup'un mektubu)
(bkz:petrus'un birinci mektubu)
(bkz:petrus'un ikinci mektubu)
(bkz:yuhanna'nın birinci mektubu)
(bkz:yuhanna'nın ikinci mektub)
(bkz:yuhanna'nın üçüncü mektubu)
(bkz:yahuda'nın mektubu)
(bkz:vahiy)

iznik konsili

sophos
(nikea konsili) ms 325'te Roma İmparatorluğu topraklarında izinli olarak düzenlenen ilk resmi Hristiyanlık toplantısıdır. hristiyanların önde gelen papazları ve papa nicea'da toplanmış ve sayısı yüzü geçen incil'i 4'e indirmiştir. İznik Konsili`nde Hıristyanlık`ın temel ilkeleri ve felsefesi bugün de geçerli haliyle belirlenmiştir. İznik Konsili`nden sonra tek tanrılılık Roma devlet dini olmuştur.

incil

sophos
isa'nın öğrencilerinin (havarilerinin) yazdığı, isa'nın hayatını ve öğütlerini anlatan kitap veya kitaplar.

türkçe yeni antlaşma (yeni ahit) için de kullanılır incil adı, türkiye'de incil adında satılan kitaplar hristiyanların ''yeni antlaşma'' dedikleri kitaptır.

İncil sözcüğü Türkçeye Arapçadan geçmiştir. Nöldeke'ye göre Arapçaya ise Habeşçe "wangil" sözcüğünden geçmiştir.
Kelimenin aslı Yunanca "Ευαγγέλιον" (evangelion) şeklindedir ve "iyi haber, müjde" anlamına gelir.

iznik konsili ile Hristiyan din adamlarınca kabul edilen kanonik inciller; Matta, Markos, Luka ve Yuhanna'dır.
kilise tarafından Kabul edilmeyen inciller, apokratif inciller de vardır. örneğin; barnabas incili.

mecdelli meryem

sophos
Mecdelli Meryem veya Magdalalı Meryem, ingilizce maria magdalene.
mecdel kasabasında doğmuştur. Yeni Ahit'e göre İsa'nın takipçilerinden biridir. Markos ve Yuhanna İncillerine göre, öldükten ve gömüldükten sonra dirilen İsa'yı ilk gören kişidir. isa'nın havarilerinden biridir. isa'nın soyunu devam ettiren kişidir (da vinci şifresi). ve isa'nın karısı olduğu iddia edilir ama teslis ve isa'nın rab olduğuna inanan hristiyanlar isa'yı rab kabul ettikleri için bunu kabul edemezler, rabbin karısı olur mu derler..
katolik kilisesi tarafından fahişe vb. doğru olmayan çok fazla iddia atılmıştır.
22 Temmuz, Hristiyanlıkta Aziz Mecdelli Meryem Günü'dür
211 /