confessions

erturan ertugrul dirilis

Yazar  · 29 Haziran 2017 Perşembe

  1. toplam giri 28
  2. takipçi 4
  3. puan 493

monkey d. luffy

kargalı karga paşa
One Piece Anime Manga serisinin baş karakteridir. Hasır Şapka korsanlarının kaptanıdır ve tayfayı kendisi kurmuştur. Babası devrimci ordusu lideri ve dünyanın en çok aranan adamı monkey d. Dragon dedesi ise denizci kahramani vice admiral monkey d. Garp'tir. Annesi hakkinda suanda bilgi bulunmamaktadir.

Çocukken dağ haydutu Dadan'a bakılması için bırakıldı burada diğer bir ufaklık olan kendisinden yaşça büyük Ace ve sonrasında Sabo ile tanıştı. Kardeşlik sakesi içip kardeş olduklarını ilan ettiler ve hepsi bir gün korsan olup özgürlüğe yelken açmaya yemin ettiler.

17 yaşına gelenin denize açılacağına dair sözleştiler. Sabo erken davrandı ve öldü. (Öyle sanıldı) Ace 17 yaşına gelince denize açıldı. Bu sırada yalnız kalan luffy Kızıl Saçlı Shanks (Akagami No Shanks) ile tanıştı ve hayatı değişti. Shanks ile sözleşti. Bir gün Shanks'tan daha büyük bir tayfa toplayacaktı ve o gün Korsanlar Kralı olmaya karar vermişti. Bu süreden sonra Shanks hasır şapkasını kendisine emanet etti ve luffy artık mugiwara no luffy yani hasır şapkalı luffy olarak anılacaktı.

Sırasıyla zoro, nami, usopp, sanji, chopper, robin, franky, brook olarak tayfasını topladı. Daha sonra müsibet neslin lideri olarak gösterildi Rayleigh tarafından. Time skip sonrasında don quioxite doflamingo'yu indirdi. Müsibet neslin bir başka önde gelen ismi olan ve D. soyadına sahip diğer bir isim olan Trafalgar D. Water Law ile ittifak kurdu.

"Kaizokou oni, ore wa naru!"
7

bülent ersoy

kargalı karga paşa
Türk Sanat müziğimizin divası. Cinsiyet değiştirme operasyonu ile çok fazla konuşulmuş ve sahne yasağı yemiştir. Turgut özal döneminde yasaklı dönemi bitmiştir. Ayrıca kendisi ile bir 10 saat geçirmişliğim vardır ki hayatımın en unutulmaz günüdür.

Sesi muazzamdır. Eşi benzeri yoktur.

Edit: içerik

türkçülerin yanlış tanınması

kargalı karga paşa
Her konuda olduğu gibi bu konuda da ideoloji karmaşalarına kurban gidildiğini düşünmekteyim.


Türkçülük ideolojisini ele alırken iyi düşünmek ve analiz etmek gerekmektedir. Evvela bu ideoloji orta asya'dan bu yana süre gelmekte olan bir ideolojidir. Yer yer öncülleri değişkenlik göstermiştir diyeceğim ancak ana maddeler hel aynı kalmış yalnızca, göçebelik dönemleri ve yerleşik hayata geçiş evresinden mütevellit olarak yöresel ve bölgesel öncül değişkenleri gözlemlenmiştir.

Nihal atsız bunun en güzel örneklerinden biridir. Ben kendisini her ne kadar ütopik olarak görmüş olsam da, kendisi yeni türkiye'de ziya gökalplerden devraldığı bayrağı biraz aşırı uçlarda savunmuş ve dalgalandırmıştır. Ancak bütün bunlar her ne olursa olsun "ideolojinin" hamuruna düşünülmeden saldırılmasına sebebiyet veremez. Bu her konuda böyledir.

Bir insanın kendisini, seçemediği, önceden belirleyemediği ırk/toplum/millet vb. unsurlara fazlasıyla ait hissetmesi, bunun ateşli bir savunucusu olması başka bir durumdur ve olasıdır. Bunda yargılanacak dışlanacak bir şey yoktur. Aynı şekilde bu durum zıttı ile de vaki olabilir.

İnsanlar ideolojileri yanlış temsil edebilir yanlış yorumlayabilir. Bunlar ayrılmalıdır. Eğer fikir alışverişi yapılacak ve ilmi bir mecrada ilim kuralları çerçevesinde konuşulacaksa, insanlar değil asıl konu olan ideolojiler ve kaynaklar incelenmeli ve tartışılmalıdır. Geriye kalan her şey adı üzerinde yorum ve tutumdur.

İdeolojik öncüllere bakıldığında türkçülük kendi içerisinde tutarlı bir ideolojidir.

Diktatörlüğe karşı durup, başka bir diktatörlüğün egemenliği adına bir mücadele içerisinde değildir en azından.

oğuzhan uğur

kargalı karga paşa
On parmağında on marifet bir insandır. Yönetmen, oyuncu, müzisyen, komedyen ve daha nicesi. Kendisinin eğlenceli ve başarılı şarkıları vardır. En bilinenleri terbiyesizim, panpa, sağ salimdir kanımca. Youtube da o kadar gereksiz insan velet milyon abone ve izlenme yaparken kendisinin elli binlerde abonesinin bulunması ve hepsinden eski olması mecrada, insanın sinir ayarlarıyla oynanmasına sebeptir. Şu sıralar budabitv isimli youtube kanalı ile yine kahkaha tufanına sebebiyet vermektedir.

edip akbayram

kargalı karga paşa
Tam adı Ahmet Edip Akbayram olan, 29 Aralık 1950 Gaziantep doğumlu müzisyen. Eserlerini özgün müzik, halk müziği ve anadolu rock tarzlarında sunmuştur.

Müziğe çocuk yaşlarında ilgi duyduğunu her fırsatta dile getirmiş, gittiği konserlerdeki sanatçıların taklitlerini yaptığını defalarca anlatmıştır.
İlk plağını henüz lise yıllarında çıkarmıştır. O zaman grubunun ismi "siyah örümcekler" idi. Müzik uğruna diş hekimliğini okumaktan vazgeçmiş ve okulu bırakmıştır. 1971'de Altın Mikrofon Yarışmasını kazanarak birinci olmuştur. Altın plak da dahil olmak üzere sanatçının özel ve resmi tüm yarışmalardan kazandığı 300'e yakın ödülü vardır.

Kendisi kanımca modern halk ozanlarımızdan biridir. En bilinen çalışmaları aldırma gönül, hasretinle yandı gönlüm, eşkiya dünyaya hükümdar olmazdır bence. Benim en sevdiğim çalışması ise;



Edit: Link

hulusi akar

kargalı karga paşa
Türk Silahlı Kuvvetlerinin orgenaral rütbeli genel kurmay başkanıdır.

Bu gün yayınladığı açıklama metni ise büyük bir düşünce boşluğuna itmiştir beni.

"Kara Kuvvetlerimizin Kahraman ve Fedakâr Mensupları,

Binlerce yıllık şanlı mazisinden aldığı güçle, Asil Türk milletinin birliğinin, kudretinin ve vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesi olan kahraman ordumuzun, vazgeçilmez gücünü oluşturan; aziz vatanımızın ve millî menfaatlerimizin korunması için kendisine tevdi edilen her türlü görevi, cesaret ve fedakârlıkla ifa eden Türk Kara Kuvvetlerinin 2226'ncı Kuruluş Yıl Dönümü'nü kutlamanın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin temel yapı taşlarından olan Kara Kuvvetlerimiz, Ebedî Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün “Cumhuriyet orduları, Cumhuriyeti ve mukaddes topraklarını emniyetle muhafaza ve müdafaaya kadir ve hazırdır.” sözünde ifadesini bulan güvene layık olabilmek için, aziz milletimizin emrinde büyük bir özveri ve gayretle çalışmalarını sürdürmektedir. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra mücadelesine, vatana adanmışlık anlayışından hareketle yön veren Kara Kuvvetlerimiz; risk ve tehditlerin sürekli değiştiği günümüz güvenlik ortamında, özellikle güney sınırlarımız başta olmak üzere sınır güvenliğinin yanı sıra, yurt içinde Terörle Mücadele Harekâtında, yurt dışında Barışı Destekleme Harekâtında, sınır ötesi harekâtlarda ve üstlendiği diğer bütün görevlerde, gösterdiği üstün gayret ve kazandığı büyük başarılarla, milletimizin güvenini ve takdirini kazanmıştır.

Caydırıcılığın, sayısal üstünlükten çok modern araç ve silah sistemleri ile bütünleşmiş ve yetişmiş insan gücüne bağlı olduğu gerçeğinden hareket eden Kara Kuvvetlerimizin fedakâr personeli; son dönemde devletimizin bekası, milletimizin egemenlik ve bağımsızlığı ile ülkemizin bölünmez bütünlüğü uğrunda yürütülen terörle mücadele harekâtında; diğer kuvvetlerimiz ve güvenlik güçlerimizle omuz omuza gerçekleştirilen operasyonlarda, büyük bir cesaret ve kahramanlık örneği sergilemiştir. Bu vesileyle, dünyanın en eski ordularından olan ve tarihin en şerefli sayfalarına emsalsiz zaferlerle imza atan Kara Kuvvetlerimizin ciddiyet, samimiyet, diyalog ve koordinasyon içerisinde; mesai mefhumu tanımadan görev yapan kahraman ve fedakâr personelini, bu yüksek görev anlayışından dolayı içtenlikle kutluyorum."

"Ebedi başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk" kelime grubu birilerini bir hayli kızdıracak gibi. Rezervlerimizi alalım.

Kaynak: aydinlik.com.tr
3

j.k.rowling

kargalı karga paşa
Çocukluk ve ergenlik dönemimizde biriktirdiğimiz tüm paralarımızı kitap, sinema ve coca-cola (lisansı ürünleri bardakları vs yanında veriliyordu) üçlüsüne yatırmamıza sebep olmuş zat-ı mutherem hanım efendi.

Kendisi seriyi tamamlamış olsa da Cursed Child'a da el atmıştır. Son günlerde yaptığı tek şey twitter üzerinden yaptığı açıklamalarla bizleri çıldırtmaktır.

sözlükte ırkçı yazarların azalması ile kaliteli bir yazar kitlesine geçiş süreci

kargalı karga paşa
Zannediyorum burada kastedilen isimler ben ve benim gibi sözlükten bir süre ayrılan arkadaşlar.

Öncelikle hiç birimiz ırkçı değiliz ve ırkçılık sebebiyle uzaklaştırılmadık. Bahsi geçen konuya kel alaka olan ve dün gece biraz daha açıklık getirilen konulardan dolayı kendi tercihimiz ile ayrılmıştık. Sorunların çözüldüğünü öğrendik ve geri döndük.

Bu konuda alçak gönüllülük edemeyeceğim biz yokken sözlüğün ne hale geldiğini arkadaşlardan da duyduk bizlerde geçmişe yönelik taramalarda gördük. Ideolijinizden ve ideolojimizden dolayı (ki bu kesinlikle bizim adımıza ırkçılık değil) bize yapılan bu çirkin ithamı arkadaşlarımız adına yanıtlamak ve reddetmek üzerine bu entryi klavyeye aldım.

Mesele kalite ise, merak etmeyin hep birlikte daha kaliteli yerlere taşıyacak daha dolu içeriklerle sözlüğümüzün ayaklanması için elimizden geleni yapacağız.

Sevgi ve muhabbetle.

ad hominem

kargalı karga paşa
Bir çokları tarafından cinsiyetçilere karşı kullanılan bir terim olarak bilinse de, felsefede yer alan mantık hataları ve mantıksal safsatalardan biridir.

Bu terim bir konu üzerinde tarafların yada taraflardan birinin argümanları, koşul ve öncülleri tartışmayı bırakıp doğrudan konuyu şahsi kusurlara, yetersizliklere veya şahsın doğrudan kendisine çevirme eğilimine yahut bu eğilim üzerinden tartışmada üstünlük sağlama çabasına verilen isimdir.

evrim teorisinin geçerliliği

kargalı karga paşa
Bu konuyu belli öncüller göz önünde bulundurarak değerlendirmek yararlı olacaktır.

Bildiğimiz üzere teori kavramı, bir konu hakkındaki öngörü ve koşulların henuz kesin olarak %100 oranında ispatlanmadığını belirten bir kuramdır. Bu konu hakkında örnek verecek olursak Kuantum Teorisi, Cern'e kadar teori idi. Ancak Cern sonrasında artık bizim için Kuantum Fiziği olarak bir gerçeğe dönüştü.

Ancak bilim ürettiği ve ispat ettiği verilerin yine yanlışlanabilir olduğunu ön görmektedir. Bu sebeple bilimin çalışma metodolojisi tümevarımsal metodolojidir.

Evrenimizin var olan kozmolojik modelinden bahsedilirken Big Bang Theory'den, bilişimizde var olan modeli en iyi açıklayan teori olarak bahsedilmektedir. Yine tümevarımsal metodolojiye dayanılarak yapılmaktadır bu.


Evrim teorisi'de şuanda canlılığın başlangıcını ve varoluşunu elimizdeki verilere dayanarak yine tümevarımsal metodoloji ile en iyi açıklayan teoridir.

Peki teorinin kendisi ve geçerliliği tartışılabilir mi? Tabi ki tartışılabilir ki hala tartışılmaktadır bilim dünyasında bile. İlk verilerimize göre insanlığın 10.000 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu sanıyorduk. Daha sonra baktık ki, bulgularımız bizleri 100.000 yıla, yakın zamanda ise bulunan bir kaç iskelet fosili ile bilinenden de 100.000 ila 200.000 yıl kadar öncesi var varoluş hikayesinin.

Bu tartışmanın ekseriyeti "şimdiki maymunlar neden insan olmuyo qewqewqew" olmadığı sürece, bilimsel, felsefi ve antropolojik veriler üzerinden tartışılacaksa sabahlara kadar tartışılsın derim ben efenim. Bilgi ve biliş seviyemize muazzam bir katkı sağlayacaktır. Ama burası türkiye... Kim tartışacak...

Not: bir monoteistim ve evrimi kabul etmekteyim bildirmeden edemeyeceğim.

bilim vs din

kargalı karga paşa
Bu başlık dahi yoz bir zihniyetin ürünüdür. Neden mi?

Yukarılarda bahsedildiği üzere ülkemizde dinin seçilmesi orta çağ göstergesi imiş. Gözlerim kanıyor adeta. Bu başlık ve ekseriyetindeki her şey felsefi açıdan mantıksal safsatadan ibarettir. Bu tür önermeleri batı avrupada bilim adamları üzerinde yapılan araştırmalar çürütmektedir. Araştırmalara göre bilim adamlarının daha inançlı kişiler olduğunu gözler önüne sermektedir. Ne oldu şimdi din bilimi dövdü mü? Bu nasıl bir mantık(sızlık)tır?

Bilim ile din metodolojileri farklı, birbiriyle ilgilenmeyen iki farklı olgudur. Bunu kabul edip bilmekte fayda var. Din içkin bir konudur. Bilim çeşitli konular üzerinde elde edilen bulgu ve veriler üzerine tümevarımsal metodoloji ile birlikte bir sonuca ulaşır. İnsanların bir inanca sahip olması bilimi dışlamalarını gerektirmediği gibi, bilimin varlığı dini dışlamamaktadır. Bu iddia dahi mantıksal safsata olarak değerlendirilmelidir ve felsefi açıdan bu tür argümanlar çöptür.

Dini metinler "Atom altı parçacıkları ispat etmek için cern'de devasa bir makine yapmalı, proton ve nötronları çarpıştırmalısınız ve bunu da şöyle böyle falan fisman şeklinde yapmalısınız!" demek gibi bir vizyonu, misyonu ve çalışma prensibi olmadığı gibi bilimin de "tanrı olsaydı şunlar bunlar olmazdı" demek gibi bir vizyonu, misyonu ve çalışma prensibi yoktur.

Aksini iddia edenler "bilimcilik" ve "yobazlık" güruhlarına mensuptur yine güruhların tanımı itibariyle.

marvel vs dc

kargalı karga paşa
Açık ara Dc.

Bakıldığı zaman Marvel Dc'den çok daha fazla karakter klonlamıştır.

Sinema evreninde Marvel açık ara önde gidiyordu. Özellikle Dc'nin bir sinema evreni oluşturamaması sorunu akabinde sürekli yaratılan evrenleri resetleyip her filmde yeni umut diye ortaya çıkması. Batman V Superman filminde yaşanan hüsran. Ama sonra o filmde bir şey oldu...

Son kez sinema evrenini sıfırladıklarını duyurdular ve her şeyi bu filmin üzerine kuracaklarını açıkladılar. Wonder Woman ile de rekorları alt üst ederek Marvel'i sinema evreninde de daraltmaya başladılar. Justice Legue zaten belli ki gümbür gümbür geliyor.

Dc Forever. Forza Dc.

kargalı karga paşa

anne boleyn
menemen takımı olarak haksızlığa uğradığımızda bir moderatör olduğu halde gelip derdimizi dinlemiş ve bu haksızlığın karşısında durmuş adam gibi adamdır. hatta sırf bu yüzden moderatörlüğü alınmış kişidir. bazen kötü olayların içinde iyiliği bulmak gerekir. ben kötü olaylara maruz kaldığımda bir sürü iyi insan kazandım. sırf bu yüzden bile o olayları yaşadığım için mutluyum. kargalı karga paşa da o iyi insanlardan biridir. iyi ki varsın!
1

Allah

kargalı karga paşa


1. Allah bir özel isim değildir. Bu sebeple Allah arap tanrısı değildir. Tanrı kelimesinin arapçadaki karşılığı birebir olarak Allah'tır. Arap tanrısı tanımı hatalı bir tanımdır.

2. Orta doğunun kan gölüne dönmesi, afrikadaki çocukların açlıktan ölmesi vb. argümanlar kötü tanrı problemi olarak bilinen argümanların en çürük kısımlarıdır. Hala tartışıldığını görmek "yine mi pilav?!" cihetinde bir etkiye maruz bırakmaktadır. Bilmekte fayda var, bunlar Tanrı'nın değil insanların sorunudur. Tanrı kaynaklı değil insan kaynaklı sorunlardır.

3. Tanrı'ya yöneltilen bu ve ekseriyetindeki bir çok iddia ve bunlara ek olarak tanrının cinsiyeti olması, tanrının çocuklarının olması vb. iddia ve önermeler, antropomorfizm olarak bilinen inanç doktrinine farkında olmadan bir inanç duymanın etkisi yada tanrı kavramını antropomorfik bir açıdan ele almanın tesirinden mütevellittir. Bu maddeyi aşağıda sonuca kavuşturacağım.


4. Tanrı'nın kendisinin ateist olması, "kaldıramayacağı taş yaratabilir mi?" Sorusu, "kendisini öldürebilir mi?" sorusu mantıksal hatalı sorulardır. Mantıksal safsatalardan ibarettir. (Artık kaçıncı kez bu konuyu açıklayacağım bilmiyorum)

5. Tanrı monoteizme göre aşkın varlıktır. Ezeli ve ebedidir. Aynı zamanda da mutlaktır. Mutlak olan şey tanrının insan algısında var olan duyu, duygu, his değildir. Elbetteki insandan çok çok farklı bir sisteme sahip olmak durumundadır. Yani tanrı mutlak iyi yada mutlak kötü tanımı gereği olamaz. (Mutlak iyi/mutlak kötü tanrı modeli için (bkz:deizm)) bu sebeple bir çok entryde bahsedilen dem vurulan konuların yine bir çoğu mantık hatasıdır.

Devamı gelecektir. Tabi ki isteyen arkadaşlar ile seve seve teoloji ve teoloji terminolojisi üzerine özelden vs. sohbet edebiliriz.
 
Selam sevgi ve muhabbetle değerli arkadaşlarım.
6

Nazım hikmet ran

i am groot
3 haziran 2017 itibariyle ölümünün 54'üncü yıldönümü olan usta şairimizdir...Hayat hikayesini hepimiz biliyoruzdur diye düşünüyorum. ben buraya en sevdiğim dizelerini bırakacağım sadece...Huzur içinde uyu usta.


Hapiste Yatacak Olana Bazı Öğütler

Dünyadan, memleketinden, insandan
umudum kesik değil diye
İpe çekilmeyip de
Atılırsan içeriye,
Yatarsan on yıl, on beş yıl
Daha da yatacağından başka,
'Sallansaydım ipin ucunda
Bir bayrak gibi keşke''
Demiyeceksin,
Yaşamakta ayak direyeceksin.
Belki bahtiyarlık değildir artık,
Boynunun borcudur fakat,
Düşmana inat
Bir gün fazla yaşamak.

İçerde bir tarafınla yapayalnız kalabilirsin,
Kuyunun dibindeki taş gibi.
Fakat öbür tarafın
Dünyanın kalabalığına
Öylesine karışmalı ki,
Sen ürpermelisin içerde,
Dışarda kırk günlük yerde yaprak kımıldasa.
İçerde mektup beklemek,
Yanık türküler söylemek bir de,
Bir de gözünü tavana dikip sabahlamak
Tatlıdır ama tehlikelidir.

Tıraştan tıraşa yüzüne bak,
Unut yaşını
Koru kendini bitten,
Bir de bahar akşamlarından;
Bir de ekmeği
Son lokmasına dek yemeği,
Bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman.
Bir de kim bilir,
Sevdiğin kadın sevmez olur,
Ufak bir iş deme,
Yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir,
İçerdeki adama.
İçerde gülü, bahçeyi düşünmek fena,
Dağları, deryaları düşünmek iyi.
Durup dinlenmeden yazmayı,
Bir de dokumacılığı tavsiye ederim sana,
Bir de ayna dökmeyi.
Yani içerde onyıl, on beş yıl,
Daha da fazla hatta
Geçirilmez değil,
Geçirilir,
Kararmasın yeter ki
Sol memenin altındaki cevahir!

laik sözlük

i am groot
an itibariyle iyice bıktırmış sözlüktür..Eğer sözlükte sadece milliyetçiler ve pkk sempatizanları olacaksa kusura bakmayın ben iki taraftan da olmak istemiyorum. Ooo enternasyonalizmi destekliyor kesin pkklı..Bu mudur yani? Bu sığılığın, dinlemeden yargılamanın kaçıncı seviyesi? Diğer taraf da aynı şekilde, en küçük milliyetçilik ile ilgili lafa tepki göstermeler falan..Atatürk milliyetçiliği zararlı değil yararlıdır arkadaşlar haklısınız,ama bence Atatürk böyle bir durumda özelden tehdit mesajları savurmazdı.Atatürk aslını bilmeden,dinlemeden yargılamazdı..Neden yapsın ki? Madem o fikir çok yanlış,bunun değişmesi için bir şey yapılacaksa onun yolu bu değil.Siz sanıyor musunuz bütün sözlüklerde tek tip insan var? Tabii ki her telden olacak. Burada da öyle (bkz:soluk yüzlü adam) Başlarda ne kadar garibimize gitse de alıştık değil mi? Bence önce dinlemeyi sonra kendinizi savunmayı öğrenin,daha sonra böyle platformlara kaydolun. Çünkü en kötü bakılan fikir bile aslında içini açtığınızda hak vereceğiniz bir şey çıkabilir,bunun sebebi de insandaki savunma mekanizmasıdır.

edit : hayatınızın her evresinde soluk yüzlü adamlar,liberalistler falan olacak..Kimse sizin doğrunuzu kabul etmek zorunda değil. Ayrıca bu giriyi 17 yaşındaki bir lise öğrencisinin kaleminden okudunuz, iyi geceler.
2

rap müzik

ickial
sokakta yürürken, oyun oynarken, yada oturma halindeyken kısacası her koşulda dinleyenlerin hangi kafayı yaşadığını merak ettiğim şeydir.

rap muzik sokagı anımsatır pop kalcayı rock ise anırmayı savunmasıyla rap dinleyenlerin rapten ne tur bi anlam cıkardıgı sorunsalı.
1

cem garipoğlu'nun öldüğüne inanmamak

ickial
birçok insanın ortak düşüncesidir. twitter camiasında epeyce çalkalanan durumdur.

cem garipoğlu kim?
münevver karabulut cinayetinin zanlısı. öldürdükten sonra epey bi süre kaçtı ve sonunda 2011de teslim olarak 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. tek kişilik odasında kendisi asmış olarak bulundu (yersen tabii)

sevgili yazar dostlar, ben bu başlığı neden açtım? çünkü öldüğüne inanmıyorum bu herifin. yıllardır araştırıyorum, çevremde annem başta olmak üzere cem garipoğlu'nu gördüğünü iddaa eden tanıklar var. rahmetli münevver karabulut'un cesedi parçalanmıştı biliyorsunuz, kafası leventteki konteynırda bulundu.
elbette istanbulda saklanacak kadar aptal olamaz diyeceksiniz, adamı hapisten kaçırdılar yahu, adalet hukuk kalmadı. kaçıp saklanmasını gerektiren bi durum yok zaten. arayıp ihbar etseniz hiç icraat olmaz emin olun.
feriköy duatepe civarında yaşadığını tahmin ediyorum, en azından her akşam hava karardığında sokakta kendisini görüyoruz. ya çok benzer biri, ya da o. hava karanlık dediğime de bakmayın, suratlar net seçilebiliyor.

amma velakin, bu teoriden ziyade bazı okuduğum kaynaklara göre cem garipoğlu'nun koğuştaki arkadaşı korkmaz yiğit'e göre, cem garipoğlu intihara meyilli gözükmüyormuş, kendisi öyle bi izlenim almamış. ruh sağlığı da gayet yerindeymiş. zaten ne zaman bir kadına zarar verilse hemen veren kişinin ruh sağlığına, psikolojisine saldırır insanlar. onun şusu var, onun busu var. verem gibi yayıldı şu ruhsal bozukluklar.

neyse devam edeyim, korkmaz yiğit, cem garipoğlu'nun 13-14 saat ders çalıştığını, 'çince' öğrendiğini söylemiş.
yahu hayatının 24-25 senesini hapiste geçireceksin, hayatının baharı nerelerde geçiyor bi dön bak 4 duvar içindesin. hala çince mi derdin?
arkadaşlar bir diğer teorim de cem'in çin'e kaçırıldığı yönündedir. çince zor bir dildir ve 5-6 senede bile insanlar çok iyi öğrenemez, üstelik kurs aldığı halde.
hem neden çin olmasın ki? kalabalık bir yer, izini rahatça kaybettirir.

bunları bi kenara koyarsak, neden cem ölmedi kısmına geri dönmek istiyorum. nasıl kendini astı? cem garipoğlu, bir çay kaşığı ve bir çamaşır ipi istemiş güya hücredeyken.
vay arkadaş, bu nasıl bir disiplinse artık, ulan göz göre göre al intihar et diyerek ip mi verilir? napacak o o ipi? 5 yaşındaki çocuk bile vermez o şeyleri oradaki birine.
ayrıca, ayakkabının bağcığı bile alınırmış öyle yerlerde, okumuştum. kısacası bu herifin cezasını çekmesine müsaade etmeyen adaletin...

tüm bunları da bi kenara bırakıp, "cem garipoğluna haksızlık etmişiz" manşetleri gördüm internette ya. ulan var mı böylesi? twitterda da kara mizah ayağına cem garipoğlu esprileri dönüyor, aynı şekilde instagramda da. (bkz:cem gibi karı kız kesioz)

paranız varsa, eliniz her yere uzanabiliyorsa türkiye sizin için refah bir ortamdır. gencecik kızı katleden dengesiz bi andavalın dışarıda kol gezme ihtimalini düşünün. belki de ihtimalden öte.

paylaşmak

ickial
bencillerin yapamadığı eylem. paylaşmak güzeldir. duyguları paylaşırsın, yerini paylaşırsın, sırrını paylaşırsın, şarkını paylaşırsın, yemeğinden paylaşırsın. bazen de kalbini paylaşırsın. güzeldir.