confessions

sarkozy

Bira  · 14 Mayıs 2017 Pazar

  1. toplam giri 54
  2. takipçi 11
  3. puan 1184

laik sözlük başlıkları hakkında

sarkozy
Bu başlığı eleştiri amaçlı açtım. umarım saygı çerçevesi içerisinde görüşlerinizi belirtirsiniz. aykırı, uç yorumlar olmaması dileğiyle...

Laik sözlük başlıklarına baktığım zaman çoğunlukla din ve siyaset konuları açılıyor. Tabi ki bunlar rağbet gören konular mı, bazı arkadaşlar uyanıklık mı yapıyor anlayamadım. Bunların dışında sürekli takip ettiğim laik sözlükte ki bir diğer eksiklik ( bana göre ) popüler başlıklar genellikle anket niteliğinde basit konular. örneğin; en sevilen yazar nickleri, laik sözlük yazar profilleri vb... Kimse yanlış anlaşılmasın benim eleştirdiğim nokta bu başlıkların açılması bunlara yorum yapılması değil. tabiki bunlar da olacak ama sözlük içinde ciddi, herkesin kendi bilgisini paylaşabileceği, laik sözlük okurlarını bilgilendirici başlıklarda açılmalı ve aynı zamanda açılmış olan başlıklara laik sözlük yazarlarının ilgisinin biraz daha fazla olmasını isterim. tabiri caizse benim sözlüğümün "wikipedia" gibi bilgi dolu olmasınıda isterim. bir insan arama motorunda bişey aradığında bizim sözlükten faydalanmasını isterim. çok yanlış bişey istemiyorum gibi. biraz dikkat ederseniz altında kafa patlatarak tartışabileceğimiz veya herkesin hakkında görüş bildirerek insanları bilgilendirebileceği başlıklarda hep en az entry girilmiş. bu durum beni laik sözlük yaş ortalamasının düşük olduğu düşüncesine itiyo. yani daha net olmak gerekirse burası "kızlarsoruyor" sayfasına benzemeye başladı gibi.

Bunlar benim şahsi fikirlerim katılırsınız veya katılmazsınız. lütfen saygı duymak şartıyla görüşlerinizi belirtmenizi çok isterim.

18 yaşına girenlere tavsiyeler

sarkozy
18ime girecegim gune 1 hafta flan kalmisti cok heyecanliydim. Artik özgürüm, Istedigimi yapabilirim düşünceleriyle dogum günümü bekliyordum. Sanki o zamana kadar kül kedisi gibi bi hayatim varmista 18ime girince balkabagi araba olacakmis gibi bi his. Ben bu dusuncelerle uykusuz geceler gecirirken dogum gunum geldi. Arkadaslarla guzelce eglendik ictik flan... Parti bitti eve cok mutlu dondum. Yarin sanki yoldan gecen herkes beni tebrik edecekmis gibi musmutlu uyudum. İlk hayal kırıklığı sicacik yatagimdan babamin tok sesiyle uyandirilmamla basladi. Kalk git ekmek al dedi. Hani 18im ben ne ekmegi artik o islere baskasinin bakmasi lazim degil mi ? Babama uyucam ben siz alin ekmegi dicektim ki muhammed alinin sol kroşesi geldi ansizin. E moral sıfır tabi ki seve seve gittim ekmek almaya. Ben nerden biliyim 18e girince hayatinin daha bok oldugunu. Neyse uniye basladim. Ilk sene kanimiz kayniyo genciz. Geziyoz egleniyoz. Para yetmemeye basladi bi sure sonra. +18 olmanin verdigi gurur ve mutlulukla hemen bi bankadan girdim iceri ogrenciye uygun 500tllik kredi karti istedim sagolsunlar kirmadilar beni hemen verdiler. Sandim ki 18 olunca sevilip sayiliyosun. Kredi kartinin limitinin 1 bucuk haftada bitmesiyle hatırı sayılır 2. Şoku yaşadım. Hayat iyice boka sarmaya basladi. E alkol var sigara var para yok. Millet geziyo Ben gidemiyom. Babayada kredi kartindan bahsetsem okuldan alir tamircinin yanina verir. O kadar tirsiyom babamdan yani. Mahalle bakkalini kafaladim yazdirmaya basladim. Zengin parali arkadaslardan borç istemeye başladım. Tabi borclar cogaldi odeyememeye basladim. Borcu borcla odemeye basladim. 3. Şokta boyle geldi. Universitenin 2. Senesinden sonra aklim başıma geldi toparladim kendimi. Ne borc ne kredi karti. Kendi yagimda kavruluyorum. Üni bitti mezun oldum tak askerlik kagidi geldi. Gittim 2 yil tecil ettirdim. İş ariyorum is yok. Baba para vermeyi kesti. İsteyemiyomda eskisi gibi. Bu seferde mahalle baskisi aile baskisi akraba baskisi arkadas baskisi. İş bulamiyom diye uzulenler mi desem aciyanlar mi desem hep bunlarla doldu cevrem. Kadrolu işsiz oldum bildigin. Neyse ben 2 sene sacma sapan islerde calistim bi sekilde. Kisaca hayatim buraya kadar bombok gecti. Sıra geldi askerliğe ona da gitmeme cok kisa bi zaman kaldi. Onunda nasil gececegini cok merak ediyorum.

Benim önerim büyü mü yapıyonuz, atomu mu parçalıyonuz napıyosanız yapın 17sinde kalın.
5

martin luther king

sarkozy
ABD'de siyahların özgürlük mücadelesinde sembol olmuştur. aynı zamanda 28 ağustos 1963'te 200 bin kişiye hitap ederek tarihi "i have a dream" adlı konuşmasını yapmıştır. martin luther king barış ve insanların eşit olduğu konusunda ki düşüncesiyle geniş kitlelere hitap etmiştir.

bizde o ve onun gibilerin izinden gitmeliyiz.

metroseksüel

sarkozy
literatürde bakımlı erkek diye geçer. bakımlı erkek ise Görünüşe, giyimine kuşamına özen gösteren erkek, yani metroseksüel demek.

Bu tanıma göre her erkek metroseksüel oluyo. ama benim küçüklüğümden beri bildiğim metroseksüel erkek, bakımlı olmaktan öte kadınlar gibi kuaför bakımlarını yaptıran, daha entellektüel giyinen, konuşurken kibarlıktan ölen kişidir. Halk arasında böyle kişilere gay derler.

görünen adam

sarkozy
ilk 3 bölümünü izledim. her bölüm 15er dakika. konu özetle klasik amerikan filmelerinde ki görünmez adam temasının tersi görünen adam olmuş. tüm insanlar görünmezken ana kahraman görünür olur ve macera ondan sonra başlar. bence tam bir onur ünlü kafası olmuş. bence dizi
ve film kültürümüz onur ünlü ve onun gibi birkaç adam sayesinde evrilmeye başlamıştır.

bu arada herkese şiddetle tavsiye ediyorum mutlaka ve mutlaka izleyin.

unutulmayan bir anı bırak

sarkozy
ilkokulda bizim kantinden en çok alınan şey gevrek ayrandı. (izmirli olduğumuda belirtmiş oldum)
kantincinin adıda mehmet amca. (belki mehmette olabilir ama amca da eklediğimiz için orjinali bozulsun istemedim) neyse bizim kantinde o zamanlar en çok şunu duyardınız; mehmet amca gevrek ayran, mehmet amca gevrek ayran... sürekli bu ikili alınırdı çünkü. Bir gün bi kız öğrenci yine aynı duygularla gelmiş kantine ve seslendi "gevrek amca mehmet ayran" :) bütün öğrenciler kahkaha atıyo tabi herkes duydu bunu.. sonra o mehmet amcanın ismi gevrek amca kaldı. ve o gunden sonra herkes gevrek amca mehmet ayran demeye başladı. :))
1

internet ihtiyacı

sarkozy
Su içmek, yemek yemek, yıkanmak, seks, eğlenmek, hayatımızın temel ihtiyaçları. Onlarsız yaşam olmaz, olsa da anlamı olmaz. Peki ya internete girmek? Temel ihtiyaç mıdır?

Yapılan araştırmaya göre tüketicilere “mobil internetinizden 1 hafta vazgeçmektense neden vazgeçmeyi tercih edersiniz?" diye sorulduğunda geleneksel medya ciddi kayıp yaşıyor. %70'i gazete, %52'si kitap okumaktan %38'i ise televizyon izlemekten vazgeçebileceğini söylüyor.

İnsanlar mobil internet için bir hafta başka neden vazgeçer diye merak ederseniz;

%77'si fastfood'dan, %68'i çikolatadan, %58'i alkolden, %49'u kahvesinden vazgeçmeye hazır.

Sadece %22'si arabasından vazgeçerken, %17 seks yapmaktan, %9 ise duş almaktan vazgeçebileceğini söylüyor.

Peki ya online olmak uğruna daha nelerden vazgeçeceğiz dersiniz?

aşırı feministliğin insanları soğutması

sarkozy
feminizm bence ülkemizde herkesin desteklemesi gereken bir akımdır. kadına verilen değerin az olması, kadına şiddet ve bununla ilgili hiçbir ceza verilmemesi, kadının ötekileştirilmesi, kadının özgürlüklerinin erkeğin özgürlüklerinin başladığı yerde bitmesi ki bu da kadının özgürlüklerinin 4 duvar arası diye tabir edeceğim evin dışına çıkamaması (gerçi bazıları evde dahi özgür değiller) vb gibi olayların ülkemizde fazlaca olmasından dolayı feminizm haklı bir davadır.

daha önce ki entrymde de dediğim gibi bu ülkenin geleceğini kadınlar yetiştiriyor. bu yüzden kadınları biz erkeklerle eşit hatta bizden üstün bile tutmalıyız bence.

12 yaşında evlendirildi 13 yaşında kayınpederinin tecavüzüne uğradı

sarkozy
insanlıktan nasibini almamış, başka erkeklerle para karşılığı birlikte olan kadınların evlatları diye söveyim önce.
kız çocukları böyle vahşetin içinde bulunmasın artık. kız çocuklarına cinsel obje gözüyle bakmaktan vazgeçin artık. ülkede kadınların önemini hala idrak edemediğimiz için bu durumdayız. unutmayın bu ülkenin geleceğini bu kadınlar yetiştiriyor...

onur ünlü

sarkozy
onur ünlü, 1973 yılında izmit'te doğmuş, anadolu üniversitesi iletişim bilimleri fakültesi iletişim sanatları bölümünden mezun olduktan sonra marmara üniversitesi iletişim fakültesi iletişim bilimleri anabilim dalında yüksek lisansını tamamlamıştır. 1997 yılından beri piyasada senarist, reklam yazarı, yapımcı ve yönetmen olarak çalışan ve 2006 yılının ağustos-eylül aylarında eflatun film tarafından çekilecek olan polis adlı sinema filminin senaristi olan onur ünlü, bu filmin yönetmenliğini de üstlenmiştir.
Onur ünlünün bana göre başarılı film ve dizileri; polis, güneşin oğlu, leyla ile mecnun, sen aydınlatırsın geceyi, itirazım var, görünen adam.
merakla beklediğim filmi ise; kırık kalpler bankası.

behzat ç

sarkozy
78. Bölüm favorim. Gerçekten oyunculuklar ve senaryo kesinlikle çok kaliteliydi. Leyla ile mecnun dizisiyle ortak bölümünüde unutmamak lazım tabi ki. Pilli bebek grubunun şarkılarının diziye uyumu müthiş. hayaletin söylediği türkü, harunun telsizden "seviyorum merkez" anonsu, behzat ç'nin bir barda yaşlanmış hali, şimdiki hali ve çocuk haliyle sohbeti ve en önemlisi 78. Bölümün tamamı unutamadığım sahnelerdir.
Bu diziyi hala izlememiş kişilere o kadar çok özeniyorum ki keşke onların yerinde ben olsamda izlemeye başlasam diyorum...

erdoğan'ın korumalarınında dahil olduğu washington'da ki kavga

sarkozy
Washington'da Donald Trump ile görüşen Tayyip Erdoğan'ı protesto etmeye gelen bir grup ve Erdoğan lehine gösteri yapan bir diğer grup arasında kavga çıktı. Erdoğan'ın yakın ve uzak korumalarıda kavgaya dahil olurken protestocu gruba saldırdı. Washington polisi kavgayı önlemeye çalışırken Erdoğan'ın korumalarından bazılarınıda copladılar.
(bkz:http://www.diken.com.tr/washingtonda-iki-grup-karsi-karsiya-geldi-erdoganin-korumalari-gostericilere-saldirdi/)

Film önerileri

sarkozy
the shawshank redemption
the sunshine of the spotless mind
american history x
the green mile
old boy
life of pi
pulp fiction
fight club
forrest gump
silence of the lambs
the usual suspects
interstellar
hachiko
amelie
leon: the professional
braveheart
kingdom of heaven
a clockwork orange
3 idiots
v for vendetta
into the wild

Bunlar aklıma gelen ve bana göre ölmeden izlenmesi gereken filmler. gerçekten kaliteli yapımlar. ha bunun dışında elbette bir sürü güzel film var misal yüzüklerin efendisi serisi hobit serisi karanlıklar ülkesi türk filmlerinden abimm animasyonlardan kung fu panda vs... bir sürü film var izlediğim ve sevdiğim. sadece bana izlemek istediğiniz türü söyleyin bende size film önereyim :)) ama mutlaka ve mutlaka yukarıda yazdığım filmleri izleyin... hade eyvallah

yapmış olduğunuz gaflar

sarkozy
Yıllar yıllar evveldi kaşta bir otelin havuz barında çalışıyorum. antalyanın sıcağını bilen bilir terden Donun katlanır ayıptır söylemesi araya kaçar. Sıcaktan beynimiz eriyo. Bu arada benim çalıştığım otele bir çok ünlü gelir. Barda müşterilerle laflaşıyorum bi tane agaya denk geldim bi icecek istedi doldurdum verdim. Oyle merhabayla basladi laf lafı açtı koyu bi sohbete başladık agayla. Bu arada barın önü kalabalık. Neyse aga sordu okuyomusun evet dedim anlattim oyle sonra sen ne is yapıyosun dedim is guc nedir adam dizi senaristiyim ben dedi. Bende aha ünlü diyerek sordum var mı öyle bilindik ünlü dizi yazdığınız diye. Adamda benim hala umudum var dedi.. Ben uzuldum tabi olsun abi ya yazarsin bi gun hemen koyverme kendini basarirsin diye telkinde bulunuyom barın onunde muhabbeti anlayanlar gulmeye basladi bende tık yok niye guluyolar cakmadim. Adam dondu sonra o benim suanda senaristligini yaptigim dizinin adi dedi. Ben ne diyecegimi bilemedim dizi izlemiyom abi kusura bakma flan diye gecistirsemde buyuk gaf yapmistim o gun.

nelson mandela

sarkozy
Hayatını eşitlik, adalet, barış ve özgürlüğe adayan Nelson Mandela, hayatını adil olmayan koşullar ve büyük cezalar ile geçirdi, ancak hiçbir zaman ırkçılığa ırkçılık ile karşılık vermedi. Misyonundan hiçbir zaman vazgeçmeyen Mandela, Güney Afrika'da yürüttüğü ayrımcılık karşıtı düşünceleri ile hem dünyanın daha iyi bir yer olmasına ön ayak oldu hem de dünyayı değiştirmek isteyenlere ilham kaynağı görevini üstlendi.
(bkz:http://www.bbc.com/turkce/ozeldosyalar/2013/12/130329_mandela_kimdir_yasam_oykusu)

anı yaşamak ya da anı paylaşmak

sarkozy
ben kesinlikle anı yaşamak diyorum. hiçbir kamera lensi insan gözünden daha kaliteli değildir. bu yüzden ister bir manzara olsun, ister eğlenceli bir olay olsun kendim görüp, hatırlamak isterim. günümüzde özellikle konserlerde insanlar cep telefonlarıyla konser videoları kaydedip sosyal medyada paylaşıyorlar. birçoğumuzda like almak için yaptığımızı inkar edemeyiz. belkide o konseri hayatı boyunca bir daha izleme şansı bulamayacakken, anı yaşayım müziğin ve performansın keyfini çıkarmak varken, o konser görüntülerinin zaten daha kaliteli görüntülerinin sosyal medya bulunuyo olmasına rağmen biz ufacık, pixel pixel kameramızla anı yaşamak yerine paylaşmayı tercih ediyoruz.