confessions

pencere

βετεράνος♛  · 18 Şubat 2019 Pazartesi

  1. toplam giri 1284
  2. takipçi 16
  3. puan 32591

devran buyurdu bize

pencere
çağımızı çok iyi özetleyen ernest hemıngway şiiridir;

devran buyurdu bize şarkı söyleyin
ve kesti dilimizi kökünce.
devran buyurdu bize su gibi akın
ve tıpa soktu tüm deliklerimize.
devran buyurdu bize kalkıp oynayın
ve iğneli fıçıyı giydirdi bize.
ve sonunda ey devran ! al sana,
dışkının dik âlâsı, buyursana.

ışıltı

pencere
umut dolu bir eugène guıllevıc şiiridir;

elbette yalan
aşk faslının kapandığı

bizi mutsuz kıldığı
elbette yalan

elbette yalan
bizim ağlamaklı ettiği

yarınların eşiğinde
ikimiz göz gözeyken

elbette yalan
tümünün baştan çıktığı

yokuşa tırmananları
tam iteleyeceğimiz kez de

bütün aşkların çürüdüğü
elbette yalan

gücümüzü takınıp
şöyle bir davrandığımızda

elbette yalan
aşkların kısırlaştığı

ulu bir savaşta
zaferi adımlarken

çoğu yalan çoğu yalan
aşk için denmişlerin

karasevdalıların
damarına basıldı mıydı

paylarına düşen günü donatmaları
cümbür cemaat yaşadıklarından

diyanet turistlere islamı anlatacak

pencere
diyanet'in yeni projesi.

http://www.diken.com.tr/diy...

dinle hiç bir sıkıntım yok. sol külliyattan daha fazla, dini eserleri okumuşluğum vardır. bir ateist olsam da hala dinlerden öğreneceğim çok şey olduğunu düşünmekteyim. ve bunca yüz yıldır insanlığı allahın bile yola getiremediğini gördükçe çok üzülmekteyim.

1950'lerden beri devletimizin dine bakışı çok büyük çelişkiler içerir. laik bir devletizdir, devlet her dine eşit mesafededir ama kışladan, okullara kadar sadece mescid vardır. kuran-ı kerimde kul hakkı yemek en büyük günahtır ama ehli kitaptan, islamın diğer mezheplerinden vatandaşlara, ateistlere kadar herkesten kesilen ve bir çok insanın hakkını helal etmediği vergiler sünni diyanete gider. sünni diyanet bu vergilerle sünni camileri yaptırır. imamlar bu helal edilmeyen kul hakkı dolu vergilerden maaş alır. ve cuma günleri vatandaşlara hutbede kul hakkının ne kadar büyük günah olduğuyla dolu bir dini satarlar.

dinde zorlama yoktur ama zorunlu din dersi eğitimi vardır. ve hatta bu dersin adı avrupa insan hakları mahkemesinden dönmesin diye iki yüzlülükle yıkanmıştır. ''din kültürü ve ahlak bilgisi''
hadi canım oradan. verdiğiniz eğitim gün gibi bir sünni islam külliyatıdır. öğretmen masalarında kız çocuklarına masa örtüsü giydirilerek namaz falan kıldırılır.

şimdi de turistlere içinde zorlama olmayan dinin, zorla eğitimi verilecekmiş. ne kadan da iyi bir fikir.

aydemir akbaş

pencere
sinemamızın kadri kıymeti bilinmemiş yetenekteki aktörlerindendir. ne yazık ki bu yönünü gösterebilecek çok az fırsat geçmiştir eline. yılmaz güney'le oynadığı ''çirkin kral'' filmindeki rolü buna en iyi örneklerdendir. absürd komedi filmlerinde bile kaliteli oyunculuk kumaşı görülebilir. seks filmi furyasında açlıktan ölmemek zorundaydı ve öyle de yaptı. bugün açlıktan ölmemek için aktörler, televizyonlarda çok daha beter işler yapmaktadır.

ama yandaş açıklamaları, kendisinin bir hayranı olarak beni kahretmektedir. görmezden geliyorum.

nevin yıldırım

pencere
ısparta'da tecavüzcüsünün kafasını kesip köy meydanına atan onurlu kadının adıdır. erkek devlet yasaları uyarınca müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır. yasalarda yıllardır kirli egemen erkekliği ödüllendirmek için kullanılan namus cinayeti indirimi bu genç kadına tanınmamıştır. yargıtay müebbet cezasını bile az bulup bozmuştur. erkek devlet yasalarında ve erkek dinlerinde kadının bir ruhu yoktur. ona karşı reva görülen en ağır fiziksel ve sözlü şiddete boyun eğmek zorundadır. kadınlar, paşa ve bey olarak büyütülen erkek çocukları büyüdükten sonra erk alanlarını istedikleri gibi kullansın diye var olan zevk metalarıdır.

kadınları her yerde bunun böyle olmadığına dair ses çıkartmaya davet ediyorum. bu biz erkeklerin de kirli zihinlerinin temizlenip yaşamın her alanında özgür olabilmemiz için tek yoldur.

ölmek üzere olan insana söylenebilecek en anlamlı cümle

pencere
kanımca o durumda insana kendisi sormadıkça bir şey söylenmemelidir. eline, yüzüne dokunularak rahatlatılabilir. her yaşayanın en az bir kere tecrübe etmesi gereken durumdur. bundan sonraki yaşamınızın değeri için büyük manalar çıkartabilirsiniz.

kimsenin dini inancına saygısızlık etmek gibi bir maksadım yok ama, böyle bir terminal evre yaşayan hastaların başında kuran okumak o insanı son zamanlarında psikolojik olarak da daha kötü çökertecektir.

celal şengör'ün damarlarımda türk kanı yok açıklaması

pencere
bir bilim adamından daha fazla, sansasyonel açıklamalar palyoçosu olan şengör'ün ne dediğini hiç umursamıyorum.
ama size kötü bir haber vermeliyim ki hiç birininizin damarlarında türk kanı diye bir şey dolaşmıyor. çünkü türk kanı diye bir kan türü yoktur. aynı şekilde, ingiliz kanı, ermeni kanı, alman kanı vesaire de yoktur. kan grupları bundan 70 yıl kadar önce tıp bilimi tarafından tasnif edilmiştir. bu kan gruplarından gayrı insan kanı bulunmamaktadır.

gerisi ilkel milliyetçi lafı güzaftır. ırkçı gevezeliklerdir.

kalu bela

pencere
evrim mekaniği doğada sadece biyolojik varlıklar için geçerli bir yasa değildir. bütün sosyal konular ve gelişmeler evrim mekaniği içinde yer alır.
semavi dinler de, pagan dinlerden evrim geçirerek günümüze ulaşmıştır. baş tanrı tek tanrıya, diğer tanrılarsa tek allahın yardımcıları olan meleklere evrilmiştir.
semavi dinlerde mitoslar karşımıza ayetler olarak çıkar.

kal-u bela olayı da bir mittir. bu mitte anlatılmak istenen yaradılışın başından itibaren yaşamın ana ekseninde var olan diyalektir.

eğitim sisteminin eksikleri

pencere
başlı başına iki yüzlü bir sistem olmasıdır. içinde zorlama yoktur denen dinin zorunlu dersi vardır. bu zorunlu sunni islam dersi ahimden dönmesin diye ismi "din kültürü ve ahlak bilgisi" konmuştur. oysa herkes biliyor ki bu derste ne din kültürü ne de ahlak bilgisi öğretilir. sunni islam anlayışı gencecik dimağlara dayatılır.

çocuklara ilk önce özgürlüğün ne kadar güzel bir şey olduğu anlatılması gerekirken, sonda söylenmesi gereken özgürlüğün sınırları anlatılır.

vatandaşlık bilgisi diye bir ders vardır ama derste öğrendiğiniz gibi vatandaşlık haklarınızı ararsanız başınıza pek de iyi şeyler gelmez.

muasır medeniyetlerde, yaşamda kadını her türlü ötekileştirmenin "nefret suçu" olduğu öğretilir. biz de ise kadının en önemli görevinin temizlik işleri ve çocuk doğurmak olduğu anlatılır.

13-14 bin oyla seçim kazandım denmez

pencere
uzun boylu sevgi insanımızın demecidir.
bu akape karşıtlarına da hiç yaranılmıyor. devlet hep cebberut yüzünü gösterecek değil ya. çok ince bir ironi yapmış sayın cumhurbaşkanım. aslında lafı eko başkana değil bunu söylerken. bin ali yıldırım'ı iğnelemektedir.
ironiye bu kadar yabancı nesle aşina değiliz.

28 days later

pencere
zombilik hususunun felsefesini de güzel bir biçimde işleyen sağlam bir filmdir. christopher eccleston abimiz her rolde olduğu gibi bu filmdeki rolüyle de muhteşem bir performansa imza atmıştır.

bütün zombi filmlerinde, neden olduğunu bilmediğim ama çok sevdiğim bom boş bir süpermarket sahnesi bu filmde de vardır.

house m.d.

pencere
ergenliğimden iyi bir sinema izleyicisiyimdir. normal insanlar bir filmi izledikten sonra yatar uyurlar yahut işlerine güçlerine bakarlar. benim ise en büyük hobilerimden biri o film hakkında yayınlanmış ne kadar külliyat varsa okumaktır. daha sonrasında kendimi filmin oyuncularının ve yönetmenin yedi sülalesini tanımış halde bulurum.

iyi bir sinema izleyicisi olarak dizi izleyenlere hep tepeden bakmıştım. taa ki house md'yi izleyene kadar.
hayata ve insana dair çok sağlam cümleleri olan bir dizidir. bunu kaba bir biçimde yapmaz. dramanın içinde güzel bir sanat yoğunluğuyla yedirir.
house başkan allahsızdır. din ve hakikat arasında çelişkiyi çok iyi çözmüştür. ama bunu sıradan insana anlatacak mecali yoktur. hayat felsefesinin ana temeli ''gerçek kutsal olmayanda saklıdır'' olmuştur.
yıllar evvel yaşar nuri öztürk'ün ''en büyük günah riyadır'' başlıklı bir makalesini okumuştum. hoca güzel anlatıyordu. kafasında bir duvarı aşamadan öldü gitti yazık. o da din duvarıydı.

hakikatin kutsal olmayanda saklı olduğu gerçeği hepimizi bütün yaşam riyakarlıklarından kurtacak tek felsefedir. bunu salt teolojik manada söylememekteyim. aşk ve insan ilişkilerimizi de pembe diziler saçmalığı gibi yaşamamızdan kurtaracak bir sırdır bu anlayış.

yayınlanan sekiz sezonu 3 defa baştan izledim bu dizinin. şimdi her hangi bir rektör'ün kapısına varıp bunu söylesem bana da bir tıp fakültesi diploması vereceğinden eminim. vermese de az israr ederim öyle verir.
depresyonuma da iyi gelmişti bu dizi.

amaaannn, sen yoksan house md dizisinin izlenecek sekiz sezonu var.

benim helalim beni duvardan duvara vurabilir

pencere
twitter'da bir ak trol'ün sıçmığıdır.

sözlük yazarı bütün arkadaşlarım bütün olaylara mümkün olduğunca sınırsız bir özgürlük penceresinden baktığımı bilir. ama bir insanın bir insanı rızası dahilinde duvardan duvara vurması özgürlük kapsamında değerlendirilemez.
hukukta her türlü cezai müeyidesi vardır ve olmalıdır.
aynı zamanda böyle bir duruma rıza gösteren kişiyi yakınları hakim kararıyla bir pskiyatri kliniğine yatırabilir.

yaran tweetler

pencere
''kızın biri bana şeref sekste sınırın var mı dedi hiç düşünmeden; var tabi. lozan antlaşması ile belirlenen sınırlar benim sınırımdır bu sınırlar dışında kalan yerlerde harama uçkur çözmem deyince,ilginç bi düşünce yapın var. milli hislerin erkekliğini dizginliyor garip demişti.''

şeref düzyatanlar
49 /