ben de şununla katılayım aranıza.
dün gece ergenlik hallerini bildiğim bir arkadaşımın annesi saat gece 2 gibi bana mesaj attı ve kızım veda eder gibi konuştu click me ona ulaşır mısın, çok tedirginim intihar etmesinden korkuyorum dedi. arkadaşa ulaştığımda sesinin hatta ağlamasının bile normal olmadığını anladım. geleyim, seni alayım, sen gel bize gibi şeyler söylesem de hiç oralı olmadı. saat 4 e geliyordu aradı, çok kötüyüm click me gel lütfen hiç iyi değilim kendime zarar vermekten korkuyorum dedi ve haliyle hemen hazırlanıp atladım bir taksiye, 10 seneye yakındır tanıyorum, kardeşim gibi kızcağız, canından endişe ediyorum durur muyum? yanına vardığımda elmacık kemiği şiş, burnu morarmış, sürekli sızlayan kafasını tutar halde buldum. ne oldu diyorum, dövdü beni diyor; şikayet eder gibi "her yerime vurdu, beni yoldan geçen herhangi biri gibi dövdü" diyor. neden diyorum abicim neden, beni aldatıyormuş diyor ve avazı çıktığı kadar küfürler savuruyor bağırıyor 3 metre ilerde yatakta yatan sevgili bozuntusuna. anlatıyor "böyle yaptı, şöyle yaptı, ben ona köpek oldum o biraz olsun değer vermedi bana" diye. arada bir gidiyor vuruyor uyuyan et parçasına, diğeri de uyanıp kaşınma diyor geri yatıyor. bir saate yakın bu senaryo tekrarlandı, bizimki konuştu ben dinledim. en son artık uyku bastırdı, esniyorum, dinleyemiyorum. "kalksa bir özür dilese, sarılsa yine razıyım" sözüyle benim uykumu kaçırdı. n n nnasıl yani falan oldum. öyle vallahi dedi ben artık bu kadar düştüm dedi. kusura bakma ama dedim, yapılanları sindirebiliyorsan eğer, bu kadar midesiz ve kişiliksizsen yapılanlar sana müstehak. bir kadına el kaldıran junkienin biriyle hayatını devam ettirmek istiyorsan buyur devam et, ancak bundan sonra bir daha arkadaki et yığınıyla bir problem yaşarsan beni arama dedim ve çıktım oradan. sabah barışmışlar. annesine de mesaj attım aptallık senin kızında, benim artık yapabilecek bir şeyim yok diye.
internette gezerken atasını bulduğum yazar
nick-entry uyumsuzluğunun vücut bulduğu zat.
bu zamana kadar sevgili olduğum bütün kadınları aldattım.
iyidir, hoştur, yenir
- ne okuyorsun
+ resim
- aa beni böyle çizebilir misin? yani tıpa tıp benzetebiir misin? ( çizerim kardeşim, hücrelerine kadar çizerim )
- benim 10 yaşında yeğenim var çocuk bir çiziyor görmen lazım ( benim de otistik bir yeğenim var görmen lazım aynı sen )
- resim öğretmeni mi olacaksın yani ( hayır kardeşim o kadar basit değil )
- nasıl para kazanacaksın, bütün sanatçılar aç ( SANA NE LAN )
- siz lys ye girmiyorsunuz değil mi ( GİRMİYORUZ kardeşim, senin çözdüğün test kadar bizim de çalıştığımız desen var )
- çıplak kadın çizdin mi hiç ( evet canım senin bu zamana kadar tanıştığın hatunlar kadar çıplak kadın çizdim )
+ resim
- aa beni böyle çizebilir misin? yani tıpa tıp benzetebiir misin? ( çizerim kardeşim, hücrelerine kadar çizerim )
- benim 10 yaşında yeğenim var çocuk bir çiziyor görmen lazım ( benim de otistik bir yeğenim var görmen lazım aynı sen )
- resim öğretmeni mi olacaksın yani ( hayır kardeşim o kadar basit değil )
- nasıl para kazanacaksın, bütün sanatçılar aç ( SANA NE LAN )
- siz lys ye girmiyorsunuz değil mi ( GİRMİYORUZ kardeşim, senin çözdüğün test kadar bizim de çalıştığımız desen var )
- çıplak kadın çizdin mi hiç ( evet canım senin bu zamana kadar tanıştığın hatunlar kadar çıplak kadın çizdim )
ki bunu göremeyecek kadar kör olan herkesin ölmesi gerek.
geoittir. ilk oluşmaya başladığında ne kadar amorf bir görüntüsü olsa da milyarlarca yıl dönmesi sonucu şu anki şekline kavuşmuştur.
(bkz:merkez kaç kuvveti)
(bkz:merkez kaç kuvveti)
o hareketli anda bile gözleriyle size gülümseyen, kontrol etmesi güç hayvani hormonlarını dizginledikten sonra sizi okşayıp, öpen kişidir.
(bkz:psikolojik orgazm)
(bkz:psikolojik orgazm)
tüm genellemelerin canı cehenneme. kıskanmıyorum, erkekliğimi de böyle basit cümleler kuran insanlar belirleyemez. kıskanmak acizliktir.
tolstoy'un ve dostoyevski'nin tüm eserlerini okuyan biri olarak, dostoyevski bir adım öndedir, duygusaldır, bizdendir.
fıstık benim olacak, binecem üstüne vuyacam kıybacı
sofra adabı olan, içildiği ortamda ergenlikleri kabul etmeyen bir içkidir. içildiğinde insanları öpme isteği doğurur. (bkz:gel öpüjem) sek içilmesini öneririm.
doğal yaşam ortamı starbucks olan bu türün günlük fotoğraf çekilme oranı yaklaşık 1500'dür. konuştuklarında kelimeleri sakız gibi uzatmalarından dolayı onları anlayabilmek için bir ses kaydı oluşturup -2x de dinlenmesi önerilir. babişkosunun ona sunduğu günlük harcama limiti yetmez ise ece su'dan takviye alabilir. uzak durun bu popüler kültürün dayattığı her şeyi sorgulamadan benimseyen türlerden. gösteriş meraklısı, insan beynine hakaret, yüz karası pisliklerin soyu tükenmesi dileğiyle.
keşke gerçekten abartılsaydı "sanatçılar". entrylerde sanatçı yakıştırması yaptığınız kişiler şarkıcı veya aptal dizi şişirmesi oyuncular. gerçek "sanatçılar" abartılmıyor, sanatçı kavramınızı doğru oturtmanız dileğiyle.
kadınlar çiçektir gayet de kabul edilebilir bir iltifat geliyor bana; işe yaramaz bir et parçası olmaktansa dünyayı süsleyen bir bitkiye benzetilmek iyi hissettirmeli. yanlız burada kullanılan "çiçek" kırılgan, güçsüz, korumaya ihtiyacı olan ise, yanlıştır. ne kadar anti-humanist olsam da fiziksel üstünlüğüyle övünen hemcinslerime karşı kadınları bu noktada savunurum.
aplam mod olmuş teprikler
mis gibidir, canlandırır. başlarken ilk önce sağ sonrasında sol ayakla alıştırma yapın, şok geçirip ölmenizi önler.
birkaç gündür plansız bir şekilde gerçekleştirdiğim eylem. daha önceleri de yapmışlığım vardı fakat bu sefer bir başka oldu, açıklayayım. televizyon ve devletin diğer propaganda araçlarından seneler önce vazgeçmiştim. sosyal medyayı sürekli pasif-aktif şeklinde kullanırım. birkaç sene önce bilgisayarımı, internetimi kısaca beni o ağa bağlayacak her şeyden feragat etmiştim. kitap okuyup resim çizmeye, insanlarla olan bağlarımı internetten daha sıkı bir seviyeye, gerçekliğe taşımıştım. o zamanlar ülkenin çok da karışık olmamasından kaynaklı farkedemediğim olaylar varmış, dışardan bir gözle baktığımda bu kanıya vardım. sosyal medyayı aktif kullanan herkes birer tespitçi, siyasetçi ve teorisyen olmuş. insanlar oturdukları yerden bir malzeme arıyor ki, ona bir eleştiri yapıp insanları aydınlatıversin. her biri eleştiri-özeleştiri mekanizmasından habersiz, har vurup harman savurur olmuş. ona sorarsan duyarlı bir vatandaş, ya da aranızdan birilerine. bana sorarsanız, hiçbir şeyden habersiz sistemin özellikle onu oraya hapsettiği, hırsını ve öfkesini yazdığı klavye ile sınırlı tutan, duyar kasıp popüler kültürün "aydın" tarafında egosunu tatmin eden beyinsizin biri. diyeceğim o ki, özgürlük adı altında yaptığınız şeylere dikkat edin, birer kukla olmaktan öte gidemeyen insanlardan farklı olun. üzülerek söylüyorum ki, biz aptallar bu sistemin çarkını döndüren asıl kişileriz.
hobinin kelime manası oyalayıcı, boş zaman değerlendirmek için yapılan eylem olduğu için kitap okumak ve satranç oynamayı bu listeye eklemeyeceğim. sadece yüzmek desem yeterli olur sanırım.
"nedense ayetler hep videolarda geliyor" diye tartışmalara yol açacak olay
türklerin tarihteki en büyük hatasının islamı kabul etmeleri olduğunu kabullenemeyen, doğduktan sonra çevresindeki insanların din ve ırk saçmalıklarını benimseyip bununla övünen aciz topluluk. bir de bunların "başka bir coğrafyada doğsam, yine araştırıp türk ve müslüman olurdum" diyen kanser türleri vardır.
(bkz:mide bulandırıcı türdaş)
(bkz:mide bulandırıcı türdaş)
evet kardeşim, sana da yakıştı. evet bayağı oturdu da yüzüne. evet clark kent'e benzedin ahaha. siktir git kendine bir gözlük al, seni kırmamak için o iğrenç yağ gölü yüzüne gözlüğünü batırmak zorunda değil kimse.
ne kadar savaş olmasını istemesek de, nihai bir barış için savaş şart. (ülkeler arası paylaşım savaşı değil, sisteme karşı yürütülen halk savaşı) peki bu savaşta kazanmak için yapılan her yolun mubah olması doğru mudur, değildir üstadım. yapılan savaş bir onur mücadelesiyse savaştığın yolları da onuruna uygun seçmek zorundasın.
renkler tartışılmaya çok da açık bir konu değil fakat zevkler konusuna geldiğimizde olay sadece tartışılmaya açık bir konu haline geliyor. ne demek zevkler tartışılmaz? insan öldürmek zevk ise tartışılmaz mı bu mesele? veyahut tecavüz, hırsızlık... ne kadar kimlik arayışında olan, "carpe diem huuuu" diye gezinen gençlerin çokça söylediği bir söz olup masum görünse de, kendisine yol yapan aptal bir zihniyetten çıkmış cümledir kendisi, öteye geçemez.
başka bir insan türü. beyni ve burnu çok büyük olan bu insan türü, soğuğa inanılmaz dayanıklı bir vücuda sahipti. fiziksel olarak bizden iki kat daha güçlü olduğu söyleniyor. ateşi evcilleştirmeleriyle tanınırlar. malesef sapiensler kuzeye doğru göç ettikten kısa bir süre sonra bilinmeyen sebeplerden dolayı nesilleri tükendi.
(bkz:reformizm)
-dostoyevski kumarbaz kitabını 25 gün içerisinde yazmıştır. iyi bir roman yazmak için tuttuğu hanım kızımız Grigoryevna ile ilerde evlenmiştir.
-evrende gözlemlenebilmiş en büyük yıldız cannis majoris dünya'nın 7 desilyon katıdır.
-ilk ayağa kalkan primatın lucy olduğu söylenmektedir.
-ilk alet kullanan tür homo erectustur.
-evrende gözlemlenebilmiş en büyük yıldız cannis majoris dünya'nın 7 desilyon katıdır.
-ilk ayağa kalkan primatın lucy olduğu söylenmektedir.
-ilk alet kullanan tür homo erectustur.
ülkemizde içi boşaltılmış olan kelime. şarkıcılara (özellikle pop ) sanatçı der hale geldik. tabii ki saygıdeğer şarkıcılar, türkücüler var ülkemizde lakin dünyada sanatçı kelimesinin içi ressamlar, heykeltıraşlar ile doluyken bu ahmak ülkede ciğeri beş para etmez sistem şarkıcılarına sanatçı denmesi zoruma gidiyor.
abisi theo ve yengesi Johanna olmasa adını bile duyamayacağımız post-emprestyonist, avangard ressam. gauguin ( dünyada satılan en pahalı tablonun sahibi ) ile bir kavga sonucunda kulağını kestiği iddia edilir. ayrıca gauguin van gogh öldükten sonra " ay çiçekleri " tablosunu kendisinin yaptığını iddia edip onu çalmaya kalkışmıştır.
ressam
yalnızlık bir ovanın düz oluşu gibi bir şey
hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
keşke yalnız bunun için sevseydim seni demiş cemal süreya, ne güzel demiş.
hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
keşke yalnız bunun için sevseydim seni demiş cemal süreya, ne güzel demiş.
kayıtlara hintliler tarafından 6 yy sonlarında bulunmuş olduğuna dair girdiler var. oynarken aşırı haz aldığım oyundur.
sistem tarafından halkın tepkisini ölçmek adına yapılan bir eylemdir. ileride gelecek yasakların öncü adımlarından biridir.
emperyalizmin dur durak bilmez politikalarından biridir. özellikle gençleri hedef alan bu politika, insanların kültürlerini, değerlerini hiçe sayıp onları, asalak birer bireylere dönüştürür. halihazırda üretmekten yoksun, kimlik arayışı içinde boğuşan bireyleri sistemine tehlike oluşturmayacak şekle getirir.
şehir 2 kere işgal edilmiştir;
1. latinler ( katolik ) 1204- askerlerin şehir içinde olmamasından faydalanıp, savaşmadan sur kapılarını açtırarak şehri işgal etmişlerdir.
2. osmanlı 1453- gemiler uçtu kaydı falan filan, biliyorsunuz hikayeyi
1. latinler ( katolik ) 1204- askerlerin şehir içinde olmamasından faydalanıp, savaşmadan sur kapılarını açtırarak şehri işgal etmişlerdir.
2. osmanlı 1453- gemiler uçtu kaydı falan filan, biliyorsunuz hikayeyi
bazılarını yara değil, muhatapsızlık öldürür azizim.
yemek, sex, para ver ve izle :)
darbe girişimi ?
kırmızı pazartesi- gabriel garcia marquez
uğruna milyonlarca şiir, roman, cinayet, resim, hediye işlenmiş, tarafımca hiçbir şekilde kalıpların içine sıkıştırılmış düşünceleri kabul edemediğim, bencilce, tek kişiye özel olan değil; doğayla bir bütün olarak kabul ettiğim kavram.
yalnız kalmak için demiş yusuf atılgan ve bence tespitin dibine vurmuştur.
çomarland
arzu etmek vardır derler, belki de doğru derler.
daha iyilerine layıksın
satranç
en başta sağlık
alman çoban köpeğini çok seven, sanat aşığı aynı zamanda ressam olan faşist nazilerin kana susamış lideri.