türkiye'den umudu yitirmek

laik bir hanim
şuan içinde bulunduğum durum. bilmiyorum sizde de böyle mi yoksa hala içinde umudu olan var mı ?

bu ülkede gelecek göremiyorum sözlük, ya da bizim gibi ufacık şeyleri kafaya takan, adaletsizliğe tahammül edemeyen, milletin aklıyla taşak geçen siyasetçiler karşısında bir şey yapamayan insanlar için.

keşke gitme imkanım olsa buralardan türkiye ye dair herşeyi silerim kafamdan, arada bir sözlüğe girmek dışında hiç bir bağım kalmaz ülke ile.
sophos
Al benden de o kadar...
Gerileyen bir ülkeyiz. islam ve faşizm geliyor yakında...
Ben de fırsat bulup Yurtdışına gitmek, orada yaşamak, çalışmak ve müslümanlara doyasıya saldırmak istiyorum çünkü nefret ediyorum onlardan ve ülkeyi soktukları bu halden. Bu muhafazakar milletle gelişme, ilerleme veya bir devrim olacabileceğine inanmıyorum.
franz
Tek bir yalanın arkasında deniz dalgasındaki köpükler gibi koşarken insanlar, demokrasinin en kötü yanını yaşatıyorlar bize: azınlığın çoğunluğa uymak zorunda kalması.

Üzülüyorum. Çok üzülüyorum. Birlik beraberlik içinde yaşamayı savunurken, şu an iktidar yandaşlarının kendinden olmayanlara hakaretler yağdırmasına, kafataslarının içinde sıkılan beyinlerine acıyorum.

Ama elbet bir gün devran döner.

İnsanca yaşamayı öğretme sırası gelir bize.
altayhan
Kısa vadede umudum yok ama bir 20 yıla şimdiki nesil büyür ve gelen nesil de bildiğiniz üzere daha akılcı, bireysel düşünen, laikliğe yatkın bir nesil. Büyük ihtimal yaşlılığımda ülkenin düzelmiş halini görür öyle ölürüm.

Ülkeden kaçma meselesi realitedir. Parası olan çoktan yatırımlarını çekti, defoldu gitti. Yabancı dili olan, diploması işi tutan kaçtı. İşte bizim gibi ortalama vatandaş kaldı ülkede. imkânı olan ardına bakmadan gitsin.
zjenerasyonu
umudumuzu yitirmek ile vazgeçmek arasında büyük bir fark var...

hepimiz türkiye üzerinde bir sorumululuk üzerinde yükümlüyüz



“Ey Türk gençliği!



Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

bizimle uğraştıklarını ve bunun için mücadele verdiklerini bugün def etsek yarın yenilerinin geleceğini biliyoruz...

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden, mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî, bedhahların olacaktır.

ancak zaten bu mücadeleden haberdar ve hazırdık

Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin!

üzerimize algı kurabileceklerini biliyoruz ki fiziksel olarak daha da güçlü olduklarını

Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.

Gösterdiğimiz onca mücadele ve tepkiye rağmen bu büyük mücadeleden önce her damarımıza bir darbe vurulmuş ve iişgal altında tutulmuş olabiliriz

Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

Düşmanımızı ve onun yandaşını biliyoruz bize yol göstermesi gereken hükümetin dahi düşman olduğunu biliyoruz

Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler.

ne vaziyette olduklarının kendileri de biz de farkındayız

Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-u-zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

ama bir gün bu mücadeleye atılmak mecburiyetinde kalırsak ne bizi ötekileştirenler karşımızda durabilir ne bu hıyanet içindeki hükümet umudunuzu yitirmeyin veya aramayın umut zaten sizsiniz biziz hep varız var olacağız..

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!

Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asîl kanda, mevcuttur!



Mustafa Kemal Atatürk



20 Ekim 1927
di gora bave tenim
Fazıl say güzel yazmış:

"Gençler, 
Türkiyeden ümidi kesenlere bir tavsiyem olacak
,”Önce memleket iyi yere varsın sonra biz de iyi oluruz” diye düşününler,
Hayır;
Önce kendiniz iyi yerlere varmak zorundasınız, 
emek ile, 
çalışarak, yaratıcılıkla, beyin ve ruhla..
İş size düşüyor, yok öyle kolaycılık...
En azından siz, iyinin memleketine önce bir varın.. Hiç bir seçim sonucu dünyanın sonu değildir, İyiden yana hayatlarınızı gözden geçirin, aynaya bakın, “ben ne yapabilirim?” diye kendinize sorun, 
ve asıl mücadeleye başlayın, 
kendinizi ilerletin..."

Ülkesine faydası olmayan adam umudunu yitiriyor.. komik.
2