milliyetçilik

codex cumanicus
Eksileyecek dalyaraklar mutlak suretle olacaktır şimdiden eminim.

Bu kavram bilgi kirliliği sebebiyle dezenformasyona uğramış sayısız siyasileşmiş kavramdan sadece biri. Millet kelimesinin Türkçe karşılığı ırktır.Dolayısıyla kavramın Türkçede tam karşılığı ırkçılıktır.Yani dansöz gibi öte beri kıvırmanın başka şeyler üzerinden bu kavramı açıklamaya çalışmanın beyhude olduğunu söylemeliyim ki Atatürk de buz gibi bir ırkçıydı. Onun sol güruhun diline düşen Atatürkçülük anlayışı bir savaş stratejisinin ince akıl ürünüdür.Ve iqsu ayakkabı numarasına denk kesim tarafından da özütülmesini pek imkanlı görmüyorum. Bunu bir ırkçı olarak söylüyorum , bahsi geçen konular sizi kampüste döven çengel bıyıklı dinci gençlerin çok da ötesinde. Sosyalist bir ütopyayı mastrübatif şekilde düşleyen sayın aydın(!) yazarların anlamayacağı bir gerçek var, kozmopolit toplumlar en başta insanlık akıbeti için en gerekli yaşam idame şekli olarak düşünülür. Lakin karışık toplumların birbirine aşırı şekilde yakınlaşıp fazlaca alışverişi sizin kültür ve benlik dediğiniz ayrıca diğer bir çok kavramı içine alan varlığı zaman içinde yok eder. Özetle kozmopolit toplumlar süreç içinde tek tipleşmeye mahkumdur. Olaya kültür milliyetçiliği açısından da bakmıyorum. Ten rengi veya kıllı olması sebebiyle kürt , ermeni ırkına mensup insanları da aşağılamadım. Bir çok yazarın yaftalama eşliğinde faşizmle sürekli beraber andığı ırkçılık kavramı akıllarındaki sığ tanımın oldukça dışındadır. Görüşler arası diyalogdan dem vurup karşı görüşle ilgili sığ argümanların ardına sığınarak dağarcığındaki tek kelime olan faşisti kullanan bu cahil karşıt grup ( bilinçli olanları zaten benim de yakın çevremde bulunan ve vizyon sahibi insanlar onları bu olaya dahil etmiyorum) muhalefet ettiği bu görüşün nedenlerini niçinlerini bilmeden niteliksiz yorumlar üreterek bilgi kirliliğini daha da arttırır ve karbonhidrat bağımlısı olmakla suçladıkları bilinçsiz seçmen kitlesinin düştüğü aynı hataya düşer.
2
codex cumanicus
girdimin içinde de zikrettim. milliyetçilik olarak tabir ettiğimiz görüş grubu da tıpkı sol görüş gibi kendi içinde fraksiyonlara sahip. Kast ettiğim ve tasvirlediğim ırkçı kitle seksenlerde amerikan çıkarına hizmet ettiğini bilmez bir şekilde içlerinde kürtçü ve moskof hayranı tiplerle beraber gerçekten eşitliği savunma amacıyla ülke müdafaası için dava güden kitle değil. Irkçılık siyasi bir kimlik de değildir esasen. Aşağılama kaygısı da gütmez. Emperyalist güçlere karşı muhalif tavrını da destekler nitelikte bir fikir akımına sahiptir aynı zamanda. Yani klasik beyaz çoraplı kahvehane milliyetçiliği değil azizim mevzu bahis.
4
jakoben
ilk olarak 1789 yılında fransa'da ortaya çıkmıştır.feodal düzende dünya ,bireyi dini üzerinden sınıflandırıyordu. fransızların kanını emen krallık din istismarında oldukça iyiydi.sömürü sokaklarda bile belli oluyordu.yerde açlıktan ve pislikten ölüm döşeğinde olan adamın yanından parfüm kokusu saça saça geçen soylu kadınlar çıplak gözle ortaya koyuyordu durumu.(bugün çok farklıymış gibi söyledim sanırım) fransızlar jean jacques rousseau'nun fikirleri altında birleştiler.tanrı sömürücülerin elinde olduğu için tanrı fikri zayıflıyordu.zayıflayan hastalıklı tanrıyı kesmek için ise halkı tek bir çatı altında buluşturdular.jakobenler sahneye çıktığında ''ben fransalıyım eğer sende fransalıysan gerisinin önemi yok.bizler eşit,özgür ve kardeşiz'' dediler.daha sonra zaten hepsinin götünü kestiler.burjuva devrimini böyle yapmış oldu.dini kullanan feodal beyler, krallar çöktü milliyetçiliği kullanan zengin aileler aldı sazı eline.en sonunda sovyetler çıktı tabi dünya tarihinde ilk defa herkesin boğazından eşit ekmek girdi.insanlığın geldiği son nokta onlardı.evet sistemleri aksıyordu aç burjuva amerika başta olmak üzere herkes amgargo uyguluyordu ama doksan sene dimdik ayakta kaldılar.iyi ki varmış sovyetler.
özgürlük mavi,eşitlik beyaz,kardeşlik kırmızı.

edit; ''uygarlık zembereği boşalmış bir halk yeniden özgür olamaz.
ey özgür uluslar, şu özdeyişi unutmayın: olmayan özgürlüğü sağlayabilirsiniz ama yitirdiğiniz özgürlüğü asla!'' j.j.rousseau

edit2 ; http://arsiv.ntv.com.tr/news/210841.asp kieslowskinin mavi,beyaz ,kırmızı film üçlemeleri sanat (kanser) filmleridir.tavsiye ederim ama fransa tarihine hakim olanlara.. anlaşılması zor filmlerdir. zaten linkteki açıklamadan içeriğini de öğrenebilirsiniz.
gece
ilkel ve saplantilidir, cunku tarihsel olarak ve kavramsal sekilde milliyetcilik kendi milletinin baska milletlerin haklarindan fazla hakka sahip oldugunu ve bunlari gasp etmeye hakki bulundugunu savunmadir.

paranoyaktir, cunku "turkun turkten baska dostu yoktur".

eziktir, cunku mutlak suret ile hep bir kiyas milliyete ve gruba karsi durulmaktadir
7 /