düşün ki o bunu okuyor

(bkz:düşün ki o bunu okuyor)
(bkz:aramaya inanmak)

Edit:ışık hızında taşınmış başlık

senin bir suçun yok, mevzu tamamen benimle ilgili.

Aramızdaki mesafeler iyi ki var. Çünkü beni hak etmiyorsun.

En yakın arkadaşımsın dedin her şeyimi paylaştım seninle. En zor zamanlarında herkesten tekme yediğinde, dedenin durumu kötüleştiğinde yanında ağlarken ben vardım. Sonra 2 arkadaş yaptın unuttun beni.Ne aradın ne sordun püü sana

Kaça katlanabilirse insan ben seni o kadar çok rafına koydum aklımın.
Orada mısın?
Eğer hala oradaysan,seyrek geçişli, silik şerit çizgileriyle bölük soğuk bir karayolu istikametindeyim,yolun başı sonu sen.
Üzerine sürüyorum.
Sana söylediğim şarkıyı dinledin mi?
Öbür tarafından dolaşıp gelseydin dünyanın şimdiye çoktan buradaydın,biliyorum.
Korkunç olan da bu..
Seni hala biliyorum.
Orada mısın?
Sana yazdığım şiiri okudun mu?
Onu oku.
Dehşet bir uzağın gerisinde
Kısa kesik mırıldanmalarla adını çağırıyorum.
Adın mihrap, adın her yıl, her ay, her gün iç ülkemde yad edilen doğum günüm.
O kahrolası adın.
Kimde duysam hala Sezen şarkısı gibi.
Dinleyelim mi?
Zaten
biliyorsun,
Aslında bu bütün mesele, yüzüne bakıp sana adınla seslenmeyi özledim.
Benim
küçük
sevgilim..

Bunu yazan tosun okuyana... hayır bunu yazmayacaktım.

Dinlen istersen, geç oldu.

Hem sonra nasıl uyanırsın bana yorgun argın?

Sana nasıl yardım edebileceğimi, ne yapabileceğimi bilmiyorum. Çareyi -hiç istemesemde- git gide senden uzaklaşmakta buluyorum.

kız git yat,yarın okulun var.

Seni, anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
belki okur.

Ve ben
Sende hiçbir şeydim
Sen bende her şeyken

sen de yalansın tıpkı diğerleri gibi "koca bir yalan"
benim ise kendimi kandırmaya da avutmaya da niyetim yok.

Son 2 ay kaldı sen mezuna kalmayı düşünürken ben konularımı bitirdim keyif turları atıyorum. Beter ol hehe :D

100 gündür sevmiyorsun, güvenmiyorsun, inanmıyorsun, soğumuşsun ne diye oynatıyorsun beni?

hatırlar mısın çok uzun yıllar sürecek birlikteliğimizin ilk ayı doğum günüme denk gelmişti. ne güzel çilekli ve muzlu bir pasta yapmıştın bana o gün. sen ne kadar güzeldin. ne kadar çok seviyordum ağzından bana hitap şeklini. ve ne kadar güzel bir geceydi.

o günlerde sana karşı bağışlanması zor bir kusurum olmuştu. küsüp gitmiştin. bir daha asla evimize gelmeyeceğini bağırmıştın. ne yapıp ne ettiysem barışamamıştım seninle. gecenin 2.30'un da içip içip sana yazdığım mesaj aklımda.

''ben şimdi intihar ediyorum. vasiyetim her doğum günümde aynı pastadan yap ve hayrına evimizin olduğu site görevlilerine dağıt. sen de aç bir bira o gün artık gönlün bir başkasında ise bile erkan oğur'un memoş türküsüyle ağla benim için''

tanrım aşkta korku insanı ne kadar iğrençleştirebiliyor. saolasın sabah olmadan gelmiştin o zaman bu mesaj üzerine. intihar falan edeceğim yoktu tabii. uyuyordum geldiğinde uyandırmamışsın.
o günün üzerinden uzun yıllar geçti. seni son görmemin üzerinden daha 1.5 yıl falan. seni görmediğim her mevsim kılıç oldu saplandı her yerime.