Türkiye'de kapatılması yerine farklı ve daha geniş kapsamlı bir kurumun inşa edilmesi ya da içerisindeki insanların lav edilerek yeniden kurulması gereken kurumdur.
Verdikleri fetva ile her geçen gün beni şoklara sokan enteresan kurumdur.
diyanet işleri başkanlığı
Başkanlık olduğu halde birçok bakanlıktan daha fazla bütçesi/gideri olan kurum.
6 milyar 867 milyon lira ödenekle Başbakanlık'ı dörde katlayan kurum.
kapısında trilyonluk mercedesleri eksik olmayan, son cımbız fetvasıyla ıq derecesini sorgulatan kurum.
#36203 e katıldığım gibi eklemek istediğim bi mevzu daha var.
bunca kaynağın seferber edilmesine rağmen halen inançlı masum insanlardan her hafta ve kutsal saydıkları bazı gecelerde dünyanın parasını "dilenen" asgari ücretle geçinmeye çalışanın bile cebine göz dikmiş olan aşağılık kurumdur.
bunca kaynağın seferber edilmesine rağmen halen inançlı masum insanlardan her hafta ve kutsal saydıkları bazı gecelerde dünyanın parasını "dilenen" asgari ücretle geçinmeye çalışanın bile cebine göz dikmiş olan aşağılık kurumdur.
Favori başkanım rıfat börekçi'dir.
mevcudiyetinin çok gerekli olduğunu dusunduğum -özellikle bizim gibi bilinçsiz ve dindar kesimin azımsanmayacak ölçüde olduğu ülkelerde- fakat bizim diyanet gibi genellikle haddini aşan açıklamalarla gündemi meşgul edip üstüne astronomik bütçelerle adından sıkça söz ettiren bir kurum olmaması gerektiği aşikar olan başkanlık..
1924 yılında Ulu Önder Atatürk önderliğinde, ''Din hizmetlerinin politikanın dışında ve üstünde tutulması gerçeğinden hareketle, İslâm dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek'' amacıyla kurulan başkanlıktır.
sözde tarikatları engellemeye yaraması gereken kurum.
türkiye'deki islam bakanlığı, dinde tek tipleştirme kurumudur.
herkes farkında olmadığı halde sistemi muhafaza etmek için devletin din sistemine inandırılır, bir nevi islamın türk versiyonudur bu. atatürk zamanında da tanıtılan islamın laik versiyonuydu.
insanların kafası karışmaması ve devletin kulu olmaları için halkımıza uyarlanmış islam dini onlara aşılanır, sistem budur, din kapitalist devletlerin işine yarar.
türkiye'deki islam bakanlığı, dinde tek tipleştirme kurumudur.
herkes farkında olmadığı halde sistemi muhafaza etmek için devletin din sistemine inandırılır, bir nevi islamın türk versiyonudur bu. atatürk zamanında da tanıtılan islamın laik versiyonuydu.
insanların kafası karışmaması ve devletin kulu olmaları için halkımıza uyarlanmış islam dini onlara aşılanır, sistem budur, din kapitalist devletlerin işine yarar.
bedavadan para kazanan beş para etmez itlerin ekmek kapısı.günümüzde mustafa kemal demir yumruğu indirdi diye zırlayan or*spu çocuklarını barındırıyor bünyesinde.paşa demir yumruğu indirseydi o kuranı ağzınızdan sokar götünüzden çıkartırdı.bu da bariz bir gerçek.bunu bile bile güç sizdeyken onun üzerine oynamaya devam edin.umarım sıradaki manyak mustafa kemal kadar milletini seven ona ince davranmak isteyen biri olur.sizin için tabi,o makamı halkın götünden kan almak için kullananlar..
bu başlık üzerinden tüm dinlere mensup samimi dostlara seslenmek istiyorum. vatikan'dan ülkemize kadar, yüz yıllardır insanları allah adıyla kandırıp, milyar milyar kere o masumları soyanları, allah hiç çarpmadıysa gelin şu ateist olma fikrini değerlendirin bence.
aziz, mubarek ayda on binlerce insanımız mekke'de umrede. sanırım bir kaç sonra da yüz binlerce insanımız hac farizasını yerine getirmek için gidecekler. allah hepsinin ibadetini kabul etsin.
fakat neden diyanet işleri başkanlığı dindeki şu gerçeklikten bahsetmiyor? en büyük ibadet aç olan bir çocuğu doyurmaktır, üşüyen bir yoksulu giydirmektir. bugün insanlarımızın çok büyük oranı bilimsel olarak açlık sınırının kat be kat altında yaşıyor. dolar uçmuş gidiyor. tabii ki doların uçmasında hac ibadetini yerine getirenlerin suçu yok. fakat rica ederim, milyonlarca doları türkiye düşmanı bir saltanata bırakıp da burada vatan millet edebiyatı satmasınlar bize.
tabii ki bu konularda halkı doğru şekilde aydınlatmak diyanet yetkililerinin aklına gelmez. hz.peygamber ömrünü bir hırkayla geçirmişken, onlar başkanından müftüsüne klimalı mercedeslerinden inmezler. sahi o mercedeleri de milyonlarca avro vererek ithal ediyoruz değil mi? hepimiz aynı gemideyiz lakin hepimiz aynı mercedeste değiliz.
aziz, mubarek ayda on binlerce insanımız mekke'de umrede. sanırım bir kaç sonra da yüz binlerce insanımız hac farizasını yerine getirmek için gidecekler. allah hepsinin ibadetini kabul etsin.
fakat neden diyanet işleri başkanlığı dindeki şu gerçeklikten bahsetmiyor? en büyük ibadet aç olan bir çocuğu doyurmaktır, üşüyen bir yoksulu giydirmektir. bugün insanlarımızın çok büyük oranı bilimsel olarak açlık sınırının kat be kat altında yaşıyor. dolar uçmuş gidiyor. tabii ki doların uçmasında hac ibadetini yerine getirenlerin suçu yok. fakat rica ederim, milyonlarca doları türkiye düşmanı bir saltanata bırakıp da burada vatan millet edebiyatı satmasınlar bize.
tabii ki bu konularda halkı doğru şekilde aydınlatmak diyanet yetkililerinin aklına gelmez. hz.peygamber ömrünü bir hırkayla geçirmişken, onlar başkanından müftüsüne klimalı mercedeslerinden inmezler. sahi o mercedeleri de milyonlarca avro vererek ithal ediyoruz değil mi? hepimiz aynı gemideyiz lakin hepimiz aynı mercedeste değiliz.