confessions

madamcourtezan

Bira  · 17 Temmuz 2017 Pazartesi

  1. toplam giri 81
  2. takipçi 11
  3. puan 991

eski günleri özlemek

madamcourtezan
Her sabah plaja gelip, "hala bi lira!" diye bağıran şeytan ali'nin kese kağıdındaki kurabiyelerinin boylarının küçülüp, bir kese kağıdına artık yalnızca dört kurabiyenin sarılması, Eski günleri ve Dikili'de apartmanlar dikilmeden önceki o limon, zeytin karışımı nostaljik kokuyu özletir.

asla affedilmeyecek şeyler

madamcourtezan
O şeylerin bi tadı var. Böyle sigara içerken rüzgarın ihanetine uğrayıp ağzına giren bir parça izmarit artığı ve kan karışımı. Çok sıkı bir yumruk yemişsin ve dudağın patlamış sanki buna içlenip, kenara oturmuş sigaranı içerken o da rüzgarla birleşip ihanet eder sana. Onun tadını aldıysan bir daha affetmezsin kimseleri. Bu değer verdiğin kişiden gelen ufak bir kelime ya da babandan yediğin tokat olsun. Hiçbir önemi yok. O tadı aldıysan bitmiştir.

kimsenin öldüğü yok yaşadığı da, herkes biraz var o kadar

madamcourtezan
Bu dünyaya bir sıfatla gelip, o sıfatı sürdürmek ve çeşitlendirmekle koşullanıyoruz. Bu sıfat bir din, bir soy isim belki de bir millettir. Fakat biz bunları sevmeye değil şekillendirmeye programlandırılmış gibiyiz. Tıpkı bir makine gibi. Belki arada bir işin içine duygu, düşünce katıp "biraz insan" olabiliyoruz ama çoğunlukla böyle büyütülmemiş ve bu öğretilmemiş bir makine olarak eninde sonunda fabrika ayarlarımıza geri dönüyoruz. Ne tam olarak yaşıyoruz ne de ölüyoruz. Sadece bozuluyoruz biz ve arada sırada nefes alabiliyoruz. Sadece arada sırada bir canlılık belirtisi veriyoruz ve biraz daha varolmaya çalışıyoruz.
2
5 /