frantz fanon

tersini bir ermeni askeri yapsaydı burada terörist olarak anılacak, o.ç ve başka hakaretlere maruz kalacak olan bir şoven*dir.

kendi petrolünü bile işlemekten aciz, 100 lira dolaylarında ''şehitlik'' maaşı veren, karısına bakanlık veren ilham aliyev diktası bunun gibi beyni yıkanmış zavallıları böyle kullanıyor işte. ha ermenistan diktası da bundan farksız değildir belki daha da fenadır kim bilir, yanlış anlaşılmasın.

*şovenizm: aşırı milliyetçilik. Napolyon'un askerlerinden Nicholas Chauvin, liderine ve ülkesine körü körüne bağlılık göstermiştir. Bu dönemden itibaren de aşırı nitelikte, başkalarına hayat hakkı tanımayan türden bir milliyetçilik anlayışı "şovenizm" olarak adlandırılmıştır. II. Dünya Savaşı öncesinde Nazi Almanyası'ndaki Alman milliyetçiliği şovenizmin belirgin örneklerindendir.

edit: imla

amerikan iç savaşı'nda güney eyaletlerinin kullandığı savaş bayrağıdır. yani özü itibariyle sancaktır.

güneydeki vatandaşlar tarafından hala çeşitli şekillerde kullanılmaktadır. çeşitli popüler müzik grupları da (pantera, lynrd skynrd) sahipleniyormuş. ama neonazi, ırkçı, ''çomar'' vb. gruplar da bu bayrağı sahipleniyor.

dolayısıyla bu bayrak üzerindeki polemikler amerika'da hala devam ediyor. bu amerikan iç savaşı'na yönelik farklı yaklaşımlardan kaynaklanıyor. resmi tarih güneyi kölecilik ve gericilikle kendini de ilericilikle ve köle karşıtlığıyla tanımladığı için (gerçekten de böyle mi bilmiyorum bilen aydınlatsın)* için bu bayrak resmi olarak kabul görmüyor. en son kayne west trollük olsun diye, işi sulandırmak için olsa gerek bayrağı sahiplendi.

edit: imla

her düzen partisi gibi büyük ihtimalle genç kesimleri iyi ama yaşları biraz daha büyük kaşarlaşmış abileri vardır ve ipleri elinden onlar tutarlar. sonra kaşarlaşmış abiler ve ablalar bu taze gençleri de kendilerine benzetirler; faydacı, kariyerist, ruhsuz, esnaf haline getiriler. döngü böyle devam eder.

''soykırım'' var mı yok mu bilmiyorum, bir tarafın çok haklıyken öteki tarafın çok haksız olduğunu da zannetmiyorum.
1984'ün yazarı george orwell'in dediği gibi ''Milliyetçi, kendi tarafınca girişilen katliama karşı çıkmamakla kalmaz, ayrıca bunları hiç duymamak gibi müthiş bir yeteneğe de sahiptir'' her iki taraf da rahatlıkla üstüne alınabilir.

bir baskı aygıtının (ki genelde resmi olarak tanınmış devlet ve devletler oluyor bu) düşman gördüğü baskı aygıtına taktığı yaftadır ''terörist''. fetö ve pkk bu yaftanın en güzel örnekleridir. ahmet kaya bir şarkısında diyor ya ''yasal mermisiyle bir komiser yaklaşmakta'' işte yasal mermisi değil yasak mermisi olanlar teröristlerdir. resmi tarih yeniden yazılır, çatışmalardaki tüm ölümlerin suçu karşının taksisine, karşının baskı aygıtına itelenir.

milliyetçiliktir. jön türklerin 1908'den sonraki politikalarının oluşturduğu, çağın da koşullarının -elbette- şekillendirdiği türk milliyetçiliği'nin bir koludur.

atatürk milliyetçiliğinin diğer akraba kolları: pantürkizm (ülkücülük, türkçülük alt dallarıyla ki ırkçı-turancılık dahildir), ulusalcılık (farkı: devletçi kalkınmayı esas alır, abd'yi sevmez rusya ve iran ittifakını savunur).

12 eylülden önce kemalist milliyetçilik diyorlardı zannedersem. her şeyin önüne ''atatürk'' koyma işi kenan evren uydurmasıdır. pantürkizmden farkı türki halkları ayaklandırmaya çalışmamasıdır, rusya'yla iyi geçinmesidir ve pantürkizmin alt dalı ülkücülükten farkı da islama mesafeli durması tabi ki. ırkçı-turancılıktan farkı imhayı değil asimilasyonu temel almasıdır -''ne mutlu türküm diyene'' der herkese türk dedirtmeye çalışır demeyen düşmandır ona göre- (temel almasıdır, yoksa her iki taraf da imhayı reddetmez bkz. dersim katliamı vb).. ırkçı-turancılık ise asimilasyona dahi karşı çünkü ''soyunun'' bozulmasını istemiyor yani nazi kafası yaşıyor.

ulusalcılıktan farkı kendini asya'ya, üçüncü dünya'ya ait hissetmemesi, antiemperyalizm, abd karşıtlığı gibi bir iddianın böyle bir lügatın terk edilmesi (1925'ten sonra ipleri eline geçirince yoksa sovyetlerin de gözünü boyarlardı köprüyü geçene kadar). 1929 krizine kadar da iktisadi olarak liberalizm uygulandı zaten.

yani atatürk dönemindeki bir çeşit milliyetçi-demokratlıktır işte. batıcı, aşırı sağ bir dünya görüşü bugünden bakınca. (hollanda'daki özgürlük partisine benzer) ama bugünkü atatürk milliyetçiliği kah ulusalcılığa kah sosyal demokratlığa daha yakın durur. pantürkizmle geçinemez ama düşman kardeştirler.
artık aşılması gerekiyor.

tuhaf bir yorum.
önce müslümanım diyor, yani dinini açık ediyor.
sonra evrime (bkz:inanç) diyor ama kendi tutumunu da açık etmiyor. belki de evrim üzerine net bir fikri yoktur. veya tepki olmasın diye evrime inanmadığını söylemiyor ama bu adam ödülünü anıtkabir'e bırakan bir adam.

çok şekilci bir uygulamadır. ağdalı bir dil kullanılır, şekilciliğiyle üst mevkidekilerin burnunu ve başka yerlerini kaldırır. 2 - 3 sözcükle anlatılacak bir durumunuz vardır ama uğraştırırlar. kim bilir, belki basit bir dil kullanırsanız trip atarlar.
dilinin gücellenmesi , basitleştirilmesi gereken bir uygulamadır.

emperyalistlerin ukrayna'yı paylaşıma savaşıdır.

ukrayna normalde rusya'ya bağlıydı nispeten. abd ve avrupa kendine çekmeye çalıştı, batı ve merkez illerde oturan ukrainlerin bir kesiminin zaten milliyetçi eğilimleri vardı bunları kaşıdılar dediler ki rotayı avrupa'ya çekersek, yolsuzlukları bitirirsek krallar gibi yaşarız.
öte yandan doğu'da kendini ruslarla özleştiren -ulusal olarak kendine rus diyen de vardır- halkı kaşımaya başladılar -rusça anadilde eğitimi yasaklamak vb. şeyler- dolayısıyla orada ordunun bir kısmı ukrayna devletinden kendini ayırdı.
rusya'da doğu'yu destekledi. sonra batı doğu'yu topa tuttu doğu'da 5,000'e yakın insan öldü. savaşanlar ise kültürel olarak çok yakın iki halktır, sadece biri avrupa'ya diğeri rusya'ya ait hissediyor. durum bu.

parasız ama bir taraftan disiplinsiz ve işsiz ama bir taraftan da torpilsiz, akrabasız ve kendi capında ilkeliyseniz de kendinizi bu limanda bulabilirsiniz. veya kaybedebilirsiniz. burada yapacagınız şey iğneyle kuyu kazmak olacaktır, insan suretini kormak icin.

gemi kaptanı demektir.

(bkz:temel reis)
(bkz:sönmez reyiz)
(bkz:papağan reyiz)
(bkz:ccc john lennon reyiz ccc)

yeterince iyi propaganda yapamadiginiz icin eşleşemezsiniz. çirkin erkek yoktur kötü propaganda, pazarlama vardır.

*erkekseniz selfie çekmeyeceksiniz. ya arkadaşınıza fotoğraf çektirin yok fotografimi cekecek arkadaşım bile yok diyorsaniz telefonu otomatige koyup bi yere yaslayip öyle poz koyacaksınız
*profil fotoğrafınız güleryüzlü olursa ve arka plan bulanık görünürse şansınızı arttırabilirsiniz. fotograf makinesi de şart degil bunun icin. arka planı buğulu gösteren programlar var
*hobi, meslek, aktivite içeren resim prim yapacaktır.. en kötü ihtimal bi bilardo salonunda foto cekin
*bakmıyormuşum gibi çek pampa fotoğrafı da prim yapar ama yapmacıklıktan uzak olması şarttır
*her fotografta elininizde alkol olmasin
*sizden daha yakisikli adamlarla fotografınız olmasın

hadi gazanız mubarek olsun.

abd gizliservislerinin güdümünde bir flört uygulaması.
yabancı ülkelerde de aslında da sırf seks için kullanılmıyormuş, öyle bir iddiası da yok. bu bir yanlış anlaşılma olabilir çünkü bize yurtdışından geldi orada ise seks büyük bir olay değil, bizimkiler de bişeyler yaşayınca hemen seks uygulaması demişler.
bir erkek olarak gerçek hayatta neyseniz burada da o'sunuzdur. hatta daha da iplenmiyor olabilirsiniz.
bir kadın olarak gerçek hayatta yüzünüz çok çirkin değil, aşırı şişman veya zayıf değilseniz poponuz da varsa burada prensessiniz.

batı avrupa'daki göçmen karşıtı sağ popülizm bu akıma örnektir. atatürk de 1929 dünya krizine kadar piyasacıdır. israil de olabilir, ama bilemiyorum.

ünlü fransız yazar ve muhalif aydının 1938'de basılan kitabı.
pek sıkıcı ve tuhaf görünüyor, hiç ilerlemiyor. yine de hayata dair bir şeyler bulabiliyoruz.