kürtlerin söylediği bir türküdür. bölgedeki ataerkil toplum yapısını eleştirir ve türkü boyunca "baba ocağı" kavramının; eril cinsiyet politikalarının kurucusu olduğu için yıkılması gerektiğini anlatır. bölgede yaşanan namus ve töre cinayetlerine karşı bölgedeki aydın insanların başlattığı kültür devriminin bir nevi türkü ayağıdır. türkiyedeki 2. dalga feminist kuşağının temas edemediği töre cinayetlerine bölge insanının kendi doğal sürecinde yarattığı temas etme noktasıdır. bir nevi kadın özgürlük hareketinin temellerini atmaya çalışan kültür çalışması da diyebiliriz.
kendi yaptığım bir videonun içeriğidir.
türkiye toplumunun arap kültüründen kurtulması için atılabilecek adımların en güzellerinden biridir.
biyolojik olarak erkek bedenine sahip bir insanın feminist fikirde olma haline verilen isimdir. 3. dalga feminizmin ilk başlarında bu kavram ortaya çıkmıştır keza devamında feminist camia queer üzerine çalışmaya başlamıştır ve cinsiyetsizlik kavramını araştırmaya başlamıştır, şuan bu çalışma hala devam etmektedir. türkiye'de mevcut feminist hareket 1970lerin 1. dalga feminizmden çıkamadığı için 3. dalga feminist kavramlarından bi'haberdir.
(bkz:pro feminizm)
hayvan özgürlük hareketinin kültürel olarak en radikal kanadı olan veganların karnist besin zincirini yıkma mücadelesi sırasında kullandığı teknik aslında karnist besin zincirini pekiştirmektedir. et ürünlerini taklit edip ismini de benzeri bir şekilde koyup bunun vegan olduğunu söylemek işlevsel olarak olmasa da karnizmi desteklemektedir. hayvan özgürlüğünü savunan insanların kendi gıdalarını yine hayvanların vücutlarından yapılan gıdaların isimleriyle vermeleri ironidir.
(bkz:vegan sucuk), (bkz:vegan sosis)
(bkz:vegan sucuk), (bkz:vegan sosis)
başlı başına ironik bir durumdur. eril, ataerkil toplum heteroseksüel olmayan bütün ilişki biçimlerini yok etmeye çalışırken bunun öteki tarafındaki ilişkilerin cellatlarını taklit etmesi ve onlar gibi davranmasıdır. örneğin lezbiyen çiftlerin kendi aralarında eril ve dişil roller yaratıp toplumsal cinsiyet normlarına göre hareket etmesidir.
mitolojilerde insan yaşamlarına cömertlikten afacanlığa kadar her yöntemle müdahale edebilen yaratıklardır. pek çok kültürün efsanelerinde bulunurlar. bütün efsanelerdeki tek ortak özellikleri uçabildikleridir.
kuzey avrupa mitlerinde çok fazla cin vardır. bunların bazıları kötü, bazıları iyi olarak adlandırılırlar. kuzey avrupa'nın yanında neredeyse dünyanın bir çok yerinde eski ve yeni dini inançlarda kendilerinden bahsedilir ve haklarında sayısız efsane anlatılmaktadır.
nors mitolojisinde akıllı ve metal işleme gibi el sanatlarında çok yetenekli bir ırktır. karanlık ve kayalık yerlerde yaşadıklarına inanılır. eski metinlerde küçük boyunları hakkında çok ama çok az şey yazmaktadır.
gizli ırkların üyeleri genellikle insanların görüşünden gizlenirler. cüceler gibi bazıları insanlarla birlikte yaşarken periler veya irlandalıların küçük insanları tamamen görünmezdirler veya sadece özel vizyonu olanlara görünürler. genellikle iki biçimdedirler. biri insanlara iyi eğilimliyken diğeri ortalığı karıştıran kötü huylu olandır. kötü olan taraftakiler toplumlarda hoş olmayan fenomenleri açıklamakta bir araç olarak kullanılırlar.
(bkz:cinler)
(bkz:cüceler)
(bkz:periler)
(bkz:cinler)
(bkz:cüceler)
(bkz:periler)
satirler olarak bilinirler. yunan mitolojisinde bedenlerinin üst kısmı insana, alt kısmı ve bazen kulak ve boynuzları keçilere benzeyen kır tanrılarıdır. dionysos'un takipçileri olarak da bilinirler. (bkz:şarap tanrısı dionysos)
klasik mitolojinin insan başlı atları adı üzerinde yarı insan yarı at olan bir ırktır. lapitlerin kralı iksion ile zeus tarafından bulut şekline sokulan hera'nın soyundan geldiğine inanılır. mitoloji olarak atların vahşi doğaları ve insan aklının birleşimidirler. bu ırkın babası olan iksion zeus'un karısı hera'ya tecavüz ederek bu ırkı yaratmıştır keza zeus bunun cezası olarak iksion'u cehennemde sonsuza kadar yanarak dönen bir çembere bağlatmıştır.
pek çok mitolojik özelliği olan yaratıklardır. genellikle dişilerdir ve yarı insan yarı balık şeklindedirler. çoğu kaynakta güzel olarak betimlenirler ve insanları denizin altındaki evlerine çektikleri anlatılır.