anarşist hareketlerin işçi sınıfını temel alan örgütlenme biçimidir. bireysel anarşistlerin doğrudan eylem (yıkım) fikrini reddedip organize üretim alanları (otonom) kurmaya odaklıdırlar.
komün ve otonom kavramları özgür alan olarak genellenebilir. işlevleri aynı olsa bile iç dinamiklerinin oluşum süreçleri farklıdır. platonun idealar dünyası üzerinden tanımlamak gerekirse otonom anarşistlerin, komün ise komünistlerin ideasıdır. otonom var olan olumsuz şartların bir anda yıkılması sonucu bir anda kurulur. komün ise marksist literatürdeki tarihsel materyalizmin aşamalarını (bkz: ilkel komünal > feodal > kapitalist > sosyalist > komün) geçerek kurulabilir.
marksist ideolojideki komün yapısına çok benzeyen ancak işleyiş olayak efendi ve köle kavramının olmadığı; kolektif, hegemonyalardan uzak küçük toplumlardır.
ukrayna anarşist hareketinin önderidir. bölgedeki anarşizmi toplumsal bir gelenek haline getirmiştir ve günümüz türkiyesinde anlatılan ulusal türk destanları gibi ukraynada günümüzde anlatılan desten bu şahıs sayesinde anarşistlerin destanlarıdır.
şekilci bir genelleme cümlesidir.
garip ritüeller ve insan doğasından ve kişinin özündeki algılayıp karar verme aşamalarından yabancılaşmış faaliyetlerle, düşüncelerle oyalanılmadan insanların yalnızca birbirlerine odaklanabilip kendileri için çok daha fazla şey yapmaya zaman ayırabildikleri ilişki biçimini sağlar.
halk silahlanınca kitabının yazarıdır. kitap ispanya iç savaşında anarşistleri anlatıyor.
bu kardeş 1921'de almeria'da doğdu. 1935'te çırak olarak çalıştığı bir tekstil fabrikasında cnt'ye katıldı, tabi o zamanlar cnt sendikası fai ile beraber değildi kankalar. fai anarşistlerin (eski adıyla "ait") militan kadrolarının yapısı. sonra abel kardeş 1936'da barselona'da aktif olarak savaştı. 1939'da franko birliklerinin zaferinden sonra fransa'ya kaçtı ve orada diğer ispanyol savaşçılarla birlikte çeşitli kamplarda (argelès, barcarès, saint-cyprien) tutuklu olarak kaldı, tutuklu mutuklu ama eleman yüzlerce kez kaçmaya çalışmış, hatta ve hatta bi film vardı bu adamın hapis yıllarını anlatıyor ama tam olarak çıkartamadım. 1942'de ispanya'ya geçerek faşist diktatörlüğe karşı mücadele eden liberter gerillaya(anarşistlerin dağ kadrosu) katıldı. ancak, aynı yılın aralık ayında yakalandı ve tutukluluğu 1953'e kadar sürdü. bir kez daha fransa'ya iltica etti ve orada bir matbaada çalışarak 1977'ye kadar kaldı. o dönemden beri anılarını kaleme alan abel paz, halen barselona'da yaşıyor.
bu kardeş 1921'de almeria'da doğdu. 1935'te çırak olarak çalıştığı bir tekstil fabrikasında cnt'ye katıldı, tabi o zamanlar cnt sendikası fai ile beraber değildi kankalar. fai anarşistlerin (eski adıyla "ait") militan kadrolarının yapısı. sonra abel kardeş 1936'da barselona'da aktif olarak savaştı. 1939'da franko birliklerinin zaferinden sonra fransa'ya kaçtı ve orada diğer ispanyol savaşçılarla birlikte çeşitli kamplarda (argelès, barcarès, saint-cyprien) tutuklu olarak kaldı, tutuklu mutuklu ama eleman yüzlerce kez kaçmaya çalışmış, hatta ve hatta bi film vardı bu adamın hapis yıllarını anlatıyor ama tam olarak çıkartamadım. 1942'de ispanya'ya geçerek faşist diktatörlüğe karşı mücadele eden liberter gerillaya(anarşistlerin dağ kadrosu) katıldı. ancak, aynı yılın aralık ayında yakalandı ve tutukluluğu 1953'e kadar sürdü. bir kez daha fransa'ya iltica etti ve orada bir matbaada çalışarak 1977'ye kadar kaldı. o dönemden beri anılarını kaleme alan abel paz, halen barselona'da yaşıyor.
oportunist ve çıkarcı insanlara takılan politik ve edebii bir lakaptır. prens kitabında bir liderin ideal bir şekilde nasıl olması gerektiği anlatılmaktadır ancak bu anlatı tamamen çıkar güdüsüyle yazılmıştır. kitabın hiçbir yerinde toplumun refahını yükseltmek veya insanlara yardımcı olmak, paylaşma ve dayanışma ilişkilerine dair hiçbir konu işlenmemiştir. keza din ve siyasetin ayrılmasına dair kullandığı tanımlamalar da ikisinin çok güçlü birer silah olduğunu ve ikisinin de kullanılması gerektiğini düşünür. idealist bir insan gibi bu tür bağnaz inançların ortadan kaldırılıp insanların günlük, pratik hayatta daha çok işlerine yarayacak kültürel nüveler işlenmesinden bahsedebilirdi. ancak bunun yerine hükümdar olacak bir şahsın nasıl daha güçlü olacağına odaklanan ve başka hiçbir sosyal, kültürel değeri ön görmeyen at gözlüklü, tembel, karaktersiz, bir adamdır.
Tarih dersi gibi şarkıdır.
hiçbir gerekçesi, nedeni olmayan; toplumsal bir reflekstir.
Durmak yok bu koşuda
Teslim olmak yok
Ağıt yok dilimizde
Dizlerde titreme yok
Kaç güneş sönerse
sönsün içimizde
Hep aydınlıkta yakalayacağız ölümü
Ya şafak sökerken
Ya güneş yükselirken
Sizin sesiniz olup
Sizi haykıracağız
BİZ KAZANACAĞIZ
BİZ KAZANACAĞIZ!
Teslim olmak yok
Ağıt yok dilimizde
Dizlerde titreme yok
Kaç güneş sönerse
sönsün içimizde
Hep aydınlıkta yakalayacağız ölümü
Ya şafak sökerken
Ya güneş yükselirken
Sizin sesiniz olup
Sizi haykıracağız
BİZ KAZANACAĞIZ
BİZ KAZANACAĞIZ!
böyle bir konu hakkında yapılan genellemeler çok tutarsızdır. yapılacak yorum erkeğin hangi şiirleri okuduğuna bağlıdır. kalkıp 23 nisan veya nihal atsız şiirleri okursa romantik mi diyeceksiniz adama?
göz kanatıyor. evrendeki bütün 'şeyler' gibi "hiçbirşey" kelimesindeki 'şey' de ayrı yazılır. adminlerden birisi şunu hiçbir şey olarak düzeltsin lütfen.