Şuraya, tam şuraya got'un ilk sezonunda tyrion reiz'in verdiği efsane ayarı koymak isterim efendim:
bir kurtuluş ümidi görür görmez savunduğu Amerikan mandasından çark eden yazar. Kurtuluş savaşı için ülkeye ve orduya büyük hizmetleri vardır. Özellikle kadınların örgütlenmiş şekilde orduya destek olmasında onun konuşmaları etkili olmuştur. Ben sinekli bakkal kitabındaki Tevfik'e bayılmıştım. Kendisi de sinekli bakkal ve mor salkımlı ev kitaplarında yazdığı gibi ilk evliliğini piyano hocası ile yapmıştır. O dönem romanlar gazetelerde tefrika usulü yayımlanmaktaydı, kendisinin yazdıklarını gazeteye vermeden önce bir kere daha okunmadığı söylenir. Bu yüzden çok imla hatası yapıyormuş.
"Ateşten gömlek" adlı kitabı kurtuluş savaşı sürmekte iken yazılmış tek romandır. Yakup Kadri bu isimle bir kitap yazacağını halide edip'in yanında söyleme gafletinde bulunmuş, Halide Edip'in yazdığı kitabı daha önce bitirince hemen abanıp kitabına bu ismi vermesi Yakup Kadri ile aralarında espri konusu olmuştur.
"Ateşten gömlek" adlı kitabı kurtuluş savaşı sürmekte iken yazılmış tek romandır. Yakup Kadri bu isimle bir kitap yazacağını halide edip'in yanında söyleme gafletinde bulunmuş, Halide Edip'in yazdığı kitabı daha önce bitirince hemen abanıp kitabına bu ismi vermesi Yakup Kadri ile aralarında espri konusu olmuştur.
Çarkıfelek yarışmasında Mehmet Ali Erbil o kadar çok "Kastamonu'nun kaaa'sı" demiştir ki en çok TV izleyen ülke de olduğumuzdan dilimize yerleşip gitmiştir. Türkçede ünsüz harfler "e" ünlüsü ile okunur. Te-de-ke, te-te-ke şeklinde.
sebebini bulana dek uyumam, dinlerim. Bulurum.
kışın genellikle borulardan kaynaklanıyor, rahat olun. Peki yazın?😊
kışın genellikle borulardan kaynaklanıyor, rahat olun. Peki yazın?😊
"bayan" sözcüğü dilimize şu İngilizce'deki "ladies and centilmens"ten ve "mr.&mrs." unvanlarından girmiştir. "Bay" sözcüğünün zıt anlamlısıdır. Başka dillerde kullanıldığı tarzda dilimizde de adın önünde (bayan harflervekibrit) ya da seslenme sözcüğü olarak (bayanlar baylar) kullanımı doğrudur. Seslenme sözü olarak "bayan, bakar mısınız?" da doğrudur ama şık değildir. (Bay, bakar mısınız, dense denir ama demiyoruz sonuçta.) "hanımefendi" çok daha hoştur.
"Bayan" sözcüğü "erkek" sözcüğünün karşıtı değildir. Erkeğin karşıtı "kadın"dır. Yani bir cinsiyet belirteceksek kullanılması gereken sözcük "kadın"dır. (Kadın işçi, kadın öğretmen vb.) "Kadın" sözcüğü kafanızda cinsellikle ilgili bir anlam çağrıştırıyorsa ya da söylemek size kaba geliyorsa bu, yürütülen algı operasyonunun başarısıdır. Israrla kullanın, alışın lütfen. Bayan değil, kadın.
"Bayan" sözcüğü "erkek" sözcüğünün karşıtı değildir. Erkeğin karşıtı "kadın"dır. Yani bir cinsiyet belirteceksek kullanılması gereken sözcük "kadın"dır. (Kadın işçi, kadın öğretmen vb.) "Kadın" sözcüğü kafanızda cinsellikle ilgili bir anlam çağrıştırıyorsa ya da söylemek size kaba geliyorsa bu, yürütülen algı operasyonunun başarısıdır. Israrla kullanın, alışın lütfen. Bayan değil, kadın.
Leman Sam'ın efsane şarkılarından birinin adıdır. Bana esmeyi anlat, esip geçmeyi anlat... Esip geçemedik azizim, geçemiyoruz genellikle.
Yakarsa dünyayı garipler yakar.
Sol sendikaların halay çekmekten başka bir işe yaramadığını düşündüğüm oluyor, evet.
Antik Yunan zamanında yaşamış idealist filozoftur. İslam coğrafyasında Eflatun olarak bilinir. Platon'a göre gerçek dünya idealar dünyasıdır, bizim bu dünyada algıladığımız her şey ideaların gölgelerinden ibarettir. Yani "insan" dediğimizde kafamızda bir soyut resim canlanıyor, bu resim genel itibariyle insana ait ortak özellikleri taşıyor ama kafamızda canlanan şey asla somut ve belirli bir insan olmuyor. Platon'a göre gerçek insan işte o kafamızda oluşan ortak formdur. Düşünün ki bir mağarada yüzümüz duvara sırtımız ışığa doğru bağlı doğmuşuz, işte dünyada algıladığımız her şey o duvara yansıyan gölgelerdir, ona göre.
"Devlet" adlı kitabında yazdıkları hocası Sokrates ile olan konuşmalarını konu alır. Bana kalırsa devlet yönetimi konusunda yaşadığımız yüzyılda dahi işler nitelikte kuralları o zaman düşünüp yazmış bir insandır kendisi.
Öğrencisi olan Aristo'nun tersine kadına değer veren bir filozoftur. Çok severim.
"Devlet" adlı kitabında yazdıkları hocası Sokrates ile olan konuşmalarını konu alır. Bana kalırsa devlet yönetimi konusunda yaşadığımız yüzyılda dahi işler nitelikte kuralları o zaman düşünüp yazmış bir insandır kendisi.
Öğrencisi olan Aristo'nun tersine kadına değer veren bir filozoftur. Çok severim.
Predestination (kader) fena yakar.
Çocuk sahibi olabilmek ancak birey yetiştirme ile ilgili hazırlanacak pisa benzeri uluslararası bir testi geçebilmekle mümkün olsun. Testi geçemeyen yasa uyarınca kısırlaştırılsın. Müthiş çözüm bence.
Bir diğer müthiş çözüm ise hiç kimsenin çocuk yapmaması ile planlı ve bilinçli şekilde kendi türümüzü yok etmemiz, olurdu. Ebedi Dünya barışı -kalp- ben.
Bir diğer müthiş çözüm ise hiç kimsenin çocuk yapmaması ile planlı ve bilinçli şekilde kendi türümüzü yok etmemiz, olurdu. Ebedi Dünya barışı -kalp- ben.
O uçurtmayı çoktan vurdular be çocuk.
çocukluktan bahis açtıklarında,"dizlerimizdeki yaralar iyileşiyor da..." klişesi.
"yıldızlar kadar uzaksın, şöylesin, böylesin"
"Ben seni sevdiğim zaman ... olurdu."
Doğa olaylarının şiir malzemesi yapılması da "bulutlar zırladı, dağlar bilmem ne oldu" gibi, (hüsni talil deniyor buna edebi sanat olarak) artık işlemiyor, hoş değil.
"yıldızlar kadar uzaksın, şöylesin, böylesin"
"Ben seni sevdiğim zaman ... olurdu."
Doğa olaylarının şiir malzemesi yapılması da "bulutlar zırladı, dağlar bilmem ne oldu" gibi, (hüsni talil deniyor buna edebi sanat olarak) artık işlemiyor, hoş değil.
Kalbimin tahtında oturan yazardır. İroni ile mizah yapmayı başlatan kişidir bence edebiyatta. Herkesin bildiği ama kimsenin söyleyemediği gündelik meseleleri o söyler. Kendini, hislerini, duygu karmaşalarını bu kadar rahatlıkla bu kadar tam ifade edebilen başka birine rastlamadım; yalnız o, okurun böyle düşüneceğini ama yine de kelimelerin eksik olduğunu da söyler. Bir mühendistir, aynı zamanda üniversitede hocadır. Tutunamayanlar 1971'de yayımlanmış ancak o tarihlerde bu oldukça kişisel içerik ilgi görmemiştir. Bütün kitaplarını hayatının son 6 yılında yazmıştır. Son okuduğum Eylembilim'de sağcısından solcusuna, dincisinden hocasından akademisyenine alayıyla sağlam dalga geçmiştir. Tutunamayanlar'da önsözlerle ve kitaplara önsöz yazanlarla da dalga geçmesine hatta onlara giydirmesine rağmen yayınevleri(iletişim yay.) saçma şekilde kitapların hepsini önsözlerle yayımlamıştır.
13 Aralık 1977'de beyin tümöründen vefat etmiştir. Hastaneden bir arkadaşının evine geliyorlar, banyodayken, hasta diye kapıyı kilitleme diyorlar, inadına kilitliyor, bir süre sonra merak edip "iyi misin Oğuz?" dediklerinde "sevinmeyin, daha ölmedim." diyor. Bunlar son sözleri imiş. Kapıyı açarken düşmüş, o gün ölmüş.
Bütün tutunamayanların sesi olan ince zekâlı, güzel gözlü bir kişidir.
13 Aralık 1977'de beyin tümöründen vefat etmiştir. Hastaneden bir arkadaşının evine geliyorlar, banyodayken, hasta diye kapıyı kilitleme diyorlar, inadına kilitliyor, bir süre sonra merak edip "iyi misin Oğuz?" dediklerinde "sevinmeyin, daha ölmedim." diyor. Bunlar son sözleri imiş. Kapıyı açarken düşmüş, o gün ölmüş.
Bütün tutunamayanların sesi olan ince zekâlı, güzel gözlü bir kişidir.
tiyatro biletidir, en faydalı eğlencedir.