confessions

charmender

Yazar  · 29 Mayıs 2017 Pazartesi

  1. toplam giri 26
  2. takipçi 1
  3. puan 313

yaran diyaloglar

dal kalkinca sarkan kartal
Benim baba çok kalender adamdır, eski devrimcilerdendir kendisi.

Bir gün yine çakır olmuş, çağırdı beni yanına, gittim. "Oğlum" dedi, "sana vasiyetimi söylüyorum. Bu sözümden çıkarsan oğlum değilsin". Tamam dedik tabi, ama heyecanla bekliyorum, hayat felsefesi etmezsem hakkını helal etmeyecek sonuçta.

Durdu, durdu "Kasaba minnet edeceğine kes s*kini ye" dedi. Aslında anlamlı söz ama ne bileyim biraz şey gibi.

feminist erkek

dal kalkinca sarkan kartal
İçten pazarlıklı erkektir. Yoksa hiçbir erkek kendisine potansiyel tecavüzcü gözüyle bakma şizofrenliğini taşıyan malum toplumun bir parçası olmak istemez.


Not: feminizm beni uzaktan yakından alakadar etmez. Fakat kimsenin bana potansiyel tacizci gibi uç ithamlarda bulunmasına göz yumamam.
1

atatürk'ün türkcü olması

dal kalkinca sarkan kartal
Atatürk - osmanlının varlığı süresince devam eden Arap milliyetçiliğine olan nefreti dolayısıyla da olabilir- daima Türklüğü övücü, yüceltici sözler sarf etmiştir. Irkçılık mussolini'nin yaptığı, Hitler'in yaptığıdır. Mustafa Kemal Paşanın sözlerinden dolayı ona "ırkçı" diyebilecek kişi, sarıklıları astığı için ona "dinsiz" diyenler kadar tehlikelidir. Görüldüğü yerde imha edilmelidir.
2

Hdp

dal kalkinca sarkan kartal
Dönektir. Seçim zamanı kardeşlik naraları atan selo meclise girince "oçalanın heykelini dikeceğiz" demiş, orul orul orrr çocuğu olduğunu belli etmiştir. MHP'nin milliyetçiliğine ırkçılık diyip kürt milliyetçiliği yaptıkları da doğrudur.

Not: eksi atan kardeş cevap yazsın, yalan/yanlış yazdığım neymiş onu söylesin.
Edit: not eklendi.

deli eden sorular

dal kalkinca sarkan kartal
Hemşireyim dediğimde insanların "hemşir misin" demesi. Hemşireyim ulan hemşire! Hemşir ne ya?! TDK'ya bir bak, var mı öyle bir şey? Niye mesleği kadın erkek diye ayırıyorsunuz? Hemşire ne? Kadın polis olsam "polisiye" mi diyeceksiniz?!

Gördüğünüz üzere, gerçekten deli etmektedir.

sabah ereksiyonu

dal kalkinca sarkan kartal
Senden önce uyanır her sabah, çok tuhaftır. Erkeği çok mahcup edecektir, hele sabah sizi uyandırmaya odaya biri girerse şekilden şekle sokar insanı. Bazen yüzünüzü yıkamak için 5 dk yatakta telefonla oyalanırsınız ki, gitsin.

Kimi erkeğin rüyada altına işememesi için istem dışı yaptığı bir harekettir der kimi rüyada cinsel içerik görüldüğü için erekte olmuştur der. İkisi de olamaz bence. Çiş için olsa "erekte değilken altımıza mı işiyoruz?" diye sordurur, rüya yüzünden olsa "ulan mezarlık gördüğüm rüyadan uyanınca da oldu. Nekrofili miyim ben awq" dedirtir.

Bence, vücut sınırları içerisinde yaşayan özerk yavrumuz her sabah güne çok dinç uyanıyor. Hepsi bu.

(edit: gereksiz cümle kullanımı)

muhalefet

dal kalkinca sarkan kartal
Sözlükte "Bir tutuma, bir görüşe, bir davranışa karşı olma durumu, aykırılık. 2. Karşı görüşte, tutumda olan kimseler topluluğu. 3. Demokraside iktidarın dışında olan parti veya partiler." gibi bir anlamı olsa da Türkiye'de maşadır. Evet sadece maşa.

Maşa, yalaka, koltuk değneği.

modern türbanlı

dal kalkinca sarkan kartal
Türbanına sığınıp "temiz aile kızı" izlenimi oluşturmaya çalışırlar fakat ortalamanın azıcık üstünde yakışıklı bir erkekseniz denk geldiğiniz herhangi bir ortamda sizi gözleriyle soymaktan geri kalmazlar. Şehvet dolu bakışlarından siz çekinir, kendinizi sakınırsınız.

nihat hatipoğlu

dal kalkinca sarkan kartal
"Ey iman sahipleri! Oruç sizden öncekiler üzerine yazıldığı gibi sizin üzerinize de yazılmıştır. Bu sayede korunmanız umulmaktadır. Sayılı günlerdir. Sizden kim hasta olur veya yolculuk halinde bulunursa tutamadığı gün sayısınca başka günlerde tutar. Oruca zorlukla dayananlar üzerine düşen, fidye olarak bir yoksulu doyurmaktır. Kim bir mecburiyeti olmaksızın içinden gelerek iyilik yaparsa bu onun için daha hayırlı olur. Ve oruç tutmanız, eğer bilirseniz, sizin için daha hayırlıdır. Ramazan o aydır ki; insanlara kılavuz olan, iyi-kötü ayrımıyla hidayetten kanıtlar getiren Kur'an, onda indirilmiştir. O halde bu aya ulaşanınız onu oruçlu geçirsin. Hasta olan veya yolculuk halinde bulunan, tutamadığı gün sayısınca başka günlerde tutsun. Allah sizin için kolaylık ister; O sizin için zorluk istemez. Tutulmamış olan günleri tamamlamanızı, sizi doğru yola kılavuzladığı için Allah'ı yüceltmenizi ister. Ve sizin şükretmeniz umulmaktadır. Oruç gecesi kadınlarınıza cinsel yaklaşım size helal kılınmıştır. Onlar sizin için giysidir/eştir, siz de onlar için giysisiniz/eşsiniz. Allah sizin öz benliklerinize yazık etmekte olduğunuzu bilmiş, tövbelerinizi kabul edip sizi affetmiştir. Artık şimdi onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazdığı şeyi arayın. Tan yerinin beyaz ipliği siyah ipliğinden sizce seçilinceye kadar yiyin için; sonra da orucu gece oluncaya değin tamamlayın. Mescitlerde itikâfta bulunduğunuz sırada zevcelerinizle cinsel temas kurmayın. İşte bunlar Allah'ın yasaklarıdır, bunlara yaklaşmayın. Allah, ayetlerini insanlara işte böyle açıklar ki korunabilsinler." - Bakara 183, 184, 185 ve 187

Oruc furyaları başlarken yanıtlayayım ;

Makattan su kaçması, yanlışıkla yani cidden unutarak bir şey yemek ya da içmek orucu bozmaz. Cünüp tutamazsınız ve cenabetlik orucu bozar. Diş fırçalamak orucu bozmaz. Bilgisayar oyunu oynamak orucu bozmaz. Son olarak Diyanetin okuduğu namaz vaktine kadar değil "Tan vakti sizce net seçilinceye" kadar çok net yiyip içmeniz serbesttir.

Berk Yarpuzlu kardeşim konuyu çok güzel özetlemiştir. Bunu okuyan birinin hiçbir hacı hocaya ihtiyacı kalmayacaktır.

ölüm mü son yoksa son mu bir başlangıç sorunsalı

dal kalkinca sarkan kartal
İkisi de değildir. İnsan öldükten sonra arkasında bıraktığı şeyler onu yaşatmaya devam eder. Bu dikili bir ağaç bile olabilir.

Şöyle diyeyim, arkasında bıraktığı onca şeyden sonra ölüm Atatürk için son olmuş mudur? Başlangıç mıdır peki? Şüphesiz ikisi de değil. Güzel yaşayın, insanlığa faydanız olsun ki ölüm sizin için son olmasın.

Atatürk örneği, şu an kendini Atatürk ile kıyaslama hadsizliğine düşen ama öldükten 3 yıl sonra kimsenin hatırlamayacağı malum şahsa gelsin.

kadıköy

dal kalkinca sarkan kartal
Muazzam bir ilçe! Osmanlı zamanından beri saraya muhalif kesim için memleket olmuştur Kadıköy. Bundan dolayıdır ki Fenerbahçe de burada top koşturmuştur senelerce.

Sokaklarında kaybolmayı çok seviyorum Kadıköy. Her köşen ayrı güzel

vefasız insan

dal kalkinca sarkan kartal
İnce sızı denilen bir şey vardır. İnsanın yüreği ince ince sızlar, bu sızı öldürücü değildir ama insanın boğazında kör düğüm bırakır.

İşte, bu ince sızıyı insanın kalbine yerleştiren kişidir vefasız insan. Kimsenin vefasız olmadığı bir dünyada her şey daha güzel olacaktır.

Ha bir de, Birine "vefasız" diyebilen kişi zamanında çok üzülmüş olan kişidir. Çiçeğe can suyu verir gibi sevgi verilmelidir ona. Karşılıksız sevgi.

ana

dal kalkinca sarkan kartal
Sınıflar ayrımını çok keskin ifade etmiş bir kitaptır. Oğlunun sosyalist olmasını önce korkuyla karşılayan sonra oğluna destek olan bir ana baş karakterdir.

Mekan, olay, kişi tasvirleri o kadar güçlüdür ki kimi zaman ana ile korkar pavel ile siz de strese girersiniz. Kitaba iğne batırsanız kan çıkar, karakterler öyle gerçekçidir.

evcil hayvan beslemek

dal kalkinca sarkan kartal
Evcil hayvan beslemek, dünyadaki en mükemmel hislerden biridir sayın laikler. Bu hissi çocuklara yaşatmak konusunda biraz eksik kalmışız, bu eksikliği giderirsek merhametli, sorumluluk sahibi, güler yüzlü ve mutlu bir nesil bizleri bekliyor. Kendimden biliyorum.

Hayvanları hep severdim de bir gün babam elinde akvaryumla geldi eve. Evde her gün hayranlıkla izlerdim onu. Para biriktiremezdim mesela ben, akvaryuma yem, ışık, ısıtıcı, balık almak için biriktirmeyi öğrendim. Sevmeyi öğrendim. Sorumluluk aldım.

Şimdi sözlük, sokakta baktığım 3 köpek 1 kedi var. Bahçemde bir sibirya kurdu oğlum, odamda 2 muhabbet kuşu, 2 akvaryum balığım var. Hamsterım da vardı da, sizlere ömür...

Unutmadan, arada barınağa gidiyorum gönüllü olarak. Hayvan satın almak isteyen varsa bir gün benimle gelsin, satın alınıp sonra bırakılan hayvanların nasıl cehennemi yaşadığını göstereyim isterim. Barınakta Kangal bile kedi kadar uysal olur.

küfürsüz konuşamayan insanlar

dal kalkinca sarkan kartal
Bu başlık altında olur olmadık ithamlarda bulunan yazarlarla bir kahve içmek isterdim. Ne ön yargılıymışsınız arkadaş..

Bizzat benimdir efendim. Küfür bir deşarj mekanizmasıdır. Uçan kuşa küfür ettiğim söylenemez fakat küfür hayatımda olmazsa olmazlardan.

Kendimden örnekleyeyim, kelime haznem dar değildir. Antisosyal değilim,küfürü aynı anda bir samimiyet göstergesi olduğuna inanıyor; küfür sevmeyen insanlarla bağ kurmuyorum. Paragraflara sığdıramadığım hüznü bir "has*ktir ya" ile aktarabiliyorum.

sabiha gökçen

dal kalkinca sarkan kartal
1913 doğumlu Sabiha, öksüz ve yetim kalmasının ardından 1925'te gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından evlat edinilir. "Gökçen" soyadı bizzat gazi paşa tarafından 1934'te, henüz pilot olmamışken verilmiştir.

1935'te Türk Hava Kurumu'nun Türk Kuşu Sivil Havacılık okulunda ilk uçuş eğitimlerini alır, sonra 8 kişilik kafile içerisindeki tek kadın olarak Kırım'a gönderilir, yüksek planörcülük eğitimini tamamlar.

1936'da Eskişehir Askeri Hava Okulu'na girdi ve burada aldığı özel eğitimden sonra askeri pilot oldu. Eskişehir 1.Tayyare Alayı'nda bir süre staj yapar, avcı ve bombardıman uçaklarını burada yakından tanır ile uçtu. 1937 yılında ise askeri uçuş brövesi almıştır.

Sabiha, 1938'de bizzat Balkan devletlerinin davetlisi olarak, uçağıyla Balkan turu yapmıştır.

Türkiye'ye dönünce de Türk hava kurumu türkkuşu'nda baş öğretmenlik yapmıştır, ya ki 1955'e kadar.

1953 ve 1959'da davet üzerine ABD'ye giden Sabiha Gökçen, tüm dünyaya Türk toplumu ve Türk kadınını başarıyla tanıtmıştır.

1996'da havacılık kariyerinin en büyük ödülünü aldı. Amerikan Hava Kurmay Koleji'nin mezuniyet töreni için düzenlenen Kartallar Toplantısı'nın onur konuğu olarak katıldığı Maxwell Hava Üssü'nde ki törende "Dünya Tarihine adını yazdıran 20 Havacıdan biri" seçildi. Gökçen bu ödüle layık görülen ilk ve tek kadın havacı olmuştur.

Son uçuşunu 1996'da 83 yaşındayken bir Fransız pilot eşliğinde yaptı. 22 Mart 2001 yılında hayata gözlerini yummuştur.

Özetle sayın sözlük, ağzından salyalar saça saça "katliyamcı, katil" diyenlere karşı ısrarla savunmamız gereken bir milli değerimiz dahadır. Hem Türk hem dünya kadınları için umut ışığıdır.

nusr-et

dal kalkinca sarkan kartal
Şefi Nusret'in hayat hikayesini okuyunca hayret etmemek elde değildir. Orta halli ailelerin zeki çocukları için umut parıltısıdır kendisi.

Olur da sayın Kargalı karga paşa ile gidersek "tavuk döner var mı" diye soracağım mekan. Swh