confessions

betweenthebars

Yazar  · 10 Haziran 2017 Cumartesi

  1. toplam giri 8
  2. takipçi 12
  3. puan 1148

dünyaya veda notları

oijya adam
herkesin yapması gerektiğini düşündüğüm durumdur. buyurun benim ki; Gözlerimi kapattığım zaman bile hayatın gerçekliği değişmiyor artık. Dostlar kusura bakmayın ama bazı adamların tek bir kaçış yolu vardır. Uzun zamandır sizleri önemsemiyorum, bunun farkındayım. Sizin dünyanızda bana yer olmadığını bir çok kez gösterdiğiniz için ise teşekkür ediyorum. Ne yazık ki gözlerinizin içerisine baktığımda ruhunuzu değil, etiketin üzerine yazılmış rakamlar görüyorum. Bu yüzden hayatın en gerçekçi kısmı bana ait. Acı, lakin gerçek olanından bahsediyorum. Yıllardık alışık olduğunuz şeyleri, unutturan acıdan söz ediyorum. Yürümeyi, sevişmeyi, uyumayı ve sevmeyi unutturan acı. Gerçekliğin bağrından sizleri koparıp alan acı, mutsuzluk denilen duyguyu ortaya çıkarmayan acı. Aynaya baktığınızda; "bu ne amına koyayım ya!" dedittirmeyen bir acıdan söz ediyorum, aynaya bakmamanıza neden olan bu aptal şeyden. Yaşamak için umutlandıran şeyden bahsediyorum size. Başka bir kimlik yaratmanıza neden olan şeyden. Ölmemeniz için direten ama içten içe yok eden, öldüğünüz zaman bile içinizi rahatlatmayacak olan türden bir acıdan söz ediyorum size. Canınızı sıktı değil mi? Peki bunu yaşayan insanlara bir baktınız mı hiç? Bakmadınız değil mi? Zaten bakacak kadar cesaretiniz olsaydı, sahte hayatlarınız kabullenmeye değer olurdu sanırım. Yazacak o kadar çok konu verdiniz ki bana, yazamadım, biliyor musunuz? Benim yazmamın tek nedeni ise acımı azaltmaya çalışmaktı. Göz yaşlarım yüzünden kaç tane sigarayı kırdım, bilmiyorum. Başka biri olduğuma o kadar çok inandım ki, kendimle ne kadar çeliştim, bilmiyorum. Ben her geçen gün ölüyorken, nefes almak ciğerlerime düşen bir ateş oluyorken, gerçekten bedenimin toprağa gömülüşü mü olacak göz yaşlarınızın nedeni? En acı şey değil midir insanlara yaşadığımızı göstermeye çalışmak? Islak dudaklara bir öpücük kondurmak değil midir tek amacımız? Malesef, kurudu ve topraklaştı dudaklarım.

cosplay

trainer red
costume-play yani bir film,anime veya oyun karakterinin kıyafetlerini giyip,o karaktere benzemek için harcanan çaba. festivalleri falan da yapılır.
hatta belki aramızda cosplay yapan arkadaşlar vardır.

laf aramızda ben de cosplay yaparım, favori karakterim kedi kadın olduğundan hep onun cosplayini yaparım, erkek olduğum halde bundan utanmam çünkü sanat icra ediyorum.
bazen kardeşimle beraber evde bizimkilere şov yapıyoruz.kardeşim de batman cosplayi yapıyor.
giyiniyorum kendi yaptığım deri kostümümü, alıyorum babannemin tesbihini ve başlıyorum batman olan kardeşimi kırbaçlamaya. o da bana 'gothamda iki kahramana gerek yok' diyip kartondan el bombalarını fırlatıyor, kedi kadın olduğumdan çevik bir hareketle sıyrılıyorum ve ona dönerek 'mrrr' deyip tekrar başlıyorum kardeşimi kırbaçlamaya. çok zevk alıyorum bunu yaparken.
kendimi kaybetmiş olmalıyım ki bizi hayretle izleyen ev ahalisi ayırmaya çalışıyor bizi ama ben 'gothamda tek kahraman var o da benim' diyip miyavlayarak kardeşime vurmaya devam ediyorum, gözüm döndü bi kere, sinirliyim çünkü kadın karakterim ben.

babam yüzüme bakıp 'allah senin belanı versin, ben de mühendis oğlum var diye geziniyorum, yazıklar olsun' diyor.
o an dudaklarım büzüşüyor, ağlamamak için kendimi zor tutup koşarak odama çıkıyorum. ailemin sanata bu kadar karşı olmasına üzülüp sabaha kadar hıçkırarak ağlıyorum.

karşı cinsle ders çalışmak

trainer red
eğer bi kızla çalışıyorsam aklını çelmek için çeşitli yollara başvururum.
en etkilisi 'ateşli kalem dansı' adını verdiğim yöntem sanırım. o kitaba bakmaya çalışırken ben bi anda rotring rapid mekanik 0.5 uçlu kalemimi çıkarıp uzun ve ince olan parmaklarım arasında çevirmeye başlıyorum, bi göz atıp geri kitaba yöneliyor. biliyorum etkilendi. ben durmuyorum, kalem parmaklarım arasında hoyratça dönerken bu artık iki elini kullanarak kendini yelpazelemeye başlıyor. nasıl da ürkek diyorum, hiçbir şeyi açık etmemeye çalışıyor.
sonrasını tahmin etmişsinizdir fakat formata aykırı da olsa anlatmak istiyorum.
bu elimden kalemi alıp yere fırlatıyor, 'yeter artık hadi sahibim ol' diyor. işte o anda kan beynime sıçrıyor.
'sen nasıl benim rotring rapid mekanik 0.5 uçlu kalemimi yere atarsın amk kahpesi, 26 lira lan o' diyip buna tokadı basıyorum ve yerden kalemimi alarak orayı terk ediyorum.
sevişicez diye kimse benim rotring rapid mekanik 0.5 uçlu kalemimi yere atamaz. o kadar da değil.
12