milliyetçi hareket partisi

itzhak stern
ideolojileri ne ki kendileri ne olsun dediğim oluşumdur. akp'ye taban veriyorlar sadece başka bir vasıfları yok olamaz da çünkü o kapasite de o zihniyet durmaz. kimi çıkarırlarsa çıkarsın parti kadar boş insanlar çıkaran topluluktur.(bkz: devlet bahçeli) (bkz: meral akşener). sözüm ona herkes ırmağının akışına ölüyor bu ülkede ee neredeler o zaman dedirten de bir partidir. demek ki dindar yanları faşist yanlarından ağır basıyor.
dokuzkoydenkovulanadam
cumhuriyetçi köylü millet partisi olarak kurulan daha sonra alparaslan türkeş 1969 kongresinde oy çokluğunu olarak başkan olmasıyla adınıda milliyetçi harekat partisi olarak değiştirir ne kadar adını milliyetçi olarak koysada 1969 kongresinden sonra nihal atsız ile yollarını ayırmış milliyetçilikten sapmış ve türk-islam sentezi uğruna ümmetçilik akımını başlatarak günümüze kadar olan akımı başlatmıştır.

bu akımı soner yalçın şöyle kaleme almış:
BÜYÜK DÖNÜŞÜM

Kongre iki gün boyunca hayli hareketli geçti. Kongre Başkanı Orhan Kaleli bile divandan istifa etmek zorunda kaldı. Türkçülerin simgesi "Tanrıdağı"nın yanına, İslamiyet'in simgesi "Hiradağı" eklenip yeni bir slogan üretilmişti: "Tanrıdağı kadar Türk, Hiradağı kadar Müslüman."

Zamanla, "Tanrı Türk'ü Korusun" pankartının yerini de "Kanımız Aksa da Zafer İslam'ın" alacaktı! Benzeri İslami simgeler, Türkçü gruptan "Türkler Araplaştırılmak isteniyor" şeklinde tepki aldı.

Nihal Atsız ekibi, kongrede direkt Türkeş'i hedef aldı. Aslında Nihal Atsız ile Türkeş'in dava arkadaşlığı çok eski yıllara dayanıyordu.

Türkeş daha Kuleli Askeri Lisesi'nde öğrenci iken Nihal Atsız ile tanışmıştı. Onu öğretmeni bilmişti!

1944 Türkçüler Davası'nda birlikte yargılanıp hüküm giymişlerdi. Şimdi ise karşı gruptaydılar. Nihal Atsız ekibi, kongrede hep benzer sözleri söylediler Türkeş'e:

"Sen git güvendiğin Araplara biat et!"

"Oy toplamak için Arap develere bin!"

Sonuçta, Nihal Atsız grubu, kongreyi kaybetti. Türkçüler ellerindeki parti kimliklerini kürsüye doğru fırlatarak salondan ayrıldılar.

Nihal Atsız, gazetecilere şu açıklamayı yaptı:

"MHP'de Allah, Tanrı'yı kovdu!"
...http://www.hurriyet.com.tr/mhp-nin-40-yildir-bitmeyen-derdi-8299240


zaten ben kişisel olarak türkeş'in proje olduğuna inanıyorum yaptıığı milliyetçilik de değil tamamen mezhepçiliktir. türkiye'ye geldiğinde alparaslan adını almış ilk adı hüseyin.

dipnot: türkeş'in 1944'de yargınlanmasının nedeni atsızın yanında dolşaması herhangi bir türlü faal hareketinden dolayı değildir yani yaptığı hiç bir şey yoktur.
neptune
öncelikle başlığın düzeltilmesi için moderasyona çağrıda bulunmak istiyorum. doğrusu "milliyetçi hareket partisi" dir "harekat" değil.

başlığı açan yazar arkadaşımızın verdiği link, söz konusu partinin tarihi çizgisini gözler önüne sermesi açısından gayet güzel bir özet içermiş. turancılık ve ülkücülük arasındaki farklılıklardan tutunda, türkçülük ile milliyetçilik arasındaki farkları belirtiyor olması açısından bence gayet başarılı bir yazı. bu nedenle favori listeme ekledim zaten.

eksik kalan bir nokta var ise o da büyük birlik partisi'nin (bbp), mhp içinden nasıl doğduğu ile ilgili kısımdır. yazıda belirtildiği gibi nasıl ki, türkeş ve grubu, ckmp'nin içinden çıkarken, ideolojik bir değişim gerçekleştirmiş, ve ırkçılık düzeyinde algılanmaya başlanan "türkçülük" kavramını, islam dini ve mezhepçi motifler ekleyerek bambaşka bir oluşum içine girmiştir, muhsin yazıcıoğlu ve arkadaşları da benzer bir şekilde, dini motifleri daha baskın olan bir ideoloji ile, mhp'ten koparak bby'yi kurmuşlardır. aradaki farklılık, alparslan türkeş'in ckmp'yi "bir anlamda ele geçirerek" mhp'ye dönüştürmeyi başarması, muhsin yazıcıoğlu'nun ise mhp'yi ele geçiremediği için, kendisine yeni bir parti kurmuş olmasıdır. burada ele geçirmek sözünü, parti içi kadrolaşma anlamında kullandığımı belirtmek isterim.

gelelim kendi düşünceme. açıkçası "salt ırkçılık" anlayışına dayanan ideoloji ile islami motifler ile süslenerek ortaya sunulan "milliyetçilik" ideoloji arasında şahsım için çok büyük bir fark yoktur. yani söz konusu iki ideolojiye de fersah fersah uzak durduğumu belirtmek istedim. yani, ateist olmama rağmen, içinde "islami ve mezhepçi" yaklaşımlar geçmiyor diye kendilerini "türkçü" olarak nitelendiren gruba veya insanlara karşı bir yakınlık duymuyorum. neticede ırkçılık da en az ümmetçilik ile süslenmiş milliyetçilik kadar, tehlikeli bir oluşumdur. kendilerini türkçü diye adlandıran bu gruba sempati beslemek, adolf hitler'in nazi partisine sempati beslemek ile eşdeğerdir benim için.

öte yandan, muhalif duruş anlamında olaya bakacak olursak, söz konusu "türkçü" kesimin, mhp'nin, iktidara ve dolayısıyla rte'ye karşı sergilediği tavırdan çok daha farklı bir konumda olduğu gerçeğini de göz ardı etmek olası değildir. yalnız söz konusu "türkçü" grubun muhaliflik açısından ortaya koyduğu tavrın temelinde, sadece "ümmetçi" yaklaşıma bir tepkiden ibaret olduğunu söylemek, sanırım yanlış olmaz. bu anlamda chp içindeki "ulusalcı" diye ifade edilen kanat ile benzer bir yönü olduğunu da eklemek isterim.

tekrar ediyorum, kendisini sosyal demokrat olarak tanımlayan biri olarak, benim için gerek türkçüler, gerek mhp, gerekse chp içindeki ulusalcı kanat arasında "çok büyük fark" bulunmayıp, her 3 ideolojinin düşünce sistemini de kendime oldukça uzak bulmaktayım. içinde "kürt milliyetçiliği" barındırdığını düşündüğüm için hdp'ye olan yaklaşımım da benzerdir.
3
altayhan
Cmkp (cumhuriyetçi milliyetçi köylü partisi) olarak kurulup 1969'da hem adını mhp yapmış hem de çizgisini açıkça türk-islam sentezi haline taşımıştır. Sentezin mimarı da ahmet arvasi'dir. Arvasi ise arap kökenli biridir.

içine zamanında komünizm karşıtı kim varsa toplamıştır. Ne tam milliyetçi ne tam islamcı olabilmiştir. Diğer sağ (islamcı) partilerin daima gölgesinde kalmış, ismindeki milliyetçi ibaresi yüzünden anadolu seçmeni gözünde daima marjinal, kurtçu, ırkçı yaftalarıyla anılmıştır.

Kurulduğu günden beri içinde ırkçıyı da kültür milliyetcisini de anadolucusunu da islamcısını da barındırmıştır. 80 öncesi sağ iklimdeki kendince misyonu bitince de patladı gitti işte. Keşke kendi yağında kavrulsaydı yine de t*ayyip'e el avuç açmasaydı. 50 yıllık mazisine yazık oldu.
the spook
kendi parti binasına, 1 yıl önce karşı olduğu parti liderinin, kocaman resmini asacak kadar zavallı olan parti. Çıkarları için Kılıçdaroğlu'nun bile ayağının altını yalarlar. kitlesinin yarısı her şeyin farkındadır, hdp'nin elinde olan bütün illerin referandumda 'hayır' tarafını sattığı gibi mhp kitlesinin yarısı da satsa, yüzde 48'i bile göremezdik. Neyse ki onlar ''iyi'' tarafına geçti...
2 /