italyanlardan daha iyi makarna yapmayı öğretiyor.
-istanbul'da 29.köprünün açılışı
-imam hatipler kapatılsın
-arka sokaklar rıza babanın ölümü
-esra erol dan yapılan eleştirilere cevap
-ygs birincisi suriyeli
-imam hatipler kapatılsın
-arka sokaklar rıza babanın ölümü
-esra erol dan yapılan eleştirilere cevap
-ygs birincisi suriyeli
rakı geçmişe,bira şimdiye,şarap geleceğe içilir.
Veda filminden Atatürk'ün ölümü ve ardından Salih Bozok'un kendisini vurduğu sahnedir.
sevdiğini söylersin,o da seni sevdiğini söyler.Bu goldür. "ama" der, arkadaş olarak seviyorum. işte ofsayt buna denir.
kütüphanede sevdiğim beyi keserken kitap okuyormuş numarası yapıyordum.Çocukta bana bakıp bakıp duruyordu.Kalktı ve yanıma geldi.Elimdeki kitabı alıp ters çevirince ve bana doğru uzatınca 24 dakika kitabı ters tuttuğumu anladım.sonra kütüphaneye adım atmamıştım.
Filme uyarlanan kitap.
20 Ocak 2017'de vizyona girdi ve ilk üç günde 127 bin kişi tarafından izlendi.Bir erkek tarafından sahiplenince ve kısıtlanınca sevildiğini düşünen kızlar filmi zevkle izledi.
Fransa Oscar adayı olan ve Türkiye'de baskılarla yüzleşen beş kız kardeşin hikayesini anlatan "mustang " filmi ise 25 bin kişi tarafından izlendi.Çoğumuz mustang'ı duymadık bile.avrupa ve amerika'da ses getiren film türkiye'den sessiz sedasız geçti.neden acaba?
20 Ocak 2017'de vizyona girdi ve ilk üç günde 127 bin kişi tarafından izlendi.Bir erkek tarafından sahiplenince ve kısıtlanınca sevildiğini düşünen kızlar filmi zevkle izledi.
Fransa Oscar adayı olan ve Türkiye'de baskılarla yüzleşen beş kız kardeşin hikayesini anlatan "mustang " filmi ise 25 bin kişi tarafından izlendi.Çoğumuz mustang'ı duymadık bile.avrupa ve amerika'da ses getiren film türkiye'den sessiz sedasız geçti.neden acaba?
hele bir de çok para verdiysem.umarım kulağım duymuyordur dediğim andır.
5 dakikaya çıkıyorum.
rakı yeni/tekirdağ/boğma diye ayrılsa fena olmazdı
Nefes-Vatan Sağolsun filminde çok iyi anlatılmıştır.
ayağa yapışan karpuz çekirdeği.
16 Nisan 2017 Referandumunda 11 ilçesinden 10'unun HAYIR çıktığı güzel memleketim Tekirdağ.Laiklik kokuyor buram buram.
Bülent Ersoy- Banu alkan kavgası
kendini her durumda haklı çıkarmaya çalışan insanların yaptığı eylem.
sanki bizde 1.50 bacak, 90 60 90 vücut varda 187,zeki,başarılı bir türk erkeği arıyoruz. yav he he
Kadıköy. Sokaklarda çalan şarkılar, dershaneler sokağındaki hareketlilik, maç günlerinde sarı lacivertli insanlar, Haydarpaşa garındaki vedalar olsun ayrı bir güzelliği vardır.
Tersiyer.
Tutundukları daldan ayırmak güçmüş.Bende aynı şekilde yatağıma tutunuyorum.Kendimi gördüm.
Tutundukları daldan ayırmak güçmüş.Bende aynı şekilde yatağıma tutunuyorum.Kendimi gördüm.
Kapı arkasında asılı olan bir mont,ambulansın ışıklarının çarptığı büyük bir ceviz ağacı,son nefesini verirken tutunduğu yatak,o gün o'na alınan gömlek,kolundaki saatin o öldükten sonra hala çalışması,bir daha hiç çalmayacak telefon ve bir daha kutlanmayacak olan babalar günü...giden gidiyor ya kalan da onunla gidiyor aslında.
sığınmacı demek doğru olmaz. adamlar tam anlamıyla kendi ülkeleriymiş gibi davranıyorlar. ev isterse ev, iş isterse iş. e bir de eğitim. yakında partide kurarlar
beyni yerine başka bir organıyla düşünen insan türü.
parasına ve kaslarına güvenmesi.
yaşanan olaylar moralinizi alt üst ettiğinde ve yorgun argın evinizin yolunu tuttuğunuzda sizi takip eden bir köpeği fark ettiğinizde hayatın aslında o kadar kötü olmadığını içinizde bir yerlere söyleyebiliyorsunuz.
sabahın köründe kalkıp yolları süpüren insana bir günaydın demek, ekmeğini kazanmak için kendisinden 30 yaş küçük olan insanlara mendil satmaya çalışan bir amcaya vereceğiniz 1 lira bile ince bir detay aslında.
sabahın köründe kalkıp yolları süpüren insana bir günaydın demek, ekmeğini kazanmak için kendisinden 30 yaş küçük olan insanlara mendil satmaya çalışan bir amcaya vereceğiniz 1 lira bile ince bir detay aslında.
hoşaf
Türkiye güzel ama ülke ama içindekiler güzel değil maalesef.
Canlı bir şeye değer verilmiyor.Ekmek keser gibi insan kesiliyor her gün ülkede.Sokak köpeklerinin yemeklerine çivi konuluyor,pompalı tüfekle sokağın ortasında yatan köpek vuruluyor.Reklam panolarını kapatıyor diye ağaçlar kesiliyor.
Şort giyen kadın ulu orta dövülüyor ve buna seyirci kalınıyor ama öpüşen,sarılan gençlere gelince ayıp oluyor.
Yaya geçitlerine,kaldırım başlarına araba park ediliyor,engelli vatandaşlara saygı yitiriliyor.
Otobüste kitap okuyana entel deniliyor.
4 yıllık lise emeği "pardon yanlış okunmuş" diyerek çöpe atılıyor.
Oylar çalınıyor.
Farklı düşüncelere,ideolojilere saygı duyulmuyor.Vatan haini,dinsiz diye nitelendirilebiliyorsunuz.
Yapılan bilim yarışmalarında finale hoşaflar kalabiliyor.tübitak'ın kabul etmediği projeler avrupa ve amerika'da ayakta alkışlanıyor.
ülkede her kitap çıkaran "yazar" oluyor.
kadın cinayetleri son yıllarda %1400 artışta.
fen,sosyal bilimler lisesi kapatılıyor onun yerine "çapulcu çocuklar değil,dindar çocuklar yetiştireceğiz" sloganı altında ihl açılıyor.
OGM (orman genel müdürülüğü) yazmak için yüzlerce ağaç kesiliyor.
Hukukun,adaletin işlemediği bir sistem var.Tecavüzcüler dışarda,faili meçhul cinayetlerin katil zanlıları dışarda aramızda.Köpek öldüren de,ağaçları kesen de,yayaya vurup kaçan da.para her kapıyı açar sözüyle yaşıyoruz bu ülkede.Bas parayı vicdandan kurtul.
9 ülke gezdim.Hiçbiri Türkiye kadar güzel ve değerli gelmedi.Bu ülkenin toprağına havasına hastayım ama insanlarına değil.
Canlı bir şeye değer verilmiyor.Ekmek keser gibi insan kesiliyor her gün ülkede.Sokak köpeklerinin yemeklerine çivi konuluyor,pompalı tüfekle sokağın ortasında yatan köpek vuruluyor.Reklam panolarını kapatıyor diye ağaçlar kesiliyor.
Şort giyen kadın ulu orta dövülüyor ve buna seyirci kalınıyor ama öpüşen,sarılan gençlere gelince ayıp oluyor.
Yaya geçitlerine,kaldırım başlarına araba park ediliyor,engelli vatandaşlara saygı yitiriliyor.
Otobüste kitap okuyana entel deniliyor.
4 yıllık lise emeği "pardon yanlış okunmuş" diyerek çöpe atılıyor.
Oylar çalınıyor.
Farklı düşüncelere,ideolojilere saygı duyulmuyor.Vatan haini,dinsiz diye nitelendirilebiliyorsunuz.
Yapılan bilim yarışmalarında finale hoşaflar kalabiliyor.tübitak'ın kabul etmediği projeler avrupa ve amerika'da ayakta alkışlanıyor.
ülkede her kitap çıkaran "yazar" oluyor.
kadın cinayetleri son yıllarda %1400 artışta.
fen,sosyal bilimler lisesi kapatılıyor onun yerine "çapulcu çocuklar değil,dindar çocuklar yetiştireceğiz" sloganı altında ihl açılıyor.
OGM (orman genel müdürülüğü) yazmak için yüzlerce ağaç kesiliyor.
Hukukun,adaletin işlemediği bir sistem var.Tecavüzcüler dışarda,faili meçhul cinayetlerin katil zanlıları dışarda aramızda.Köpek öldüren de,ağaçları kesen de,yayaya vurup kaçan da.para her kapıyı açar sözüyle yaşıyoruz bu ülkede.Bas parayı vicdandan kurtul.
9 ülke gezdim.Hiçbiri Türkiye kadar güzel ve değerli gelmedi.Bu ülkenin toprağına havasına hastayım ama insanlarına değil.
aynı fikirde olmadığınız insanlara "cahil" gözüyle bakmayın
Murat Menteş güzel açıklamış:
"Atatürk
İçki içmiş.
N'apalım?
Zannetmiyorum ki Mustafa Kemal rakıyı zevk için içmiş olsun.
Unutmak istiyordu.
Gözümün önünde binlerce genç ölse, ben de içerdim."
"Atatürk
İçki içmiş.
N'apalım?
Zannetmiyorum ki Mustafa Kemal rakıyı zevk için içmiş olsun.
Unutmak istiyordu.
Gözümün önünde binlerce genç ölse, ben de içerdim."
antilaik sözlük
mezeyi falan bilmem de rakının yanında en iyi "sevdiğin" gider.
18 haziran 2006,babalar günü.
baba tarafında 9 kuzeniz ve 3'ü kız.dokuzuncu ve son kız torunum.dedemde babamı diğer çocuklarından hep farklı yerde tutardı e hayliyle bende onun için farklı bir yerdeydim bir de beni annesine çok benzetirdi.
16'sında gittik.17'sinde diğer kuzenler falan geldi.ertesi güne hazırlık yapıyoruz.yemekleri dedem falan yapıyor.torunlarına abur cubur alıyor.18'nin sabahı,biz son üç kuzen dedemin tavuklarını falan kovalıyoruz akbaş cinsi bir köpeğimiz vardı ona doğru kışkırtıyoruz hayvanları.dedem gördü kızdı tabi.bağırdı baya.köpekte dedeme çok sadıktı.peşinden ayrılmazdı.
neyse verdik hediyelerimizi,denedi hepsini teker teker.bayrama hazırlanan çocuklar gibi alınan hediyeleri yatağının üstüne özenle dizdi.ondan o şekilde ayrıldık.
babam gececiydi.saat 11 de işe gitti.yarım saat geçmeden köyden aradılar annemi.baban rahatsızlandı,abine(amcama) haber ver durumu kötü.arkadan halamın çığlığı geldi.işte tam o zaman çocukluk kahramanımı kaybettiğimi anladım.nasıl anlatsam bilemiyorum.biri beni o gece diri diri yaktı.evet çocuksunuz anlamıyorsunuz bir şey ama babanızın ilk defa ağladığını o zaman gördüğünüzde ölüme ve büyümeye hazırlandığınızı fark ediyorsunuz.
mesela şu anda 20 yaşındayım.mezuniyetimde onu yanımda görmeyi çok isterdim,düğünümde karşılıklı oynamak isterdim,kimse evde yokken müzik açıp oynadığımız gibi.
mesela o gece o köpeğimiz hiç susmadı,uludu hep.hala aklımdadır.
dede mede diye geçip gidemiyorum ben.o gece ben dedemi değilde hastalıklı çocukluğumun kahramanını yitirdim.
bu anımı neden buraya yazdım onu da bilmiyorum.dün gece rüyamda köpekle dedemi çiftlikte dolaşırken gördüm.onun etkisi olsa gerek.
baba tarafında 9 kuzeniz ve 3'ü kız.dokuzuncu ve son kız torunum.dedemde babamı diğer çocuklarından hep farklı yerde tutardı e hayliyle bende onun için farklı bir yerdeydim bir de beni annesine çok benzetirdi.
16'sında gittik.17'sinde diğer kuzenler falan geldi.ertesi güne hazırlık yapıyoruz.yemekleri dedem falan yapıyor.torunlarına abur cubur alıyor.18'nin sabahı,biz son üç kuzen dedemin tavuklarını falan kovalıyoruz akbaş cinsi bir köpeğimiz vardı ona doğru kışkırtıyoruz hayvanları.dedem gördü kızdı tabi.bağırdı baya.köpekte dedeme çok sadıktı.peşinden ayrılmazdı.
neyse verdik hediyelerimizi,denedi hepsini teker teker.bayrama hazırlanan çocuklar gibi alınan hediyeleri yatağının üstüne özenle dizdi.ondan o şekilde ayrıldık.
babam gececiydi.saat 11 de işe gitti.yarım saat geçmeden köyden aradılar annemi.baban rahatsızlandı,abine(amcama) haber ver durumu kötü.arkadan halamın çığlığı geldi.işte tam o zaman çocukluk kahramanımı kaybettiğimi anladım.nasıl anlatsam bilemiyorum.biri beni o gece diri diri yaktı.evet çocuksunuz anlamıyorsunuz bir şey ama babanızın ilk defa ağladığını o zaman gördüğünüzde ölüme ve büyümeye hazırlandığınızı fark ediyorsunuz.
mesela şu anda 20 yaşındayım.mezuniyetimde onu yanımda görmeyi çok isterdim,düğünümde karşılıklı oynamak isterdim,kimse evde yokken müzik açıp oynadığımız gibi.
mesela o gece o köpeğimiz hiç susmadı,uludu hep.hala aklımdadır.
dede mede diye geçip gidemiyorum ben.o gece ben dedemi değilde hastalıklı çocukluğumun kahramanını yitirdim.
bu anımı neden buraya yazdım onu da bilmiyorum.dün gece rüyamda köpekle dedemi çiftlikte dolaşırken gördüm.onun etkisi olsa gerek.
mendil satan amcanın yanına gidip ihtiyacın olmadığı halde mendil almak.dünya fark etmese de iki tarafın mutluluğu gözden kaçmaz.
Beyin.
2 Kasım 2014.Fenerbahçe'nin maçı var.Kadıköy dershaneler sokağını bilen bilir.Hep bir kalabalık hakimdir.Sokağın sonunda da Hasretinle Yandı Gönlüm çalıyor.Hiç tipim olmayan bir çocuk vardı karşı sınıfta.Arkadaşım sana bakıyor falan derdi.Tipim değil,odunsu deyip geçiştirirdim.Neyse yağmur yağıyor şarkı çalıyor falan arkadaşımda bir şey anlatıyor ama dinlemiyorum.Yürüyoruz.İstiklal kafenin tam karşısında arkadaşlarıyla duruyormuş.Kafamı o tarafa istemsizce çevirdim ve göz göze geldik.Filmlerde olur ya hani,zaman durur,insanlar yavaşlar,yağmur damlaları resmen havada durdu e bir de üstüne şarkı.
Aşık olmak bir defaya mahsustur bence.Ben onu 17'imde yaşadım.
Aşık olmak bir defaya mahsustur bence.Ben onu 17'imde yaşadım.
babaların genellikle yaptığı eylemlerden biridir.İlginçtir ki kanalı değiştirdiğiniz zaman otomatikman uyanırlar.
evladımı komşuya bırakmışım gibi bir his uyandıran durum.
organ mafyası.
bipolardır.kendi hastalığım diye demiyorum insanı insandan soğutuyor.
diplomasız adam cb oluyorsa bizim dünyayı yönetmemiz gerekirdi
2-3 gün su içmediğim oluyor.böbreklerim beni ne zaman bırakacak çok merak ediyorum.
gözlük takan kişinin gözlüğünü alıp denedikten sonra sen bunlarla nasıl görüyorsun denmesi.
15 yıl astım tedavisi gördüm.geceleri saat 1 de başlayıp sabahlara kadar süren nefes darlığım,öksürük krizlerim vardı.krizlerimin duraksadığı anlarda uykuya dalardım.o sırada odanın köşesinde bir sandalyede oturan mor elbiseli bir kadın görürdüm,bana bakıp kahkaha atardı,sigara içerdi.en az on yıl her gece olmasa da o kadını hep gördüm.Mor rengi hiç sevemedim onun yüzünden.en az on yıl birçok rüyamda olan mor elbiseli bir kadın...
özellikle babalar günü gecesi aklıma gelen şeydir .11 yıl oldu.Ölümü tattıktan sonra insan o aşk acılarına,kaybettiği eşyalara falan üzülmüyor.Kapının arkasında duran montunu izliyorsun,vitrinde duran saatine takılıyor gözün,köşede asılı olan fotoğrafına bakıp 'neden' diye soruyorsun.sonra bir gün seninde öleceğin aklına geliyor.derin bir iç çekip devam ediyorsun nefes almaya.
VEDA
Adalet ve hukuk
doğru kaynamayan kolumu canlı canlı tekrardan 2 kez kırmışlardı.Ondan sonra hiçbir ilkyardım dersine girememiştim.
evlat'tır herhalde.
tavana bakmak boşluğa bakmak anlamında değildir.kurulan hayallere,verilen alınan umutlara,sünger çekilen geçmişe bakmaktır bir nevi.
sadakatinden sual olunmaz biriyim.
yunan mitolojisinde üç kader tanrıçasından hayat ipliğini eğiren tanrıçanın ismi.