confessions

flucian

votka  · 29 Nisan 2017 Cumartesi

  1. toplam giri 148
  2. takipçi 5
  3. puan 2594

o ses kuran

flucian
Ateistim fakat artık sabrım taştı. Neden "O ses İncil" veya "O ses Tevrat" değil de yalnızca kur'an? Anayasaya göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir dini yok değil mi? öyle. Eee ozaman neden diğer din unsurları ile ilgili program vs. yapılmıyor? (gerek özel kanallar, gerek devlet organizasyonları (bkz:Kutlu doğum haftası)) ya da şöyle diyeyim. Neden bu ülke sınırları dahilinde yaşayan gayr-i müslim topluluklara saygı gösterilmiyor?

Evrim teorisi

flucian
Video izlemeyin, Richard Dawkins'in direkt kitaplarını okuyun. Ve hangisi diye sormayın cevap; Hepsi (Tamamen konuyu kavrayabilmeniz için + olarak Charles Darwin'in "Türlerin kökeni","Seksüel seçme" ve adını maalesef ki şuanlık hatırlayamadığım bir Türk yazarın "Darwin ve Evrim Kuramı" adlı kitaplarını okumanız tavsiye edilir. Ayrıca imkanınız var ise kitapları orjinal dilinde yani İngilizce okuyun. Malum Türkçe çeviriler genelde patates oluyor.)

atatürkçüler alkoliktir

flucian
"Atatürkçüler ya giyim kuşam ya da alkol derdindedir" demişler. Hadi gerçeklik payı olayını bir kenarıya bırakalım ikisi de kişiye özel seçimlerdir ve kimsenin bir başkasını özel seçimini, hayatını ve yaşamını eleştirmeye hakkı yoktur. İkinci olarak malum günümüzde yönetim katına karşı olan herkes ya aynı kat tarafınca ya da o katın bağnazları tarafından terörist ilan ediliyor, bu konuda "Terörist" olan kişi onların fikirleri ile uyuşmayan kişidir ki her insan aynı fikire sahip olmalıdır diye bir kural da yok ortada değil mi? "Ayrıca Atatürk Atatürk diye haykırıp kafa kesen hiç görmedim ya neyse o konuyu hiç karıştırmayalım." Şimdi sizlere sorum şu; Yolsuzluk yapıp, tecavüze göz yumup, halkı yokluk sınırı altında yaşatım insan vücudu için en temel besin kaynaklarından bir tanesi olan "ET"i halkına %500 vergi ile satan birde üstelik hakkını aramak isteyen insanları "Terörist" ilan etmek mi gerçek terörizmdir yoksa yaşama hakkını sömürüp saraylar yaptıran birde kendi halkı açlık yüzünden ölürken yurt dışı yardımı bütçesini biraz kısıp kendi hakını doyurmak yerine sırf yalakalık amacı ile varını yoğunu saçma sapan ülkelere yatıran bir iktidara haklı bir şekilde baş kaldırmak mı? Ha sokaklarda taciz edilen, tecavüze uğrayıp öldürülen birde üzerine ceza almadan sokakta elini kolunu sallayarak gezenler mi Atatürkçü yoksa malum kesim mi? Alkol alıp istediğini giyen bir insan terörist değil, çocuklara tecavüz edip hayatı ölümden sonra günde 100 huri ile sınırsız sex yapmak için yaşayan yaratıklar teröristtir. Ha zorla başkasına tecavüze, tacize tepki göstermeyip hür irade ile kendi vücuduna alkol sokmaya tepki göstermeleri de ayrı bir merak konusu doğrusu. Birde konuşuyorlar "onlar müslüman değil, gerçek müslümanlık bu değil" şöyle de böyle saçma salak şeyler. Onlara göre her Atatürkçü alkolik ise bana göre de her dindar tecavüzcüdür. "Ben tecavüzcü değilim bir kesimin yapması beni kapsamaz bu yüzden dinime söz söyleyemezsin" derseler de, ben de alkolik değilim. Bir kesimin alkol kullanması sizlere Atatürkçüleri alkolik yapma hakkı vermez. Türkiye ne zaman mı gelişecek? Siyasete atılmak için baraj iq puanı gerektiği zaman. Bu arada ODTÜ veya dengi herhangi bir üniversiteye sırf zeka katsayısının bir primata eşit düzeyde olması nedeni ile hademe olarak dahi alınamayacak insanlar Dünya'da ülkemiz adına çeşitli başarılara imza atan yine çeşitli üniversitelere, öğrencilere ve öğretim üyelerine terörist diyor ya, daha neye yanayım.
6

ömer hayyam

flucian
11-12.yy lar arası yaşamış, severek takip ettiğim, İranlı şâir, filozof, matematikçi ve astronom. Dobradır, ilk şirk koşanlardandır ve allaha diss atan rubaileri ile tanınmıştır.. Örnek bir eseri;

"ırmaklarından şaraplar akacak" diyorsun,
cennet-i ala meyhane midir?
"her mümin'e iki huri vereceğim" diyorsun,
cennet-i ala kerhane midir?

çok kitap okuyan ama dersleri zayıf olan öğrenci

flucian
Çok kitap okurum ama derslerim de iyidir. Ama ne okurum? Richard Dawkins okurum, Carl Sagan okurum, Yuval Noah Harari okurum, Stephen Hawking okurum, Charles Darwin okurum, Feynman okurum, tür vermek gerekir ise kısaca Biyoloji, Kimya, Fizik okurum. Hem kendime hem de derslerime katkısı olur bunların. Kalkıp "Sen Onyedi Yaşımsın" "Kötü Çocuk" okuyup ta "Ben kitap okuyorum efendim neden derslerim düşük!" demeyin.

baba tokadı

flucian
Hayatımda bir kere yedim onu. O zaman da o anın şokuyla "öyle mi vurulur *şaak* böyle vuracaksın" diyip kendime okkalı bir tokat atmıştım. Tabi o günden sonra bana olan bakış açıları bir hayli değişti.

kur'an'ın gezgin bir insan tarafından yazılması

flucian
(Yazıma bir alıntı ile başlamak istiyorum. En altta yazdıklarım da bu alıntıya cevaptır bilginize.)

*Kur'an incelendiğinde “göklerde” yani uzayda yaşayan akıllı canlılardan bahsedildiği, birçok ayette görülebilir. Dolayısıyla İslam âlimleri arasında, göklerdeki yaratıkların varlığı konusunda hiçbir ihtilaf yoktur. Üzerinde ittifak edilememiş tek konu, bu yaratıkların kim olduğudur. Ancak ilgili ayetler, bu varlıklar hakkında bizlere çok önemli bilgiler vermektedir. Örnek olarak Rad suresinin 15. Ayetini ele alalım;
“Göktekiler ve yerdekiler, isteyerek veya istemeyerek gölgeleri ile beraber Allah'a secde ederler.” (Rad, 15)
Her ne kadar Türkçe meale yansımamış olsa da, ayetin Arapçasında “göktekilerin” akıllı canlılar olduğu açıkça görülür. Çünkü ayetin Arapça metninde onları (gökte olanları) tanımlamak için مَن فِي السَّمَاوَاتِ yani “men fis semavati” ifadesi kullanılır. Buradaki men zamiri sadece kişileri tanımlamak için kullanılır (aynı zamanda “kim” anlamına gelir). Eğer akıl sahibi olmayan varlıklardan veya cisimlerden bahsetseydi ayette مَا yani “ma” zamiri kullanılırdı çünkü kişi olmayan varlıkları (hayvan, cisim vs.) tanımlamak için kullanılan zamir “ma” zamiridir ama ayette böyle denmiyor (“ma” aynı zamanda “ne” anlamına gelir). -İngilizce bilenler bu dilbilgisi kuralını hemen anlayacaklardır çünkü aynı yapı İngilizcede de vardır. -Ve bunlar cin veya melek de değillerdir çünkü 'gölge' ve dolayısıyla da 'cismani beden' sahibidirler.
Dolayısıyla göklerde yaşayan akıllı ve cismani bedenleri olan yaratıkların varlığı Rad suresinin 15. ayetiyle sabittir.
“Göktekiler” ifadesi Kur'an'da kişi zamiri kullanılarak defalarca kez geçer.
Birçok gezegende, birçok farklı insan türü yaratılmıştır. Bizim büyük babamız Adem'dir. Başka gezegenlerdekilerin büyük babaları başkadır.
“Uzayda yaşayan canlılar arasında bizden daha gelişmiş uygarlıklar var mıdır?” sorusunu Kur'an'a sorarsak Yâsin suresinin 81. ayeti bize, çok ilginç bir cevap verir ve “biz Adem oğullarını, yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık” der. Yani yaratılmışların en üstünü, biz değiliz. Peki bizden üstün olanlar kimdir? Melekler mi? Hayır, çünkü Şeytan da dâhil bütün melekler, insana secde etmekle emir olundu. Peki, cinler olabilir mi? Elbette ki hayır, Adem yeryüzüne halife olarak gönderildiğinde, yeryüzünde cinler vardı. Biz onlardan üstün olarak buraya geldik. Hatta Kur'an onların, Hz. Süleyman'ın emrine verildiğinden bahseder. Öyleyse Adem oğullarından üstün olan bu yaratıklar kimlerdir? Dünyada böyle birileri olmadığına göre bunlar uzaydadırlar.
Uzaylı ırkların arasında bazıları bizden daha üstün yaratılışlı insan ırklarıdır.
Yâsin suresinin 81. ayeti uzayda hayat barındıran gezegenler hakkında bize fikir verir…
“Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya kadir değil midir? Evet, O, yaratan ve bilendir.” (Yâsin Suresi, 81. Ayet Meali)*






*Bunlar da benim düşüncelerim.*

Bir yaratıcı var mı, yok mu konumuz ile alakalı değil ve buna ek olarak bence tüm dinler insan ürünü. Şimdi bir teori atmak istiyorum ortaya. Göktekiler, "Yıldızlar-asteroitler vs." O zamanlarda astronomi ilkel koşullarda olduğu için birer canlı olarak düşünülmüş olabilirler. Hele ki kayan yıldızlar ile karşılaşılırsa bu da onların canlı olduğunun düşünülmesinde büyük rol oynamıştır. Çünkü Kur'an-ı Kerim incelendiği zaman içerisinde bulunan kişi, oluş ve nesneler yalnızca çöl ikliminde yaşayan ve arap yarımadasında kısaca ortadoğuda yaşayan hayvan, bitki vs. İşte. Avustralya 1642 de keşfedildi bildiğiniz gibi. Antartika'da buna dahil 17.yy da keşfedildi fakat 19.yy a kadar oraya ayak basan olmadı. Şimdi gelelim asıl olaya, dediğim gibi Kur'an-ı Kerim'de Orta Doğu, asya, anadolu ve o zamanın avrupasında varolan şeylerin hemen hemen hepsi mevcut. Ama 1642'de keşfedilen Avustralya veya 19.yy başlarında keşfedilen Antartika ve ile ilgili en ufak bilgi yok. Her türlü canlı yazarken; Penguen, Balina tarzı vahşi sayılabilecek balık türleri, Kanguru vs, daha yüzlerce ne hayvandan, ne de o yörelere ait özelliklerden söz bile edilmemektedir. Bu da beni Kur'an'ın gezgin bir insan tarafından yazıldığı düşüncesine itmeyi bırak, direktman fırlattı. Sonuçta bir yaratıcı, yarattığı topraklardaki yarattığı canlıları nasıl bilmez? Biliyorsa bile neden bahsetmez? ki söylenildiğine göre bilim önderi din olan İslam dahilinde.