confessions

boemondo

Yazar  · 1 Mayıs 2017 Pazartesi

  1. toplam giri 38
  2. takipçi 4
  3. puan 798

10 yaşındaki ceylin'in öldürülmesi

boemondo
yaşamak konusunda çok sıkıntılarımız var. özellikle insanca yaşamak. 10 yaşında ve sadece bir çocukken alabilmek bir insanın canını, ne kadar basit olmuş. o çocuğun canından ne istediler? ellerine ne geçti. daha yaşayacağı ömründen ne istediler? elinde oyuncağıyla, yanında arkadaşlarıyla mutlu olması gereken bir masumu kara toprağa reva gördünüz. bunu yalnızca bunu yapanlara değil, dünyada masum katleden ne kadar cani varsa onlara söylüyorum. yahu siz ne için varsınız? siz dünyaya gelmiş bir parazitsiniz sadece. herkes idam istiyor. idam sadece bir kurtuluş. yaşamaksa en büyük cezadır böylelerine.

valhalla rising

boemondo
Mads Mikkelsen'li 2009 yapımı bayıcı mı bayıcı bir film. Nuri bilge ceylan filmleri gibi bol bakışmalı, diyalogsuz, insanda bitse de gitsek hisleri uyandıran bir yapıt. İzleyin ama yine de siz bilirsiniz.

ilber ortaylı

boemondo
Halil İnalcık'tan sonra Türkiye'de kendi dalında harikalar yaratan ender bilim insanlarından. Türkiye'de tarih bilimi günümüzde can çekişirken, Türk gençliğine ışık tutmayı görev edinmiş; bunun için yaşına aldırış etmeksizin TV programlarında gerçek tarihi bizlere öğretmiş ve sağlığı elverdikçe öğretmeye devam edecektir.

hernan cortes

boemondo
İspanya adına Meksika'yı işgal eden konkistador. Rivayete göre Aztek Baştanrısı Quetzalcoatl bir gün parıldayan zırhlar içerisinde doğudan gelecek ve kıyamet o zaman kopacaktır. Aztek medeniyeti tarihten silinecektir. Nitekim öyle de olmuştur. Gemilerle gelen ispanyol askerlerini tanrılar ve Cortes'i de Quetzalcoatl sanmışlardır. Büyük bir korku içinde misafirlerini karşılamışlardır. Lakin Cortes ve adamları Aztekler'e büyük bir kıyım yaşatmışlar ve katliamların ardı arkası kesilmemiştir. Tenochtitlan şehrinde taş üstünde taş bırakmamış kadınlara tecavüz edip erkekleri ve çocukları kesmişlerdir. Kalanlarsa avrupa'dan askerlerin getirdikleri hastalıklar yüzünden ölmüştür. İspanya'ya kötü bir şöhret kazandıran Cortes ganimetleri avrupa'ya yollamış ve piyasaya giren yüklü miktarda altın devaluasyona yol açmıştır. 1547 yılında ispanya'da ölmüştür.

künefe

boemondo
Aslen arap menşeili olup Türkiye'de Antakya'ya mâl olmuş enfes tatlıdır. Hamuru özel olup ince borular yardımıyla kızgın saca doğru dökülmek suretiyle pişirilip Antakya'nın meşhur Uzun Çarşısındaki tezgahlarda, caddelerdeki dükkanlarda satışa sunulur. Peyniri özel, dağılması kolay ve tuzsuzdur. Dışarıda yenen künefelere kaşar konmaktadır ve tecrübeyle sabittir. Yeteri miktarda alınan künefe peynir eve getirilir. Künefe ister künefecide ister evde bıçakla doğranır ve inceltilir. Burda önemli olan doğranan künefenin ne uzun ne kısa olmasıdır. Orta denecek ayarda doğranır yoksa künefelikten çıkar. Doğranan künefe eritilmiş tereyağıyla harmanlanır. Hazırda bulunan özel peynirin fazla suyu el yordamıyla sıkılır. Parçalanarak tepsiye basılan künefenin üstüne eşit miktarda dağıtılır. Dağıtıldıktan sonra üstüne bir katman daha künefe basılır. Eşit miktarda tepsiye yayıldığına dikkat edilir. Ocağın altı açılır. Yavaş yavaş çevirmek suretiyle künefe pişirilir. Yaklaşık yarım saat kırk dakika sonra başka bir tepsi yardımıyla ters düz edilir. Şov yapmak ve işe eğlence katmak isteyen babayiğitler künefeyi omlet edasında havada çevirebilir. Çevirilen künefe yine bir o kadar pişirilir. Üstüne önceden kaynatılıp dinlenmeye bırakılmış şerbeti dökülür. Kesinlikle ocaktan alınıp dökülmez. Kadayıfı hamur gibi yapar yoksa. Cozur cozur fokurdayan ve mis gibi kokan künefeniz hazırdır. Afiyet olsun. :)

levantenler

boemondo
Bizans zamanında cenevizliler ile gelişen ticaret ile avrupadan anadolu topraklarına göçen frenk ve italyan kökenli topluluk. Bu göç 1536 yılında osmanlı-fransa ittifakıyla daha da artmıştır. Şuan İstanbul, İzmir ve Mersin'de yaklaşık bin civarında levanten yaşamaktadır. Yakın zamanda kaybettiğimiz sinema eleştirmeni ve yazar giovanni scognamillo da bir levantendir.

timur

boemondo
savaş taktikleri konusunda klasik bir türk komutanı olduğu görülmektedir. eğer coğrafi koşullar ve imkanlar el verebilseydi, avrupaya osmanlılar değil timurlular hükmedecekti. Ama velakin her türk devletinde olduğu gibi fetihçi hükümdar öldükten sonra devlet dağılma sürecine girmiştir.

serenad

boemondo
Zülfü Livaneli'nin ölümsüz bir aşkı anlatan nadide romanlarından birisidir. Her zamanki sade diliyle hikayeyi baştan sona soluksuz okutur size. Standart okuru bu denli önemseyip romanlarının dilini sadeleştirip okuma alışkanlığını pekiştiren çok az yazar görürsünüz. İşte onlardan biri Livaneli'dir.


Maximillian Wagner Alman asıllı yaşını almış bir Amerikalı müzik profesörüdür.
İkinci Dünya Savaşı patlak verdiği esnada sevgilisi Nadia ile ülkeden kaçmaya karar verir. Çünkü Nadia bir yahudidir. Kaçma teşebbüsleri olumsuz sonuçlanır ve Nadia tutuklanır. Wagner bu başarısız kaçma planından sonra İstanbul'a yerleşir. Orada bir süre kalır. Karadeniz'in batı kıyısından Yahudileri filistin'e kaçırmak üzere hareket eden bir gemi olduğunu duyan ve içinde Nadia'nın da olabileceğini tahmin eden Wagner Şile sahilinde sevdiği kadını beklemeye koyulur. Talihsizlikler peşini bir türlü bırakmaz. Gemi dış politikalar gereği boğazdan içeri sokulmaz. Erzak yardımı bile yapılmaz. Hastalıkla ve açlıkla boğuşan gemideki insanlar kurtuluşu beklemeye koyulurlar. Bu sırada Wagner ve Nadia mektuplaşırlar. Nadia'yı beklediği bir gün, Wagner'in hayatı geminin patlaması ve batışı ile mahvolur. Nadia'nın vefatıyla mahvolan genç adam Amerika'ya göçer ve bir daha hiç evlenmez. Yolu bir gün İstanbul'a konferans için düşer. Yaşlı bir adamdır artık. İstanbul Üniversitesi'nde görev yapan Maya Duran ona refakat eder. Araları ısınan ikili Şile'ye doğru ola çıkar. Wagner Nadia'yı beklediği sahile gider ve orada Nadia için bestelediği Serenadını çalmaya başlar. Yaşlılığından ötürü Karadeniz'in o hırçın soğuğuna dayanamaz ve hasta düşer. Son anda Maya'nın müdahalesiyle hayata tutunur.

edit:imla

adolf hitler

boemondo
Sanıldığı gibi zeki ve tek adam olmayan tarihi şahsiyet. Arkasındaki beyin takımı (bkz:heinrich himmler) (bkz:joseph goebbels) olmasa yaptığı vahşilikleri gerçekleştirebilecek bir kabiliyeti bile yoktur. Alman halkına en büyük zulüm ve utancı vermiştir ve bunu bir kara leke gibi yıllarca üstlerinden atamamışlardır.

Yüzyıllarca baronlar ve derebeyleri tarafından umursanmayan bir halka eşit haklar tanımış ve hayatında sinema, tiyatro görmemiş insanlara bunu göstermiştir. bununla halkın güvenini kazanmış ve gözlerinde yücelmiştir. Yahudilere karşı olan tutumları da fitili ateşlemiştir. Yıllarca bir arada barış içinde yaşayan iki halkı birbirine kırdırmıştır. Dünya çapında bir kaos ortamı yaratmış ve savaş başlatmıştır. Kendisinin ve kurmaylarının askeri kabiliyeti sıfırdır. 7 ay gibi kısa bir sürede Berlin'den çıkıp Moskova'yı işgal edeceğini iddia etmiştir lakin çuvallamıştır. büyük propaganda ve ikna yolları olmasaydı nsdap rejimi bir senede iktidardan düşerdi. en azında dünya bu vahşete şahit olmazdı.

felaket seneleri

boemondo
Daha çok Osmanlı-Kutsal İttifak savaşları olarak bilinir. Başarısız sonuçlanan 2. Viyana Kuşatmasından sonra bir haçlı birliği kurulmuş ve osmanlı'ya ağır darbe verilmiştir. Bu savaşlar sonucunda Karlofça Antlaşmasını imzalayan Osmanlı doğu avrupa ve balkanlarda büyük toprak kaybı yaşamış ve duraklama döneminden gerileme dönemine girmiştir. Bu savaşlar 17. Yüzyılın en önemli olaylarından biridir.

vanilla sky

boemondo
2001 yapımı, yönetmenliğini Cameron Crowe'un üstlendiği fantastik ve psikolojik filmdir. Başrolü Tom Cruise ve Penelope Cruz paylaşmaktadır.

Film, zengin bir işadamı olan David Aames'in trafik kazası sonucu hayatının altüst oluşunu ve aşık olduğu kadın Sofia'ya ulaşmak için elinden geleni yapışını anlatmaktadır.