iç burkan şiir dizeleri

laik
uzunca zamandır görmeyeli seni

bir başka kadın, bir hoş olmuşsun

kollarıma alıp sarmayalı seni

beyaz peynir gibiydin kaşar olmuşsun.

kayserili mükremin
aegnor
sadace ingilizce bilen ultra laikler için

If I were to travel through the whole infinite galaxy

Saying "This star is yours, this star is mine"

If I were to sit on the moon when I got tired

Watching the world, Oh if only you were by my side



If I could take your hands, shivering from the cold into my hands and warm them

If you could feel the warmth of my heart in your hands

As my eyes explain to you how much I love you

Oh, if only you could but hear it..



With every beat I know that my heart

Sends you through my veins every second

You are always here, look, right here

I put it here on your hand once more, oh if only you could feel it.
rocknkarpuz
Ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil

Nükleer denemeler kyoto sözleşmesi küresel ısınma falan.

Belki sen çok küçüksün belki benim ruhum ölü

Biraz Nietzsche biraz Kant kafan karışmış belki

Parlıamanet'i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı?

Pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı!

Kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi.

İyi kitaplar okudum bir boka yaramadı..





Ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum

Durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar

Sinemaya gitmeye ele ele tutuşmaya falan kalkarız

İşin yoksa çiçek al,saç tara, parfüm sık.

Küsmesi,barışması,ayılması,bayılması

Hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması

Meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı!

Güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi.

Bir sürü güzel kadın girdi hayatıma

Hepsi ağzıma sıçtı..





Ben seni severim belki de rabbim buna hazır değil.

Her şeyin güzelini sever o ideal birliktelikler ister

Seninle benim yan yana oturacağımız çekyata

Ne ilahi adalet sığar ne de diyalektik..

İçime çöreklenmiş sığ bir sığır var benim.

Ben seni severim sevmesine de

İş çıkarmasana şimdi ne gerek var güzelim..
deist imam
GALATA KULESİ



6 Haziran 1973

Pırıl pırıl bir yaz günüydü

Aydınlıktı, güzeldi dünya

Bir adam düştü o gün Galata Kulesi’nden

Kendini bir anda bıraktı boşluğa

Ömrünün baharında

Bütün umutlarıyla birlikte

Paramparça oldu

Bir adam benim oğlumdu...



Gencecikti Vedat

Işıl ışıldı gözleri

İçi

Bütün insanlar için sevgiyle doluydu

Çıktı apansız o dönülmez yolculuğa

Kendini bir anda bıraktı boşluğa

Söndü güneş, karardı yeryüzü bütün

Zaman durdu

Bir adam düştü Galata Kulesi’nden

Bu adam benim oğlumdu



“Açarken ufkunda güller alevden”

Çıktı, her günkü gibi gülerek evden

Kimseye belli etmedi içindeki yangını

Yürüdü, kendinden emin

Sonsuzluğa doğru

Galata Kulesi’nde bekliyordu ecel

Bir fincan kahve, bir kadeh konyak

Ölüm yolcusunun son arzusu buydu

Bir adam düştü Galata Kulesi’nden

Bu adam benim oğlumdu



Küçüktü bir zaman

Kucağıma alır ninniler söylerdim ona

“Uyu oğlum, uyu oğlum, ninni”

Bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat



6 Haziran 1973

Galata Kulesi’nden bir adam attı kendini

Bu nankör insanlara

Bu kalleş dünyaya inat

Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona

“Uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Vedat”...









Ümit Yaşar OĞUZCAN
oraksizgunes
Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor

Onlardan kalbime sevda geçmiyor

Ben yordum ruhumu biraz da sen yor

Çünkü bence şimdi herkes gibisin



Yolunu beklerken daha dün gece

Kaçıyorum bugün senden gizlice

Kalbime baktım da işte iyice

Anladım ki sen de herkes gibisin



Büsbütün unuttum seni eminim

Maziye karıştı şimdi yeminim

Kalbimde senin için yok bile kinim

Bence sen de şimdi herkes gibisin
patates
Bir evin iki kapısından

Biri açık,biri kapalı olsa

Biri girse,açarak,kapalısından

Öbürü,açığını kapayıp çıksa



Özdemir asaf
laikeycle15
ey milletim,

ben, mustafa kemal'im...

çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim,

hâlâ en hakiki mürşit, değilse ilim,

kurusun damağım, dilim.

özür dilerim...

unutun tüm dediklerimi.

yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

*

özgürlük hâlâ,

en yüce değer

değilse eğer...

prangalı kalsın diyorsanız, köleler...

unutun tüm dediklerimi.

yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

*

yoksa, çağdaş medeniyetin bir anlamı,

ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı,

baş tacı edebiliyorsanız

sanatın içine tüküren adamı...

unutun tüm dediklerimi.

yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

*

yetmediyse acısı, şiddetin, savaşın.

anlamı kalmadıysa

yurtta sulh, dünyada barışın.

eğer varsa ödülü, silahlanmayla yarışın.

unutun tüm dediklerimi.

yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

*

özlediyseniz fesi, peçeyi.

aydınlığa yeğliyorsanız, kara geceyi.

hâlâ medet umuyorsanız

şıhtan, şeyhten, dervişten.

şifa buluyorsanız,

muskadan, üfürükçüden...

unutun tüm dediklerimi.

yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

*

eşit olmasın diyorsanız, kadınla erkek...

kara çarşafa girsin diyorsanız,

yobazın gazabından ürkerek...

diyorsanız ki, okumasın

kadınımız, kızımız;

budur bizim alın yazımız...

unutun tüm dediklerimi.

yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

*

fazla geldiyse size, hürriyet, cumhuriyet...

özlemini çekiyorsanız,

saltanatın, sultanın...

hâlâ önemini anlayamadıysanız,

millet olmanın...

kul olun, ümmet kalın,

fetvasını bekleyin, şeyhülislamın...

unutun tüm dediklerimi.

yıkın, diktiğiniz heykellerimi.

rahat birakin beni...
vertovera
ölüm düşüncesi izliyor beni.

gece gündüz kendimi öldürmeyi düşünüyorum.

bunun …

belli bir nedeni yok.

yaşansa da olur, yaşanmasa da.

bir kaygı yalnız.

beni, kendimi öldürmeye iten bir kaygı.

karanlık bir gecenin geç vaktinde kalkıyorum.

herkes her geceki uykusunu uyuyor.

ev soğuk.

çok sessiz davranmaya özen gösteriyorum.

günlerdir biriktirdiğim ilaçları avuç avuç yutuyorum.

kusmamak için üstüne reçelli ekmek yiyiyorum.

genç bir kızım.

ölü gövdemin güzel görünmesi için gün boyu hazırlık yapıyorum.

sanki güzel bir ölü gövdeyle öç almak istediğim insanlar var.

karşı çıkmak istediğim evler, koltuklar, halılar, müzikler, öğretmenler var.

karşı çıkmak istediğim kurallar var.

bir haykırış!

küçük dünyanız sizin olsun.

bir haykırış!

sessizce yatağa dönüyorum.

ölümü ve yokluğu üzerine uzun süre düşünmeye zaman kalmıyor.

şimdi gözümün önündeki görüntüler renkli kırları andırıyor.

korkacak birşey yok.

kırlarda koşuyorum.

sanki bir deniz kentinde yaşamıyorum.

hep kırlar.

esintiyle birlikte eğilen otlar arasında bir başımayım.

birazdan ölüm beni alacak.



Tezer Özlü
direnceomeare
Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var

Öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil

Çünkü ayrılıklar da sevdaya dahil

Çünkü ayrılanlar hala sevgili
2 /