30 yaşında bakire kadın

cevizlisucuk
yazacaklarım belirttiğim güruha dahil kadınlar içindir, elbette bunun var olmasını sağlayan başka nedenler de olabilir.

30 yaşına gelene dek cinsel birlikteliğin ne tür bir his yaşattığını deli gibi arzulamış ancak bunu gerçekleştirme iradesini ve cesaretini, toplumun kutsal bir mertebeye eriştirmiş olduğu evlilik adlı kurumu gerçekleştirmeden yapma özgüvenini kendinde bulamamış, korkak kadındır.

bakın bu sadece cinsel birlikteliği gerçekleştirme veya gerçekleştirmeme özgürlüğüyle açıklanacak bir durum değil. bu vasat coğrafyanın içinde yaşayan insanlar, ne yazık ki çağdışı gelenek göreneklere, insanın davranışının sirayet ettiği yaşamın her alanında varlık göstertmişlerdir. bakireliğin kutsallığı da bunun içindedir. bu kutsallığı kabul eden kadın, doğru anın gelmesini bekleyerek hareket eder. doğru an gelmezse de çoğu zaman içindeki arzu artık emir verilemez konuma gelir ve eylemini gerçekleştirecek birisi varsa gerçekleştirir.

şimdi burada konuşmamız gereken konu şudur: 30 yaşındaki, herhangi bir fiziksel eksikliği veya psikolojik rahatsızlığı veya biyolojik bir hastalığı olmayan bakire kadına acımalı mıyız, acımamalı mıyız? şahsi fikrim, acımalıyız. ben öyle yapıyorum. kezban diyip geçiyorum. 30 yaş abartı bile oldu, 20 yaşı bile örnek gösterebilirim bu konuda.

insanlara yaşamı hissettiren, zevkin doruklarında yüzmemizi sağlayan seks adlı eylemi gerçekleştirmekten korkan bir birey, hayatın hangi alanında başarılı olanilir veya cesur kararlar alabilir? aldığı kararlar doğrultusunda hangi yola çıkar? iyi veya kötü olmakla sınırlandırılabilecek kadar sığ bir konu da değil bu he, sadece kişinin birey olarak var olup olmaması ile ilgili. tiksinç düşüncelere kendini kaptırıp, o düşünceler doğrultusunda tiksinç bir insan haline dönüşmüş kadındır bu.

çoğu zaman bu insan, ramazan'da içki içilmesinin de zararlı olacağını düşünür, sokakta öpüşen çiftleri de eleştirir ve tehlikeli bir hale dönüşür. kendini hakim pozisyonuna evriltir ama özünde o kadar eziktir ki. zararsız, belki de yaşamın ana olaylarından biri olan seksi bile gerçekleştiremeyecek denli korkak bu insan, karşımıza tehditkar biri ve punisher pozisyonunda çıkar.
2
cigdemgulu
30 yaşıma kadar evlenmezsem veya biriyle birlikte yaşamazsam ben. Evet beraber yaşamadan sevişmek istemiyorum. İsterseniz çomar deyin isterseniz kezban deyin. Benim psikolojim biriyle sevistikten sonra ayrılıp evlere dağılmaya uygun değil. Hatta bunu yazmam bile anlamsız size ne ki?
feminafortis
kişinin cinsel hayatını yine kişinin dini inancı, ailesi, gelenekleri etkileyebilir, bundan daha normal ne olabilir? ayrıca korkaklıkla kesinlikle alakası olmayan bir şeydir bu ve 'kezban' sıfatının hala kullanılıyor olması da üzdü beni doğrusu...
son olarak neden kadınların bel altıyla ilgilenmekten ve şu ince zarı yırtıp yırtmamaktan başka derdimiz yok? sorun yalnız bu mu?
dal kalkinca sarkan kartal
Kadın anlayışı 2 bacak arasında olan kişi beyanıdır. Sekse at gözlüğü ile bakanlar kadar aşırı özgürlükçü bakanlardan da sıkıldım çünkü.

Kadının hoşgörülü, zeki, başarılı, anlayışlı ve hoşgörülü, bakımlı, özgüvenli, vatan sever olması vb gibi konular varken, vajinanın birkaç santim içerisinde, yarım milimden ince bir zarı tartışmak aptallıktır. Seks (çoğunlukla swh) 2 kişi arasında olup biten, 1-2 saatlik bir şey.

Bir düşünceyi en çabuk kendi yakınlarınıza izah edebilirsiniz, sizi tanır, fikirlerinizi önemserler. Böyle bir şeyden insanlara karakter analizleri yapan, "bakirelik yaşı 20'ye düşsün, bu vasat coğrafyada olmuyor abi yea" mantığıyla düşünenler; bu propagandayı kendi kız çocuğu, kız kardeşi/ablası, annesi üzerinde uygulamalıdır. Veya sussun, ne benim penisimi ağzına alsın ne kadınların vajinanısını, hymenini.
labialarevreni
aseksüel olması muhtemeldir. yahut bildiği vardır, baskı vardır belki, canı istememiştir. her şey olabilir ama bu ona acımamız gerektiği anlamına gelmez. herkesin hayatına karışmamayı öğrenmeliyiz.
anne boleyn
tabii ki birçok kadının kafasına yerleştirilmiş tabuları yıkmak zordur. lakin bunun sebebi sadece bu değil doğru insanı bulamadığından, her önüne gelenle sevişmek yerine özel ve doğru kişiyle olsun diye düşünen ve öyle birini bulamayan duygusal kadınlar da vardır. senin bu kadınları ''kezban'' olarak nitelendirmen kesinlikle yanlış. bazı anlar, hisler özel olmalıdır. bir kadının bu tarz önemli konularda duygusal olmasını yargılamak kimsenin haddine değildir. ki kaldı ki evlendikten sonra bu ilişkiyi yaşamayı düşünen kadınları da saygıyla karşılamak mecburiyetindesiniz.