confessions

Valar dohaeris

Rakı  · 5 Eylül 2016 Pazartesi

  1. toplam giri 1048
  2. takipçi 102
  3. puan 17094

türkan şoray

Valar dohaeris
Yeşilçam denince ilk akla gelecek isimlerden birisi de Türkan Şoray'dır. Öyle ki Sinemanın Sultanı lakabını hak ederek almıştır. Henüz Fatih Kız Lisesi'nin ortaokul bölümüne devam ederken mahallesinde çekilen film setinde şans eseri Memduh Ün tarafından keşfedilir ve Türker İnanoğlu'nun teşvik etmesiyle 1960 yılında sinemaya adım atar. Verdiği bir röportajda Memduh Ün'le ilk karşılaşmasını şu şekilde anlatacaktır: "Sinemaya girmeden önce mahallemize bir film seti geldi. Filmin bir setini mahallemizde çekeceklerdi. Başrol oyuncusu kadını gördüğümde 'ne kadar güzel bir kadın' dedim. Bu kadın Muhterem Nur'du. Öyle şaşkın bir şekilde bakınırken yanıma bir adam geldi ve 'Sen de filmlerde oynamak ister misin?' diye sordu. Korktum ve hemen eve kaçtım. Bu adamın da daha sonra Memduh Ün olduğunu öğrendim. O zaman film setinden kaçmıştım ama daha sonra film setleri hayatım oldu."

1960 yılında Yeşilçam'a ilk adımını attıktan sonra 1964 yılında daha sonra 3 defa daha kazanacağı Altın Portakal Film Yarışması En İyi Kadın Oyuncu ödülünü ilk defa kazanır. Kazandığı ilk Altın Portakal'ı Türk sinemasının en büyük ustalarından Metin Erksan'ın yönettiği ve başrolünü Ekrem Bora ile paylaştığı Acı Hayat filmiyle almıştır. Bu başarısını daha sonra, Vesikalı Yarim (1968), Hayallerim Aşkım ve Sen (1987) ve Bir Aşk Uğruna (1994) filmleriyle tekrarlamış ve 1996 yılında Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Yaşam Boyu Onur ödülüne layık görülmüştür.
Türkan Şoray'ın sinema hayatı ne kadar hareketliyse özel hayatı da bir o kadar sakindir. Hayatının 20 yılını Rüçhan Adlı ile birlikte geçirmiştir. Hayatının bu büyük aşkı 1995 yılında vefat ettiğinde de başından ayrılmamıştır. Ayrıca 1983 yılında tiyatro oyuncusu Cihan Ünal ile evlenmiş ve 4 yıl süren bu evlilikten Yağmur adlı bir kızları doğmuştur.
Türkan Şoray'ın sinemaya adım attığı ve üne kavuştuğu dönem Hülya Koçyiğit, Fatma Girik ve Filiz Akın'ın da şöhret olduğu yıllardır. Bu isimler Yeşilçam'ın dört büyük aktristi olarak anılır ancak diğer isimlerden farklı olarak Türkan Şoray yönetmenlik de yapmıştır. Sadece kamera önünde değil kamera arkasında da deneyimi olan Şoray, Dönüş (1972), Azap (1973), Bodrum Hâkimi (1976), Şerif Gören'le birlikte Yılanı Öldürseler (1981) ve Uzaklarda Arama (2015) filmlerinin yönetmenliğini yapmıştır. Bu isimlerden farklı olarak Türkan Şoray televizyonda da İkinci Bahar ve Tatlı Hayat gibi iki başarılı ve kült dizide rol almıştır.

dipçe; Hayatı boyunca 222 filmde rol alarak dünyada en çok filmde rol alan aktris olma unvanını da elinde bulunduruyor.

Carl sagan

Valar dohaeris
Carl Edward Sagan, 9 Kasım 1934'de Amerika'da doğmuş astrobiyolog ve gökbilimcidir. Sagan, bilimin daha da ilerlemesi ve popüler hale gelmesi için yaptığı çalışmalarla tanınmaktadır. SETI denilen Dünya Dışı Akıllı Varlık araştırmasının ilerlemesinde katkıları olan Sagan, aynı zamanda Astrobiyolojinin de öncülerinden birisidir. Bir dönemin en çok izlenen dizilerinden Cosmos'un yazımında yer almış ve birçok bilim kitapları yazmıştır. Sagan'ın 1985'de yayımlanan (bkz:Contact) romanı, aynı isimdeki film ile 1997 yılında vizyona girmiştir.

Önemli Kitapları:
(bkz:Karanlık Dünya'da Bilimin Mum Işığı) (1995)
Milyarlarca ve Milyarlarca Milenyum Eşiğinde Yaşam ve Ölüm Üzerine Düşünceler (1997)
Cennetin Ejderleri (1977)
(bkz:Kozmos) Evrenin ve Yaşamın Sırları (1980)
(bkz:Kozmik Bağlantı)
Broca'nın Beyni
Mesaj (1985)

homo deus

Valar dohaeris
(bkz:Yuval Noah Harari)'nin (bkz:Homo Sapiens)'in ardından ikinci kitabı olan Homo Deus pek çok röportajda kendisine yöneltilen şu soru sonucunda ortaya çıkmıştır; “Peki, gelecekte ne olacak?”.

Homo Deus, önümüzdeki yüzyıl sonrasını anlatan bir kitap; bizi yeni teknolojilerin, dataların dünyasına götürüyor. Biyoteknoloji, yapay zekâ ve gen mühendisliği gibi yeni alanların ekonomiyi, insan yaşamını ve politikayı, dini nasıl etkilediğine dikkat çekiyor. Bu yeniliklerin nasıl çalıştığını, oluştuğunu bilmek önemli fakat yeni alanlar bizi yani insanoğlunu nasıl etkiliyor? Bu herkesin merak ettiği, düşündüğü bir süreç, toplum kaybedenler (İşe Yaramaz Sınıf), teknolojiyi istediği gibi kullanan üst sınıf ve alt sınıfta bulunan büyük bir kitle olmak üzere üçe bölünüyor.

Homo Deus'u anlatırken Harari hümanizm üzerinde duruyor. Anlamın ve otoritenin kaynaklarının değiştiği yeni bir dönemdeyiz. Daha çok sorguluyoruz, daha çok merak ediyoruz. Kitaptan bir alıntı ile;

“...dışarıdaki evren, yani şimdiye dek tanrılar, ilham perileri ve hortlaklarla dolu bu alan, bir anda boşaldı. İçsel dünyamız, yeni ilkel tutkularımızı çevreleyen bu önemsiz alansa ölçülmeyecek kadar derin bir zenginlikle dolup taştı. Melekler ve şeytanlar, ormanlarda ve çöllerde dolanan varlıklar olmaktan çıkıp kendi psişemizin iç kuvvetlerine dönüştüler. Öfkeyle oturup kalkan, kalbinde nefreti hisseden cehennemi; düşmanlarını affeden, kabahatleri yüzünden tövbe eden, zenginliğini yoksulla paylaşansa cennetin sonsuz mutluluğunu yaşamaya başladı.”

Nietzsche “Tanrı öldü.” derken bunu kastediyordu. 21. yy' da Bilgi = Deneyimler*Hassasiyetler oldu. İnsanoğlu kendine daha çok güvenmeye başladı. Deneyimlerimizi inceliyoruz, hassasiyetlerimizi tartıyoruz ve dünya artık bizim onu sorguladığımız ve bizim deneyimlerimizle anlam kazanan, tüm sorumluluğun bize ait olduğu hümanist yani “Kendiniz nasıl hissediyorsanız öyle yapın.” mottosu ile keşfettiğimiz, tasarladığımız ve tanrısallaştığımız bir yer. Geçmişten bugüne yaşam formunun temeli olan organik ve doğal seleksiyon dışında dünyamız değişmeye devam ediyor.

hayvanlardan tanrılara sapiens

Valar dohaeris
(bkz:Yuval Noah harari)'nin en çok satanlar listesine girmiş kitabı. Harari bu kitabında, atalarımızdan bugüne insanlık tarihinin büyük başarılarını gerçekleştirmiş, dünyayı fethetmiş Homo Sapiens'i anlatıyor. Homo, insan cinsinin; Sapiens zeki türü olarak biliniyor. İnsanlık olarak dünyayı nasıl ele geçirdiğimizi, yükseldiğimizi; avcılıktan tarıma, tarımdan endüstri devrimine kadar topluluk olarak nasıl ilerlediğimizi tarih ve bilimi kullanarak son derece etkili bir şekilde okuyucu ile buluşturuyor. Dünyayı yöneten insanoğlu, kendi hayal gücü ile bugüne geliyor. Topluluklar; aynı kurallara, aynı sisteme inanıyor. Bu sistemler, dini politikayı ve efsaneleri yaratıyor. Topluluklar işbirliği içerisinde kendi ırklarını geleceğe taşıyorlar. Temelinde hayal etmek olan bu başlangıç, insanlığı doğal yasaların dışına, geleceğe taşıyor.

Kitabın popülaritesinin ardından yazar devam kitabı olan (bkz:Homo Deus)'u yayınlamıştır.

pastafaryan

Valar dohaeris
Hoşlandığım kızın benimsediği, dinleri eleştirmek için bobby anderson tarafından 2005 yılında ortaya atılmış, tanım olarak "uçan spagetti canavarı"na inanılan ve kutsal kitabı "uçan spagetti canavarının kutsal kitabı" olan parodi-dindir. Uçan spagetti canavarının kutsal kitabında yer alan 8 "eğer yapmazsanız çok memnun olurum" emir;


1. eğer benim makarnavi varlığımdan bahsederken sofuluk taslayan, "ben senden daha kutsalım" tipi serserice davranışlarda bulunmazsan çok memnun olurum. eğer bazı insanlar bana inanmazsa, sorun değil. cidden, o kadar kendini beğenmiş değilim. ayrıca, meselemiz onlar değil, o yüzden konuyu değiştirme.

2. eğer benim varlığımı başka insanları bastırmak, buyruk altına almak, cezalandırmak, deşmek, ve/veya, yani işte, kaba davranmak için kullanmazsanız çok memnun olurum. ben kurban talep etmiyorum, ve saflık dediğin suda olur, insanda değil.

3. eğer başka insanları yargılamak için nasıl göründüklerine, veya nasıl giyindiklerine, veya nasıl konuştuklarına bakmazsan, veya, yani, iyi davran işte, tamam mı? ha bir de şunu kalın kafalarınıza sokun: kadın = insan. erkek = insan. aynı = aynı. biri diğerinden daha iyi değildir, tabi konumuz moda değilse, zira kusura bakmayın ama onda üstünlük kadınlarda, ha bir de mor ile fuşya arasındaki farkı bilen bazı erkeklerde.

4. eğer sizin ve karşınızdakinin yasal yaş sınırı ve ruhsal olgunluğa ulaşması koşuluyla sizi inciten, veya arkadaşınızın gönlününün ve iradesinin razı olmadığı ilişkilere girmezseniz çok memnun olurum. itirazı olanlara ise şunu söyleyebilirim: gidin kendinizi s****! (özgün metindeki gibi sansürlenmiştir). eğer bu cevaptan hoşlanmazlarsa gidip televizyonlarını kapatsınlar, yürüyüşe falan çıksınlar.

5. eğer başkalarının bağnaz, kadın düşmanı, nefret içeren fikirleriyle miden boşken yarışmaya kalkmazsan çok memnun olurum. önce yemek ye, sonra ne b** yersen ye!

6. eğer makarnavi varlığıma adamak üzere milyon dolarlık kiliseler/tapınaklar/camiler/sinagoglar/türbeler yapmak yerine parayı daha iyi amaçlarla harcarsan çok memnun olurum (istediğini seç):

1. fakirliği ortadan kaldırmak
2. hastalıklara çare bulmak
3. barış içinde yaşamak, tutkuyla sevmek, ve kablolu televizyon fiyatını düşürmek
ben karmaşık karbonhidratlı sonsuz kudretli bir varlık olabilirim, ama hayattaki küçük şeyleri severim. bana inan. sonuçta yaratan benim.


7. eğer etrafta dolanıp herkese seninle konuştuğumu söylemezsen çok memnun olurum. o kadar ilginç biri değilsin. o kadar böbürlenme. ayrıca sana insan kardeşlerini sevmeni söyledim, bu ipucu yetmiyor mu?

8. eğer, ee, ilgilendiğin konuda, yani çokça kapütilasyon/kayganlaştırıcı/kayzer wilhelm gerektiren bir konuda, kendine yaptırmayacağın işleri başkalarına yapmaya kalkmazsan çok memnun olurum. eğer karşındakinin gönlü razı ise, (madde 4'e göre) yumul, ve miki fare aşkına, bir kondom tak! cidden, sadece bir lastik parçası. eğer iyi hissetmeni engellemesini isteseydim onu dikenli olarak falan yaratırdım.

evrim ağacı

Valar dohaeris
Evrim Ağacı (kısa adı EA, İngilizcesi Tree of Evolution), merkezi Ankara'da bulunan bir öğrenci topluluğu ve bir markadır. 5 Kasım 2010'da Çağrı Mert Bakırcı liderliğinde kurulmuştur. Diğer kurucu üyeleri arasında Babür Erdem ve Güngör Budak bulunmaktadır.

Evrim Ağacı, Türkiye'nin en büyük evrimsel biyoloji oluşumudur. Resmî internet sitesi olan Evrimagaci.org, Türkiye'nin internet üzerinde en çok ziyaret edilen evrimsel biyoloji sitesidir. Sosyal medya ve internet sitesi ziyaretçileri bakımından Türkiye'nin en büyük ve en popüler özgün içerikli bilim oluşumudur. Çalışmaları, Avrupa Evrimsel Biyoloji Cemiyeti (European Society for Evolutionary Biology, ESEB) tarafından aralıklarla maddi ve akademik olarak desteklenmektedir. ESEB tarafından Evrim Ağacı'nın haberi olmaksızın belirlenen, Türkiye'de yaşamayıp Türkçe konuşan ve alanında uzman olan 2 akademisyen tarafından çalışmaları incelenmiş ve içeriklerinin kaliteli olduğu tasdiklenmiştir.

Topluluğun vizyonu Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında yaşanmasını hedeflediği bilimsel devrim ve bilimsel aydınlanma hareketini bilimsel bir perspektiften ateşlemek ve küresel ölçekli aydınlanma mücadelesini ileri götürmektir. Bu vizyon çerçevesinde; modern bilimi en doğru, en geniş kapsamlı ve en güvenilir biçimde halka ulaştırmak amacıyla Türkiye'nin en büyük bilim arşivini yaratmaya çalışmaktadır. Bu arşivin en önemli özelliği, bugüne kadar Türkiye'de ve Dünya'da genellikle bilim oluşumları tarafından üzerinde durulan haber ve bilimsel gelişme odaklı yayınlardan ziyade, temel konsept ve konuları anlamaya ve anlatmaya yönelik bir eğitim projesi temelinde inşa ediliyor oluşudur. Bu sayede halkın sadece bilimsel gelişmelerden haberdar olmaktan ziyade, bu gelişmeleri yorumlayabilecek akademik altyapıyı kısmen de olsa sağlayabilmesi umulmaktadır.

Kuruluşun resmî internet sitesinde, evrimsel biyoloji başta olmak üzere, çeşitli modern bilim dallarına ait, temel düzeyden akademik düzeye kadar değişen bir ölçekte kavramsal tanımlama, akademik örnekleme ve kuramsal analiz yayınlarına yer verilmektedir. İçerikler genel olarak makaleler, foto-bilgiler, soru-cevaplar şeklinde, kategoriler halinde sunulmaktadır. Evrim Ağacı'nın en önemli çalışmalarından biri olan Makale Arşivi, çoğunlukla popüler bir dile indirgenmiş akademik içerikli yazılardan oluşmaktadır. Bunlar, diğer yayınlarına göre daha derin içerikli ve kapsamlı analiz yazılarıdır. Birçoğunun odağında veya yaklaşımları arasında evrimsel biyoloji analizleri bulunmaktadır. Fotoğraf Albümleri altında çeşitli bilim dallarına göre kategorize edilmiş foto-bilgiler (veya fotoğraflar), evrimsel biyoloji de aralarında bulunmak üzere bugüne kadar var olmuş her türlü bilim sahasının belirli bir konusuyla ilgili daha genel anlatımları içermektedir. Soru-cevaplar ise, yine özellikle evrimsel biyolojiyle ilgili sıkça sorulan sorulara kısa ve net yanıtlar vermeyi hedefleyen içeriklerdir. İnternet sitesi içerisinde ayrıca video içerikler ile Türkiye'nin en kapsamlı çevrimiçi bilim sözlüklerinden biri de yer almaktadır.

Kaynak; https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Evrim_Ağacı

cinsel seçilim

Valar dohaeris
"...Darwin fark etti ki, ebeveynlerinden doğan yavruların sadece hayatta kalmak konusunda başarılı olmaları herhangi bir anlam ifade etmemekteydi. Çünkü sonuçta her birey, bir noktadan sonra ölmek zorundaydı ve ölene kadar istediği kadar başarılı olsun, kendisindeki başarılı genleri ölümsüz kılmadığı sürece başarısının evrimsel açıdan herhangi bir değeri bulunmuyordu. Yani canlılar, sadece hayatta kalmak için değil, üremek (genlerini geleceğe aktarmak) için de mücadele ediyorlardı. Bazı genlerden kaynaklanan dış özellikler ve davranışlar, karşı cinsiyeti daha fazla çekerken, bazıları daha başarısız olabiliyordu. Dolayısıyla hayatta kalmayı başarabilenler, bir de üreme konusunda başarılı olmak durumundaydılar. İşte üreme konusunda doğanın seçme ve eleme mekanizmasına, Cinsel Seçilim yasası diyoruz."

(bkz:Evrim Ağacı)

Makalenin tamaını okumak için kaynak; http://www.evrimagaci.org/makale/43
68 /