maç sonucu: real madrid 85 - 80 fenerbahçe
faullerden çok sayı yedi fenerbahçe.
nicolo melli, luigi datome ve boby dixon maçı almak için çabaladı. jan vesely berbat oynadı, çok kolay şutları kaçırdı, ribauntları kaçırdı; maçı sattı. kostas sloukas da vasattı.
o.*** ç.*** hakem luigi lamonica, luka donçiç'in yaptığı sportmenlik dışı faulleri normal faul saydı.
şu an fenerbahçe'de (#4) oynayan 2.05 m boyundaki 1991 doğumlu italyan basketbolcu.
oyun zekasına hayranım.
20 mayıs 2018 fenerbahçe doğuş & real madrid eurolig basketbol final maçı'nı kazanmak için elinden geleni yaptı, 28 sayı attı. ama jan vesely ve kostas sloukas maçı sattı.
oyun zekasına hayranım.
20 mayıs 2018 fenerbahçe doğuş & real madrid eurolig basketbol final maçı'nı kazanmak için elinden geleni yaptı, 28 sayı attı. ama jan vesely ve kostas sloukas maçı sattı.
italyanca: 100 yıl; cento anni'nin kısaltması.
''çentanni'' şeklinde telaffuz edilir.
baba 2'den (The Godfather Part II) bir sahne.
-Carmela Corleone: famiglia! (aile!)
-Carmela Corleone: cent' anni! (yüz yıl!)
-Deanna Corleone (fredo'nun karısı): what's''chen dannay''?
(''chen dannay'' ne demek?)
-Fredo Corleone: "cent' anni". it means 100 years.
(''cent' anni yüz yıl demektir.)
-Connie Corleone: "it means we should all live happily for 100 years. the family. it would be true if my father were alive.
(yüz yıl hep birlikte mutlu yaşayalım demek. ailece. babam hayatta olsaydı gerçekleşirdi.)
''çentanni'' şeklinde telaffuz edilir.
baba 2'den (The Godfather Part II) bir sahne.
-Carmela Corleone: famiglia! (aile!)
-Carmela Corleone: cent' anni! (yüz yıl!)
-Deanna Corleone (fredo'nun karısı): what's''chen dannay''?
(''chen dannay'' ne demek?)
-Fredo Corleone: "cent' anni". it means 100 years.
(''cent' anni yüz yıl demektir.)
-Connie Corleone: "it means we should all live happily for 100 years. the family. it would be true if my father were alive.
(yüz yıl hep birlikte mutlu yaşayalım demek. ailece. babam hayatta olsaydı gerçekleşirdi.)
italyanca: aile
''familya'' şeklinde telaffuz edilir.
''familya'' şeklinde telaffuz edilir.
(İngilizce: Statue of Liberty) ABD'nin New York şehrindeki Liberty (Özgürlük) adası üzerinde yer alan, 1886 yılında fransa tarafından hediye edilmiş, bakırdan yapılmış, Abd'nin simgesi olan anıtsal heykel ve gözlem kulesi.
kaidesiyle birlikte 93 metre uzunluğundadır, yalnızca heykel 46 metredir (kaidesi: 47 metre) heykel o kadar büyük değildir, konduğu kaide onu büyük gösterir.
heykel sağ elinde bir meşale tutar ve sol elinde bir tablet bulunur. sol elinde bulunan tabletin üzerinde, Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi'nin tarihi olan 4 Temmuz 1776 tarihi yazar.
amerikanlar bu heykele bakıp kendilerini özgür sanarlar oysa denek gibi yaşamaktadırlar.
neden özgür olmadıklarını buradan amerikan yazarın kaleminden okuyabilirsiniz.
kaidesiyle birlikte 93 metre uzunluğundadır, yalnızca heykel 46 metredir (kaidesi: 47 metre) heykel o kadar büyük değildir, konduğu kaide onu büyük gösterir.
heykel sağ elinde bir meşale tutar ve sol elinde bir tablet bulunur. sol elinde bulunan tabletin üzerinde, Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi'nin tarihi olan 4 Temmuz 1776 tarihi yazar.
amerikanlar bu heykele bakıp kendilerini özgür sanarlar oysa denek gibi yaşamaktadırlar.
neden özgür olmadıklarını buradan amerikan yazarın kaleminden okuyabilirsiniz.
dadaşların kulübü.
(İngilizce: Ellis island) abd'nin New York City şehrinin Hudson Nehri ağzında yer alan, özgürlük heykeli'nin hemen yanındaki ada.
ada ismini 1776 yılında adayı satın alan Samuel Ellis adlı tüccardan almış.
Samuel ellis daha sonra 1808'de adayı federal hükümete satmış ancak adı aynı şekilde kalmış.
federal hükümet burayı amerikan fabrikasına dönüştürmüş, 1892 ile 1954 tarihleri arasında, New York'a gelen yeni göçmenler için muayene merkezi olarak hizmet vermiş; new york'a gelen göçmenler ilk buraya geliyorlarmış ve muayene ediliyorlarmış. 12 milyondan fazla göçmen için şehre giriş kapısı olmuş.
1954'te göçmen muayene merkezi kapatıldıktan sonra adadaki göçmenlerin anılarını anlatan bir müze (ellis island immigration museum) yapılmış.
baba 2 filminde küçük vito corleone'nin de buradan geçmiştir, burada çiçek hastası olduğu anlaşılıyor ve karantinaya alınıyor (ellis adası 1901).
haritası
bekleyen göçmenler
kontrol edilen göçmenler
ada ismini 1776 yılında adayı satın alan Samuel Ellis adlı tüccardan almış.
Samuel ellis daha sonra 1808'de adayı federal hükümete satmış ancak adı aynı şekilde kalmış.
federal hükümet burayı amerikan fabrikasına dönüştürmüş, 1892 ile 1954 tarihleri arasında, New York'a gelen yeni göçmenler için muayene merkezi olarak hizmet vermiş; new york'a gelen göçmenler ilk buraya geliyorlarmış ve muayene ediliyorlarmış. 12 milyondan fazla göçmen için şehre giriş kapısı olmuş.
1954'te göçmen muayene merkezi kapatıldıktan sonra adadaki göçmenlerin anılarını anlatan bir müze (ellis island immigration museum) yapılmış.
baba 2 filminde küçük vito corleone'nin de buradan geçmiştir, burada çiçek hastası olduğu anlaşılıyor ve karantinaya alınıyor (ellis adası 1901).
haritası
bekleyen göçmenler
kontrol edilen göçmenler
(мир) rusça: dünya, barış
(bkz:voyna i mir)
ayrıca sscb'nin 1986'da uzaya dönderdiği, 2001'de görevini tamamlayıp yanan uzay istasyonunun adı.
(bkz:voyna i mir)
ayrıca sscb'nin 1986'da uzaya dönderdiği, 2001'de görevini tamamlayıp yanan uzay istasyonunun adı.
(война и мир) rusça: savaş ve barış
lev tolstoy'un efsanevi romanı.
''vayna i mir'' şeklinde tellaffuz edilir.
lev tolstoy'un efsanevi romanı.
''vayna i mir'' şeklinde tellaffuz edilir.
beğendiğim 2011 yapımı fransız filmi. türkçeye ''can dostum'' olarak çevirilmiş.
yamaç paraşütü kazası sonrası felç olan fransız aristokrat ile kendine yardımcı olması için (bakıcı olarak) işe aldığı afrika asıllı gencin arkadaşlığa uzanan hikayesi anlatılıyor.
fragmanını buradan izleyebilirsiniz.
yaşanmış bir olaydan alınmış (based on a true story).
yamaç paraşütü kazası sonrası felç olan fransız aristokrat ile kendine yardımcı olması için (bakıcı olarak) işe aldığı afrika asıllı gencin arkadaşlığa uzanan hikayesi anlatılıyor.
fragmanını buradan izleyebilirsiniz.
yaşanmış bir olaydan alınmış (based on a true story).
italyanca: güle güle, sonra görüşürüz
''arrivederçi'' şeklinde telaffuz edilir.
''arrivederçi'' şeklinde telaffuz edilir.
(d. 1928 - ö. 2013) italyan komünist rahip. kilisede bella ciao söylüyor, katolik kilisesinin saçmalıklarını eleştiriyordu. 2013'te hayata gözlerini yumdu.
hayatı:
1928'de Cenova'ya bağlı Lanterna'da dünyaya geldi. Liseyi Roma'da tamamladıktan sonra üniversitede felsefe okudu. 1959'da rahip oldu. 40 yılı aşkın süredir Cenova limanında kurucusu olduğu “Comunita di San Benedetto”yu yönetiyordu. Cenova limanı ve çevresinde toplumun kıyısına itilen kişilere yıllardır destek olan Don Andrea Gallo, “sokakların rahibi” diye anılıyordu.
Pazar ayininin ardından öğlen yemeğini Cenovalı yoksullar ve topluluğa gönüllü destek verenlerle paylaşan Don Andrea, alternatif ayinlerini İtalyan direnişçilerinin marşı olarak bilinen “Bella Ciao”yu katılımcılarla birlikte söyleyerek noktalıyordu. Katolik kilisesi içinde alternatif ve ilerici kimliğiyle dikkat çeken Don Andrea Gallo, ayinlerinde dini konular yerine komünist içerikli siyasi söylemler yaptığı gerekçesiyle eleştiriliyordu.
1975 yılında Cenovalı rahip Don Federico Rebora'nın girişimiyle Comunita' San Benedetto al Porto'da kurulan merkezde sorumluluk üstlenen Don Gallo, yaşamı boyunca sol hareketin içinde yer aldı. Göçmenler, yoksullar, işsizler, eşcinseller ve toplumun kıyısındaki vatandaşların hakları için mücadele eden Don Andrea Gallo, ölümüne kadar görevinin başında kaldı.
Don Andrea Gallo'nun yazdığı, karikatürist Vauro Senesi'nin vinyetleriyle destek verdiği “Come un cane in chiesa” başlıklı kitaptan notlar:
*Kilise, Katolik, Hıristiyan özetle evrensel olduğunu ifade ediyorsa “yoksul bir kilise” olmalı.
*Her birimiz yaptığımız seçimlerin sorumluluğunu taşımalıyız. Bu yönde biyolojik miras, yasa ilan edilmeli.
* Kilise yaşamın sonu konusunda zıt düşünceler içinde. Doğaya, hayatın doğal şekilde sonlanmasına saygı gösterilmesi gerektiğini savunuyor. Doğa belki de Tanrı'nın elinde değil? O halde yaşamın doğal akışına saygı duyalım.
* San Benedetto topluluğu yıllardır transseksüellerin yardım çığlığını dinliyor. Transseksüeller kendilerini sıra dışı ya da farklı görmüyor, farklılık bizim kafamızda.
* Bu yıl öznesi translar olan bir takvim gerçekleştirdik. Her ayı gerçekte düşlediği, ama fahişelik yapmak zorunda kaldığı için düşünü gerçekleştiremeyen transları hayallerindeki mesleklerde tanıtıyor.
* Biz Hristiyanlardan savaş değil barış operatörü olmaları buyruldu.
* Silahlardan söz edildiğinde Kilise “hayır” demekle yükümlü olsa da ne yapıyor? Küçük kiliselerin papazlarını başka askeri birliklere destek vermeleri için gönderiyor.
* Kilise kadınları ikincil işleri yapmaya mahkûm ediyor Kiliselerin temizliği, sekreterlik vs. Niçin Kilise bugün hala kadınlardan korkuyor? Ben kadınlara bir çekiç alıp kiliseye gitmelerini ve bu demir parmaklığı kırmalarını söylüyorum.
* Kilise Suudi Arabistan gibi dünyanın sayılı monarşilerinden biridir.
* Komünist ve ateist arkadaşlarım İsa'nın tarihin en büyük devrimcilerinden biri olduğunu söylüyor.
* Perşembe akşamları bize katılmak isteyen yoksullarla birlikte yiyoruz akşam yemeğini. Kapımız herkese açık. Bu yüzden bana “yoldaş” diye sesleniyorlar. Özellikle kilise çevrelerinde “yoldaş” diye çağrılmamdan rahatsız olanlar var.
* Parmesan peynirine karşı zaafım var.
* Kadınlarla konuşmak, tartışmak, dünyayı nasıl tanımladıklarını onlardan dinlemek hoşuma gidiyor.
* İsa devrimci bir dayanışma modeli öneriyor. İsa'nın toplum modelinde erkek, kadın bütün vatandaşlar merkezde ve söz sahibi.
* Hümanist Marksizm ve Hıristiyan dini bir noktada buluşabilmeli.
*Kilise bugün var olan son monarşilerden biri ancak beni kaygılandıran herkesin üzerinde çok ağır ahlaki bir güç uyguluyor.
* İsa'nın öğretilerinden uzaklaşan Kilise kendi dogmasını yarattı.
* Kilise yoksullardan yana yoksul bir Kilise olmadıkça İncil'in gösterdiği yoldan uzaklaşacak.
* Berlusconi'nin değerleri para, iktidar, sosyal prestij, narsisizim, tüketim ve sonsuz gençlik gibi kavramları idolleştirdi.
Engizisyon döneminde Kilise'nin gözünde kadın, Şeytan'dı.
*Dinin “halkların afyonu” olmasını istemiyorsak din kitleleri uyuşturmamalı. Bence din “halkaların ginseng”i olmalı. İnsanları sosyal ve kültürel açıdan kalkınabilmek için çalışmaya ve dua etmeye teşvik etmeli.
* İtalya'da kürtaj konusunda bir yasa yok. Biz her zaman hamile kalan genç kızların yanındayız. “Gebeliğini sonlandırmaya mı karar verdin. Biz seninleyiz. Karar verecek olan sensin. Ben Tanrı adına senin yerine karar veremem.” diyoruz.
* Katolik Kilisesi yapay döllenme, kürtaj, biyolojik miras, ötenezi gibi hassas konuların yasalaştırılmasını adamlarını politikaya sürerek engelledi. Birkaç yıl önce İtalya'da yapay döllenme konusunda bir referandum yapıldı. Kilise neredeyse bir Haçlı seferi düzenledi. Paralar akıtarak referandumu engellemeye çalıştı.
Don Andrea Gallo'nun kitapları
Angelicamente anarchico/ Mondadori 2005
Cosi in terra come n cielo/ Mondadori 2010
Se non ora adesso/Chiarelettere 2011
La Buona Novella/ Alberti 2012
Come un cane in Chiesa/ Piemme 2012
kaynak: http://haber.sol.org.tr/dunyadan/kizil-rahip-don-gallo-hayata-veda-etti-haberi-73489
hayatı:
1928'de Cenova'ya bağlı Lanterna'da dünyaya geldi. Liseyi Roma'da tamamladıktan sonra üniversitede felsefe okudu. 1959'da rahip oldu. 40 yılı aşkın süredir Cenova limanında kurucusu olduğu “Comunita di San Benedetto”yu yönetiyordu. Cenova limanı ve çevresinde toplumun kıyısına itilen kişilere yıllardır destek olan Don Andrea Gallo, “sokakların rahibi” diye anılıyordu.
Pazar ayininin ardından öğlen yemeğini Cenovalı yoksullar ve topluluğa gönüllü destek verenlerle paylaşan Don Andrea, alternatif ayinlerini İtalyan direnişçilerinin marşı olarak bilinen “Bella Ciao”yu katılımcılarla birlikte söyleyerek noktalıyordu. Katolik kilisesi içinde alternatif ve ilerici kimliğiyle dikkat çeken Don Andrea Gallo, ayinlerinde dini konular yerine komünist içerikli siyasi söylemler yaptığı gerekçesiyle eleştiriliyordu.
1975 yılında Cenovalı rahip Don Federico Rebora'nın girişimiyle Comunita' San Benedetto al Porto'da kurulan merkezde sorumluluk üstlenen Don Gallo, yaşamı boyunca sol hareketin içinde yer aldı. Göçmenler, yoksullar, işsizler, eşcinseller ve toplumun kıyısındaki vatandaşların hakları için mücadele eden Don Andrea Gallo, ölümüne kadar görevinin başında kaldı.
Don Andrea Gallo'nun yazdığı, karikatürist Vauro Senesi'nin vinyetleriyle destek verdiği “Come un cane in chiesa” başlıklı kitaptan notlar:
*Kilise, Katolik, Hıristiyan özetle evrensel olduğunu ifade ediyorsa “yoksul bir kilise” olmalı.
*Her birimiz yaptığımız seçimlerin sorumluluğunu taşımalıyız. Bu yönde biyolojik miras, yasa ilan edilmeli.
* Kilise yaşamın sonu konusunda zıt düşünceler içinde. Doğaya, hayatın doğal şekilde sonlanmasına saygı gösterilmesi gerektiğini savunuyor. Doğa belki de Tanrı'nın elinde değil? O halde yaşamın doğal akışına saygı duyalım.
* San Benedetto topluluğu yıllardır transseksüellerin yardım çığlığını dinliyor. Transseksüeller kendilerini sıra dışı ya da farklı görmüyor, farklılık bizim kafamızda.
* Bu yıl öznesi translar olan bir takvim gerçekleştirdik. Her ayı gerçekte düşlediği, ama fahişelik yapmak zorunda kaldığı için düşünü gerçekleştiremeyen transları hayallerindeki mesleklerde tanıtıyor.
* Biz Hristiyanlardan savaş değil barış operatörü olmaları buyruldu.
* Silahlardan söz edildiğinde Kilise “hayır” demekle yükümlü olsa da ne yapıyor? Küçük kiliselerin papazlarını başka askeri birliklere destek vermeleri için gönderiyor.
* Kilise kadınları ikincil işleri yapmaya mahkûm ediyor Kiliselerin temizliği, sekreterlik vs. Niçin Kilise bugün hala kadınlardan korkuyor? Ben kadınlara bir çekiç alıp kiliseye gitmelerini ve bu demir parmaklığı kırmalarını söylüyorum.
* Kilise Suudi Arabistan gibi dünyanın sayılı monarşilerinden biridir.
* Komünist ve ateist arkadaşlarım İsa'nın tarihin en büyük devrimcilerinden biri olduğunu söylüyor.
* Perşembe akşamları bize katılmak isteyen yoksullarla birlikte yiyoruz akşam yemeğini. Kapımız herkese açık. Bu yüzden bana “yoldaş” diye sesleniyorlar. Özellikle kilise çevrelerinde “yoldaş” diye çağrılmamdan rahatsız olanlar var.
* Parmesan peynirine karşı zaafım var.
* Kadınlarla konuşmak, tartışmak, dünyayı nasıl tanımladıklarını onlardan dinlemek hoşuma gidiyor.
* İsa devrimci bir dayanışma modeli öneriyor. İsa'nın toplum modelinde erkek, kadın bütün vatandaşlar merkezde ve söz sahibi.
* Hümanist Marksizm ve Hıristiyan dini bir noktada buluşabilmeli.
*Kilise bugün var olan son monarşilerden biri ancak beni kaygılandıran herkesin üzerinde çok ağır ahlaki bir güç uyguluyor.
* İsa'nın öğretilerinden uzaklaşan Kilise kendi dogmasını yarattı.
* Kilise yoksullardan yana yoksul bir Kilise olmadıkça İncil'in gösterdiği yoldan uzaklaşacak.
* Berlusconi'nin değerleri para, iktidar, sosyal prestij, narsisizim, tüketim ve sonsuz gençlik gibi kavramları idolleştirdi.
Engizisyon döneminde Kilise'nin gözünde kadın, Şeytan'dı.
*Dinin “halkların afyonu” olmasını istemiyorsak din kitleleri uyuşturmamalı. Bence din “halkaların ginseng”i olmalı. İnsanları sosyal ve kültürel açıdan kalkınabilmek için çalışmaya ve dua etmeye teşvik etmeli.
* İtalya'da kürtaj konusunda bir yasa yok. Biz her zaman hamile kalan genç kızların yanındayız. “Gebeliğini sonlandırmaya mı karar verdin. Biz seninleyiz. Karar verecek olan sensin. Ben Tanrı adına senin yerine karar veremem.” diyoruz.
* Katolik Kilisesi yapay döllenme, kürtaj, biyolojik miras, ötenezi gibi hassas konuların yasalaştırılmasını adamlarını politikaya sürerek engelledi. Birkaç yıl önce İtalya'da yapay döllenme konusunda bir referandum yapıldı. Kilise neredeyse bir Haçlı seferi düzenledi. Paralar akıtarak referandumu engellemeye çalıştı.
Don Andrea Gallo'nun kitapları
Angelicamente anarchico/ Mondadori 2005
Cosi in terra come n cielo/ Mondadori 2010
Se non ora adesso/Chiarelettere 2011
La Buona Novella/ Alberti 2012
Come un cane in Chiesa/ Piemme 2012
kaynak: http://haber.sol.org.tr/dunyadan/kizil-rahip-don-gallo-hayata-veda-etti-haberi-73489
italyanca: dağ
''montanya'' şeklinde telaffuz edilir. şarkılarda ve filmlerde duyarsınız, kulağa hoş gelir. (E seppellire lassù in montagna, o bella ciao, bella ciao, bella ciao ciao ciao...)
''montanya'' şeklinde telaffuz edilir. şarkılarda ve filmlerde duyarsınız, kulağa hoş gelir. (E seppellire lassù in montagna, o bella ciao, bella ciao, bella ciao ciao ciao...)