confessions

sophos

Admin  · 13 Ekim 2017 Cuma

  1. toplam giri 3530
  2. takipçi 77
  3. puan 98235

menemen olayı

sophos
Olaylar Menemen'de olduğu için (izmir'in ilçesi) bu adla anılır.
Kubilay Olayı da denmektedir. 23 Aralık 1930 günü İzmir'in Menemen ilçesinde, öğretmen ve yedek subay (asteğmen) Mustafa Fehmi Kubilay'ın ve yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki'nin bir grup şeriat yanlısı, nakşibendi tarikatı mensubu yobaz tarafından ayaklanmada asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın kafasını keserek hunharca öldürmeleridir (şehit etmeleri diyebilirsiniz fakat ben kullanımı yanlış olduğu için şehit yazmadım, saçma ve islami bir kavram olduğu için). ardından kurulan Divan-ı Harp'te de olayın failleri olarak yargılanan sanıklara çeşitli cezalar verilmesiyle sonuçlanmış bir olaylar zincirini içerir.

Kubilay Olayı, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin 1925'deki Şeyh Sait İsyanından sonra tanık olduğu ikinci önemli irtica olayıdır.

--------------------------------------------------------------------------------------------
Olaylar zinciri:

23 Aralık 1930 sabahı Menemen'de olan tuhaf hadiseler genel anlatıma göre şu seyri izlemiştir: Sabahın erken saatlerinde, çember sakallı, başlarında sarık, sırtlarında cüppe, Manisa'dan o gün gelmiş dördü silahlı altı yobaz, belediye meydanında tekbir getirerek gezinmeye başladı. Bazı kaynaklar içki ve uyuşturucu tesirine atıfta bulunmakta iken, sanıklardan Sütçü Mehmet Emin sonradan ifadesinde Nakşibendilik tarikatına mensubiyet göndermelerinde bulunmuş, Manisa'da vaazında bulundukları hocaları saymıştır. Grup "biz şeriat ordusuyuz" diyerek Menemen Müftü Camisi'ne girmiştir. Elebaşı "Giritli Derviş Mehmet" (başka bir deyişle Kubilay'ın hemşerisi) olup, yanında da Şamdan Mehmet, Sütçü Mehmet Emin, Nalıncı Hasan, Küçük Hasan vardı. Derviş Mehmet camide namaz kılanlara kendini "Mehdi" olarak tanıttı ve dini korumaya geldiklerini söyledi. Arkalarında 70 bin kişilik Halife ordusu olduğunu, öğle saatlerine kadar şeriat bayrağı altında toplanmayanların kılıçtan geçirileceği gibi tebligatlarda bulundu. Camideki yeşil bayrağı alıp önce uzun bir sopaya takarak, sonra da Menemen şehir meydanında kazdıkları bir çukura diktiler. Bayrağın çevresinde dönmeye, tekbir getirmeye, zikretmeye ve "Şapka giyen kafirdir! Yakında yine şeriata dönülecektir." diye bağırmaya başladılar. Bayrağın altından ahaliden bazı kişileri (bir fabrikada çalışan Hayimoğlu Jozef de dahil) geçirdiler. Kasabaya halife ordusunun geleceği iddiası saf insanları korkuttu. Biraz tezahürat bile topladılar.

Olayların ilçedeki askeri birlikte duyulmasıyla, bir bilgiye göre, alay komutanı yedek subay Kubilay'ı bir manga askerle birlikte olay yerine gönderdi; başka bir bilgiye göre ise Kubilay sadece meydandan geçmekteydi. Askeri birlik sevki senaryosunda Kubilay ve askerlerin silahlarında mermi bulunmamakta olup, süngü takmışlardı. Kubilay, askerlerini meydan girişinde bırakarak, nümayişçilerden teslim olmalarını istedi. O anda gruptan açılan ateş sonucu yere düştü. Meydandan geçmekte olduğu senaryosunda, Kubilay üniformasının kendisini koruyacağına güvenerek tahrikçilere tek başına yaklaşmış ve Derviş Mehmet ile tartışmaya başladı, hatta bir tokat atmış ve bunun üzerine Derviş Mehmet tarafından vurulmuştur. Görgü tanıklarının genellikle doğruladıkları üzere, Kubilay yaralı halde cami avlusuna sığındıysa da, Derviş Mehmet ve arkadaşları peşi-sıra geldiler. Derviş Mehmet, çantasını açıp testere ağızlı bağ bıçağını çıkardı ve yaralı yedek subay Kubilay'ın başını oracıkta gövdesinden ayırdı. Kesik başı yeşil bayrağın sopasına dikmeye çalışırlar ancak bir türlü başaramazlar. Birisi ip getirir ve Kubilay'ın başı yeşil bayrağın dikili olduğu sopaya iple bağlanır.

Olay yerine yetişen Bekçi Hasan ateş edip gruptan birini yaraladı. Ancak açılan ateş sonucu o da şehit düştü. Arkadaşının yardımına koşan bekçi Şevki de açtığı ateş sonucu şehit düştü. Birkaç dakika içinde üç şehit verilmiş, bir baş kesilmişti.

Bu aşamada askeri birlik yetişir. Komutan "Teslim olun!" diye bağırır. Ancak olay çatışmaya dönüşür ve askeri birlik ateş eder. Göstericilerden Derviş Mehmet de dahil bazıları yere serilirken, bazıları kaçar. Daha sonra hepsi birden yakalanır.

31 Aralık 1930 günü Menemen ilçesi ile Manisa ve Balıkesir'in merkez ilçelerinde 1 Ocak 1931'den itibaren 1 ay süre ile Fahrettin Altay komutasında sıkıyönetim ilan edilmiş ve 1. Kolordu Komutan Vekili General Mustafa Muğlalı başkanlığında bir Divanı Harp kurulmuştur. 7 Ocak 1931'de bu kez İzmir'de yine Mustafa Kemal Paşa başkanlığında ikinci bir toplantı yapıldı. Olaya doğrudan veya dolaylı katılan 105 sanık (anayasayı cebren tağyir, eyleme iştirak, azmettirme veya Mehdi (Mehmedin Mehdiliğ)i için harekete geçtiğini bildikleri halde zamanında Hükümete haber vermedikleri ve tekkelerin seddinden sonra ayini tarikat icra ettikleri suçlamalarıyla) 15 Ocak 1931'dan itibaren Divanı Harp'te yargılanmaya başlandı, 24 Ocak 1931 günü iddianame okundu ve 29 Ocak 1931 günü mahkeme 36 (ölmüş olan bir sanık ile 37) kişinin idama mahkum edilmesine, 40 kişinin sorumsuzluğu nedeniyle salıverilmesine, 27 sanığın beraatine, 41 kişiye çeşitli hapis cezaları verilmesine hükmetti ve karar Meclis'in onayına sunuldu. İdam hükümlülerinin 6'sının yaşı küçük olduğundan, onların ölüm cezaları ağır hapse çevrildi. T.B.M.M. Adalet Divanı ayrıca iki idamlığın cezasını 2 yıl hapse çevirdi.

Kalan 28 sanık, 3 Şubat 1931 gecesi Menemen'de idam edildi. Bazıları Kubilay'ın başının kesildiği yerde asıldı. Mahkumlardan biri idam sehpasının önünden kaçabildi. İki hafta sonra yakalandı ve ertesi gün idam edildi. Olayın hemen ardından Menemen'de devrim uğruna ölen iki bekçi ve Kubilay adına anıt dikildi.

pi sayısı

sophos
Kısa hali: 3.14 olup sonsuza kadar gider.
Trigonometride 180 dereceyi ifade eder.
Pi sayısı (π) , bir dairenin çevresinin çapına bölümü ile elde edilen matematik sabiti. İsmini, Yunanca περίμετρον (çevre)sözcüğünün ilk harfi olan π den alıyor. Ayrıca Arşimet sabiti ve Ludolph sayısı olarak da bilinir.

apolet

sophos
Subaylarda (askerlerde) rütbeyi göstermek için üniformaların omuzlarına takılan işaretli parça anlamına gelen Fransızcadan (épaulette) türkçeye geçmiş kelime.

refüj

sophos
Fransızcadan (refuge) türkçeye geçmiş sözcük.
Taşıt trafiğinin yoğun olduğu yollarda yayaların karşıdan karşıya geçmesi için yapılmış, yolun ortasındaki kaldırım.

Türkçe Karşılığı: Orta kaldırım fakat bu sözcük nadiren kullanılıyor.

Gidenlerle gelenlerin birbirine girmesini engeller. Genelde üzerinde çimen, çiçekler veya ağaçlar olur.

işporta

sophos
İtalyanca "sporta" (türkçe karşılığı: ince tahta yongasından örülen yayvan ve iki kulplu sepet) sözcüğünden Türkçeye geçmiş kelime.
1. Gezici (seyyar) satıcıların mallarını koymaya yarayan yayvan sepet veya bu işi gören, ona benzer araç, sergi.
2. Açıkta yapılan satış.

eşik

sophos
1. Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak.
2. Kapı ağzında basamağın konulabileceği yer.
3. Başlangıç yeri, başlangıç noktası, yakını.
4. Telli çalgılarda üzerine tellerin bindiği köprü.
5. Karalar üzerinde veya deniz diplerinde birbirine komşu iki çukurluğu ayıran tümsek biçiminde, üzeri çoğu kez düz kabartılar.
6. Bir tepkinin başlamasında, ortaya çıkmasında etkili olan ruhi, fizyolojik nokta.

Kaynak: tdk.gov.tr

mazurka

sophos
(Lehçe: Mazurek), çiftlerin daire oluşturarak yaptığı Polonya halk dansı.

Kendine özgü ayak ve topuk vuruşlarıyla, geleneksel olarak gayda müziğinin eşliğinde oynanır.
Kendine özgü ayak ve topuk vuruşlarıyla, geleneksel olarak gayda müziğinin eşliğinde oynanır. 3/4 lük olan müziğinde vurgu, vals gibi birinci vuruşu vurgulu birçok 3/4'lük türün tersine ikinci vuruştadır.

Mazurka Polonya'nın ortadoğusundaki Białowieża orman bölgesinde yaşayan Mazurlar arasında 16. yüzyılda ortaya çıktı ve tüm Orta Avrupa'ya yayıldı. Kısa sürede Polonya sarayınca benimsendiyse de bir köylü dansı olarak kaldı.

Daha sonra Rusya ve Almanya'daki balo salonlarına yayıldı. 1830'larda İngiltere ve Fransa'ya ulaştı.
Frédéric Chopin'in (1810-49) piyano için mazurkaları dansın o dönemdeki yaygınlığının bir göstergesidir.

Kaynak: www.turkcebilgi.com

arşın

sophos
ölçülen nesnenin türüne veya hangi bölgede kullanıldığına göre boyutu değişen ve ''parmakların ucundan omuza kadar olan'' uzunluğu temsil ettiği varsayılan eski bir uzunluk ölçüsü.

Metre hesabıyla çarşı arşını 68 cm'dir.
Bir mimar arşını ortalama 75.774 cm'dir.
Değerli kumaşları bilhassa ipekleri ölçmede endaze kullanılırdı
1 endaze 65,25 cm'dir.

Türkiye'de 26 Mart 1931 tarih ve 1782 sayılı kanunla, arşın ölçü birimi kaldırılıp, yerine metre sistemi kabul edildi. 1933'ten sonra da arşının bütün çeşitleri tamamen ortadan kaldırılıp metrik sisteme geçildi.

ekinoks

sophos
Güneş'in yıl içinde iki kez ekvator'un tam üstüne gelmesi ve gün-gece sürelerinin eşit olmasıdır.
ilkbahar ekinoksu: 21 mart
sonbahar ekinoksu: 23 eylül

ekinoks yaşanan günlerde:
- güneş ışınları ekvatora dik gelir. ekvator üzerinde yerel saat ile tam 12'de yere dik duran bir çubuğun gölgesi oluşmaz.
- gece ve gündüz süreleri eşit ve tam 12 saat olur
- 21 mart tarihinde kuzey yarıkürede ilkbahar, güney yarıkürede sonbahar başlar. 23 eylül tarihinde de kuzey yarıkürede sonbahar başlarken güney yarıkürede ilkbahar başlar

ekinoks tarihinden sonra, ilkbahar olan yarıkürede gündüz süreleri uzamaya başlar, geceler kısalır. sonbahara girilen yarıkürede ise geceler her geçen gün biraz daha uzar, güneş daha erken batmaya başlar.


ekinoks tarihinde yere dikilen çubuğun gölgesinin en kısa olduğu anda yerel saat 12 dir ve gölge kuzey yarıkürede tam olarak kuzeyi, güney yarıkürede ise tam olarak güneyi gösterir.

Ayrıca: (bkz:solstis)
198 /