Sosyalizm

imamhatipkapatan

(bkz:
)üretim araçlarının kamunun, devletin elinde olması, ekonomik etkinliklerin kâr yerine insanların gereksinimlerini karşılaması gerektiğini öne süren, değer olarak emeğe önem veren, toplumun örgütlenmesinde köklü değişiklikler amaçlayan siyasal öğreti.
tarihsel maddeci
artık sosyalizm ile alakası kalmamış sosyal demokrasi yerine kullanılan kavram. avrupa'da "sosyalist" dediğinizde akla marksist-leninistler değil, "üçüncü yol"cular ya da sosyal demokratlar gelmekte hala.

öncelikle sosyal demokrasi, bilimsel sosyalizmin bir parçasıdır. bugün bilimsel sosyalizm ondan kopmuş, komünizm olarak kendisine ayrı bir yol çizmiştir.

komünistler neden bu bataklık kafalılardan kopmuştur hatırlayalım. tabii ki parababaları ile işbirliğinden dolayı. burada parababaları dediğimiz girişimci, üreten, kapitalist anlamda sermaye biriktiren adam değil. tekelci, üretim yapmayan, hazır yiyen finans-kapitalistlerdir. banka kubbeleri altında tekelleşenlerdir.

sosyal demokrasi, bu ihaneti nasıl gerçekleştirdi? birinci dünya savaşında bu üretmeyen, savaştan beslenen hazır yiyicilerin savaş bütçesine onay verdi. yani bugün sosyal demokrat chp'nin suriye tezkeresine onay vermesi gibi bir şey yaptılar. hdp de benzer olayı "eşme ruhu" diyerek öcalan'dan aldığı talimat ile savundu ama bugün yaşanan çatışma şimdilik buna engel oldu. bunun daha büyük boyutlusunu düşünelim o yıllarda...

gelelim sonrasında, sosyal demokratlar ihanete battıkça bazı ülkelerde çeşitli partiler ayrılarak "yeni-sol" dediğimiz post-modern etkileşimli hareketleri kurdular. kimisi de komünist hareketlere destek verdiler. ancak muhafazakar ve liberal partilerle birlikte finans-kapitalin "kanadı" oldular her zaman.

şimdi bazı liberal müsvetteleri iskandinav ülkelerinin refahından bahsediyor ya, işte o ülkelerin ikisi, norveç ve danimarka, nato üyesi ve bu doğrultuda işgallere asker göndermekte. ama bu arkadaşa sorsan onlar barış çocuğu, cici çiçek çocuklar.

başka bir nokta, bu ülkelerin finans-kapitallerinin gelir elde ediş şeklidir. bu da komünistlerin nihai amacı olan yabancılaşmaya karşı mücadele tarzında değil, kendisine ekonomik sömürge alanları yaratarak gerçekleşmiştir. bir iskandinav ülkesinin sömürgesi olmaması, onların sömürgeci olmadığı anlamına gelmez. çünkü katma değer elde ediyorsa bir ülke, bunun sebebi sömürmesidir, artı-değer elde etmesidir. bunları da kendi iç pazarında sübvasyonlar yoluyla, liberallerin diliyle "müdahale" yoluyla dağıtır. böylece alan razı, satan razı olur. ta ki 2008 krizine kadar. başta izlanda olmak üzere, krizden ağlamayan "liberal" ülke kaldı da biz bilmiyor muyuz? finans-kapitalleri kurtarılmak için hemen o çok gaddar almanya ve rusya'ya el açmaya durdular.

bunun karşısında, dünyanın ilk sosyalist deneyiminin (sscb) korkusu da başka bir olgudur sosyal demokrasiyi büyüten... lakin o olgu ortadan kalktıktan sonra, sosyal demokrat önlemlerle kurulan avrupa birliği'nde, nasıl pıtrak gibi faşist partilerin isveç, isviçre, almanya, yunanistan ve fransa'da bittiğini görüyoruz. ne yazık ki, ilk sosyalist deneyimin yıkılışı, sonrasında gelenlerin ellerinin armut toplaması (burası da sadece biz komünistleri ilgilendirir), böyle bir duruma yol açtı. ancak finans-kapitalin her zamanki tercihi, faşist partinin yönettiği bir sömürü sistemidir. liberaller, sosyal demorkatlar onların kuması, metresinden başka bir şey değildir.
emrhnysn
Komünizme geçiş evresi olan ve yönetim şekli değil ekonomi biçimi olan kavramdır. Toplumda 2 mülkiyet vardır. Biri malı diğeri ise şahsi mülkiyet. Toplumda insanlar hak ettiği kadar kazanır ve burjuva sınıfı yok edilir. Ancak sosyal demokrasi ile karıştırılmamalıdır. Sosyal demokrasi birjuvadan çok proletaryadan az vergi alarak özel mülkiyeti kaldırmadan kapitalizmin yol açtığı sınıf farklarını en aza indirmektir. Sosyalizmde ise özel mülkiyetin yerini şahsi mülkiyet alır. Ve burjuva sınıfı yok edilir.
giyotin
Karikatürde, liseli arkadaş komünizm diyor ama anladınız siz onu

Birçok giriyi okurken dehşete düştüm... herkesin herşeye dair fikir sahibi olmak istemesi güzel bişey fakat bu herşeyi bildiğiniz anlamına gelmez...
prometheus
Artı değer üretiminin olduğu kapitalist düzenin sonraki aşaması. İşçi sınıfı iktidarligini hedefleyen sistem.

Geçmişin deneyimlerinden yola çıkarak olmasının mümkün olduğunu görürüz... Şimdi oradan bir iki tane "omo sovyotlor borlogo yokoldo" diye bas bas bağıracak olanlar hele bir sakin olun. Sovyotlor Birliği bir deneyimdi. Doğruları ve yanlışları ile bir sosyalizm deneyimi. Bu deneyimler ışığında yarın daha iyisi kurulacaktır.

Sosyalistler bilimselligi benimsemiş kişilerdir bağnaz degillerdir/ olmamaları gerekir. Tabii bu bağnaz sosyalistler olmadığını gostermiyor
darksoul
Lise ve üniversitede ego kasmak için feminist takılanlar okuldan sonra yalnız kalınca koca arıyışına girerler bu feminizmin çöküş nedenlerindendir.
the
Bir toplumun tüm ekonomik faaliyetlerinin özel kesimler yerine kamuya ait olması anlamına gelir. Sosyalizmde üretim, dağıtım ve değişim ulusaldır. Üretim malları ve üretim üzerinde merkezi bir otoritenin kontrolü mevcuttur.
jakoben
ah sosyalizm vah sosyalizm parti programı okudukça sevgilimle birlikte askerlik yapmak hayallerine sürüklüyorsun beni..düşündüm de sosyalizm ile ilgili elle tutulur hiç bir fikri beyan edemeyiz çünkü sosyalizmi daha hayal bile edemiyoruz. hiç birimiz kübada yaşamadık.sosyalizm düzenine karşı düşünmeye iten bütün fikirleri kapitalist sistem içerisinde yaşayarak geliştirdik.adamlar diyor ki sosyalizm kapitalizmin fişini çekmektir.demem o ki sosyalizmi eleştirebilmek için en azında bir süre sosyalizm ile yaşamaktan başka şans yok.gerisi faso fiso bence.sosyalizme bakış açımız kapitalist düzenin eğitip bizleri eğitmesi için okullara, iş yerlerine koyduğu üst unsur söylemlerinden edindiğimiz yandaş yada karşı düşünceler hepsi bu olsa gerek...
jitemci
Yüce Türk ulusunun hiç bir zaman ihtiyaç duymayacağı sistem. bir de işi edebiyatlaştıranlar var, he deyin geçin ya.

sizi gidi suni entellektüeller...
sophos
geliştirilmesi gerektiğini düşündüğüm ve proletarya ile kafayı bozup diktatörlük içermesinden dolayı taraftarı olmayı bıraktığım sistem. çıktığı zamana göre en iyi sistem ancak günümüze tam olarak uymuyor. tamamen kötülemek yanlış ve tek emin olduğum liberalizmden iyi olduğu.

fırsat eşitliği ve sınıfsız bir toplum iyi yanlarından bazıları iken parti üyelerinin istediğini yapabilmesi, günümüzde azınlığı kaplayan proletaryanın ülkeyi baskıcı bir şekilde yönetmesi doğru bulmadığım yanlarından bazıları.

sosyalist arkadaşların çoğu her şeyi diyalektik materyalizm ile değerlendirmekten beyinlerini hapsetmiş ve dogmatik düşüncelere sahip, teorik bilgiler öğrenip diğer insanları yanlışlıyorlar. yeni fikirler üretmeye ve öğrenmeye kapalılar. özellikle de çok teorik bilgiye sahip olduğunu düşünenler en çok beyinlerini hapsedenler. ben de bunları yapmıştım, beyin hapsinden kurtulmam yaklaşık 1 yılda oldu.
3
3 /