liberalizm

anka
Ki aslında bu kadar basit değildir. Her ideolojinin temelinde iktisat barındırması durumuna karşın temellerini iktisat üzerine yapan ideoloji. Ayrıca vergilendirilmiş kazanç kutsaldır gibi saçmalıklara katılmaması devletin piyasa( marketing)da etkin olmaması gibi görüşleri ile takdirimi toplayan, bulunduğu ülkelerde mallarını satmak uğruna da olsa yapay refah getiren ideoloji biçimi
atticus finch
serbest piyasa ekonomisidir. burjuva sınıfının kendi içindeki rekabeti yolu ile ülkenin kalkınmasını öngörür, bu özelliğiyle "eşitsiz gelişim yasası" diye de bir iktisadi kavram yaratmıştır.
prometheus
Ülkemizdeki gibi dikta rejimlerinde güzel görünse de aynı bokun laciverti diyebileceğimiz bir ekonomik sistemdir. Sözüm ona özgürlükçü sistem. Kişileri fabrikalarda, tarlalarda sömürmeye devam edip artı değer ile malına mal katan üst zümrenin sistemidir. Paran olduğu kadar özgürsün. Yani güzel kardeşim ailenle tatil yapmakta özgürsün ama paran olduğu taktirde. Tiyatroya, sinemaya, sanatsal aktivitelere katılmakta özgürsün ama paran varsa. Müzik kulağı çok iyi biri olabilirsin ve yan flüt çalmak isteyebilirsin ama ortalama bir enstrüman için yüksek meblağlarda ücreti verirsen çalarsın. Yani güzel kardeşim "parayı veren düdüğü çalar" sistemidir
2
radis
Ekonomik literatürlerde piyasaya devlet müdahalesini kökünden reddeder.
özel mülkiyete destek verdiği gibi bireyciliği ön plana çıkarır. liberal görüşe göre bireyin çıkarlarının pozitif olması topluma da olumlu yansıyacaktır.

bu görüşe göre devlet 'gece bekçisi' olmalıdır. yani sadece adalet ve güvenliği sağlamalıdır. ek olarak da özel mülkiyetin uğraşmak istemediği yatırımları yapmasını ister.
laiksavar
İnsanlarda liberalizmin tamamen para ve şirket seviciliği olduğuna dair bir kanı var ve sosyal adalet sorunlarına çözüm önerileri her ne kadar iktisaden ve siyaseten makul olsa bile gönüllere hitap etmediği, hatta insanlarda, duyulduğunda acımasızlık hissi uyandırdığı için liberalizmin büyük bir bahtsızlığı var gibi. Sol (hem radikal hem de sosyal demokratlar) bu konuda sırf adalet kelimesini sürekli tekrarladıkları için bu sıfata sahip olmaları yetiyor, solun politikalarının gerçeklikte sonuçları "iyi niyetleri" üzerinden görmezden gelinebiliyor ya da yumuşak bakılıyor. Burada liberallerin epey bahtsızlığı var gibi geliyor bana, sosyal adalet için liberalizme dönülmesi için önce liberalizm ve piyasa hakkındaki yargıların kırılması lazım, ama bu önyargıları kırmak -hele önerilen politikalarla birlikte okunduğunda- müthiş zor bir şey gibi duruyor ve bu beni bazen pesimizme ve kinizme itiyor.
koy enstituleri acilsin
Türkiye'de bu toplumsal dinamiklerle ancak özelleştirmeden ve sosyal hakların kısıtlanmasından ibaret olacak ideoloji. Sebeplerine gelirsek: devletçilik ve kollektifçilik


- devletçilik:
türk toplumu her zaman bir devlete sahip olmuştur ve bu devletler toplumda her zaman önemli bir yere sahip olmuştur; "devlet buna bir şey yapsın", "devlet baba" gibi kalıplar türkçenin içine işlemiş yapılardır. İngilizcede buna benzer terim bulamazsın.

- kollektifçilik:
türk toplumunda katı sosyal normlar vardır ve bu normlara uyulması beklenir. Mesela new york'ta ve los angeles'ta Çıplak ayakla sokakta yürüseniz kimsenin umrunda olmazken istanbul'da ya da izmir'de çıplak ayakla sokakta yürüseniz etrafınızdaki insanların bakışlarına maruz kalırsınız. yani, çıplak ayakla yürümeniz teknik olarak sadece sizi ilgilendiriyor olsa bile ayakkabı giymediğiniz için yargılanırsınız.

Başka bir örnek: Abd'de birinci dereceden akrabalarınızdan başka akraba tanımazsınız; ama Türkiye'de dıdınızın dıdısı sadece yaşı sizden büyük diye hayattaki seçimlerinize yorum yapma hakkını kendisinde çok rahat görür.

Özetle, türk toplumu bireyselci bir toplum olmadığı için liberalizm toplumsal alanda var olmayacak; ancak ekonomik alanda da sosyal hakların kısıtlandığı, ama serbest piyasanın yine olmadığı (malum, yandaş ihaleleri falan) abidik kubidik bir şeye dönüşecektir.
seni sectim aybalam
günümüzde, ütopik burjuva düşüncesidir. ???
liberalizme bunu söylemek biraz tuhaf geldi bana ne konu bakımından acaba?
şahsen alternatiflerine göre ayakları yere basan bir görüş olduğunu düşünüyorum.realiteye en uygun görüş.
tarihsel maddeci
ütopiktir çünkü liberalizm "müdahale" ve "anti-rekabete" karşıdır, günümüz şirketleri ise burjuva düzlemde müdahaleci ve anti-rekabetçi yani tekelcidir. dolayısıyla liberalizmin "ütopik" düşüncelerinin gerçekleşmesi imkansızdır.

bununla ilgili olarak şuraya bakılabilir.

http://www.turkiyedireniyor.org/21-yuzyil-utopyasi-olarak-liberalizm-istanbul-direniyor
1
0 /