confessions

romacumhurbaskani

Rakı  · 25 Temmuz 2017 Salı

  1. toplam giri 546
  2. takipçi 6
  3. puan 9339

osman öcalan trt açıklaması

romacumhurbaskani
bir arkadaş uyardı link bozukmuş ki o arkadaşa teşekkür ederim

affınıza sığınarak ve merak edenler vardır diyerek o pkk'lı varlığın konuşmalarını buraya yazıyorum.

başlamadan not adminler gerek görürse giriyi silmede teredüt etmesinler.


türkiye, pkk terör örgütü lideri abdullah öcalan'ın, hdp'ye seçimlerde tarafsızlık çağrısında bulunduğu iddia edilen mektubunu tartışırken, trt ekranlarında dikkat çeken bir röportaj yayımlandı. pkk lideri abdullah öcalan'ın kardeşi ve aynı zamanda örgütün eski yönetici kadrosundan olan osman öcalan, trt kurdi kanalına değerlendirmelerde bulundu.

trt kurdi'nin yaptığı haber, "abdullah öcalan imralı'da bir mektup yazdı ve mektubunda hdp istanbul seçimi'nde tarafsız olsun" diyerek başlarken, mikrofon uzatılan osman öcalan, "ekrem imamoğlu ciddi bir mesaj vermedi kürtler için. elinden geldiğince kürtlerden kaçtı ve kendini onlardan bağımsız tutmaya çalıştı. kürtler için chp'nin hiçbir projesi yoktur" dedi.

kürtler öcalan'ı dinleyecek"
"chp kürtlere yakın olmadı. kürtleri ciddiye almadılar ve hesaba dahi katmadılar" diyen osman öcalan, chp'yi suçladı ve kürtlerin abdullah öcalan'ı dinleyeceklerini iddia etti. öcalan, "kürtler, türkiye'den ayrılmak istemiyor ve kesinlikle düşman değiliz ne türkiye ye ne de türklere. türkiye iyi bir yer güzel bir yer. bizim isteğimiz hep birlikte güzel bir yaşam sürmek. kürtler bu seçimde kesinlikle aktör olmalı" diye konuştu.
"kandil meşruiyetini kaybetti"

kandil'in kendi meşruiyetini kaybettiğini dile getiren osman öcalan "kürtler adına işler yapılıyor. cemil bayık ve arkadaşları öcalan'ın bir çok defa doğruluğunu bir kenara bırakıp reddettiler ve kendi meşruiyetlerini çıkmaza soktular. onun için diyorum ki bu kesinlikle bir başkaldırış ve kesinlikle meşru değildir. ve söyledikleri iyi de olsa kötüde olsa kesin olarak meşru değildir. ve kürtleri hiçe sayamaz. konuşmamızda da söyledim biz öcalan'ı tanıyoruz. her daim kürtler öcalan'ın söylediklerini her şeyden daha çok önemsiyor" dedi.

2019 yaz ayı spor müsabakaları

romacumhurbaskani
copa amerıca (14 haziran - 7 temmuz)
kadınlar avr. basketbol şamp. (27 haziran-7 temmuz)

kadınlar dünya kupası (7 haziran - 7 temmuz)

u21 avrupa şampiyonası (16 haziran-30 haziran)

orta &kuzey amerika altın kupa (15 haziran-7 temmuz

fıba erkekler dünya kupası (22-30 eylül)

sıcak yaz günlerinde gecelerinde izlersiniz.

nerede o eski ramazanlar

romacumhurbaskani
OSMANLI DÖNEMİ RAMAZAN ORUCU

Günümüzde Ramazan ayının birçok geleneği kayboldu. Bunun en iyi kanıtı büyüklerimizden sıkça duyduğumuz ”Nerede o eski Ramazanlar” sözüdür. Peki Osmanlı İmparatorluğu döneminde Ramazan aylarında neler yapılırdı? O günleri farklı ve güzel kılan alışkanlıklar nelerdi?

1. Ramazan Ayının belirlenmesi:
O dönmelerde Ramazan aynın başlangıcı aylar öncesinden belli olmazdı. Bu görev dönemin kadılarına aitti. Ramazanın başlangıcını belirlemek için insanlar yeni ayın doğuşunu beklerdi. Halktan insanlar yada devlet görevlileri yüksek yerlere çıkıp yeni ayın doğuşunu belirlediğinde iki tane şahit ile kadıya haber verirler ve Ramazan ayı sonrasında coşkuyla başlardı. Bu haberi müjdeleyen kişilere ödül verilirdi.

2. Diş Kirası:
Osmanlı döneminde zengin köşk veya konaklara davet edilen misafirlerin yanında fakir halk içinde sofralar hazırlanır ve çat kapı gelen misafirler geri çevrilmezdi. Misafirler iftarlarını yapıp gitmeye hazırlandığında konak sahibi tarafından kadife keseler içinde; gümüş tabaklar, kehribar tesbihler , gümüş yüzükler hediye edilirdi. Fakir kişilere ise konak sahibinin cömertliğine göre altın veya gümüş akçeler kadife keseler içinde hediye edilirdi. Diş kirası denilen bu hediyenin amacı, davetlilerin o gece zahmet edip gelerek hane sahibinin sevap kazanmasına vesile olmasıdır.

3. Zimem defteri:
Ramazan ayında varlıklı zengin kimseler farlı yerlerdeki esnaf dükkanlarına girer ve Zimem (veresiye) defterini isterlerdi. Defterin baştan, sondan ve ortadan rastgele sayfalarını açar ve “Silin borçlarını, Allah kabul etsin” der ve borçları ödeyip giderdi. Ne borcu ödenen kimin ödediğini bilir, ne de borcu ödeyen kimi borçtan kurtardığını bilirdi.

4. Çocukların orucu:
İlk defa oruç tutacak çocuklara hediyeler verilir ya da çocukların oruçları büyükler tarafından satın alınarak oruca teşvik edilirdi. Tam gün oruç tutamayacak çocuklara öğle vakti oruçları açtırılır ve buna 'Tekne Orucu' denirdi.

5. Ramazan eğlenceleri:
Osmanlıda Ramazan ayı genel olarak resmi bir festival gibi geçermiş. Gece yaşanır, gündüz dinlenilirmiş. Sahur vaktine kadar Karagöz, meddah, ortaoyunu gibi programlar yapılır, yetenekli insanlar hünerlerini sergilerdi. Sahura doğru ortaya çıkan davul ve bu meyanda şekillenen mani geleneği Ramazan boyunca devam ederdi.

6. Huzur dersleri:
Osmanlı devletinin Ramazan aylarında düzenlediği ilmî faaliyetlerden en önemlisi huzur dersleriydi. Ramazanın ilk on veya 8 gününde yapılan bu dersler şeyhülislam tarafından ulemadan belli sayıda seçilerek günlere paylaştırılır ve en liyakatli alimin bir ayeti tefsir etmesiyle başlardı. Tefsir eden alime mukarrir, dinleyen diğer alimlere ise muhatap denirdi. Muhataplar arasında padişah ve devlet erkanından kişiler de ayrım yapılmaksızın mükarrir önünde diz çökerek derse katılırdı. Mukarrir ve muhataplar arasında ilmi serbestlik içerisinde soru ve cevaplarla dolu zengin dersler geçerdi. Huzur derslerinin yapılacağı yeri padişah belirler ve dinleyici olarak gelenler de padişahın kontrolünden geçtikten sonra belirlenirdi.

7. Yaz tatili üç aylarda olurdu:
Cerre çıkmak Ramazan geleneklerinden birisiydi. Osmanlı Devleti'nde medreselerde yaz tatilleri “Üç Aylar” da verilirdi. Bu tatillerde seçilmiş medrese talebeleri hem kendi bilgilerini pekiştirmek, hem de dinî konularda halkı aydınlatmak için İmparatorluğun farklı bölgelerine gönderilirlerdi. Bu gönderme olayına “cerre çıkmak” denirdi.
Medrese öğrencileri için cerre çıkmayı bir noktada bugünkü üniversitelerin staj eğitimleri gibi anlaşılmasında da bir sakınca yoktur.

8. Narh defteri:
Osmanlı'da Ramazan-ı şerifin yaklaşmasından dolayı gerek ekmek, gerekse eşya fiyatlarının inip çıkmaması konusunda devlet tarafından sabit fiyatlar belirleniyor ve belgelerde kayda geçiyordu. Bu çıkan fiyat belgelerine narh defteri deniliyordu. Bu fiyat belgelerini mahalle imamlarının bakkallara iletmeleri emrediliyordu. Bu şekilde Ramazan ayından özellikle gıda maddelerinin fiyatları düşük tutulması ve fakir ailelerinde Ramazanda rahat alış veriş yapması sağlanırdı.

hellen ve roma tarihi

romacumhurbaskani
Hellen Ve Roma Tarihi (8. Bölüm)
EGE'DE KARANLIK ÇAĞ

Akha merkezlerinin Ege göçleri ardından yok olmasında sonra Ege dünyasında Karanlık çağ yada diğer adıyla Yunan Orta Çağı denen bir suskunluk dönemi başladı.Fakat bu dönem isminin aksine asla bir karanlık dönem olmadı.Yapılan araştırmalar sonunda bu dönemim siyasel kültürel yaşamı bilinebilmektedir MÖ 1100-750 yıllarını kapsayan dönem hakkında ne yazık ki bilgilerimiz oldukça kısıtlıdır.Bilgilerimizin çoğu Homeros'un destanlarına dayanmaktadır.Karanlık çağın daha karanlık dönemi ise erken karanlık çağ denen dönemdir geç dönem ise biraz daha aydınlanmıştır.Bu dönemde Akha'da Yunanistanda nüfus önemli ölcüde azalmıştı Ancak geç evrede ise artış gözükmektedir Polis kent devletleri klasık dönem tapınaklar öncüleri karanlık geç dönem ile ortaya çıkmıştır Fenikllerden alınan alfabe geliştirilerek Yunan alfabesi icat edilmişti.

hellen ve roma tarihi

romacumhurbaskani
Dor istilası

MÖ. 13 yüzyılın sonları ile MÖ. 12. yüzyılın başlarında Yunanistan'ın Dorlar tarafından işgalidir.Dorlar'ın Yunanistan'dan önceki vatanları bilinmemektedir.En çok kabule edilen görüş Orta Avrupa'dan, muhtemelen günümüz Polonya'sından göçe başladıkları, burada Keltler'in, İliryalılar'ın, Daçyalılar'ın ve Traklar'ın komşuları oldukları yönündedir.

Doğu Avrupa'da başlayan kıtlıklar sebebiyle doğuya doğru göç etmeye başladılar bu göç dalga dalga ilerleyerek Anadolu ve Suriye'ye kadar uzun mesafelere vardı.Bu göç dalgalarının Yunanistan'a yönelen bölümünde İliryalılar ve Dorlar, Yunanistan'daki Miken Uygarlığı'nı dağıtmışlardır Miken Krallıkları son bulmuştu.Ege Denizi, Batı Anadolu kıyıları, Doğu Akdeniz kıyı ve adalardaki kolonileri ile ticari bağlantıları kesilmiştir. Yunanistan'a adalara ve Anadolu'nun güneybatı kıyılarına yayılan Dorlar aynı benzer seviyede bir medeniyet kuramadılar ticaret daraldı yazı ise zamanla unutuldu 400 yıl süren bu çağa “Dor Karanlık Çağı” adı verilmektedir. Bu dalga dalga göçler sonunda Hititler'in yıkılmasına veya bir duraklama dönemine girmiştir.Ama tarihçilerin genel kanısına göre, Hititler Ege Göçleri sonunda yıkılmıştır.Göçler sonunda yunan anakarasından ayrılan Aioller, kuzeybatı Anadolu'ya (Edremit Körfezi ve civarı); İyonlar, Batı Anadolu'nun orta kesimine (kabaca İzmir ili ve civarı), Dorlar ise Anadolu'nun güneybatı köşesine (kabaca Muğla) yerleşmişlerdir.

hellen ve roma tarihi

romacumhurbaskani
TROIA

Dillere göre Troya ya da Troia olarak adlandırlan bu antik kent'i aslında çok iyi biliyoruz çünkü bu kent o meşhur Truva savaşına ev sahipliği yapmış, Çanakkale'nin Hisarlık ilçesi sınırları içinde yer alan büyük bir antik kenttir. Ayrıca UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alır.Aslında Truva'nın gerçekte var olup olmadığı konusunda bilim dünyası uzun süre tartışma içerisinde olsa da Homeros'un İlyada'sında geçen bu efsanevi kenti ortaya çıkardığı hemen herkes tarafından kabul görmüştür Truva Antik Kenti ilk olarak Alman arkeolog Heinrich Schliemann'ın 1870 ve 1890 yılları arasında yürüttüğü kazı çalışmalarıyla ortaya çıkartılmıştır Daha sonra Wilhelm Dörpfield' 1895 yılındaki kazıları sonucunda bölgenin Truva Savaşı'nın yapıldığı yer olduğunu ortaya çıkardı



HOMEROS'UN İLYADA DESTANINDA TRUVA
Homeros, antik dönemin en bilinen ozanlarından birisidir.Ona bu ünü getiren ise İlyada ve Odysseia'dır fakat bu bazı görüşlere göre bu destanların Homeros'a ait olmadığı, anonim eserler olduğu yönünde görüşler olsa da, artık tamamen Homeros'un eserleri olarak kabul ediliyorlar lyada Destanı'nın ilginç olan bir yönü ise aslında bu eserlerin Truva Savaşı'nın yapıldığı dönemden yaklaşık 500 yıl kadar sonra ortaya çıkmış olmasıdır.

Gelin şimdi, Antik Yunanlılar açısından kahramanlık hikayeleri barındıran İlyada Destanı'nı özetlemeye çalışalım;

Kral Priam'ın liderliğindeki Truva kentini savunan Truva ordusu Karyalılar, Halizonlar, Kaukonlar, Kikonlar, Likyalılar, Pelasgiller, Frigler ve Trakyalılardan destek almıştı. Savaşta nihai ve belirleyici eylem Odysseus'un ahşap at fikrindeydi. Athena'dan esinlenen Odysseus devasa bir ahşap at inşa ettirmiş, içine bir grup askerini gizlemiştir. Ordunun geri kalanını da yakındaki Tenedos'a(bozcaada) saklamıştır. Savaşı kazandığını sanan Truvalılar atı şehir surlarının içine aldılar ve zafer kutlamasına başladılar. Yunanlılar zafer kutlaması sırasında atın içinden çıkıp sur kapılarını dışarıdaki askerler için açtılar ve bir anda Truva kenti Yunanlılar tarafından ele geçirildi. Halkın büyük bölümü ya öldürüldü ya da köleleştirildi. Helen Argos'a geri gönderildi.

Truva Savaşı M.Ö. 13. yüzyılda Kral Agamemnon'un liderliğindeki bir Yunan ordusu tarafından kentin 10 yıl boyunca kuşatılmasıydı. Kuşatmanın amacı Agamemnon'un kardeşi Argos Kralı Menamelaos'un daha önce Truva Prensi Paris tarafından kaçırılmış olan eşi Helena'yı kurtarmaktı. Truva ve Truva Savaşı daha sonra Klasik Yunan ve Roma edebiyatının temel mitlerinden biri haline geldi. Homeros İlyada adlı eserinde Truva'yı “iyi kurulmuş”, “sağlam yapılı” ve “yüksek duvarlı” olarak nitelendirir. Duvarlar 10 yıl süren bir kuşatmaya dayanabilmek için alışılmadık derecede güçlüydü ve savaşta bu duvarlar aşılamamış; içeri ancak Truva Atı kandırmacasıyla girilmiştir.



TRUVA ATI GERÇEK Mİ?

Öncelikle şunu söyleyelim Truva Antik Kenti'nde bulunan Truva Atı, tamamen semboliktir ki Savaşın gerçekte olup olmadığı bile bilim dünyasınca halen tartışılıyor bahsi geçen savaştan 500 yıl sonra ortaya çıkmış bir destandan yola çıkarak böyle bir at hikayesi gerçekte yaşanmıştır demek imkansız

hellen ve roma tarihi

romacumhurbaskani
Hellen Ve Roma Tarihi (5. Bölüm)
Miken Uygarlığı

Miken kültürü tunç silahlı Hint - Avrupa göçebe topluluklarından Akaların, MÖ 1800'lü yıllarda Yunanistan'ı işgal ederek, yerli neolitik çiftçiler üzerinde feodal-askeri bir egemenlik kurmasıyla başlayan kültüre Miken kültürü denir.Sonraki yüzyıllarda Yunanistan Yarımadasının tamamında etkili oldu.en parlak dönemi MÖ 1400'lü yıllarla MÖ 1100'lü yıllar arasındadır Bu dönemin başlarında Girit adasındaki Minos uygarlığını son veren Miken kralları, tüm Doğu Akdenizdeki Minos ticaretini de kontrol altına aldılar. Yani aslında Doğu Akdeniz'deki Minos ticaret gemilerinin yerini, Yunanistan, Batı Anadolu kıyıları ve Girit'in oluşturduğu üçgenin pek dışına çıkamamakla birlikte Miken korsan gemileri almıştır.MÖ 1400'lü yıllardan itiibaren geliştirilen Doğrusal B hece yazısı, Miken Yazısı ya da Miken Yunancası olarak adlandırılır . Doğu Akdeniz'de Minos deniz ticareti egemenliğinin yok olması ile Fenike kentlerinin ticari anlamda tüm Akdeniz'e yayıldı bununla beraber Fenike kolonisinin yanı sıra Kartaca'nın da kuruldu ve giderek gelişti.Miken yayılması kara yönünde Teselya, Trakya ve Çanakkale Boğazı yoluyla Batı Anadolu yönünde olmuştur.Bu ilerlemenin karşışına çıkan ilk engel Troya, MÖ 1150 yılları dolaylarında Miken birleşik ordusunca yok edildi. Homeros'un İlyada destanında yazan Troya şavası sırasında Miken savaşçıları Batı Anadolu yerleşimlerine akınlar yapmışlardır.Bunun sonucunda tüm Batı Anadolu yerleşimleri Troya'ya birlik göndererek destek vermişlerdir.Miken siyasi varlığı, MÖ 1100 yılları dolaylarında Makedonya'dan gelen demir silahlı Dor akınlarıyla son bulmuştur.
4 /