franz

Hayatımda yaptığım en güzel şeylerden biri.

Düşünsenize, evde bir şey uçuyor ve gelip avucuna konuyor.

Hatta, işten gelip parmağına aldığımda, tırnaklarını parmağıma sarması bütün stresimi alıp götürüyor.

Hükümete tepki olarak ilerlerken, daha sonra kendini terörizme bırakmış, türkiye'yi neredeyse iç savaşa sürükleyecek, taş ve sopalara karşın polisin orantısız güç kullandığı direniş.

Üniversitede, gece vakti kampüste bütün yurtları yollara döküp -kadınlı erkekliydi o zamanlar- bayrağı gururla en önde taşımıştım. Çünkü yeter ediyorduk, tepki veriyorduk, zarar vermiyorduk. Haklıydık.

En başta her şey normaldi. Haklı direnişti. Biz sizinle aynı düşünmüyoruz deniliyordu.

Taa ki, tepkiler vandallığa dönene kadar.

Hatta o gece bile, rektörlük binasının önüne gelince kimileri "hadi taşlayalım!" demişti. "Sebep?" demiştik, Ses çıkmıyordu.

Ardından okulun ormanlık alanının içinden sevgililer el ele çıkıyordu. Bizim olduğumuzdan daha fazlaydılar neredeyse. Yazıktı o gençlere. Şimdi evlenmişlerdir umarım.

Hayat hep böyle işte. Kimileri tepki gösterirken, kimileri umursamıyor. Kimileri de senin haklı bakış açını kendi fikirleriyle kirleterek sabote ediyor.

Artık siyaset yapmaya başladı belli ki, kendiyle çelişmeye başlamış.

Yakında dediğini de demedim derse şaşırmam.

Türkiye'de istenmeyen adam konumunda şu an.

Elimizde olsa olmayan vatandaşlığını iptal edeceğiz.

Fıtı fıtıcı futbolcu.

Fıtı fıtıcı futbolcu.

Ramos'un damga vurduğu maç.

Çok profesyonel ve sessizce bir faul.

Pes'te yedek bırakırım ramos'u Liverpool kazanamazsa.

2008 yılında avrupa başkenti seçilen Liverpool'da, farklı bir gösteri hazırlamak amacıyla yapılmış 15 metre boyundaki mekanik örümcek.

Kendisine Mekanik Köleler de deniliyor.

Geçen gün batıkent'te metroya binmemdir.

Kalabalıktan sıyrılmaya çalışırken dirseğime çarpan bir zat elimdeki son karamelli drajeyi düşürmeme sebep oldu.

(bkz:ben seni yazdım olum)

real Madrid ve Liverpool fc arasında TSİ 21:45'te oynanacak futbol maçıdır.

Liverpool sporun alması dileğiyle.

Go go reds!

Reklamın iyisi kötüsü olmaz diyerek giriş yapmak isterdim de, bu ağır olur biraz. Swh swh.

Benim nezdimde, ilk tanıştığı kişiye kırk yıllık dost gibi davranmasıdır.

Sophos'un yeni olmayan eğlencesidir.

Bir kez bana da yapmıştı, o kadar mesajı kim attı derken klonlarla boğuşmuştum. Swh swh.

Dün gece zevkten dört köşe eden konuşmadır.

İnce'nin ince ince dokunuşları karşısında yamulan muhabirleri bir daha göremezsiniz, youtube'ye tamamı aktarılmış durumda, kaçırmayın.

İzotop diyor, tezimi nükleer enerji üstüne yaptım diyor. Muhabirler yapmayın diyor, dinlemiyor muharrem ince. Vuruyor, parçalıyor. Yeter diyor muhabirler, olmaz diyor, bunu da alın, bu da var diyor. Sen dur diyor, o öyle değil böyle diyor. Swh swh.

Ve muharrem ince'den önce, muharrem ince'den sonra bonusu;



Ha bir de, ince'nin bir gülüşü var, görünn derim. Swh swh.

Bir de şöylesi var bunun;

(bkz:aptalların çok arkadaşı olması)

Sanırım Markus zusak'ın köpek düşleri kitabında geçiyordu.

Hükümetin partili cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi için kullandığı slogan.

-Bugüne kadar vakit ne vaktiydi?
-milliyetçiliği ayaklar altına alan biziz deyip, sloganda türkiye ismini kullanıp seçmene seslenmek neye hizmet ediyor?

(bkz:ninja)