confessions

franz

Admin  · 6 Temmuz 2017 Perşembe

  1. toplam giri 922
  2. takipçi 28
  3. puan 19225

mehmet sait

franz
1877 gaziantep doğumlu, antep işgaline karşı direnen, halka önderlik eden kahraman, kuvayımilliyeci.

1919 yılından başlayarak kilis-antep yolunda fransızlara karşı direniş gösterdi.

Fransızlar antep'i alabilmek için çok çabalar. Fakat antep halkının direnişiyle karşılaşınca, kilis üzerinden gelecek olan takviye ekibini beklemeye başlarlar. 1920 mart ayı başlarında, Bu yolu da şahin bey ile fedaileri tutarlar ve tam donanımlı fransız ordusunun geçişini engellemeyi başarırlar.

Fransızlar daha sonra bu durumda daha ağır teçhizat ile saldırıya geçer. Yine kuvacıların direnişi ile karşılaşırlar. Kuvacılar var gücüyle direnirlerken, çatışmanın dördüncü gününde, 28 mart 1920'de, geriye çekiliş başlar ve elmalı köprüsü'nde, kala kala 19 kişi kalırlar. Geri kalanlar da şehit olurlar. Son kalan şahin bey'dir.

Şahin bey son kurşununa kadar direnir.
Kurşunu biter.
Tüfeğini yere çarpıp kırar.
Yumruklarını sıkıp, düşmanın gelmesini bekler.
Yanına yaklaşamayan düşman kendisini kurşuna dizer.
Ve bedenini süngülerler.
Organlarını ve bedeninin parçalarını köprüye asarlar.

Şahin bey şehit olur.

Rivayet odur ki, mermisi bitince köprüye çıkar, yumruğunu sıkar ve şöyle bağırır: "Allah'ım vatanımı kurtar, alçak düşman! Gel sen de süngüle!"

Kahramanlıklarından dolayı kendisine şahin bey denmiştir.

Elmalı köprüsü'nün yanıbaşına şu anlamlı ve özel heykeli yapılır;



Şahin bey'in fransız komutanına yazdığı mektup;

"kirli ayaklarınızın bastığı şu toprakların her zerresinde bir damla türk kanı karışıktır. her bucağında bir atanın mezarı vardır. adı belli olmayan zamanlardan beri türkler bu topraklarda yaşamaktadır. türk bu topraklara bu topraklarda türk'e ısındı, kaynadı.
sade siz değil, bütün dünya bir araya gelse bizi bu topraklardan ayıramaz.
sonra sen hiç ömründe “türk esir yaşamaz." diye duymadın mı? namus ve hürriyet için ölüme atılmak ise bize ağustos sıcağında soğuk su içmekten daha tatlı gelir.
sizler canı kıymetli insanlarsınız.
çatmayın bize.
bir an evvel topraklarımızdan savuşup gidin. yoksa kıyarız canınıza.

21 şubat 1920
antepli şahin”

somut olmayan kültürel miras

franz
Sözlü anlatımlar, sözlü gelenekler, gösteri sanatları, toplumsal uygulamalar, ritüel ve festivaller, halk bilgisi, evren ve doğa ile ilgili uygulamalar, el sanatları geleneği gibi kültürel ürünleri ve üretim süreçlerini ifade eden kavramdır.

Unesco tarafından Temsili listede yer alan Türkiye'ye ait unsurlar şunlardır:

1. Meddahlık
2. Mevlevi Sema Töreni
3. Aşıklık Geleneği
4. Karagöz
5. Nevruz
6. Geleneksel Sohbet Toplantıları
7. Kırkpınar Yağlı Güreş Festivali
8. Alevi-Bektaşi Ritüeli: Semah
9. Tören Keşkeği Geleneği
10. Mesir Macunu Festivali
11. Türk Kahvesi Kültürü ve Geleneği
12. Ebru: Türk Kağıt Süsleme Sanatı
13. Geleneksel Çini Ustalığı
14. İnce Ekme Yapma ve Paylaşma Kültürü: Lavaş, Katırma, Jupka, Yufka

Bunun yanısıra halk şiirleri de bunlar arasında.

Tabii somutluk ne pek anlamadım ben açıkçası. Mesela lavaş somut bir şey. Yeyince kayboluyor diye mi somut olmayana giriyor, sorarım.

emniyet kemeri

franz
Kısa, uzun mesafe demeyin ve takın. Siz dikkatli olsanız dahi, dikkatsiz davranacak biri çıkabilir.

Ancak, sayın emniyete bir sorum var: ortalıkta bağıra çağıra emniyet kemeri takın diyorsunuz da, o koca koca otobüslerde ayakta gidilmesine neden göz yumuyorsunuz?

Hele dolmuşlar? Şans eseri hayatta kalıyoruz içlerinde.

Emniyet-miş-miş.

Sakin başladım sinirli bitirdim ya la.

yalan haber

franz
Siyasi programları dinlemek daha akıl karı bir çözüm.

Özellikle hukuk üzerine. Zira hukukçuların bile ne olmadığını çoğu yüksek dereceli hukukçular gözünüze gözünüze sokabiliyor.

radyo

franz
Bir iletişim aracı, dalgalar, ışınlar falan.

Var mı düzenli dinlediğiniz bir kanal merak ettim. Özellikle çok sesli kanalları arıyorum -siyasi politik yönlü-, kafama uygun bulamadım bir tane.

Zaman zaman otobüste kafa dağıtmak için tanımadığınız bir insanın sohbetine katılmak hoş oluyor.

the snows of kilimanjaro

franz
Kilimanjaro'nun karları; amerikan yazar Ernest Hemingway tarafından yazılmış, 1936 yayın tarihli, hikayelerden oluşan ve içinde aynı isimde bir hikaye bulunan kitabı.

Safari sırasında ayağına diken batması sonucu enfeksiyon kapan ve ölüm döşeğinde olan harry'nin, yaşamında yaptığı ve yapmadığı şeylerden dolayı hissettiği acıları anlatır. Yanında sevmediği eşi vardır. Kadın belli ki onu sevmektedir aslında. Sürekli kendisine ümit aşılar fakat harry hep geçiştirir. Ayrıca harry bir yazardır. Pişmanlıkları arasında 'bunu bir zaman yazarım.' deyip de bir türlü yazmadığı hikayeler de bulunur.

"Azrail'i bir tırpanla ve kafatası ile temsil ederler. İnanma. Bisikletli iki polis de olabilir, bir kuş da. Hatta sırtlanın ağzı gibi kocaman bir ağzı da olabilir."

1952 yapım tarihli, yönetmenliğini Henry King'in yaptığı beyazperde uyarlaması da bulunur.
17 /