confessions

feminafortis

votka  · 29 Mayıs 2017 Pazartesi

  1. toplam giri 198
  2. takipçi 16
  3. puan 2625

boktan hayata renk katmak için tavsiyeler

feminafortis
okul ya da iş çıkışı tek başına sahile gitmek -gitmeden önce marketten yüklüce sevilen abur cuburlar alınmalı-, kitapçıdan tamamen rastgele bir kitap seçerek almak ve rastgele seçtiğiniz kitabı çok beğenene kadar bunu tekrarlamak, yaz tatilini telefondan ve teknolojiden biraz uzakta mümkünse kamp yaparak geçirmek ve bu sure zarfinda makyaj türevleri, paketli gidalar vs kullanmamak, edebiyattan anlayan biriyle sessiz ve loş ışık altında muhabbet etmek, kimsenin bulunmayacağı bir saatte ve yerde denize girmek, bir müzik aletini çalamamak - ama çabalamak-, instagramı silmek, facebooku silmek, twitteri silmek, aç birini doyurmak, beklemedikleri bir anda anneye ve babaya hediye almak, hiç tiyatroya gitmemiş bir akrabanizi tiyatroya götürmek, sicak havalarda kedi köpeklere su ve yemek vermek, sevdiğiniz meyvelerle kek yapmak, apartmana bu kekten dagitmak.
bunlar gözümü kapattigimda aklima gelen şeyler... sanirim insan genel olarak dunyevi iki şekilde mutlu olabilir; insanlardan uzaklaşarak ve insanlarla birlik olarak. bazen katlanamayacak gibi olur ve yoruluruz; o zamanlar onlardan kaçmalı... bazen de yardim etmenin ve yardim görmenin, şefkatin, merhametin hissiyatina ihtiyaç duyariz; o zamanlar onlara yanaşmalı...
1

kadınlar

feminafortis
Kimi der ki kadın
Uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın
Yeşil bir harman yerinde
Dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir,
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran.
Kimi der ki çocuk doğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım, başımdır.
Yavrum, annem, karım, kızkardeşim,
Hayat arkadaşımdır.

laz

feminafortis
mensup olduğum, kafkasya orijinli, kendilerine özgü bir dilleri olan (lazca/lazuri) halktır.
lazca sıklıkla karadeniz ağzıyla karıştırılır fakat tamamen farkli bir dildir; 'uy, haçan, celmek, citmek' gibi kalıplarla alakası yoktur. (örneğin lazca nasılsın: Muç'ore / Muç'oşire şeklindedir.) günümüzde etkisini kaybetmiştir ve UNESCO'nun yokolma tehlikesi altındaki diller listesine girmiştir.
bilinenin aksine doğu karadeniz vilayetlerinin hepsinde değil yalnızca rize ilinin doğu ilçelerinde ve artvinde yoğun olarak yaşarlar.
fıkralardan ibaret değil, köklü tarihi geçmişe ve kendine özgü kültürel ögelerle sahip bir halktır.
laz böreği isimli muhallebili tatlıları meşhurdur.
burunları uzun olmak zorunda değildir ve sürekli horon oynamazlar.

babet çorap giyen erkek

feminafortis
normal erkektir.
çok uç olmadığı sürece kıyafetlerin cinsiyetleri olmayacağı kanısındayım. sonuçta biz kadınlar da gömlek, pantolon, kravat tarzı başta erkekler için üretilen kıyafetleri kullanıyoruz. hatta erkekler için yapılmış olan topuklu ayakkabıları himayemize bile almışız... bu bizi yarım kadın/az kadın/gavat yapmıyorsa babet çorabı neden erkekleri erkek olmaktan men etsin yahut erkeklikleri bizler tarafından ölçülecek değerde görülsün?
bir de; hayat bu kadar derinken biz nasıl böyle sığ şeylere takıldık yahu?

ölmeden önceki son söz

feminafortis
son değildir belki de ama son mahiyetindedir, kazım koyuncuya aittir;
"Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar 'a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya."
2

barış akarsu

feminafortis
gönlünün güzelliği yüzüne vurmuş olan nadir insanlardandı; müzik kalitesinin yanında samimiyetiyle de yarışma sırasında ve sonrasında halkın beğenisini kazanmıştı. kendisini elim bir kazada çok genç yaşta kaybettik.

köy hayatı

feminafortis
televizyondan taşan iğrenç politikacı deyişlerinden, trafiğin pisliğinden ve kargaşasından, samimiyetsiz insan kalabalığından, betondan, iş makinesinden ve düşüncesi bile baş ağrıtan tüm bu beşerilikten uzak; aileyle ve toprağın canlılığıyla iç içe mükemmel bir şeydir. köye istemeyerek gidildiğinde zindan gibi gelir lakin toprağa bir kere isteyerek dokunan insan elini bir daha çekemez; bir kez fidan dikip büyüten insan bir daha başından ayrılamaz.
köy görünüş itibariyle taşralılıktır belki ama o hayatı hiç yaşamamak daha büyük noksanlık zannımca.

kızımız da pek hamaratmıș

feminafortis
duymak istemediğim cümledir. bu yüzden misafirler gidene kadar odamda oturup 'yabani kız' imajı veririm. çünkü yanlarına gidip 'hamarat' sınıfına girmek için hiçbir iş yapmasanız bile ailelerinde sizinle baş göz etmek istedikleri mutlaka bir erkek olduğundan hamaratmışsınız gibi davranırlar, gözleriyle de ayak parmaklarınıza kadar her yeri incelerler. bu da hoş bulmadığım; kadını metalaştırdığını düşündüğüm bir olaydır.

gece yolculuğu

feminafortis
bayıldığım olay. çok tenha olmayan bir güzergahta ve boğucu olmayan serin bir havada yapılıyor ise, radyoda soft rock bir parça varsa - biraz abartiyorum olayi- ; yan koltukta da sevgili, yoldaş varsa dünyanın en güzel hadisesidir.

ferhan şensoy

feminafortis
kendisinin fidel castroyla şöyle bir anısı vardır;
ferhan şensoy 'şans kapıyı kırınca' filmini çekmek üzere Küba'ya gider. bir gün sette çalışırken fidel castro tarafından görevlendirilen bir adam bazı zarflar getirir. zarflarda yönetmen ferhan şensoy için 20, oyuncular için 10, teknik ekip için de 5'er dolar vardır. ferhan şensoy parayı kabul etmeyip geri gönderir. Tabii ekip de geri verdir. Ancak para, şöyle bir notla sete geri gönderilir: 'Topraklarımda çalışan hiçbir işçinin emeği karşılıksız kalamaz. Ülkemde çekim yaptığınız için teşekkür ederim. fidel castro'... fidel castro'nun bu notundan çok etkilenen ferhan şensoy ve ekip parayı kabul eder. sonra da paranın hepsini toplayıp Küba'daki bir tiyatroya bağışlarlar.

kaynak; http://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/132755-fidel-castrodan-ferhan-sensoya-maas

halit ergenç

feminafortis
bin bir gece dizisindeki rol arkadasi berguzar korel ile evlenmiştir ve ali adinda bir ogullari vardir. muhteşem yüzyıl dizisinde 'sultan suleyman' karakterine can vermiş ve bu ünvanla epey anılmıştır.
bence haluk bilginerden sonra günümüz türk televizyonuna en yakisan aktördür.
2

sobalı evde yaşamış efsanevi nesil

feminafortis
hala sobalı evde yaşıyorum, kışın bu evlerde banyo yapması gerçekten felakat zor bir iştir. o bornoza sarılıp odaya geçene kadar hayatta kalabilmek şans işidir. he bir de kışın sabahları çok soğuk olur, dişlerinizi birbirine çarpmaktan, titremekten, yemek yiyemezsiniz... ama yine de güzeldir be; diğer odalar soğuk olduğundan kavgalısı da, mutsuzu da salonda oturur, aile ortami vardır yani. beraber çekirdek citlenip dizi izlenir; tabi sevişme sahnesi gelene kadar...

hakan günday

feminafortis
geçen şubatta kendisiyle tanışma fırsatı bulduğum son donemde tuhaf dergisinde ahmet mümtaz taylan ile beraber yazan daha çok yeralti edebiyat türünde eserler vermiş çok sevdiğim yazardır. daha ve az kitapları favorimdir. sanirim bazi kitapları film olacak, umarim filmden sonra çok popüler olup bozulmaz.

kadına karı demek

feminafortis
bayan da değil, kız da değil, karı hiç değil; kadınız. bunu okuyup şöyle diyorsunuz; tek sorun bu mu, buna niye bu kadar takiliyorsunuz, feminizm sadece kelimelerle mi ugrasiyor?
hayir. fakat dil eylemi tetikler. cinsiyetçilik illa bir davranış olmak zorunda değildir, bazi söylemler de cinsiyetçilik kapsamina girer. cinsiyetcilik yapmayalim, yaptirmayalim; yapanlari uyaralim. bana ne falan da demeyin. siz yanmazsaniz, ben yanmazsam, biz yanmazsak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?
2

yazın en sevdiğim

feminafortis
şey gece balkon oturmaları. aile ile yapilani daha hoştur. ailenin sanatla ilgilenen torunu gitar yahut saz çalar, sesi güzel bir hala şarkı mırıldanır. gençlerden biri de sürekli çay doldurma göreviyle yükümlü olduğundan balkon ve mutfak arasında mekik dokur. arada bir uçan böcekler gelir, ailenin kahraman genci -body falan calisiyordur- böceği kaçırır yahut zalimse öldürür. anne içerden aile albümünü getirir. kardeş atılır 'ya benim çok kotu fotograflarim var orda bakmayin'... susturulur kardeş ve aile albumuyle gecenin kapanişi yapilir.
ya aile çok şahane bir şey değil mi?
4

taaşuk-ı talat ve fitnat

feminafortis
tanzimat edebiyati doneminde şemsettin sami tarafından yazılmış ve hadîka gazetesinde tefrika edilmiştir. kitapta bol tesadüflere yer verilmiş ve acıklı bir aşk hikayesi anlatılmıştır. anlamı 'tâlat'ın fitnata aşkı' olan kitabın ismiyle lisede epey dalga geçilir. -özellikle taaşuk kısmı başka şeylere benzetilir-